SANAT

Ayşegül Dinçkök ve Koray Erkaya'nın "Zaman ve Mekan" sergisi Pera Palace Hotel'de!

Hep farklı projelerle adından söz ettiren Gama Gallery, ‘Zaman ve Mekan’ sergisini 13 Eylül’de Pera Palace Hotel’de açıyor.

Hep farklı projelerle adından söz ettiren Gama Gallery, ‘Zaman ve Mekan’ sergisini 13 Eylül’de Pera Palace Hotel’de açıyor. Kendi dalında birbirinden başarılı dört fotoğraf sanatçısının eserlerinden oluşan “Zaman ve Mekan” sergisinde sanatçı Ayşegül Dinçkök serbest dalış dünya rekortmeni Şahika Ercümen’le yaptığı sualtı çalışmalarıyla, Ceylan Atuk mekanların tarihleriyle üzerinde yaptığı araştırmalarıyla, Can Sarıçoban Paris Moda Haftası’ndaki görüntüleriyle ve Koray Erkaya Kanada’da yürüttüğü ödüllü eserleriyle çok farklı teknik ve uygulamalarla tek bir temada buluşuyor.

Sergi Pazar günleri hariç 13 Eylül – 8 Ekim tarihleri arasında Pera Palace Hotel’de 13.00 ile 19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek.

AYŞEGÜL DİNÇKÖK - REBIRTH SERGİSİNDEN SEÇKİNLER

Ayşegül Dinçkök’ün Rebirth fotoğraf sergisinde; şiddet, yasadışı avlanma, plastik atıklar, kirlilik, eşitsizlik gibi etkenlerin olduğu ve her geçen gün yaşanması zor dünyada tüm önlemlerin alındığı, canlıların dünya üzerinde tam bir harmoni içinde ortak yaşamlarını sürdürdüğü ve yeniden deniz kızlarının yaşamasına elverişli yaşam koşullarının oluştuğu gözler önüne seriliyor ve sergi insanları dünyamızın geleceğine sahip çıkmaya davet ediyor.

Derinlere olan tutkusunu, derinlerde yaşayan nadide canlıları fotoğraflayarak hayata geçiren Dinçkök ilk sualtı fotoğraf sergisini MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi’nde açtı. Profesyonel dalgıç olan Dinçkök, sergileri ile hem Türkiye’de hem de dünyada birçok başarılı projeye imza atmıştır.

KORAY ERKAYA SERGİSİNDEN SEÇKİNLER

Erkaya'nın eşsiz vizyonu ve sanatsal yeteneği dünya çapında izleyicileri büyülüyor. Erkaya, güzel sanatlar fotoğrafçılığı alanında, son 10 yılda 45 uluslararası sergide dikkat çekici işlere imza attı ve 6 başarılı kişisel fotoğraf sergisine ev sahipliği yaptı. Erkaya'nın fotoğrafçılığı, yaratıcı dünyasının derinlemesine içsel keşfini gözler önüne seriyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdikten sonra, reklam fotoğrafçılığı ve mimari fotoğraf alanlarında yoğunlaşan Koray Erkaya, beş yıl süreyle Camel Trophy’nin resmi fotoğrafçısı olarak çalıştı. Özellikle nü fotoğraf alanında sanatsal fotoğraf çalışmalarına devam eden Erkaya, ilk kişisel sergisini Camel Trophy sırasında çektiği fotoğrafları ile açtı. Erkaya, Lurzer’s Archive Mag dergisi tarafından dünyanın en iyi 200 reklam fotoğrafçısı arasında yer aldı.

CEYLAN ATUK - SHADOW OF THE PAST SERGİSİNDEN SEÇKİLER 

Shadow of the Past sergisinde, Türkiye’de Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki 1896 yılında son Çar Nikolay Aleksandroviç’in hemofili hastası olan oğlu Aleksi’nin iyileşmesi ve sağlığına kavuşması için yaptığı Köşk’ün hikayesini anlatılıyor. Köşk Çar Nikolay Aleksandroviç ve ailesinin bir zamanlar çok keyifli vakit geçirdikleri ve ailece çok mutlu oldukları bir mekan. Fakat art arda yaşanan savaşlar ve kötü yönetim, halkın yoksullaşması, ayaklanması ve tüm bunlara yönetimin kayıtsız kalması sonucunda Çar ve ailesini trajik bir son bekliyor.

Ceylan Atuk, İsviçre’de başladığı sanat eğitimine, Türkiye’de ağırlıklı olarak resim üzerine çeşitli atölyelerde yaptığı çalışmalarla devam etti. Atuk’un fotoğrafa duyduğu merak onu bu konuda eğitim almaya itti. Güzel sanatlar deneyimi ise onu fotoğrafçılık alanında daha da özgür kılmasını sağladı. Uzmanlıklarından faydalandığı her fotoğrafçının kendisine kuvvetli bir altyapı kazandırdığını belirten sanatçı katıldığı pek çok yarışmada derece aldı.

CAN SARIÇOBAN - THE TRACE SERGİSİNDEN SEÇKİLER

Eserlerinin bir kısmı Sicilya’daki The Countless Cities Bienal'inde sergilenmekte olan Can Sarıçoban’ın 9. Serisi “The Trace” çalışmaları için sanatçı; Paris Moda haftasında çalıştığı yıllarda çektiği fotoğraflar üzerinde çeşitli resim ve kolaj teknikleri uyguluyor. Bu sergi, modanın gösterişli dünyasını sorgulamakta, kapitalizmin dışavurumlarını yeniden yorumluyor. Minimalist boya müdahaleleri ve dikkatli seçilmiş objelerle, Sarıçoban, tüketicilik kültürünün ve yüzeyselliğin eleştirisini zengin bir görsel dil ile sunuyor. İğne, iplik ve parça para gibi unsurlar, yalnızca estetik bir katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çalışmanın temasına derinlik kazandırıyor.

Öğrencilik yıllarında Paris Moda Haftası`nda backstage fotoğrafçılığı yapan Can Sarıçoban, Paris`in çeşitli parklarından oluşturduğu Le Paysage de la Solitude isimli ilk kişisel sergisini 2013`te Paris`te B&B Galerie`de açtı. Daha sonra fotoğrafçılık eğitimi alan sanatçı, Gama Gallery ile sekiz farklı solo sergi projesine imza attı.