Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Bugün itibarıyla 850 bin derslikten sadece 50'si, vaka nedeniyle veya yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verdi. Şu an 'Omicron' varyantının yayılımları çok yüksek olmasına rağmen okulumuza yansımıza çok düşük. Kapalı olan sınıfların oranı yüzde 1'in çok çok altında'' dedi. 

Milli Eğitim Bakanı Özer, ziyaret ve açılışlara katılmak üzere geldiği Konya'da, Vali Vahdettin Özkan'ı makamında ziyaret etti. Yüz yüze eğitimin devam edeceğini belirten Bakan Özer, ''Sağlık Bakanlığı'mız ve Sağlık Bilim Kurulu'muzun tavsiyeleri doğrultusunda gerekli önlemleri tüm okullarımızda, toplam 71 bin 320 okulumuzda alarak, nasıl birinci dönem yüz yüze eğitimi kesintisiz şekilde devam ettirdiysek aynen, kararlılıkla inşallah bu dönem de yolumuza devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi bizim eğitim sistemi çok iyi. Devasa eğitim sistemiz, yaklaşık 850 bin dersliğin olduğu eğitim sistemi. Bugün itibarıyla 850 bin derslikten sadece 50'si, vaka nedeniyle veya yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verdi. Sadece şu an itibarıyla 'Omicron' varyantının yayılımları çok yüksek olmasına rağmen okulumuza yansıması çok düşük. Kapalı olan sınıfların oranı yüzde 1'in çok çok altında. İnşallah maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek okullarımızda yüz yüze eğitime devam ettireceğiz" diye konuştu. 

Yüz yüze eğitimin devam etmesi için tüm toplumun tedbirlere uyması gerektiğini belirten Bakan Özer, ''Tabi bizim için çocuklarımızın sağlığı çok önemli. Bu önlemler çok önemli. Sadece bu önlemlere riayet etmek okullar içinde değil okul dışında da çok önemli çünkü toplumda tüm sosyalleşme mekanları birbirini etkiliyor. Doğal olarak okulları da etkiliyor. Onun için tüm velilerimizden, tüm toplumumuzdan istirhamımız; okullarımızın açık kalması için sağlık kurallarına uymaları. İnşallah bu süreç birinci dönemde olduğu gibi başarılı bir şekilde devam edecek'' dedi. 

KONYA'YA 20 YENİ OKUL 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Konya Valiliği'nde 'İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Özer, Konya'ya 20 yeni okul daha kazandıracaklarını belirtti. Konya'nın, kaynaklarını çok verimli kullanan il olduğunu kaydeden Bakan Özer, "Hakikaten çok hızlı bir şekilde süreçleri takip ediyor. Bu da aslında buradaki, Konya'daki yönetimsel olarak da bir durumun olduğunun sonuçlara yansıması. Bugünkü değerlendirmemizde 20 yeni okul yatırımını da bu 700 milyon liralık yatırımın içerisine dahil ettik. Bunların içinde Karatay'dan Meram'a ve diğer ilçelerimize kadar hemen hemen tüm ilçelere, özellikle ilkokul ve ortaokul seviyesindeki ikili eğitimler ve ortamdan kaldırılması ve anaokul ihtiyacının karşılanması bağlamında tüm taleplere olumlu bir şekilde yaklaştık. Yaklaşık 500 milyon liralık 20 okul yatırımını da Konya'mıza kazandırmış olduk. İlave olarak okullarımızdaki güçlendirmeyle ilgili yaklaşık 100 milyon liralık talebi de olumlu olarak değerlendirdik. Onların da güçlendirmelerini Milli Eğitim Bakanlığı Yatırım Planı içerisine koyduk. Dolayısıyla hem mevcut yatırımlar hem de bugünkü ilave verdiğimiz yatırımlarla Konya'mıza 2022 yılı içerisindeki eğitim öğretim yatırımlarının toplam bütçesi 1,3 milyar liraya çıktı. Bu yatırımların hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu. 

Bakan Özer, bilim sanat merkezi sayısını 350'ye çıkarmak istediklerini kaydederek, ''Şu anda 225 bilim sanat merkezi var. İnşallah 2022 yılında bunları 350'ye çıkarmak istiyoruz. Yani mümkün olduğu kadar bu merkezlerin hem illerimizde hem de ilçelerimizde erişilebilirliğini kolaylaştırmak istiyoruz" dedi. 

'MESLEKİ EĞİTİMDE ÜRETİM KAPASİTESİ 1 MİLYAR 162 MİLYONA ÇIKTI'

Bakan Özer, Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde de yangın tüpü dolum tesisini inceledi. Özer, Türkiye genelindeki okulların yangın söndürme tüplerinin dolum ve bakımlarının Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden karşılanacağını belirtip, konuşmasına şu şekilde devam etti: 

''Öğretmenlerimiz  ve öğrencilerimizle birlikte yangın söndürme tüplerinin doldurulması ve kullanıldığı zaman oluşabilecek hasarların bakım ve onarımlarının yapılması için çok önemli bir açılım gerçekleştirdiler. İlk defa mesleki teknik eğitimde bu bağlamda yangın söndürmeyle ilgili tüplerin dolumuyla ilgili çok önemli bir aşamaya geçilmiş oldu. Artık biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak tüm okullarımızdaki yangın söndürmeyle ilgili tüm tüp ihtiyaçlarımızı Konya’mızdan Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden karşılamış olacağız. Mesleki eğitim son yıllarda hakikaten çok önemli açılımlar yapıyor. Artık mesleki eğitim bir taraftan işveren iş birliği içinde eğitim kalitesini artırırken diğer taraftan üretim kapasitesini de artırdı. 2018 yılında mesleki teknik eğitimdeki üretimden elde edilen gelir 200 milyon lira civarında iken 2021 yılında tüm Türkiye’deki mesleki eğitimde üretim kapasitesi 1 milyar 162 milyona çıktı. Yaklaşık 6 katlık bir üretim kapasitesine ulaştı. Bu Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim hizmetlerimizi hızlı bir şekilde aktif hale getirmemiz için büyük kolaylık sağladı. Bakın bugün üretilen yangın söndürme cihazıyla tüm  okullarımızın ihtiyaçlarını yangın tüplerinin bakım ve onarımı çok hızlı bir şekilde ve çok düşük maliyetle giderebileceğiz ''

'2 AYDA 16 BİN 361 KÜTÜPHANEYİ TÜM OKULLARIMIZLA BULUŞTURDUK'

Bakan Özer, okullardaki kütüphane sayısını da artırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:

''Yakın zamanda 2021 yılının son 2 ayında 'Kütüphanesiz okul kalmayacak' diye bir kampanya başlatmıştık. 2 ay gibi bir kısa sürede 16 bin 361 tane kütüphaneyi tüm okullarımızla buluşturduk. Buradaki en büyük kahramanlığı yine mesleki teknik liselerimiz yaptı çünkü tüm yaptığımız yeni kütüphanelerin mobilya ve tefrişatını 81 ildeki mesleki eğitim okullarımız tarafından ürettik ve hızlı bir şekilde okullarımıza kazandırabildik. Türkiye'de yılda ortalama 2 günde 272 tane kütüphane yapıldı ve bu hakikaten rekordur. Diğer taraftan Covid-19 salgının yaklaşık 2 sene önce başladığı süreçte ülkemizin, toplumun, maskeden dezenfeksiyona kadar tüm ihtiyaçlarını, daha sonra solunum cihazlarını, tüm ihtiyaçlarını  mesleki teknik eğitim okullarımızda hızlı bir şekilde karşıladık. Mesleki eğitim sadece iş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin kalkınmasında, üretim kapasitesinin artmasında çok büyük hizmet ortaya koyuyor. Konya bu anlamda mesleki eğitimde her zaman en güzel haberleri aldığımız illerimizden bir tanesidir."

'ÖĞRETMEN BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI OECD ORTALAMASINA ULAŞTI'

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Konya programında Büyükşehir Belediyesi'nin ilçelerde yaptığı yatırımların tanıtım toplantısına katıldı. Burada konuşan Bakan Özer, Türkiye'de eğitimin durumunu açıklayarak, "2000'li yıllarda okul öncesi 200 binler seviyesinde öğrencimiz, okul öncesi eğitim alırken bugün 2 milyon rakamdan bahsediyoruz. İnşallah bu dönemde Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz 3 bin tane yeni anaokulu ve 40 bin tane yeni ana sınıfı yaparak 4 yaştaki yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70'lere, 5 yaşındaki yüzde 78'lerdeki okullaşma oranını yüzde 100'e ve 3 yaştaki yüzde 14 olan okullaşma oranını 50 seviyesine getireceğiz. Orta öğretimdeki okullaşma oranı 2000'li yıllarda yüzde 44'ten yüzde 89'lara 90'lara ulaştık. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14'lerdeyken yüzde 45'ler seviyesine geldi. Bunlar için devasa yatırımlar yapıldı. Derslik sayıları 250 binlerden şu anda 850 binlere geldi. Bunun 650 bini devlet okullarıdır. Bugün eğitim sistemimiz 850 bin dersliğin, 1 milyona yakın dersliğin olduğu, 18 milyona yakın öğrencinin olduğu, 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir sistem" dedi.

'EĞİTİMDE OKULLULAŞMA ORANI ARTTI' 

Bakan Özer, "Bizim eğitim sistemimizdeki toplam öğrenci ve öğretmen sayısı 150'ye yakın ülkenin nüfusundan fazladır. Bugün bütün ülkelerin kendisini karşılaştırmak için kullanmış olduğu OECD  ülkelerdeki referans ülkelerdeki eğitim göstergeleri, hepinizin malum olduğu gibi OECD ülkeleri, 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra 1950 yıllarda tüm kademelerde okullaşma oranını yüzde 100'ler seviyesine çıkarttı. Son 70 yılda, eğitimde kaliteyi nasıl artırabilirime odaklanırken, Türkiye eğitimde bu kitleselleşme hedeflerine ancak 2000'li yıllardan sonra ulaşabildi. Bundan en fazla yararlanan sosyal ekonomik seviye olarak dezavantajlı kesimler oldu. Son 20 yılda garip gurebanın eğitimden sağlığa tüm alanlara kadar devletin sunmuş olduğu hizmetlere erişimi maksimum seviyeye çıktı. Eğitimdeki bu okullulaşma oranı artırılırken, kaliteye rağmen bir büyüme sağlanmadı. Her zaman söylediğim gibi kalite odaklı bir büyüme gerçekleşti. Derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bu devasa büyümeye rağmen OECD ortalaması seviyesine yakın. Bakın OECD ülkelerindeki öğrenci sayısı son 20 yılda hiç değişmedi, hep sabittir. Çoğu ülkede düşmüştür. Tam tersi Türkiye'de okullaşma oranı yüzde 100'ler seviyesine tırmanırken, öğrenci sayısı devasa artarken aynı zamanda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da OECD ortalamasına yükselmiş oldu. Bunun için son 19 yılda devasa öğretmen alımları yapıldı. 2000'li yıllarda eğitim sistemimizde 500 bine yakın öğretmen vardı. Bugün 1,2 milyon öğretmen var" diye konuştu.
 

Editör: MURAT ÖZER