Türkiye - Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afrika'yla toplam ticaretimiz 2003 yılındaki 5,4 milyar dolar seviyesinden 2020 sonunda 25,3 milyar dolara yükseldi. Hedefimiz bu hacmi önce 50 milyar dolara bilahare 75 milyar dolara taşımaktır. El birliği içinde çalışarak bu hedeflerimize de ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde bu yıl 3. kez düzenlenen Türkiye- Afrika Ekonomi ve İş Forumu'na katıldı. Forumda konuşan Erdoğan, "Afrika ziyaretinden sonra bunu gerçekleştirmiş olmak bize ayrı mutluluk veriyor. Afrika'yı gezdik dolaştık. Liderleriyle bir araya geldik. Afrika'da durum nedir konuştuk. Forumun Türkiye'nin gönül köprüleri kurduğu Afrika ile iş birliğinin güçlenmesine katkı sağlamasını diliyorum. Enerjiden tarıma, sağlıktan, bankacılığa kadar birçok alanda yatırım fırsatları ele alındı. Salgının küresel ticareti etkilediği bir dönemde düzenlenen forum, iş dünyası için çok önemli. İş birliğimizin güçlü yönlerinin yanı sıra üzerinde hep birlikte çalışmamız gereken başlıklar değerlendirildi. Gündeme getirilen hususların kıta ile ilişkilerimizi güçlendirme gayretlerimizde yol göstereceğine inanıyorum. Düzenlenen bu forumun iş dünyamız için de ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum" dedi. 

"İŞ BİRLİĞİ YAPILMADIK ÜLKE BIRAKMIYORUZ"   

Erdoğan, "Afrika'nın kalplerimizdeki müstesna yerini her vesileyle dile getiriyorum. Afrikalı kardeşlerimizle muhabbetimizin sadece bir retorik olmadığını kıta genelinde yaptığımız çalışmalarla ortaya koyuyoruz. Afrika'da kapısı çalınmadık, yarası sarılmadık gönül, iş birliği yapılmadık ülke bırakmıyoruz. Afrika halklarının da ülkemize ve milletimize aynı samimiyetle yaklaştığını görmekten de ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Ülke olarak biz adım atınca Afrikalı siyasetçiler çok daha büyük bir hüsnü kabulle buna karşılık veriyorlar.  Türk iş dünyasının kıta ülkelerindeki yatırımları arttıkça bundan bizim girişimcilerimizin yanı sıra, Afrikalı kardeşlerimiz de istifade ediyor. Buna kıtaya yaptığımız son seyahatimde bir kez daha şahit oldum.  Pazar günü başladığımız temaslarımız kapsamında bakan arkadaşlarımız ve kalabalık bir iş adamı heyetiyle, önce Angola, daha sonra Togo ve Nijerya'da çok verimli temaslarda bulunduk" ifadelerine yer verdi.  

"BİR KEZ DAHA GURUR DUYDUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her üç ülkede devlet başkanları ve siyasetçilerle ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdik. Togo, Burkina Faso ve Liberya devlet başkanlarıyla da bir araya geldik. Ziyaretimiz kapsamında Angola ve Nijerya'da iş forumları düzenledik. Şunu memnuniyetle ifade etmeliyim ki her üç ülkede de Afrikalı kardeşlerimiz bizi çok büyük bir muhabbetle karşıladı. Afrika'da şahsımıza ve heyetimize gösterilen sıcak ilgi ve samimiyet karşısında bu aziz milletin bir ferdi olmaktan, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı olmaktan bir kez daha gurur duydum. Kıymetli eşim Emine Erdoğan'ın Afrika seyahatlerimizde edindiği izlenim ve hatıralarını içeren 'Afrika Ziyaretlerim' kitabı da bizim bu muhteşem coğrafyaya bağlılığımızın anlamlı bir nişanesi oldu. Türkçeye ve Türk kültürüne yönelik ilginin Afrikalı dostlarımız arasında arttığını görmek bizi ayrıca mutlu etti. İnşallah önümüzdeki dönemde aramızdaki bu samimi bağların daha da kuvvetleneceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. 

"1150'DEN FAZLA PROJEYİ ÜSTLENDİLER"

Konuşmasında Türk yatırımcıların Afrika'daki çalışmalarına da değinen Erdoğan, "Nitekim ortak çabalarımız pek çok alanda meyvelerini vermeye başladı. Türkiye, Afrika ilişkileri eşit ortaklık ve kazan kazan temelinde çok boyutlu bir şekilde hamdolsun günden güne güçleniyor. Türk yatırımcıların kıtayla ilgisi artarken Afrikalı dostlarımızla Türkiye'nin özellikle turizm, sağlık, altyapı ve üretim alanındaki imkanlarını keşfediyor. Türkiye'nin modern ve kaliteli sağlık altyapısıyla tanışan Afrikalı kardeşlerimiz, hastalıklarının şifalarını Türkiye'deki hastanelerde arıyor. Türkiye'nin ürettiği savunma sanayi ürünleri Afrika halklarının hem sınır güvenliğine hem de terörle mücadelesine büyük katkı sağlıyor. İş adamlarımızın kurduğu fabrikalar, üretim tesisleri, ticari mekanizmalar, on binlerce Afrikalı kardeşlerimize istihdam imkanı sunuyor. Bugün Afrika'da havalimanlarından limanlara, kamu binalarından yollara, tünellere kadar birçok yatırımın altında Türk müteahhitlerinin imzası var.  Türk firmaları kıta genelinde toplam değeri 70 milyar doları aşan 1150'den fazla projeyi üstlendiler. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri de 6 milyar doları aşmış durumda. Afrika'yla toplam ticaretimiz 2003 yılındaki 5,4 milyar dolar seviyesinden 2020 sonunda 25,3 milyar dolara yükseldi. Hedefimiz bu hacmi önce 50 milyar dolara bilahare 75 milyar dolara taşımaktır. El birliği içinde çalışarak bu hedeflerimize de ulaşacağımıza inanıyorum" dedi. 

"TURKOVAC AŞISINI GÖNDERECEĞİZ"

Son iki yıldır insanlık olarak koronavirüs salgınıyla mücadele edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Koronavirüs gerçeğinin bir müddet daha küresel gündemi belirleyeceği anlaşılıyor. Tabi burada salgının yönetimiyle ilgili bazı hususların da artık açıkça ifade edilmesi gerekiyor. Son iki yıllık sürece baktığımızda batılı ülkeler başta olmak üzere ekonomik bakımdan gelişmiş devletlerin salgın sürecini, adalete ve hakkaniyete uygun bir şekilde yönetemediklerini görüyoruz. Tüm dünyada hayatı alt üst eden böylesi büyük bir sağlık krizi karşısında Afrika halkları yalnız bırakılmış, salgınla mücadelelerinde sadra şifa olacak hiçbir katkı alamamışlardır. Yükselen gümrük duvarları ve korumacı tedbirler, en çok Afrika ülkelerinin kırılgan ekonomilerine zarar vermiştir. Dünya Sağlık Örgütü Afrika Bölge Ofisi verilerine göre bugüne kadar yaklaşık 6 milyonu aşkın Afrikalı dostumuz bu hastalığa yakalanmıştır. Bu vesileyle salgında hayatını kaybeden Afrikalı kardeşlerimiz için bir kez daha taziyelerimi sunuyorum. Bir Afrika atasözünde 'hayırseverlik, varlıktan değil, kalptendir' deniyor. Biz de güzel Türkçemizde, az veren candan, çok veren maldan diyoruz. Bu anlayışla salgın sürecinde vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetini sunarken elimizdeki imkanları, Afrikalı kardeşlerimizle de paylaştık. Tıbbi teçhizat ve malzeme desteğinde bulunduğumuz devletlerin arasında 44 Afrika ülkesi de yer alıyor. Yerli ve milli solunum cihazlarımızın maske ve tulumların Afrika'nın virüsle mücadelesine yaptığı katkıları görmekten memnuniyet duyuyoruz. İnşallah onay aşamalarından sonra Turkovac aşımızın da kullanıma girmesiyle aşı meselesinde de örnek bir tutum sergileyeceğiz. Zira yaşadığımız acılar ortadayken aşı meselesine tamamen maddi çıkar ve kar eksenli yaklaşılmasını doğru bulmuyoruz. Bu anlayışla Türkiye'nin öncülüğünde Türk Konseyi üyeleriyle birlikte kıta ülkelerine, aşı yardımı da yapacağız. Başbakanlık dönemimle birlikte 30 Afrika ülkesine toplam 50 ziyaret gerçekleştirdik. Uluslararası toplumun görmezden geldiği Somali'yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret eden ilk lider oldum. Bu ziyaretleri hem eski sömürgeci güçlerin hem de yurt içinde Afrika kıtasına karşı ön yargılı kesimlerin duydukları rahatsızlığa rağmen düzenledik" diye konuştu.

"AFRİKA ÜLKELERİNDEN 36 ÜST DÜZEY HEYETE EV SAHİPLİĞİ YAPTIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Salgın şartlarının Afrika'yla karşılıklı üst düzey ziyaret trafiğimizi aksatmasına asla müsaade etmedik. Sadece bu yıl Sahra altı Afrika ülkelerinden 36 üst düzey heyete ev sahipliği yaptık. Türk Hava Yolları'nın kısa süre içinde kıtada salgın öncesi uçuş sayılarını tekrar yakalayacağına, hatta geçeceğine inanıyorum.  Serbest ticaret anlaşmalarının ikili ticaretimizin kolaylaştırılmasında oynadığı rolü hepimiz biliyoruz. Bugün yürürlükte olan 22 anlaşmadan dördünü Afrika ülkeleriyle yaptık. Ayrıca dört farklı Afrika ülkesiyle serbest ticaret anlaşması müzakerelerimiz sürüyor. Yine bir dizi Afrika ülkesiyle de müzakerelerimizi başlatmayı planlıyoruz. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi anlaşmasının yürürlüğe girme ve uygulama süreçlerini de yakından takip ediyoruz. Türkiye olarak Afrika içi ticaretin geliştirilme çabalarını destekliyor, kıtayla iş yapan firmalarımızı yerelleşme hususunda teşvik ediyoruz. İş dünyamızın Afrika'yla ticari iş birliklerini ilerletirken bu anlaşmanın getireceği yeni şartlara göre strateji belirlemeleri son derece önemlidir. Öte yandan finans ve bankacılık yönü eksik kalan ticaret ve yatırımın ilişkilerde ivme kaybına yol açması kaçınılmazdır. Gerek Afrika'daki güçlü finans kuruluşlarının gerekse Türk bankacılık sektörünün bu konuda daha vizyonel davranmasını bekliyoruz. Ticaretle beraber karşılıklı yatırım ilişkilerimizde güçlendikçe, inşallah halklarımız arasındaki kültürel yakınlaşma da hızlanacaktır. 17-18 Aralık 2021 tarihlerinde yine İstanbul'da düzenleyeceğimiz 3. Türkiye, Afrika Ortaklık Zirvesi'nin tüm bu başlıklarda bizlere yeni ufuklar kazandıracağına inanıyorum" 

Konuşmaların ardından Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cibutili engelli bir kadın sanatçı tarafından 2016'da yapılan mozaik tabloyu armağan etti.

Editör: MURAT ÖZER