İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu Dünya Obezite Federasyonu, geçen hafta ‘4 Mart Dünya Obezite Günü’ sebebiyle küresel bazda yürüttüğü bilimsel raporunu açıkladı. Buna göre dünya nüfusunun yarısından fazlasının 2035’e kadar fazla kilolu ve obez olacağı, bunun maliyet açısından küresel ekonomik etkisinin ise yıllık 4.32 trilyon dolara ulaşacağı öngörüldü. Dünya Obezite Federasyonu tarafından yayınlanan ‘Dünya Obezite Atlası 2023’ raporuna göre küresel bazda önleme ve tedavi tedbirlerinin gelişmemesi halinde, 12 yıl içinde dünya nüfusunun yarısından fazlasının aşırı kilo ve obezite ile yaşayacağı öngörüldü. Obezitenin, küresel ekonomik etkisinin 2035 yılına kadar ise yıllık 4.32 trilyon dolara ulaşacağı ayrıca tahmin edildi. OBEZİTE ÇOCUKLARDA DAHA HIZLI İLERLİYOR 4.32 trilyon doların dünyadaki tüm ülkelerin birleşik gayri safi milli gelirinin (GDP) neredeyse yüzde 3'ünü teşkil ettiği ve bu maliyetin 2020’deki Kovid salgınının dünyaya maliyetiyle karşılaştırılabileceği ifade edildi. Raporda çocuklar ve gençlerde 2035 yılına kadar obezitenin ikiye katlanacağı ve çocuklar arasında yetişkinlerden daha hızlı arttığı belirtildi. Raporda dikkat çeken bir başka bulgu ise obezitenin düşük gelirli ülkelerde daha hızlı yaygınlaştığı vurgulanarak “Düşük gelirli ülkeler obezite prevalansında hızlı artışlarla karşı karşıyadır. Küresel olarak obezitede en büyük artış beklenen 10 ülkeden 9'u düşük veya alt-orta gelirli ülkelerdendir. Hepsi de Asya ya da Afrika'da yer almaktadır” denildi. TÜRKİYE’NİN KARNESİ Ülke bazında obezite karnesinin hazırlandığı raporda, yıllık yüzde 2.3 artışla Türkiye’deki yetişkinlerin 2035 yılına kadar yüzde 55’nin aşırı kilolu ve obez olacağı öngörüldü. Öte yandan Türkiye’nin küresel bazda hazırlıklı olma sıralaması ise 37’nci sırada yer alarak ‘Oldukça İyi’ olarak derecelendirildi.