Kare Portföy ekibi, döviz kurlarında ani bir hareket olmadığı takdirde enflasyonun yüzde 10-12 bandında seyredeceğini, lirada değer kaybının son yedi yılda olduğu gibi bu yıl da enflasyonun üzerinde gerçekleşeceğini öngördü.



Kare Portföy ekibinin 2019 yılı değerlendirmesine göre:

- Piyasalarda siyasi gelişmelerin etkisi yüksek oldu.

- ABD piyasalarındaki olumlu hava tüm dünyayı etkiledi.

- Tüm dünyada faiz oranlarını etkileyen ve gösterge niteliği taşıyan ABD 10 yıllık tahvil faizleri yıla başladığı yüzde 2.68’den yüzde 1.45’e kadar düştü, ancak tekrar yükselişe geçerek yılı 1.92 seviyesinde tamamladı.

- Enerji piyasalarında oldukça sakin bir yıl yaşandı.

- Gelişmekte olan ülkelerden Arjantin’de 2018 yılında başlayan kriz derinleşirken Rusya son zamanların en başarılı performansını gösterdi.

- Türkiye piyasaları da 2018 yılına göre daha sakin bir dönem geçirdi.

- Yılın ilk yarısında ihracatın katkısı ile Türkiye ekonomisi beklenenden az daraldı.

- TCMB düşen enflasyon ve global faiz ortamından faydalanarak politika faizlerini yüzde 24 seviyesinden yüzde 12 seviyesine kadar indirdi.

- Yıla 91 bin seviyesinde başlayan BIST-100 endeksi yüzde 26 yükselerek 114 bine ulaştı.”

Kare Portföy ekibinin 2020 değerlendirmeleri de şöyle:

“Faizler hakkında yıllardır vurguladığımız görüşümüzde bir değişiklik yok: küresel düşük reel faiz ortamının devam edeceğini tahmin ediyoruz.

"Dünyanın neredeyse tamamında enflasyonun düşük seyretmesi ve giderek artan sermaye birikimi merkez bankalarının kısa vadeli reel faizi sıfır civarında tutmasına imkan veriyor.

"Örneğin Fed 2018 yılında faizleri artırırken de, 2019 yılında faizleri indirirken de çok dar bir alanda hareket edebildi.

"Tüm dünyada hisse senedi piyasalarının tarihsel olarak pahalı görünmelerine rağmen tahvil ve bono piyasalarına göre daha cazip olduklarını düşünüyoruz.

"Hisse senedi piyasalarında bölgesel tercihimiz ABD ve gelişmekte olan ülke piyasalardan yana.

"Bu yıl iklim değişikliği ve çevre sorunlarının gündemde çok önemli bir yer işgal edeceğini ve finansal piyasalar tarafından gitgide daha artan bir oranda dikkate alınacağını tahmin ediyoruz.

"Enerji fiyatlarının yatay seyretmesini bekliyoruz. İran, Irak, Venezuela ve Libya gibi pek çok petrol üreticisi ülkenin yaşadığı arz zorluklarına rağmen fiyatlar dar bir bantta hareket edebiliyor.

"Güneş enerjisinin sürekli daha rekabetçi hale gelmesi aşağı yönde bir risk oluşturuyor.

"Sabit getirili ürünlerde likidite primi yüksek seyretmeye devam ediyor.

"Geçen yıl olduğu gibi, getiriyi yükseltmek için kredi kalitesinden fedakarlık etmek veya vadeyi uzatmak yerine daha karmaşık veya göreceli olarak daha az likit ürünlere yatırım yapmayı daha sağlıklı buluyoruz.

"Private credit fonları ve CLO’ların başarılı performansının devam edeceğini öngörüyoruz.

"Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşının akut bir krize yol açmadan yönetileceğini düşünüyoruz.

"Orta Doğu’da tüm ülkelerde istikrarsızlık devam etse de kayda değer bir sıcak çatışma çıkma riskini azalmış görüyoruz.

"Türkiye’de büyümenin 2019 yılına göre daha yüksek seyredeceğini tahmin ediyoruz.

"Uzun vadeli trend büyüme oranımız düşmüş olsa da, 2018 yılından bu yana yaşanan trend altı büyümenin 2020 yılında kısmen telafi edilmesi muhtemel.

"Lira faizlerin bulunduğu seviye nedeniyle hisse senedi yatırımları yerli yatırımcılara cazip görünüyor.

"Bu nedenle Türk hisse senedi değerlemelerinde yavaş ama istikrarlı bir artış bekliyoruz.

"Türkiye hakkındaki siyasi risk algısı azalır ve ciddi bir yabancı girişi olursa Borsa İstanbul'daki hareket hızlanabilir."

Editör: MURAT ÖZER