YEŞİLKÖY CNR Expo Fuar alanında düzenlenen Food İstanbul fuarına Rusya'nın Penza bölgesi temsilcileri de katıldı. Türkiye'deki firmalarla tarım anlaşmalarının olacağını dile getiren Penza Bölgesi Başbakan Yardımcısı Andrei Luzgin, "Umarım yakın zamanda Türkiye’nin başarılı kobileri de Penza bölgesinde çalışmaya başlar. Üretici şirketlerle imzalanacak anlaşmalarımız var. Bu anlaşmalar özellikle makine ve tarım ürünlerinin işlenme konusunda olacak" dedi.

'Food İstanbul' fuarının ardından Penza’dan gelen heyet Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye- Rusya İş Konseyi ile 'Penza Bölgesi Tanıtım Toplantısı' gerçekleştirdi. Tekstil, demir-çelik, gıda, mobilya, tarım ve makine sektörlerinden temsilcilerin katıldığı toplantıda, iş ve yatırım olanakları konuşuldu.
 

'KOBİLER BÖLGEMİZİN EN ÖNEMLİ AKTÖRÜ'
Tanıtım toplantısına katılan Penza bölgesi hükümet başkanı Nikolay Simonov, fuarın ve bölge tanıtımlarının kendileri için büyük önemi olduğunun altını çizerek, "Her sene bu fuarlara katılacağız çünkü ihracatı ve üretimi artırmak adına fuar çok etkin bir rol oynuyor. Sizlerin makine sanayisi çok gelişmiş ve dünyaca ünlü markalarınız var. Demir çelik markalarınızın ürünlerini, kazanlarını keyifle kullanıyoruz. Hem kaliteli, hem hesaplı, hem de üreticileri ve ihracatçıları arkasında duruyor. Bugün burada bir araya gelmemiz bizim için çok büyük bir fırsat. Kobi bizim için bölgenin en önemli aktörüdür. Dolayısıyla bunların iş geliştirmesi için mutlaka yabancı ortaklara ve yabancı ilişkilere ihtiyacı var. Çok güzel ülkeniz var. Bütün vatandaşlarımız bu güzellikleri görsün isteriz ve teşvik için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
 

'SİYASİ YAKINLAŞMA EKONOMİNİN GELİŞMESİNE FAYDALI OLACAKTIR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya devlet başkanı Vladimir Putin arasındaki siyasi yakınlaşmanın ekonominin gelişmesine katkısı olacağını söyleyen Andrey Luzgin, "Hiç şüphesiz ki ülke başkanlarımızın yakın ilişki içerisinde olması, çok fazla konuda mutabık olması ve genel olarak politik arenada ortak hareket etmesi ekonominin gelişmesine de faydalı olacaktır. Hem Rus hem de Türk ekonomistler şuanda 15 milyar dolarlık bir hacim olduğunu ve bunun ikiye, üçe katlanabileceğini söylediler. Bu potansiyeli de ancak bölgeler aracılığıyla yapabiliriz. Biz de bu fuarda ve bundan sonraki katılacağımız etkinliklerde bunu fiilen yapmaya çalışacağız" dedi.
 

'KOBİLERİN EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞMESİNDE BÜYÜK PAYI VAR'
Otelcilik ve turizmin geliştirilmesinin kendileri için önemli konulardan bir tanesi olduğunu söyleyen Luzgin, bu konuda Türk iş adamlarının tecrübesinin olduğunu söyledi. Görüşmeleri bu çerçevede ilerlettiklerini de dile getiren Luzgin, "Bu fuar çerçevesinde ve bundan sonraki görüşmelerimizde de mobilya ve ağaç işleme konusunda, gıda ürünleri, konserve, kurutma, muhafaza ve lojistikle ilgili ortaklarımızı arayacağız" dedi.
Luzgin, anlaşma yapacakları firmaların projelerini başarılı şekilde sürdürdüklerini dile getirdi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Mobilya ve ağaç işlemede uzman bir şirket ile de görüşüyoruz. Büyük projeler çok önemli. Akkuyu Nükleer enerji santrali gibi büyük projelerimiz var. Bu iki ülke içinde önemli ve stratejik. Kobilerin de bu ekonomi ilişkilerinin gelişmesinde büyük payı var. Biz burada kobiler için, onların yolunu açmak için varız. Umarız çok yakın zamanda Türkiye’nin başarılı kobileri bizim bölgede de çalışmaya başlarlar."
 

'ŞARTLARI DİKKATE ALARAK ET ÜRÜNLERİNDE DE TÜRKİYE’DE OLMAK İSTİYORUZ'
Andrei Luzgin, et ve et ürünlerinde Türkiye şartlarını dikkate alarak Türkiye’de mevcut olmak istediklerini belirtti. Luzgin, "Sadece domates değil diğer tarım ürünlerinin de 12 ay bizim vatandaşlarımızın masasında olması için ithal etmek zorundayız. Bu ithalata da tabii ki devam edeceğiz. Bunun önünde hiçbir engel olmaması gerekir. Çünkü rekabet vatandaşa yarıyor. Ne kadar fazla ülkeden ürün gelirse rekabet de, fiyat politikaları da başarılı olur. Dolayısıyla biz bu engeli istemiyoruz. Buğday ve özellikle ham ayçiçek yağını Türkiye büyük miktarlarda Rusya’dan satın alıyor. Burada da engel olsun istemiyoruz. Engele karşıyız çünkü her iki taraf da bundan zarar görür. Et ve et ürünlerine gelince Türkiye şartlarını dikkate alarak biz et ürünlerinde Türkiye’de mevcut olmak istiyoruz.  Son beş yılda hükümetin aldığı kararlarla et sanayi, beyaz et de dahil çok fazla üretiliyor ve çok kaliteli bir piyasaya et sürülüyor. Lojistiği de göz önünde bulundurursak rahat bir lojistiğimiz var. Türkiye’de bizim ürünlerin de olmasını çok isteriz" ifadelerini kullandı.
 

'TÜRK ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİNİ ÜLKEMİZE DAVET ETMEK İSTİYORUZ'
Türkiye’nin çok elverişli lojistik bir merkez olduğunu vurgulayan Luzgin, Rus vatandaşların Türkiye’ye geldiklerinde çok güzel zeytin ve zeytinyağı tüketebildiklerini dile getirdi. Piyasalarında toptan ve perakende olarak sadece İtalya ve Yunanistan menşeli zeytin ve zeytinyağı olduğunu söyleyen Luzgin, "Zeytinyağı üreticilerinizi de ülkemize davet etmek istiyorum daha faal bir şekilde işbirliği yapılabilir" dedi.

Luzgin, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye çok elverişli lojistik bir merkez. Dolayısıyla hem ulaştırmada hem de meyve sebze muhafazasında çok iyi başarılara imza atmıştır. Bizim ülkede 12 ay sebze meyve yetişmiyor. Siz burada yıl içinde birkaç defa mahsul alabiliyorsunuz. Sebze meyve konusunda bence Türkiye’nin daha da geliştirmesi lazım çünkü buna hem bizim ülke vatandaşlarının hem de komşu ülkelerin ihtiyacı var. Türkiye doğru yolda. Bunun yanında iki ülkenin de geliştireceği bir alan daha var.  Bizim vatandaşlarımız özelikle Türkiye’deki tatil beldelerini sık ziyaret ediyor. Biliyoruz ki Türkiye’de çok güzel tatlılarınız da var. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bu tatlılarınızı çok daha çeşitli olarak görmek isteriz.  Bu konuda da tatlı üreticileri ülkemize gelip orada bu ürünleri üretebilirler. Kuru meyve ve sebze alanında da potansiyel var. Biz Türkiye’ye geldiğimiz zaman Türk şaraplarını çok seviyoruz. Ne yazık ki Avrupa ve ABD’de olmazsa olmaz marketlerin Türk şarapları bizim ülkede çok az ve kısıtlı yer almaktadır. Vatandaşlarımıza Türk şaraplarını daha iyi tanıtmaları lazım diye düşünüyorum. Kuru meyve ve sebze, kabuklu kuruyemiş, ambalaj konusunda görsel olarak da çok kaliteli ürünler üretiliyor."

 

Kaynak: dha