Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Man Adası dediler oradan 150 bin lira ceza.  Ardından şimdi bir 100 bin lira daha. Ben de dedim ki bu 150 artı 100 bini TÜRGEV ve ENSAR vakfına verelim. Hiç olmazsa Bay Kemal'in birkaç kuruşu da buralara nasip olsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs Darbesinin 62. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor" temalı anma programına katıldı. Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda bulunan Adnan Menderes Kongre Merkezi'nde yapılan programa Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve davetliler katıldı. 

"O KARA LEKE DEĞİL 62, 600 YIL GEÇSE DE HİÇBİR ZAMAN TEMİZLENMEYECEKTİR"

Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Menderes'i ve arkadaşlarını darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları o kara leke değil 62, 600 yıl geçse de hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Milletimiz merhum Menderes ve arkadaşlarını nasıl gönlüne nakşetmişse Yassıada zulmüne imza atanları da  asla affetmeyecektir. Nitekim darbe mahkemelerinin aldığı gayri meşru kararlar sebebiyle Yassıada milletimiz tarafından yıllarca yaslı ada olarak. Aylar boyunca burada milletin gözü önünde işlenen hukuk cinayetleri, insanımızın zihninde ve kalbinde çok derin yaralar açmıştır" dedi. 

"ŞANTAJLARA ASLA BOYUN EĞMEDİK"

Erdoğan, "Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta tehditlere, şantajlara asla boyun eğmedik. Milletimizle birlikte, sizlerle birlikte demokrasimize yönelik teşebbüslerin hepsini tek tek bozguna uğrattık. 15 Temmuz'da daveti yaptık mı? Yaptık. On beş dakika daha kalmış olsaydık bu kardeşiniz belki bugün burada yoktu. Fakat oradan sadece telefonla yaptığımız anonsla elhamdülillah on binler Atatürk Havalimanı'na geldi. Bay Kemal ise FETÖ terör örgütünün oradaki düzenlemesiyle tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Biz milletimiz ile birlikte tarihin en büyük demokrasi zaferlerinden birisine imza attık. CHP'nin başındaki zat milletin şanlı direnişini az önce de ifade ettiğim gibi televizyon karşısında keyif kahvesi içerek izlerken biz milli iradeyi milletin emanetini ülkemizin istiklal ve istikbalini korumak için Erol Olçok gibi yol arkadaşlarımızı, Abdullah Tayyip gibi daha 16 altı yaşındaki körpe delikanlılarımızı şehit verdik" diye konuştu.  

"FOYALARI ORTAYA DÖKÜLECEK"

"Darbe gecesinden önce ne diyordu "  diyen Erdoğan, "Tankın üzerine ilk ben çıkardım. Fakat tankları görünce kuyruğunu kıstırıp kaçan CHP'nin başındaki zata rağmen bu ülkeyi FETÖ'cü alçaklara teslim etmedik. Bu adam şu anda da aynı mı? Aynı. İşte açıklamalar yapıyor. Ve açıklamalar aynen 15 Temmuz gecesinin benzeri ifadeler. Değişen hiçbir şey yok. Gerçeklerin her yanı geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. 15  Temmuz gecesi millet can derdindeyken Bay Kemal'in tatlı canını kurtarmak adına kimlerle ne tür pazarlıklar yaptığı da hiç aldanmayın, ortaya çıkacaktır. Onu da göreceğiz. Elbet gün gelecek, gündemde seçim yokken temmuzda başbakan olacağım diye ortalıkta salınanların foyaları da ortaya dökülecek. Elbet gün gelecek FETÖ'cü hainlerin söylemleriyle 15 Temmuz destanını lekelemeye çalışanların yularını kimlerin tuttuğu da ortaya konacaktır. Bu millet 15 Temmuz'da ardına bakmadan kaçan mürailerin FETÖ'cülarla anlaşıp iktidar hayali kuran muhtelislerin hesabını sandıkta muhakkak soracaktır. O kaçınılmaz son gelene kadar biz milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 

"DARBELERİN YIKICI ETKİSİ SADECE EKONOMİYLE SINIRLI KALMAMIŞTIR"

Erdoğan, "Darbelerin yıkıcı etkisi sadece ekonomiyle sınırlı kalmamıştır. Asıl tahribat adalet sistemimizde,  milletimizin siyaset kurumuna olan güveninde yaşanmıştır. Darbecilerin karşısında selam duran hukuksuz kararlara özellikle imza atan, adaletin tecellisi yerine vesayetçilerin sopası olarak görev üstlenen yargı, milletimizin nazarında en büyük zararı maalesef kendi itibarına vermiştir. Yargımız yaşadığı bu itibar kaybını ancak 15 Temmuz gecesi sergilediği destansı duruşla telafi edebilmiştir" dedi. 

BELGE GÖSTERDİ 

"Bir şeyi özellikle ifade etmek istiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burası Eskişehir Örfü İdare Kumandanlığı'nın tebliğidir. Şimdi aynı bugünü göreceksin burada. Diyor ki az önce de ifade edildi. 'Beraberlerinde 17 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmaktayken yakalandılar'.  Bay Kemal'in geçen akşam söylediğinden farkı var mı? Aynı değil mi? Cumhurbaşkanı da kaçırmış. Man Adası dediler oradan 150 bin lira ceza.  Ardından şimdi bir 100 bin lira daha. Şimdi bana düşen de ne? Ben de dedim ki bu 150 artı 100 bini TÜRGEV ve ENSAR vakfına verelim. Hiç olmazsa Bay Kemal'in birkaç kuruşu da buralara nasip olsun. Ne geliyor? Milletimiz de bunu çok daha iyi bir şekilde görmüş olsun" diye konuştu. 

"YALAN OLDUĞU BİLİNEN HABERLERLE YIPRATILMAYA ÇALIŞILDI."

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, "Menderes ve arkadaşları CHP'ye yakın basın yayın organları tarafından yalan olduğu bilinen haberlerle yıpratılmaya çalışıldı. O günkü gazete haberlerine şöyle bir göz gezdirmek bile bu sınır tanımaz iftira furyasının ulaştığı vahim boyutları görmek için yeterlidir. Aynen şimdiki CHP gibi. Yaptığı ne? Sadece iftira. Ya sen ne zaman şöyle bir dürüst konuşacaksın ya? Ne zaman şu yalanı bir kenara koyacaksın ya? Ya yatsı namazları geldi. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Ama bu adamda böyle bir şey yok. Çünkü yatsıyla da alakası olmadığı için. Menderes'in Kars ve Ardahan'ı Ruslara satmak istediğinden Cumhurbaşkanı Bayar'ın banka hesabında 103 milyon lira bulunduğuna Fatin Rüştü Zorlu'nun Avrupa'da bindiği arabanın altınla kaplandığından yüzlerce öğrencinin cesetlerinin kıyma makinasından geçirildiğine Hasan Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon lira çıktığından Menderes ve Bayar'ı 12 uçak dolusu altın ve parayı kaçırdıklarına kadar yüzlerce deli saçması iftira darbeciler tarafından hazırlanıp CHP yönetimi tarafından dillendirilmiş, yayılmıştır."

"CHP GENEL MERKEZİ İFTİRANIN, YALANIN, KIŞKIRTMANIN MERKEZİ KONUMUNDADIR"

Erdoğan, "Bunun yanında dönemin CHP Genel Başkanı ordumuz başta olmak üzere kamu görevlileri üzerinden baskı kurarak devleti işlemez, hizmet üretemez hale getirmeye çalışmıştır. Değerli arkadaşlar, milletin iradesine ve tercihlerine yönelik düşmanlığın işareti olan bu siyaset tarzı, aradan geçen 62 yıla rağmen halen sürdürülmektedir. CHP Genel Merkezi, tıpkı 27 Mayıs arifesinde olduğu gibi bugün de iftiranın, yalanın, kışkırtmanın merkezi konumundadır. Siyaset üretemeyenler eser ve hizmet üretemeyenler bugün de fitne üretmenin, nifak üretmenin yılan dilleriyle siyaseti zehirlemenin çabası içerisindeler. CHP mevcut genel başkanın elinde siyasi ahlak yoksunlarının cirit attığı FETO'dan DHKP-C'sine kadar terör örgütlerinin mercek bulduğu bir provokasyon üstüne dönüşmüştür. Bizzat başındaki zatın dillendiği kavga siyaseti 27 Mayıs öncesi uyguladıkları siyaset tarzının yeni bir sürümünden ibarettir. 62 sene evvel Türkiye'yi derin acılara sürükleyen demokrasimizi kesintiye uğratan ülkemize çok ağır bedeller ödeten bu çirkef siyaset tarzının yeniden sahnelenmesine asla izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"HERKES BİLSİN Kİ TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan "27 Mayıs'ın yıl dönümünde Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türkiye'nin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak şu ikazı yapmak istiyorum. Buradan Batılı efendilerinin kulaklarına fısıldadığı suflelerle iktidar serabı gören kifayetsizlere sesleniyorum. Buradan meşru zeminde sivil siyaset yapmak yerine demokrasimize pusu kurmaya niyetlenen sırtlanlara sesleniyorum. Buradan siyaset mühendislikleriyle milletimizin iradesini yönlendirmeye çalışan dikta heveslilerine sesleniyorum. Herkes bilsin ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Türkiye egemenliğin bilakayduşart millete ait olduğu büyük bir devlettir. Türkiye ekonomisiyle, dış politikasıyla, vizyonuyla, ufkuyla, tarihiyle en önemlisi de 85 milyon insanıyla güçlü bir devlettir. Milletin çelikten iradesine kimse zincir vuramaz. Türk demokrasisinin altını kimse oyamaz. Bu milletin hakkını hukukunu hiç kimse çiğneyemez. Bu millete hizmet edenlerin kılına kimse dokunamaz. Ebedi ve ezeli hiçbir sinsi senaryo bozamaz, bozamayacaktır. Sandık dışında yol arayanlar daha şimdiden 2023 seçimlerine gölge düşürmeye çalışanlar akıllarını başlarına toplamalıdır. Bu ülkede bir daha asla Yassıadaların kurulmasına müsaade etmeyeceğiz.  Bu ada Demokrasi ve Özgürlükler Adası'dır. Ülkemizin istikrarsızlık bataklığına sürüklenmesine göz yummayız. Sokak terörüyle baskıyla, tehditle milletimizin tercihlerine ipotek konulmasına asla rıza göstermez. Terör örgütlerine ülkeyi teslim edecek hiçbir pazarlığın hayata geçirilmesine seyirci kalmayız." diye konuştu. (DHA)  

Editör: MURAT ÖZER