Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili ve Kulüp Sözcüsü Erol Bilecik, pazar günü deplasmanda Galatasaray ile oynayacakları derbi maçı öncesi Fenerbahçe Televizyonu'na açıklamalarda bulundu. Derbiyi ilişkin görüşlerini paylaşan Erol Bilecik, "Öncelikle bütün camiayı selamlıyorum. Sevgi, saygı ve hürmetlerimi paylaşıyorum. Takımımız bu pazar günü hakikaten sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın hatta Dünya'nın ilk 5'i içerisinde gösterilen en kritik maçlardan biri olarak işaret edilen, altı çizilen bir derbiye çıkmış olacak. Bu maç sadece takımımızı, futbolcularımızı, teknik kadromuzu, yönetimi değil bütün Türkiye'yi ekran başına kilitleyen, pazar günü saat 19.00'da büyük bir heyecanı bir anlamda hak eden ekranlardan hem dışarıya vuracak, hem de içeriye vuracak bir maç olacak. Bir anlamda yürekler gerçekten dalgalanmış olacak. Dolayısıyla heyecanımız hakikaten büyük. Geri sayım başladı. Günler değil, saatleri sayabilecek bir noktada bulunmaktayız. Çok değerli futbolcu kardeşlerimin bundan birkaç gün önce keyifli beyanatları oldu. Samandıra'da moral ve motivasyon son derece yüksek. Derbiye hazır bir atmosfer fazlasıyla mevcut. Ben bunu çok büyük bir memnuniyet ve keyifle taraftarlarımızla paylaşmak isterim. Dün Mert Hakan'ın, daha öncesinde Mesut'un, daha öncesinde yine sevgili Berke'nin paylaşmış olduğu hem duygu düşünceler var hem de hakikaten kalpten söylemiş oldukları ve bu anlamda atmosferi yansıtan güzel ifadeler var. Bu ifadelerin alt taraflarını okuduğumuz zaman takımın inancı, morali ve motivasyonu gerçekten tam olarak yerinde. Bütün Samandıra derbiye tam anlamıyla hazır diyebilirim. Tabii ki ellerinden gelenin fazlasını yapacaklar. Ama her zaman şunu da söylemeden edemeyiz. Futbolda da bir şans faktörü var. Futbol şansı da diliyorum bizim yanımızda olur. O zaman hayatımızın biraz daha kolay olacağı net. Çünkü elimizden geleni yapacağımız ve futbolcularımızın da yapacağı konusunda en ufak bir şüphemiz yok. Mert Hakan, Mesut ve Berke'nin mesajlarında aslında bir ana mesaj var. Bu da şu; değerli, emsalsiz taraftarımız yeter ki desteğinizi esirgemeden bizlerle paylaşın. Gerisinde de topun artık onlarda olduğu veyahut işin onlarda olduğu konusunda zaten mesajlar açık. Sadece derbi maçı için değil, tüm zamanlarda desteklerini bu değerli takımımızın üzerinden kati suretle çekmiyor olmamız gerekir. Bu güzel enerji, bu güzel atmosfer özetle hepsini alt alta koyduğumuz zaman bütün camiamızın fazlasıyla derbiye hazır olduğuna kalben de inanıyorum" dedi. "HAKEM, YAN HAKEMLER, DÖRDÜNCÜ HAKEMLER, SÖZÜN KISASI BURADAN BÜTÜN HAKEMLERE SESLENİYORUM Kİ, TARAFSIZ OLMAK ZORUNDALAR" Hakemlerin tarafsız olması gerektiğinin altını çizen Bilecik, "Bir önemli noktanın da altını çizmek gerekir. Sözlerimin başında söylemiştim. Sadece ligimizin en kıymetli maçı değil, aynı zamanda Avrupa'nın ve Dünya'nın sayılı derbilerinden bir tanesi oynanacak ama bir noktanın altını tekrardan çerçeveleyerek, gerçekten çizmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü pazar akşamı takımlar kadar, futbolcularımız kadar, teknik kadrolarımız kadar hatta onlardan bir miktar daha fazla, takımlardan bile daha fazla görev ve sorumluluk maçı yönetecek hakemlerde. Bunun altını çizmemiz gerekir. Bütün hakemlerin sorumluluğu inanın herkesten çok daha fazla, bence önemli ve kritik. Bu noktada bir talebimiz var. Sadece ve sadece, bütün camia olarak, yönetim olarak, nihayetinde bir talebimiz var. Hakem, yan hakemler, dördüncü hakemler, sözün kısası buradan bütün hakemlere sesleniyorum ki, tarafsız olmak zorundalar. Hiçbir baskının, çünkü bildiğiniz gibi iki yıldır tribünlerde tam kapasite kati suretle bir maç oynanmıyordu. Bugün artık tam kapasitede maçların oynanacağı tribün atmosferinden bahsediyoruz. Hiçbir atmosferden etkilenmeyen, hiçbir baskıdan, derbilerin malum bu tribünlerin etkisinde kalmayan bir şekilde yönetimin sürdürülmesi gerekir. Tamamen objektifliği asla ve asla elden bırakmamaları gerekir. Sadece ve sadece sahada gerçekten futbolun oynandığı, topun oynandığı, sadece pozisyonlara odaklanarak yönetilen bir maç olmasını hem arzu ediyoruz hem diliyoruz hem de takipçisi olacağız. Derbiler idare edilecek bir maç değildir, yönetilmesi gereken maçlardır. Yönetilecek olan bu maçların da objektif, adaletli, tarafsız bir şekilde ve hiçbir baskı altında olmadan yönetilmesi gereken maçlar olması gerekir. Bir kez daha altını çiziyorum, bu noktada adalet çok daha önemli. Dolayısıyla idare eden bir hakem grubu görmek istemiyoruz bu derbide" ifadelerine yer verdi. "ARTIK SAHANIN YILDIZININ HAKEMLER DEĞİL; OYUNCULAR, TAKIMLAR OLMASI GEREKİR" Başkan Vekili sözlerini şu şekilde devam etti: "Tabii ki derbinin sonucunu, kaderini belirleyen hakemler artık omasın. Bugün Türk futbolunda en fazla konuşulan noktalardan bir tanesi hakemlerin eleştirisi oluyor. Nihayetinde bu derbide yepyeni beyaz bir sayfa açılsın. Bunu diliyoruz, arzu ediyoruz ve temenninin ötesinde bekliyoruz artık. Fazlasıyla hakkımız, tek beklentimiz ve odağımız. Emin olun altını çiziyoruz çünkü biz geri kalan birçok noktada 'tamamız' diyebiliyoruz. Hayatta olduğu gibi sahada da adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adaletli olması gerekir. Bu derbi için altı çizilmesi gereken bir nokta olduğuna inanıyorum. Artık sahanın yıldızının hakemler değil, oyuncular, takımlar olması gerekir. Pazar günü saat 21.00 itibarıyla maç bittikten sonra hakikaten hakemi değil, güzel oyunları konuşmamız gerekir. Tabii ki Fenerbahçemizin başarılarını konuşmamız gerekir. "DERBİ HEDEFİMİZ TEK VE AÇIK: 3 PUANI ALMAK" Hayatın bir kuralı vardır. Siz nereye bakarsanız tamamıyla oraya gidersiniz. Biz Fenerbahçe camiası olarak, yönetimi olarak, takımı olarak, bütün teknik yapımız ve oyuncular olarak baktığımız tek yol şampiyonluk. Nereye bakarsak oraya gideriz. Şampiyonluğa bakıyoruz, inşallah şampiyonluğa da gideceğiz diye düşünüyorum. Bütün değerli taraftarlarımıza şunu da söylemek isterim; diğer maçlar gibi kazananın 3 puandan daha fazla alacağı bir maç değil nihayetinde. Ama tabii ki altını çizeceğimiz tek nokta var; derbi hedefimiz tek ve açık: 3 puanı almak. Bu doğrultuda Fenerbahçemize canı gönülden başarılar diliyorum ve milyonlarca taraftarımızı temsilen Yönetim Kurulu olarak tam tekmil biz de Galatasaray Stadı'na olacağız, derbide olacağız, takımımızın yanında olacağız. "HAKEMLER HİÇBİR TRİBÜN BASKISI ALTINDA OLMAMALI" Günün sonu itibarıyla futbolcularımız sahalardaki gladyatör falan değildir ama formasını giyen, formanın 100 yıllık emeğini, bütün tarihini, yansıtan insanlarımız demektir. Tabii ki bu sorumlulukları dahilinde bu maç oynanacak. Ben Fenerbahçemiz için sözümü esirgemeden memnuniyetle söylerim; sahada bu sorumluluk dahilinde terimizin son damlasına kadar 90 dakika boyunca savaşan, terini formasına akıtan 11 futbolcumuz olacağı net ve açık. Bu hazırlıkları yaptılar. Bunun bir bayrama, şölene dönüşmesi gerekir. Tekrar altını çiziyor olmamız gerekir; pazar günü saat 21.00'da maç bitiminde sadece takımlarımızı, tabii ki kendi başarımızı konuşmamız gerekir, hakemleri değil. Hakemler hiçbir tribün baskısı altında olmamalı. Tamamen objektif, baskıyı hissetmeden ve biraz önce de söylediğimiz gibi adaletli bir şekilde çünkü kuvvet onların ama nihayetinde kuvvetlinin de adaletli olması gereken bir atmosferde yönetmeliler. "TÜRK FUTBOLU İÇİN DE, HAKEMLER İÇİN DE İYİ BİR SAYFA OLSUN" Bugüne kadar uğramış olduğumuz muazzam haksızlıklar var, geçtiğimiz yıllarda kaybetmiş olduğumuz, bu anlamda söylemiş olduğumuz noktalar dolayısıyla puanlar var. Bunların artık olmaması gerekir. Türk futbolu için de, hakemler için de iyi bir sayfa olsun. Derbiye bu şekilde de bakılması gerektiğine inanıyorum. 'Haydi Fenerbahçe!' diyen herkese canı gönülden selam ve sevgilerimi iletiyorum. İnşallah pazar akşamı 19.00'da başlayıp 21.00'da bitecek bu derbide de zafer inşallah bizim camiamızın olsun."