Altınbaş Üniversitesi, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbenin 5. yıl dönümünde “15 Temmuz Darbe Girişiminin Türk Dış Politikası Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı bir konferans düzenledi. Moderatörlüğünü Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han’ın yaptığı çevrimiçi konferans, Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ve SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın katılımıyla gerçekleşti. 

Hain darbe girişiminin 5.yılında şehitleri ve gazileri anarak konuşmasına başlayan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, 15 Temmuz ile gelişen toplumsal dayanışmaya vurgu yaparak, “15 Temmuz’u birlik, dayanışma ve demokrasi şöleni olarak kutluyoruz. 15 Temmuz’un özellikle uluslararası boyutunu anlatmak adına yetkin konuşmacıları panelimizde bir araya getirdik” dedi. 

“HİÇBİR ZAMAN UNUTULMAMALI”

Türkiye tarihinde 15 Temmuz’un hiçbir zaman unutulmayacağını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, 15 Temmuz hain darbesini gerçekleştiren FETÖ terör örgütünün, dünya çapında organize olan bir örgüt olduğunu ve bu yüzden geçmişte de Türkiye üzerinde dünya çapında bir baskı kurmaya çalıştığını söyledi. Yapılan araştırmaların bu terör örgütünün dünyadaki bağlantılarını ortaya çıkardığına dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Türkiye’nin küresel ölçekteki milli menfaatlerinin de bu bağlamda değerlendirilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.

“ABD, FETÖ İLE MÜCADELEDE DİŞE DOKUNUR BİR YARAR SAĞLAMADI”

Panelde konuşan Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, yaşanan hain darbenin ardından bu yana geçen beş yılın değerlendirmesini yaptı. Yeni bir gelişme olarak Etiyopya’da FETÖ’ye ait olan bir okulun mahkeme kararıyla Türkiye Maarif Vakfına aktarılmasının sevindirici olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağrı Erhan, “FETÖ dünyanın birçok yerinde örgütlenmiş yeni nesil bir terör örgütüdür. Sosyal sorumluluk, eğitim ve hayır kurumu kisvesi altında örgütlenmiş bu şebeke beş yıldır faaliyetlerini tam olarak sonlandırmış değil” ifadelerine yer verdi.

Erhan, FETÖ ile mücadelede Türkiye’nin uluslararası alandaki çabasının ve haklı davasının altını çizerek, bu konuda bazı ülkelerde Türkiye lehine olumlu adımlar atılırken bazılarında ise hiçbir girişimde bulunulmadığını belirtti. “Birçok ülkede FETÖ okulları ve kurumları tamamen kapatılıp mensupları yakalanarak Türk makamlarına teslim edilmişken bazı ülkelerde hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz” diyen Erhan, şunları söyledi:

“Fethullahçı Terör Örgütü’nün elebaşı Fethullah Gülen’in tutulduğu ve barındırıldığı ABD’nin birçok eyaletinde hala Charter Okulları adı altıyla FETÖ kurumları varlığını sürdürüyor ve bundan çok ciddi gelir elde ediyorlar. 15 Temmuz’dan hemen sonra başlayan girişimlerimize ve iki ülke arasında suçluların iadesi anlaşmasının mevcudiyetine rağmen çeşitli bahanelerle, federal devletin federal eyaletlerin işlerine karışamayacağı gibi ifadelerle ya da ülkemizin sunduğu delillerin yeterli olmadığı gibi anlamsız gerekçelerle maalesef ABD, FETÖ ile mücadelede dişe dokunur bir yarar sağlamadı.”

“ALMANYA, İNGİLTERE VE YUNANİSTAN DA FETÖ YANLISI DAVRANDI”

Türkiye’nin FETÖ’yle mücadelesine kayıtsız kalma tutumunu sürdüren ülkeler arasında ABD’nin yalnız olmadığına, Almanya, İngiltere ve Yunanistan’ın da aynı şekilde davrandığına dikkat çeken Prof. Dr. Çağrı Erhan, şöyle konuştu:

“Almanya ve İngiltere’de de FETÖ ile doğrudan ilişkisi olan, darbe teşebbüsüne doğrudan katılan, söylemleri ve yazdıklarıyla kamuoyunda sergiledikleri tutumla darbe teşebbüsüne destek veren basın, sivil toplum, iş ve siyaset dünyasındaki kişilerin; hatta bu terör örgütü şebekesinin hukuk alanındaki tetikçisi diye tanımlayacağımız bürokratların hala başta Almanya ve İngiltere olmak üzere bu ülkelerde barındırıldıklarını, sosyal medyayı kullanarak sabahtan akşama kadar algı operasyonu yaptıklarını görüyoruz. FETÖ ile mücadelemizde hiç destek vermeyen hatta onlara kucak açan komşumuz Yunanistan var. Delillerin ortada olmasına rağmen kılını kıpırdatmayan bir ülkeden bahsediyoruz.  Darbenin bir gün sonrası TSK’ya ait helikopterlerle üniformalarla Yunanistan’a kaçan darbecileri Yunanistan serbest bıraktı ve bu darbecileri ülkemize iade etmedi. Ülkenin seçilen Cumhurbaşkanı’nın darbe ile devrilmemesinden ve Türkiye’de demokrasinin devam etmesinden üzüntü duyan dost diyemeyeceğimiz ülkelerin mevcudiyeti hala söz konusudur. Dolayısıyla FETÖ ile sürdürülen mücadelenin sadece içeride sürdürülecek bir mücadele olamayacağını, bugüne kadar olduğu ve bundan sonra da hukukun verdiği tüm argümanlar kullanılarak bütün dünyada sürdürülecek bir mücadele olduğunu aklımızdan katiyen çıkarmamalıyız.”

FETÖ ile mücadelenin en ufak bir gevşeme olmaksızın içerde ve dışarıda kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanımız, bakan yardımcılarımız ve bütün büyükelçilerimize çok teşekkür ediyorum. Geçen beş yıllık süreçte defalarca, gittikleri her yerde, katıldıkları her uluslararası toplantıda FETÖ’nün sadece Türkiye’de değil dünyanın bütün ülkeleri için ne derece tehlikeli bir örgüt olduğunu, her ülke açısından bu şebekenin ne kadar melun olduğunu ve demokrasiye kasteden yapısını her vesile ile anlattılar” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Çağrı Erhan konuşmasını, “15 Temmuz’un 5. yılında vatan için, demokrasimiz için gözünü kırpmadan canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle, bütün gazilerimizi şükranla anıyorum. Darbeye geçit vermeyen ve mensubu olmaktan her zaman iftihar ettiğimiz büyük Türk Milletine teşekkür ediyorum” sözleriyle tamamladı.

“FETÖ MENSUPLARI, BAKANLIĞIMIZIN EN STRATEJİK GÖREVLERİNE SIZMIŞ”

Konferansa katılan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da konuşmasına 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitler ve yaralanan gazileri anarak başladı. “Bugün bir demokrasi şöleni yaşıyorsak, o mücadelenin kahramanları sayesinde yaşıyoruz” diyen Kıran, “15 Temmuz’u unutmamak ve unutturmamak durumundayız.  Dış politikamızın en temel düşüncesi, uluslararası gündemlerde FETÖ tehlikesine dikkat çekmek ve somut adımların müttefiklerimizle beraber hayata geçirilmesidir. Bu mücadelenin güçlü ve kararlılıkla gereğini yapmaktır” dedi. 

FETÖ’nün Türkiye’nin dış politikasını baltalamak adına geçmişte Bakanlık kadrolarına illegal bir şekilde sızdığın anlatan Kıran, şunları söyledi:

“Bakanlığımızın çok kapsamlı bir sınav sistemi vardı. 2010 yılında yapmış oldukları müdahaleyle FETÖ mensupları, Bakanlığımızın sınav sistemini değiştirmişler. Muhakemeyi ölçmeye yönelik o çetrefilli sınav süreçlerini ortadan kaldırıp, bir anda test usulü sınav sistemine geçmişler. Bununla da yetinmeyip, Bakanlığımızda görevlendirmek istedikleri adaylara da o test sorularını önceden vermişler, Bakanlığımızda çalışan sözde diplomatlar da soruları verdiği kişileri FETÖ evlerinde eğitmişlerdir. Bakanlığımızın stratejik görevlerine bu kişiler böylelikle getirilmişler. Bunu itiraflarda görüyoruz. Biz Bakanlığımızda böyle niteliklere sahip olan 617 kişiyi ihraç ettik. Mücadele etmeye de devam edeceğiz.”

FETÖ’nün sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir tehdit unsuru olduğunu belirten Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, “Dış politika hedeflerimize kararlı mücadelemizle devam ediyoruz. Karşımızda son derece sinsi diye nitelendirdiğimiz bir terör örgütü var. Bunu muhataplarımıza detaylarıyla anlatıyoruz. Eğitim, siyaset, sivil toplum, ekonomiyi ve her alanı istismar etmiş bir terör örgütünden bahsediyoruz. FETÖ’nün, dış politika hedefleri bakımından Türkiye’nin karşısında kümelenen ülkelerce hala kullanışlı bir maşa olduğunu biliyoruz. Biz FETÖ’cü son terörist temizleninceye kadar mücadelemize devam edeceğiz ve mücadeleden de asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.

“15 TEMMUZ, TÜRKİYE SİYASİ HAYATININ DÖNÜM NOKTASIDIR”

“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle milyonlarca insanın Türk demokrasisine karşı yapılan darbe karşısında mücadelesini takdir ediyorum” diyen SETA Genel Koordinatörü Prof . Dr. Burhanettin Duran da konuşmasında, Türkiye’de devlet kurumlarında ve askeriyede yapılanmış paralel yapı FETÖ’nün, Türkiye’nin milli değerlerine, menfaatlerine, iradesine işgal ve vesayet girişiminin Türk halkınca bertaraf edilmesinin hem demokrasinin hem de milli iradenin zaferi olduğunu söyledi.

15 Temmuz’un 5.yılında Batılı müttefiklerinin tavrıyla Türkiye’nin yeni bir siyaset zemini geliştirdiğini ifade eden Duran, “Batılı Müttefikler, Türkiye’yi hem geçmişte Suriye hem de Rusya politikalarında yalnız bıraktığı gibi 2016 yılındaki darbede de Türkiye’nin yanında olmayıp destek vermeyip, yalnız bırakmışlardır. Milli iradesini ortaya koyan Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesi milli güvenlik mücadelesidir ve çok uzun yıllar devam etmelidir” diye konuştu.

15 TEMMUZ ORMANI’NDA 5. PROGRAM

Altınbaş Üniversitesi, konferansın hemen öncesinde, 15 Temmuz programları kapsamında her yıl düzenleyerek geleneksel hale getirdiği fidan dikim etkinliğini bu sene de gerçekleştirdi. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Kemerburgaz Orman İşletme Şefliği sınırlarında bulunan ve Altınbaş Üniversitesi’ne ait olan ‘15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Ormanı’nda düzenlenen fidan dikim programında Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.  Çağrı Erhan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han da yer aldı. Bu yıl 5.si düzenlenen programda üniversite akademisyenleri, öğrenciler ve üniversite çalışanları, 15 Temmuz anısına çam fidanları dikimi gerçekleştirdiler.

Editör: MURAT ÖZER