Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ve Malta Ulusal Güvenlik ve İçişleri Bakanı Byron Camilleri, üçlü toplantıda bir araya geldi. Bakan Akar'ın daveti üzerine Başağa ve Camilleri resmi ziyaret kapsamında Türkiye'ye geldi.
'HAFTER'İN OPERASYONU BÖLGEDEKİ GÜVENLİĞİ BOZDU'
Bakan Akar, Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ve Malta Ulusal Güvenlik ve İçişleri Bakanı Byron Camilleri'nin katılımıyla Milli Savunma Bakanlığında gerçekleştirilen üçlü toplantı sonrasında basın açıklaması yapıldı. Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa, bugünkü toplantının Türkiye, Libya ve Malta arasındaki iş birliğini daha da güçlendireceğini belirterek, toplantıda düzensiz göçün yanı sıra güvenlikle ilgili konuların ele alındığını ifade etti.
Hafter'in saldırılarında çok sayıda Libyalının hayatını kaybettiğini, ülke alt yapısında önemli hasar oluştuğunu ifade eden Başağa, şunları söyledi:
"Hafter'in yaptığı operasyon tüm bölgedeki güvenliği bozmuştur. Bu sorumluluk sadece Hafter'in değil, onu destekleyen diğer ülkeler de bu sorumluluğun altındadır. Bu ülkelerin gerçek olmayan ve yanlış olan bir projeyi desteklemekten vazgeçmeleri gerekmektedir. Bu plan sadece ülke içinde düzensizlik ve ölüme neden olmaktadır. Libya'yı destekleyen, Libya'nın istikrarını sağlayan, ekonomisini geliştiren tüm planları, çalışmaları destekliyoruz. Libya'nın güvenliği desteklemek sadece ülkeyi değil, bütün bölgenin güvenliğini desteklemektir."
'TÜRKİYE, BÖLGEDE STRATEJİK, ÖNEMLİ BİR ÜLKE'
Malta Ulusal Güvenlik ve İçişleri Bakanı Byron Camilleri de davetten ve gösterilen yakın ilgiden dolayı Bakan Akar'a teşekkür etti. Türkiye'nin yüksek potansiyele sahip bir ülke olduğunu belirten Camilleri, iki ülkenin liderlerinin karşılıklı yaptıkları ziyaretleri Türkiye ve Malta arasındaki güçlü diplomatik bağların işareti olarak nitelendirdi. Türkiye'nin stratejik önemine işaret eden Camilleri, "Türkiye sadece AB'ye aday bir ülke olmakla kalmıyor, bölgede stratejik, önemli bir ülke. O yüzden konuyla ilgili durumların Türkiye, Yunanistan ve bölge ülkeleriyle birlikte etkin bir şekilde ele alınması gerekiyor. Tabii ki AB kurumlarının da bu anlamdaki yapıcı iş birliği, görüşmeleri devam ettirmeye yönelik kararlılığı bizi de mutlu ediyor. Malta'nın da Türkiye ile ilişkileri bu bağlamda sürmeye devam edecek. İki taraf yakın geçmişte güvenlik konularıyla alakalı önemli durumları ele aldılar. Bu konularda yapılacak iş birliğinin her ülke halkının da çıkarına olacağına, Akdeniz'de güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin etkin faaliyetlerine de destek vereceğini de düşünüyoruz."
Camilleri, bölgede yaşananların Malta'nın yanı sıra Avrupa Birliği ülkelerini de etkilediğini bildirerek, "Malta bölgedeki refahın ve huzurun geliştirilmesine yönelik her türlü inisiyatifi desteklemekle yükümlüdür. Bugün üç ülke arasında konuşulan barış ve istikrara yönelik konuşmalar Malta, Libya ve Türkiye için öncelik olmakla birlikte bütün Akdeniz'e komşu ülkeler ve bölge ülkeleri için de bir öncelik olmak durumundadır. Libya'da barışçıl bir çözüme ulaşılabilmesi için yapılması gereken şey mevcut çatışma ve gerilim ortamının azaltılmasıdır. Burada uluslararası toplumun üzerine düşen görevler de var. Birleşik bir Libya için yapılması gereken çabalar var, bu da genel olarak ülkedeki istikrarı sağlayacak ve bununla ilgili yapılması gerekenler en kısa zaman zarfında yapılmak durumundadır" ifadelerini kullandı.
'TÜM DÜNYA İÇİN ÖNEMLİ BİR MODEL OLACAK'
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bakanlıkta düzenlenen 3'lü toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa ile Malta Ulusal Güvenlik ve İçişleri Bakanı Byron Camilleri'yi ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Toplantıda bölgesel ve ülkeler arasındaki konuların ele alındığını belirten Bakan Akar, şunları söyledi:
"Son derece samimi bir ortamda görüşmelerimizi yaptık, bilgi alışverişimizi gerçekleştirdik. Son derece olumlu, verimli, yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik. Akdeniz'de özellikle kaçakçılık ve düzensiz göçü önlemek suretiyle huzur ve güvenliğe, barışa önemli katkılar sağlamak üzere yaptığımız çabaların bugünkü toplantıda gündeme gelmesiyle önümüzdeki günlerde bu konularda alacağımız tedbirlerin çok daha etkin şekilde uygulanabileceğini, bunun da ülkelerimiz ve bölge için çok ciddi bir kazanım sağlayacağını da burada ifade etmek istiyorum. Böylece bu yaptığımız çalışmanın bölgenin istikrarına önemli katkılar sağlayacağına, bölgedeki bu iş birliğimizin de önümüzdeki dönemde güvenliği gerçekleştirmek bakımından bizlere, ülkelere çok yardımcı olacağına kanaatimizi belirtmek istiyorum. Burada en önemli hususlardan biri de memnuniyetle belirtmek, altını çizmek isterim ki yaptığımız çalışma sırasında, hem ikili hem üçlü toplantı ve görüşmeler sırasında birçok konuda benzer görüşleri paylaştığımızı memnuniyetle müşahede ettik. Ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin bölgenin barış ve huzuru için önümüzdeki günlerde de devam etmesi konusunda mutabık kaldığımızı görüyorum. Akdeniz'de, bölgemizdeki barış ve istikrara sağlayacağımız katkı ile yaptığımız bu çaba ve çalışmaların önümüzdeki dönemde de sadece bizim için, bölgemiz için değil aynı zamanda tüm dünya için de önemli bir model olacağına inanıyorum."
'LİBYALI KARDEŞLERİMİZİN DAİMA YANINDAYIZ'
Türkiye'nin uluslararası ortamdaki sorumluluklarının giderek artığına vurgu yapan Bakan Akar, "Bu çerçevede izlediğimiz bu güvenlik ve istikrara katkı çalışmalarımızın da pozitif, olumlu meyvelerini de almaya başladığımızı söyleyebilirim" dedi. Birleşmiş Milletler'in (BM) tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yapılan çalışmalar kapsamında Libya'daki faaliyetlerin devam ettiğini ifade eden Bakan Akar, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Askeri eğitim, iş birliği ve danışmanlık faaliyetlerimiz devam ediyor. 'Libya Libyalılarındır' anlayışı ile ilişkilerimizi ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Daima Libyalı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu da herkesin bilmesini istiyorum. Amacımız Libya'nın barış, huzur ve güven içinde yaşaması, birlik ve bütünlüğünü koruması, tek bir Libya olması. Bu konudaki gayretlerimiz bugüne kadar sürdü, bundan sonra da aynı şekilde Libyalı kardeşlerimizle, BM tarafından tanınan hükümetiyle yaptığımız iş birliğimizin devam edeceğini ve Libyalı kardeşlerimizle bu iş birliğimizi devamlı sürdüreceğimizin de altını çizmek istiyorum. Bu amaca ulaşabilmek için en büyük engelin darbeci Hafter olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Libya'da barışa, huzura, güvene, toprak bütünlüğünün sağlanmasına engel olan darbeci Hafter'e yönelik yapılan her türlü yardım ve desteğin bir an önce kesilmesi elzemdir."
Bakan Akar, Türkiye ile Malta ve Libya arasında köklü, tarihi bağların olduğunu belirterek, "İki değerli dostumun değerli görüşlerini dinlemekten, onlarla müşterek görüşlerimizi paylaşmaktan son derece memnun olduğumu belirtmek istiyorum. Libya'daki siyasi çözüm konusunda Malta'nın kararlı ve yapıcı tutumundan dolayı da kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum" dedi.