Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Rum tarafının çözüme yönelik hareket etmediğini ifade ederek, “Olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Kıbrıs meselesinde Rum tarafını ve uluslararası toplumu bu fırsatı iyi değerlendirmeye davet ederek, “Adada iki ayrı eşit ve egemen halk ile onların sahip olduğu iki ayrı devlet vardır. Tanınsa da tanınmasa da sevilse de sevilmese de bu bir gerçektir. Sahadaki gerçeklikten kopuk çözüm ve bu arayışlar masada netice vermemiştir. Bunu gördük, yaşadık” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, “Cenevre’de bir kez daha şuna tanık olduk; Rum tarafı hala Crans-Montana’da bıraktığımız yerde. Hatta bazı temel parametreleri de sorguladılar. Yani olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar. Temmuz 2017’de siyasi eşitliği kabul etmiyorum diyen Anastasiadis masadan kalktı, şimdi de Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini reddediyor. Kıbrıs Türk halkını azınlık olarak gören bu zihniyeti artık biz de yok sayıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“CENEVRE’DE YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI”

Cenevre’de düzenlenen toplantıda bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin ise başladığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Cenevre’de sizler de yakından takip ettiniz, Kıbrıs meselesinde bir dönüm noktası oldu. Artık bir dönem kapandı, yeni bir dönem başlamış oldu. Kıbrıs Türk tarafı Cenevre’de yeni, gerçekçi ve sonuç odaklı bir öneri gündeme getirdi. 1960’da kazandığı egemen eşitliğin ve eşit statünün tescil edilmesini talep etti. Müzakerelerin ancak bundan sonra başlayabileceğini de gerek BM’ye gerekse tüm dünyaya ilan etmiş oldu. Adada kalıcı çözüm bu öneri çerçevesinde mümkün olabilir” dedi.

TATAR: TÜRKİYE GARANTÖR ÜLKEDİR, TARİHTEN GELEN HAKLARI VARDIR

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ve KKTC’nin yüzde yüz uyum içinde hareket ettiğini ifade ederek, “Siyasetimiz Türkiye Cumhuriyeti’yle yüzde yüz mutabakat ve uyum içerisinde. İki devletliyi savunurken esas itibarıyla, benim niyetim ve amacım, halkımdan da aldığım destekle Kıbrıs Türk halkının var olan egemenliğinin kabul görmesidir. Türkiye garantör ülkedir, tarihten gelen hakları vardır. Aynı zamanda bizim anavatanımızdır, aynı zamanda da bu bölgenin en güçlü, en büyük ülkesidir. Bizler, Türkiye ile büyük bir uyum içerisinde bu görüşme sürecini yönetirken, elbette birbirimizle sürekli olarak istişare içerisinde aynı değerleri, aynı anlayışları temsil etmek suretiyle daha güçlü bir görünüm ve haliyle daha fazla ciddiye alınan bir taraf olarak kendimizi gösterdik” şeklinde konuştu.

Editör: MURAT ÖZER