Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Vesayetin önünü açmadığı, hiç kimsenin düşüncesine, inancına kılık kıyafetine, yaşayışına, siyasi düşüncesine, felsefesine karışmadığı bir temel hakkı anayasal güvence altına almak hepimiz ortak sorumluluğudur. Yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras, yeni sivil daha demokratik bir anayasadır" dedi.

İstanbul 2 Nolu Barosu ve Türkiye Hukuk Platformu iş birliği ile İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre Kültür Merkezi'nde 5. Darbe ile Mücadele Sempozyumu düzenlendi. Programa Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı ile çok sayıda akademisyen ve avukat katıldı. Bakan Gül yeni anayasa ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Vesayetin önünü açmadığı, hiç kimsenin düşüncesine, inancına kılık kıyafetine, yaşayışına, siyasi düşüncesine, felsefesine karışmadığı bir temel hakkı anayasal güvence altına almak hepimiz ortak sorumluluğudur. Yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras, yeni sivil daha demokratik bir anayasadır" dedi.

İstanbul 2 Nolu Barosu ve Türkiye Hukuk Platformu iş birliği ile İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre Kültür Merkezi'nde 5. Darbe ile Mücadele Sempozyumu düzenlendi. Programa Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı ile çok sayıda akademisyen ve avukat katıldı. Saygı duruşunda bulunulduktan sonra İstiklal Marşı okundu. Bakan Gül yeni anayasa ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bakan Gül "Vesayetin temelinde insanı olduğu gibi kabul etme yerine, belirleme, toplumu dizayn etme, bir şablona dahil etme anlayışı vardır, refleksi vardır. Bu Türk modernleşmesi olarak yer yer farklı şekillerde de tezahür eden bir gelişmedir ve bu coğrafyada farklı boyutlarıyla yaşadığımız bir durumdur. Bu vesayetçi anlayışın temel anlayışı, milletin vergisini alma, çocuğunu askere gönderme ama hiçbir şekilde ülke yönetime müdahil etmeme anlayışına dayanan bir anlayıştı. Takvimler bu kez 15 Temmuz'u gösterdiğinde bambaşka bir tarih yazıldı" dedi.

"ÇOCUKLARIMIZA BIRAKACAĞIMIZ EN ÖNEMLİ MİRAS DAHA DEMOKRATİK BİR ANAYASADIR"

Abdülhamit Gül, "Demokratik kazanımların kişiler değişse bile kurumsal olarak kalıcı bir şekilde kurumsallaşması temel yaklaşımımızdır. Bu hakların hiçbiri lütuf değildir. Başı açık olana da başörtülü olana da şu memlekette doğmuş olana da burada doğmuş olana da yaşam tarzı, inancı, düşüncesi ne olursa olsun. Onlara verilen bu hakların hiç birisi lütuf değildir. O kişiler doğuştan bu hakları kendileri kazanmışlardır. Bu hakların alınmasının önündeki engelleri daha da güçlendirerek demokrasimizi güçlendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. İşte bunu yapacak olan da vesayetle kalıcı mücadeleyi başarılı bir şekilde tamamlamanın zirvesi yeni ve sivil bir anayasadır. Vesayetin önünü açmadığı, hiç kimsenin düşüncesine, inancına kılık kıyafetine, yaşayışına, siyasi düşüncesine, felsefesine karışmadığı bir temel hakkı anayasal güvence altına almak hepimiz ortak sorumluluğudur. Bu anayasa darbeciler, vesayetçiler tarafından yapılmış baştan sona sivilleşmesi gereken bir anayasadır. Yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras, yeni sivil daha demokratik bir anayasadır. Bir toplumsal sözleşme ile anayasayı yapmak milletimize olan bir ödevimizdir. " dedi.

Editör: MURAT ÖZER