Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Güngören Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Projesi birinci etabının temel atma törenine katıldı. Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Merkezi'deki törene Bakan Kurum'un yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, Emlak Konut Genel Müdürü Hakan Gedikli, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir de katıldı. Bakan Kurum açılış törenin ardından, inşaat alanına yürüyerek gitti ve incelemelerde bulundu. 



Bakan Kurum törende yaptığı konuşmasında, "17 Ağustos'ta yaşadığımız büyük Marmara Depremini 21 yıl geride bıraktık. 21 yıldır her 17 Ağustos'ta acımız tazeleniyor. O gece yaşanan tarihimizin en büyük depreminde 18 bine yakın vatandaşımızı, çocuklarımızı, dedelerimizi, ninelerimizi kaybettik. Bugün depremin en yoğun yaşadığı yerler olan Gölcük'te, Yalova'da hala şehrin bir bölümü denizin altında. Bu acı aziz milletimizin hala hafızalarındaki hala yerini koruyor. Benzer acıları tekrar yaşamamak için çalışmalarımıza tüm ekibimizle gece gündüz sürdürmeye devam ediyoruz. Artık her hafta başta İstanbul olmak üzere 81 ilimizin tamamında riskli binalarımızı yıkıyor, depreme, afetlere dayanıklı konutlarımızın temellerini vatandaşlarımızla beraber atıyoruz. Geçtiğimiz hafta Ankara Altındağ'da konutlarımızın temellerini attık. En kısa zamanda teslim etmiş olacağız. Temmuz'un son haftasında İstanbul Okmeydanı'nda, daha öncesinde de Zeytinburnu ve Kâğıthane'de temel atma törenlerimizi hep birlikte gerçekleştirdik. Bugün Tozkoparan'da yeni rezerv konutlarımızın inşallah hep birlikte temelini atacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizi baştan sona imar, inşa ve ihya etmeye kararlılıkla devam ediyoruz. Çocuklarımızı, şehirlerimizi ve ülkemizi geleceğe en güzel şekilde hazırlıyoruz. Ülkemizi hazırlıyoruz, İstanbul'umuzu hazırlıyoruz, Güngören'i, Tozkoparan'ı hazırlıyoruz." dedi.

"YAKLAŞIK 60 MİLYON İNSANIMIZ DEPREM TEHDİDİYLE KARŞI KARŞIYA"

Bakan Kurum, "Biliyorsunuz, millet olarak deprem nedeniyle çok acılar yaşadık. Sevdiklerimizi, canlarımızı kaybettik. Biz her depremde, selde heyelanda, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla gidiyoruz. İnanın orada çok büyük acılar yaşanıyor. Biz istiyoruz ki, bu acılar bir daha yaşanmasın. Son 100 yılda yaşadığımız büyüklüğü 6'nın üzerinde olan 60'a yakın deprem nedeniyle 80 bin canımızı toprağa verdik. Bugün de yani 2020 yılında ülkemize baktığımızda manzara şudur: Bizim cennet vatanımızın yüzde 66'sı deprem riski içerisinde. Ve maalesef nüfusumuzun yüzde 71'i bu alanlarda yaşıyor. Yaklaşık 60 milyon insanımız deprem tehdidiyle karşı karşıya. Üstelik, artık sadece deprem nedeniyle kayıplar yaşamıyoruz. Ömrünü tamamlamış binalarımız çöküyor. Her geçen gün bir yerde, eskimiş, köhnemiş bir binanın yıkım haberiyle karşı karşıya kalıyoruz. İstanbul'umuzun bütün ilçelerinde bu binaları görebiliyoruz. Bakın, 2019'un Şubat ayında Kartal'da, İstanbul'un göbeğinde, Yeşilyurt apartmanı bir anda, kendiliğinden yıkılıverdi. O enkazda 21 canımızı kaybettik. Geçtiğimiz yıllarda elde ettiğimiz verilere göre maalesef Güngören'deki yüzde 90 binamız, 2002 öncesi yapılmış yani deprem yönetmeliğinden önce yapılmış. Hem zemin hem de sağlamlık açısından riskli durumda. Her fırsatta söylüyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz. Bugün Güngören'den de tekrarlıyorum. Deprem değil, sağlıksız binalar öldürür. Siz eğer gelecek nesillere, çocuklarınıza güzel bir gelecek bırakmak istiyorsanız onların canlarını korumak zorundasınız. Hiçbir zaman unutmayacağımız bu felaketlerin bir daha yaşanmaması, sağlıksız konut stokumuzun yenilenmesi için 2002 yılından bu yana gerekli tüm tedbirleri alıyor, çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.

"ŞİMDİYE KADAR, ÜLKEMİZDE 1 MİLYON 410 BİN KONUTUN DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLADIK"

Kurum, işe sosyal konut hamleleriyle başladıklarını, bugüne kadar; 950 bin ailenin ev sahibi olduğunu belirterek, "Güvenli, konforlu yuvalarında hayat sürmeye başladı. Ardından yine İstanbul'da 2012 yılında; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bedeli ne olursa olsun yapacağız' sözleriyle, kentsel dönüşüm seferberliği İstanbul'dan başladı. Şimdiye kadar, ülkemizde 1 milyon 410 bin konutun dönüşümünü tamamladık. Bunun 117 bini de İstanbul'dadır. Bugün ülkenin dört bir yanında 'Türkiye'nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm' hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz istiyoruz ki enkaz altında hiçbir vatandaşımızı aramayalım. 81 ilimizde deprem dönüşüm konutlarımız hızla yükseliyor. En son Sivrice merkezli depremden sonra Elazığ'da ve Malatya'da 24 bin 500 konutun çalışmalarını başlattık. Elazığ ve Malatya'da yürüttüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları şehirlerimizde yapacağımız deprem dönüşümünün örnek bir modelidir. Elazığ ve Malatya'da deprem olduktan hemen sonra harekete geçtik. Tarihin en hızlı hasar tespit çalışmalarını gerçekleştirdik. 6 ay gibi kısa bir sürede konutlarımızı bitirme noktasına geldik. İnşallah bu ay içerisinde ilk etap konutlarımızı teslim edeceğiz" diye konuştu. 

"YANİ 300 BİN EV VE İŞYERİNİ YIKIMINI GERÇEKLEŞTİRDİK"

Murat Kurum, "Maalesef ülkemizdeki riskli bölgelerin en başında da İstanbul geliyor. Bizim acil öncelikli dediğimiz Türkiye'de 1.5 milyon konutun, 300 bini İstanbul'da. Bu demek oluyor ki; deprem dönüşümünün merkezi İstanbul'dur. Yaptığımız bu iş aslında geleceğimiz, çocuklarımızı, İstanbul'u kurtarma seferberliğidir. Bugüne kadar İstanbul'un 39 ilçesinde, 70 bin riskli bina yani, 353 bin ev ve iş yerinin riskli olduğunu tespit ettik. Bunun yüzde 85'ini, yani 300 bin ev ve işyerini yıkımını gerçekleştirdik. İstanbul'da 65 riskli alanda 35 bin 600 binada 117 bin konutun dönüşümü için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda Gaziosmanpaşa'da, Üsküdar'da, Ataşehir'de, Maltepe'de, Bağcılar'da, Eyüpsultan'da, Başakşehir'de, Beyoğlu Sütlüce ve Hacıhüsrev mahallelerinde dönüşüm konutlarımızı hızla üretiyoruz. Esenler'de tüm Türkiye'de dünyaya örnek olacak bir proje gerçekleştiriyoruz. Bizim kültürümüzü yansıtan, yatay mimaride, içinde millet bahçelerinin olduğu bir proje yapıyoruz. 60 bin dönüşüm konutu üretiyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kurum, "Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Projesi'nin ilk etabı için, hep birlikte bismillah diyoruz. Tozkoparan'da ilk etapta yaklaşık 10.5 hektarlık alanı 20 Nisan 2020'de riskli alan ilan ettik. Riskli ilan ettiğimiz bu alanda 302 yapı, bin 199 bağımsız birim bulunuyor. Alanda bulunan yapı stokuna baktığımızda bu konutların acilen dönüşmesi gerektiğini bir teyzemiz iletmişti. Güngörenli kardeşlerimizin en hızlı şekilde oturmasını sağlayacak adımlar atacağız. Deprem dönüşüm projemizin planlama ve tasarım çalışmaları Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülecek. Riskli alanın tamamında 77 blok, 55'i ticari ünite olmak üzere toplam bin 620 bağımsız bölüm üreteceğiz. Bu riskli alanın ilk etabını ise, şu an üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmayan yaklaşık 9 bin metrekarelik alanda başlatıyoruz. Bu alanda inşa edeceğimiz konutları, metruk binaların dönüşümü için rezerv yapı olarak kullanacağız. Yani hiçbir gelir elde etmeyeceğiz, kimseye vermeyeceğiz." dedi. 

"2021 SONUNDA BİTECEK"

Bakan Kurum, "Bu bölge bir rezerv alanıdır yani bu bölgede yapılacak konutları rezerv olarak kullanacağız. Daha önce bu bölgede yaşayanlar en az 75 metrekare olmalı dediler. Biz de aynı anlayışlar projemizi yaptık. Riskli alandaki dairenizin bedeli ne ise bu bedeli size vereceğiz. Geri kalan bedeli de uygun ödeme koşullarıyla 15 yıla yayacağız. Yoğunluğu artırmayacak şekilde, dışarıdan mahalleye ek bir nüfus gelemeyecek şekilde ilk etabımızı gerçekleştireceğiz. Bütün vatandaşlarımıza kira yardımı yapacağız. Eylül aynın sonuna kadar vatandaşlarımızın burayı boşaltmasını istiyoruz ki diğer etapların yapımına da başlayalım. Eylül ayı sonuna kadar en geç evlerini boşaltsınlar, bizim dönüşüm ofisinden herkes kira yardımını alabilir. Hiçbir vatandaşımızın mağdur etmeyeceğiz, değerinin altında hiç kimseden bir şey istemeyeceğiz. Eğer daha büyük bir konut alıyorsa, bunu da uygun fiyatlardan taksitlendireceğiz. Bakın biz bugün, 15 milyon 200 bin metrekarelik alanda 34 millet bahçesi projemizi İstanbul'a kazandırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Bu millet bahçelerinde sizlere; millet kıraathanesi, cami, bisiklet ve yürüyüş yolları gibi zengin alanlar kazandırmanın gayreti içerisindeyiz. İstanbul'da şimdiye kadar 1 milyon 700 bin metrekarelik alanda yaptığımız 9 millet bahçemizin açılışını gerçekleştirdik. 1 millet bahçemiz açılışa hazır. 24 millet bahçemizin yapım, proje ve yer seçim süreçleri devam ediyor. Çalışmaları devam eden projelerimizden biri de Güngören'de yapacağımız millet bahçemiz. Yaklaşık 35 bin metrekarelik alanda çalışmalarını yürüttüğümüz millet bahçemizi TOKİ Başkanlığımız eliyle yapıyoruz. İhalesini ve yer teslimini yaptık. Güngören'e kazandıracağımız bu millet bahçemizi de bugün temellerini attığımız konutlarımız gibi 2021'in sonunda bitirecek, eş zamanlı olarak sizlerin hizmetine sunacağız. Ben şimdiden İstanbul'da, Güngören'de, yapacağımız konutlarımız ve millet bahçemiz şimdiden hayırlı olsun diyorum" diye konuştu. 

İNŞAAT ALANINA YÜRÜDÜ, MAHALLELİNİN SORULARINI YANITLADI

Murat Kurum konuşmasının ardından, projenin temel atma butonuna bastı. Ardından binaların yapılacağı alana geçen Bakan Kurum burada incelemelerde bulundu. Murat Kurum, inşaat alanına yürüyerek gittiği sırada Tozkoparan Mahallesi'nde yaşayanların da sorularını da tek tek yanıtladı. 

BAKAN KURUM, İSTANBUL'DA İLK OLAN GÜRÜLTÜ BARİYERİ PROJESİNİ İNCELEDİ 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ümraniye'de uygulamaya konulan gürültü bariyeri projesini inceledi. Bakan Kurum, "İnşallah İstanbul'un çeşitli noktalarında vatandaşlarımızın sağlığı ve huzuru için bunun gibi projeleri ilgilendiren her alanda yapacağız" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul'daki üç noktadan biri olan Ümraniye Millet Bahçesi'ndeki gürültü bariyeri projesini inceledi. Bakan Kurum, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ile birlikte çalışmaları yerinde görerek yetkililerden bilgi aldı. Bakan Kurum, incelemenin ardından elektrikli aracın direksiyonuna geçerek, millet bahçesi içerisinde bulunan halı saha ve mini golf sahasını gezdi.

"2023 YILINA KADAR 60 BİN METREKARE GÜRÜLTÜ BARİYERİ YAPMA HEDEFİNDEYİZ" 

Bakan Kurum burada yaptığı açıklamada, “Gürültü bariyeri bizim çevremizi, doğamızı, insanlarımızın sağlığını korumak adına geliştirdiğimiz projelendirdiğimiz ve Türkiye'nin 2023 yılına kadar 60 bin metrekare gürültü bariyeri yapma hedefiyle yola çıktığımız bir projemiz. Dünya sağlık örgütü verilerine baktığınızda İstanbul en gürültülü 5 şehir arasında yer alıyor. İstanbul'umuzda belediyelerimizle birlikte ortak bir proje yürütüyoruz. Belediyelerimiz vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı parklar, bahçeler, konutlar, yaşam alanlarında gürültü haritaları çıkarıyorlar. Bu gürültü haritaları çerçevesinde insan sağlığını etkileyebilecek alanlarda  belediyelerimizle birlikte gürültü bariyeri projelerimiz var. Bu kapsamda İstanbul'da üç alanda çalışıyoruz. Birisi Ümraniye E-80 karayolu güzergahı üzerinde, biri Maltepe D-100 karayolu, diğeri de Beyoğlu Haliç güzergahı üzerinde üç projemiz var. Hedefimiz 2023 yılına kadar en az 60 bin metrekare gürültü bariyeri projesini tamamlamaktır. Bu kapsamda ilk projemizi Ümraniye'de Ümraniye Belediyemiz ve İller Bankası Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğümüzle birlikte gerçekleştirdik. Yüksekliği yaklaşık dört buçuk metreyi bulan ve bin 300 metre uzunluğunda, yaklaşık 6 bin metrekare gürültü bariyerini tamamlamak üzereyiz. Tabi önemli bir proje bu. Tabi proje kapsamında Ümraniye Belediyemizle yürüttüğümüz bu projeye 5 milyon lira hibe desteği sağladık" şeklinde konuştu.

BAKAN KURUM, CEP TELEFONUDAN SES YALITIMI PROGRAMI İLE ÖLÇÜM YAPTI 

Bakan Kurum, "İlk başta baktığımız verilerle, proje yapılmadan gürültü haritasına baktığımızda 132 db gürültü vardı. Proje yapıldıktan sonra gürültü haritalarına baktığımızda ise 60 db'ye kadar buradaki gürültü düşmüş durumda" şeklinde konuştu. Bakan Kurum daha sonra cep telefonundan ses yalıtımı programını açarak gürültü ölçümü yaptı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, Bakan Kurum'a projeye verdiği destekten dolayı teşekkür etti. 

Editör: MURAT ÖZER