İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yabancı uyruklu DEAŞ'lıların ülkelerine gönderileceğini belirterek, "Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz. Ben ne yapayım senin teröristini?" dedi.

"BİZ KİMSENİN DEAŞ MENSUBUNUN OTELİ DEĞİLİZ"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara ATO Congresium’da düzenlenen Verimlilik ve Teknoloji Fuarı ziyaretinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Soylu, yasa dışı yollarla Suriye'den Türkiye'ye gelen ve gözaltına alınan Holandalı DEAŞ üyesi 2 kadının ülkeleri tarafından vatandaşlıktan çıkarılacağın ilişkin soru üzerine, "Sadece Hollanda değil aynısını İngiltere de yapıyor. Yani işin kolayını herkes bulmuş. DEAŞ'lı birisi olduğunda kendi vatandaşlığından çıkarıyor, yani vatansız bir hale getiriyor, ondan sonra bulunduğu ülkede onun herhangi bir yere gitmesi hususunda kendine ait bir sorumsuzluğu ortaya koyuyor. Bu, önümüzdeki günlerde bütün dünyada konuşulması gereken bir süreçtir. Bizim elimizde sadece Hollanda değil, İngiltere vatandaşı olup, DEAŞ mensubu olan, veya başka ülkelerin vatandaşı olup, DEAŞ'lı olan ya ülkelerinin kabul etmediği ya da kendi vatandaşlığından çıkardığı kişiler mevcut. Bu aslında çatışma bölgeleriyle ilgili bizim yeni bir durum, bütün dünyanın konuşması gereken bir durum" dedi.



'BEN NE YAPAYIM SENİN TERÖRİSTİNİ?'

Bakan Soylu, tüm ülkelerle anlaşmaları söz konusu olduğunu söyleyerek, "Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz. Bunu böyle kabul etmek mümkün değil. Bizim tüm bu ülkelerle anlaşmalarımız söz konusu, bu anlaşmalarımızda özellikle onların birbirine iade edilmesi söz konusu. Ama bu yeni bir yöntem, 'ben vatandaşlıktan çıkardım, siz başınızın çaresine bakın.' Bu bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil. Bu aynı zamanda bir sorumsuzluktur. Ben ne yapayım senin teröristini, nereme koyayım senin teröristini, nerede tutayım? Diyelim ki cezaevinde bir müddet tutayım. Adam cezaevinden çıktı, senin teröristine ben vatandaşlık mı vereyim? Ben hangi ölçekte, nerede bulundurayım veya hangi ülke tutsun?" şeklinde konuştu.

'İLANİHAYE TUTABİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL'

Bakan Soylu, bu durumu dünyanın çözmesi gereken temel sorunlardan olduğunu ifade ederek, "Şimdi diğer ülke vatandaşlarının DEAŞ'lı olanları Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde tutacağız. Ama ilanihaye bizim bunları orada tutabilmemiz de mümkün değil. Kendi ülkelerine geri göndereceğiz. Bu dediğimiz yöntemi zaten şu anda Türkiye'de uygulayabiliyoruz. Bizim elimizde yabancı terörist savaşçılar var, geri gönderme merkezlerimizde var, onları tuttuğumuz alanlar var. Hangi halde gönderemiyoruz? Sadece kendi ülkelerinde idam cezası varsa biraz daha dikkatli davranıyoruz. Bu da uluslararası kurallar çerçevesinde belirlenmiştir. Önümüzde böyle çözülmesi gereken bir problem var. Bu problemi elimizdeki yabancı teröristlerin durumuna göre çözmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

'İSTANBUL’DA YAKALANAN GÖÇMEN SAYISI 100 BİNE ULAŞTI'

Süleyman Soylu, İstanbul’da yakalanan kayıt dışı göçmen sayısının geçen yıl 28 bin olduğunu bildirerek "Yılbaşından bugüne kadar rakam 100 bin eşiğine geldi. 100 bin diyebiliriz. Her gün ortalama İstanbul’da 400-500 arasında kaçak göçmen yakalanıyor ve sevk ediliyor. Geçen yılki rakam 28 bin civarındaydı. Bu rakam bu yıl 100 bine çıktı. Yakalanan kayıt dışı göçmenler kendi illerine veya istedikleri bir vilayete gönderiliyorlar. İstanbul’da kaçak çalışma vardı. Ortalama yabancıya izin ayda 400, 500 ve 700 civarındaydı. Şu anda İstanbul'da toplam 3 bin 500, Türkiye genelinde 7 bin 500 civarında yabancı izinleri oluşmaya başladı. Okul okuyorsa, bir hastalık varsa veya çalışıyorsa bu konuda bir istisna getirdik, onlar bulundukları yerlerde durabilirler" dedi.

'TÜRKİYE'NİN GÖÇ POLİTİKALARINI ÖĞRENSİNLER'

Süleyman Soylu, Avrupa’nın göçmen politikasını eleştirerek şöyle devam etti:


"Türkiye’nin başından beri göç meselesinde bir politikası vardır. Milyonlarca Suriyeli insan geldi. Türkiye’ye gelen göçmen sığınmacıların yüzde 95’i ilkokul eğitimindedirler. Dünyada sığınmacılıkta böyle bir rakam yoktur. Bize akıl öğretmeye çalışanlar gelsinler Türkiye’nin göç politikalarında nasıl bir noktaya geldiğini öğrensinler. Ama sadece sırtımızı sıvazlayıp 'aman iyi yapıyorsunuz' deyip bu konuda kendi üzerindeki sorumlulukları bir kaya arkasına saklanarak üzerlerinden atmaya çalışmasınlar. Avrupa’nın  bu konuda hakikaten insanlık adına aldığı rakam 0'dır. 10 üzerinden 1 yapmak için belki bir gayret gösterirler. Özellikle Avrupa’ya geçmeye çalışan mülteciler için söylemem gerekiyor. Günde 9 bin-9 bin 500  civarında insan geçiyordu. Şu anda 130 civarında geçiyor Avrupa'ya, gerek kara gerek denizden. Ciddi bir göç sağanağıyla karşı karşıyayız. Geçen yıl yakaladığımız kaçak göçmen 268 bin iken bu yıl 400 bin üzerinde tamamlayacağız. Şu an rakam 365 bin civarında" şeklinde konuştu.

Editör: MURAT ÖZER