Antalya'nın Alanya ilçesinde 'Sağlıklı Turizm ve Güvenli Kent' sloganıyla düzenlenen etkinliğe katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronavirüse karşı alınan tedbirlerle Türkiye'nin birçok ülkeye oranla daha güvenli olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, Avrupa'daki ilk ve en detaylı sertifikasyon sisteminin Türkiye'de olduğunu belirterek, ''Birçok Avrupa ülkesi bizden görüp kopyalamaya çalışıyor. Türkiye'nin turizm şehirlerinde vakalar, diğer ülkelerle kıyaslandığında en az vakanın olduğu yerler" dedi. Almanya ziyaretinin çok verimli geçtiğini belirten Bakan Çavuşoğlu ise Türkiye'nin Avrupa Birliği tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) tarafından 'Sağlıklı Turizm, Güvenli Kent' sloganıyla düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda konuşan Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Türkiye'nin koronavirüs sürecini en iyi yöneten ülkelerin başında geldiğini belirterek, "Bununla da gurur duyuyoruz. Antalya bu süreçte en riski yerlerdendi; ancak alınan tedbirler neticesinde şu anda dünyanın en güvenli kenti durumundayız" dedi.



ÇAVUŞOĞLU: DÜNYADA EN İYİ SAĞLIK SİSTEMİNE SAHİP ÜLKELERDENİZ

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Antalya ve Alanya'nın turizmde güvenli bölge olduğunun altını çizdi. Çavuşoğlu, alınan tedbirlerle rakamların da güvenli olduğunu gösterdiğini söyledi. Pandeminin tüm dünyayı sarstığını ve herkesin hayatını değiştirdiğini anlatan Çavuşoğlu, “Maalesef olumsuz etkilerini gördük ve yaşadık. Dünya halkları da yaşayacak. Bizim gibi ülkeleri yönetmeye çalışan siyasileri ve hükümetleri de mutlaka etkileyecek. Korona sonrasına kendisini iyi hazırlayan, sorun zamanında da ekonomisini ayakta tutan ülkeler gelecekte en iyisi olacak. Büyüme, ekonomik başarı da buna dahil. Korona daha başlar başlamaz, ülkemize henüz gelmeden aldığımız tedbirler sayesinde koronayla mücadelede en başarılı ülkelerden biri olduk. Bugün dünyada en iyi sağlık sistemine sahip ülkelerden biriyiz" şeklinde konuştu. 

'BÖLGESELLEŞME HAKİM OLACAK'

Her ülkenin kendi vatandaşını en kötüye hazırlamak zorunda olduğunu anlatan Bakan Çavuşoğlu, yıllarca sağlık sistemine ve şehir hastanelerine yaptıkları yatırımlarla ilgili sürekli eleştiri aldıklarını vurguladı. Ancak pandemi süreciyle sağlık yatırımlarının ne kadar doğru olduğunu anladıklarını da kaydeden Çavuşoğlu, “Ön yargılı yaklaşanlar olabilir, 'gereksiz' diyenler olabilir ama sağlık turizmiyle ilgili şimdiden faydasını görmeye başladık. Küreselleşme zarar mı görecek, daha mı güçlenecek? Herkesin hemfikir olduğu tek bir şey var. Artık bölgeselleşme hakim olacak. Üretimde, tedarikte bölgeselleşecek. Ekonomiyi ayakta tutmak için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde alınan tedbirlerle bu dönemi en az hasarla atlattık, atlatıyoruz. Bundan sonra ivme, büyüme ihracatta da devam edecek" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, sadece Türkiye'de salgınla mücadele edilmediğini, yurt dışındaki ülkelere de tıbbi yardımlarda bulunduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyada Birleşmiş Milletler'e kayıtlı 193 ülke var. Dünyadaki ülkelerin 3'te 2'sinden fazlası Türkiye'den tıbbi malzeme yardımı talebinde bulundu. Bugün itibarıyla 137 ülkeye tıbbi yardım gönderdik, göndermeye devam edeceğiz. Dünya halkları arasında siyasi ilişkilerimiz iyi- kötü ayrımı yapmadık. Kerkük'ü, Balkanları, Ahıska Türklerini de ihmal etmedik. Yurt dışından ülkemize gelmek isteyen vatandaşlarımıza da duyarlılık gösterdik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük tahliye operasyonunu son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. 130 ülkeden 90 binden fazla vatandaşımızı ülkemize getirdik. 90 ülke de Türkiye'deki vatandaşlarını tahliye etmek istedi. Bu ülkelerin 230 bin vatandaşının tahliye edilmesine katkı sağladık. Artık uçak ambulans ve helikopterlerimiz var. Hemen gönderip alıyoruz. 34 ülkeden 159 vatandaşımızı, bulunduğu yerden uçak ambulanslarımızla aldık getirdik. Bu rakam geçen senenin 2 katı oldu."

'ALMANYA ZİYARETİ SON DERECE VERİMLİ GEÇTİ'

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile birlikte yaptıkları Almanya ziyareti hakkında da bilgi veren Bakan Çavuşoğlu, tüm dünyayla turizm ilişkilerini nasıl geliştirebileceklerini de enine boyuna konuştuklarını söyledi. Çavuşoğlu, şunları söyledi: 

''Bakanımızın vizyonu, Cumhurbaşkanımızın da desteği sayesinde gerçekten çok iyi hazırlıklar yaptık ve bu hazırlıkları dünyaya anlatmada da birlikte çalışıyoruz. Bakanımızın yazdığı mektupları da ulaştırdık. Bir taraftan bakanımız telefonla kendi muhataplarını bir taraftan ben kendi muhataplarımı arıyorum. Şimdi de ziyaretlere başladık Almanya'ya gittik. Son derece verimli, samimi, bilgilere ve datalara dayalı objektif kriterler çerçevesinde görüşmeler gerçekleştirdik. Son derece faydalı görüşmeler olduğunu sizlere söyleyebilirim ve neticesini de alacağımıza inanıyoruz. Avrupa Birliği'nin aldığı kararların siyasi olduğunu biz kendilerine her zaman açıkça kamuoyunda söylüyorduk. Ama şimdi Almanya'da çıkan yazılara ve televizyondaki yorumlara baktığımız zaman onların kendisi de bizzat söylüyor. Avrupa Birliği'nin listesine baktığımız zaman ülkelerin ismini saymak istemiyorum, o ülkeler de bizim kardeş, dost ülkelerimiz, kimse de hedefimiz değil kimseyle de rekabet içinde değiliz. Ama burada insan sağlığı çok önemli. Güvenlik çok önemli. Biz bu kriterler temelinde çalışıyoruz."

'KENDİ VATANDAŞLARINI RİSKE ATARLARSA İSYAN ETMELERİ DOĞAL'

Bakan Çavuşoğlu, bu kriterler ortaya koyulduğu zaman Türkiye'ye haksızlık edildiğini, bazı ülkelerin siyasi ilişkileri iyi olduğu için o ülkelerde rakamlar iyi olmadığı halde jest yapıldığını söyledi. Çavuşoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti:

''Bu jest yanlış bir jesttir. Yani kendi vatandaşının sağlığını riske ederek başka ülkelere şartları iyi olmadığı halde jest yaparsanız ve şartları iyi olan Türkiye'yi de görmezden gelirseniz o zaman sizin kendi vatandaşınız da kendi basınınız da doğal olarak isyan eder. Avrupa'da bazı ülkeleri söylüyoruz. Almanya'yı bundan ayrı tutmak istiyorum. Almanya tabi ki Avrupa Birliği'nin içinde, dönem başkanlığını da üstlendi. Ama en son yaptığımız çalışmalar, görüşmeler sayın bakanımızın muhatabı Altmaier ile yaptığı görüşmeler, yine sağlık bakanı yardımcımızın orada yaptığı sunumlar Sağlık Bakanlığı'ndaki çalışmalar Robert Koch Enstitüsü'nden de yine uzmanlar gelmişti. Benim de Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile sonra da İçişleri Bakanıyla yaptığımız görüşmelerin neticesini inşallah alacağız. Bu dönemi en az hasarla geçiştirmeye çalışacağız. Alanya'da yaşayan dostlarımıza, komşularımıza da çok teşekkür ediyorum. Her zaman Alanya'yı, Antalya'yı ülkelerinde en güzel şekilde tanıtıyorlar."



ERSOY: TURİZM ŞEHİRLERİ EN AZ VAKANIN OLDUĞU YERLER

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ise normalleşme süreciyle birlikte hızlı şekilde iç turizm için çalışmalara başladıklarını aktardı. Ersoy, "Türkiye'nin yıllar süren sağlık altyapısına yapmış olduğu detaylı yatırımların meyvesini pandemi döneminde test etmiş olduk. Bu yatırımların olumlu sonuçlarının cevabını aldık. Yeni normalleşme süreciyle birlikte önce iç turizm sonra dış turizm olmak üzere çalışmalara başladık. Sağlık Bakanlığımız 1 Haziran'dan itibaren 12 bölgedeki toplam ve günlük yeni vaka sayılarını açıkladı. Bu bağlamda özellikle Türkiye'nin turizm şehirlerinde vakalar, diğer ülkelerle kıyaslandığında en az vakanın olduğu yerler" dedi.

'ANTALYA'DAKİ VAKA SAYISI 520 CİVARINDA'

Turizm şehirlerindeki vaka sayılarını açıklayan Bakan Ersoy, “2,5 milyon nüfuslu Antalya'da toplam vaka sayısı 520 civarında, günlük yeni 4-5 vaka var. Avrupa'da turizme açılmış ilk iki şehre girer. Kuşadası, 280 civarında toplam vaka sayısı var. Fethiye, Bodrum, Dalaman'a baktığımız zaman toplam vaka sayısı 310 civarında. Bu şehirlerde günlük vaka sayısı 2-3. Tamamen kontrol altına alınmış ve hızla koronavirüssüz bir döneme hazırlık yapmış bölgeler olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.

'EKONOMİK ENDİŞELERLE SİYASİ KARARLAR ALIYORLAR'

Türkiye'nin koronavirüse karşı almış olduğu başarının ortada olduğunu belirten Ersoy, “Koronavirüs mutasyona uğrayıp, ekovirüs şeklinde ortaya çıkıyor. Ülkeler ekonomik endişelerle siyasi kararlar alabiliyor. Bu bağlamda siz ne kadar siyasi karar alırsanız alın, güneş nasıl balçıkla sıvanmıyorsa gerçekler de uzun süre üstleri örtülemiyor. Türkiye'nin başarısı, kaydetmiş olduğu rakamlar ortada. Bir başarı yakaladıktan sonra bunu da doğru bir şekilde algılatmanız gerekiyor. Dışişleri Bakanlığı'mızla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle liderler zirvelerinde her fırsatta Türkiye'nin başarıları ve sayılar her fırsatta dile getiriliyor. Çok ciddi yol katettik" dedi.

BÜYÜKELÇİLERDEN SERTİFİKASYON SİSTEMİNE ÖVGÜ

Türkiye'ye davet edilen 60 ülkenin büyükelçilerinin 'Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı'nı çok başarılı bulduklarını söyleyen Bakan Ersoy, “Türkiye'ye en fazla misafir veren 60 ülkenin büyükelçilerini Antalya'mıza davet ettik ve 54'ü katıldı. Avrupa'daki 15'ten fazla ülkeden 25 basın kuruluşunu da davet ettik. Hem büyükelçiler hem basın mensupları Türkiye'de oturtmuş olduğumuz Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı'nı yerinde bizzat deneyimledi. Çok başarılı buldular ve kendi ülkelerinde de uygulanmasını istediler. Büyükelçilerin bazıları 'Çok başarılı, çok detaylı bir sistem. Lütfen bizim ülkemizde de uygulanması için destek verir misiniz?' diye taleplerde bulundu. Aslında biraz daha detaylı baksalar bu sertifika programını uluslararası firmalarla gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

'AVRUPA'DAKİ İLK VE EN DETAYLI SERTİFİKASYON SİSTEMİ'

Sertifikasyon sisteminin önemine değinen Ersoy, ''Avrupa'nın en büyük sertifikasyon firmaları şu anda Türkiye genelindeki otelleri, restoranları, havalimanlarını, turizm taşıma araçlarını sertifika etmeye başladılar. 156 tane önemli kriteri var, bir sürü alt kriteri var. Avrupa'daki ilk ve en detaylı sertifikasyon sistemi. Birçok Avrupa ülkesi bizden görüp kopyalamaya çalışıyor şu anda. Turizm yatırımcılarının gönüllü şekilde bu sisteme katılıyor olmaları mutluluk verici. Çok kısa bir sürede binli rakamlara ulaştık, 2- 3 bin rakamlarına da kısa sürede erişeceğimizi düşünüyorum" dedi.

'SERTİFİKASYONA PANDEMİ SONRASINDA DA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ'

Pandemi krizinden önce nitelikli turizmi hedef aldıklarını söyleyen Ersoy, ''Nitelikli turist, hizmet standartları yüksek ülkelere gidiyor. Biz hem standartlarımızı yükseltmek zorundayız hem de başta hijyen olmak üzere servis şartlarımızın sürdürülebilir ve düzenli bir şekilde denetimini sağlamak zorundayız. Pandemi sonrasında da sertifikasyon sistemine devam etmek istiyoruz. 2023'teki hedeflerimize erişecek şekilde, daha gelir grubu yüksek, konaklama dışı harcaması yüksek nitelikli turisti hedefleyen bir programı hayata geçirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

Uluslararası hava trafiğinin açılması için yapılması gereken her şeyi defalarca yaptıklarını belirten Bakan Ersoy, ''Önümüze çıkarılan soruları yılmadan cevaplıyoruz istenen her önlemi fazlasıyla karşılıyoruz. Türkiye'nin hazır olduğunu başta Avrupa olmak üzere bütün dünyaya gösteriyoruz. Aşamalı bir şekilde de iyi haberler gelmeye başladı" dedi.

ÇAVUŞOĞLU VE ERSOY MANAVGAT'TA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Alanya'daki toplantının ardından Manavgat'a geçti. Manavgat'ın Titreyengöl Mevkisi'nde bulunan bir otelde düzenlenen 'Ulualan Golf Otelleri Sivil Toplum Kuruluşları Toplantısı'na, bakanlar Çavuşoğlu ve Ersoy'un yanı sıra, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, AK Partili milletvekilleri İbrahim Aydın, Tuba Vural Çolak, Manavgat Kaymakamı Mustafa Yiğit, Belediye Başkanı Şükrü Sözen, siyasi partilerin ilçe başkanları, TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, meslek odaları başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.



Covid-19 ile mücadele ettiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, "Covid-19 ile tüm dünya mücadele ediyor. Bazı ülkelerde vaka sayılarında yeniden patlama var. Bununla ilgili telefonlar alıyoruz. Biz telefon açıyoruz, 'Nasıl yardımcı olabiliriz? diye. En başarılı olan ülkelerden biri Türkiye oldu. Çin'de vaka başladıktan sonra dünya ülkelerine yayılması kaçınılmazdı. 'Nasıl mücadele ederiz, altyapımız nedir, ihtiyaçlarımız nedir?' diye en baştan tedbirlerimizi aldık" diye konuştu.

'ÇOK FARKLI BİR DÜNYA BİZİ BEKLİYOR'

Bakan Çavuşoğlu, tüm tedbirleri alıp vatandaşa destek verdiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Koronavirüs sonrası artık dünya aynı olmayacak, çok farklı bir dünya bizi bekliyor. İşte bu farklı dünyaya da hazır mıyız? Bizi hangi tehditler bekliyor? Hangi sınamalarla karşı karşıya kalacağız, ya da hangi fırsatlar önümüze çıkacak? Bunları nasıl değerlendireceğiz? Ekonomik gelişmeler nasıl seyredecek? Bölgeselleşme nasıl olacak, küreselleşme zarar mı görecek, tersine daha da mı hakim olacak? Dünya politikasında tek taraflılık mı hakim olacak, içe kapanma mı olacak? Üretim kaynaklarının çeşitlendirilmesi, yakın bölgelerden tedarik arayışları. O kadar çok değişecek ki biz de Türkiye olarak buna hazır olmamız gerekiyor."

Kriz döneminde turizm başta olmak üzere tüm sektörlerin etkilendiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bu süreçte etkilenen her kesime, çalışan, işini kaybedenler dahil herkese her türlü desteği verdik, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Tıpkı geçmişte dünyada ve Türkiye'de yaşanan krizlerde olduğu gibi önümüzdeki süreçte ülkemizi hak ettiği yere getirmek için bu çalışmaları hep beraber sürdüreceğiz. Turizm sektörü de bunlardan bir tanesi."

'TURİZME HER ZAMAN ÇOK ÖNEM VERDİK'

Antalya'da diğer sektörlerde olduğu gibi turizm sektörünün de pandemiden etkilendiğini hatırlatan Çavuşoğlu, 'Sezonu en az kayıpla nasıl geçirebiliriz'in çalışmasını yaptıklarını aktardı. Dünyada her alanda olduğu gibi turizm alanında da geleceğe hazırlandıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Turizme her zaman çok önem verdik. '12 ay turizm' dedik. Kaliteyi, turizmden geliri nasıl artırabiliriz? Sadece seçim zamanında değil, her zaman Manavgat'ın geleceğiyle ilgili toplantılar da oluyor. ‘Manavgat için daha iyisini nasıl yapabiliriz’i konuştuk. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığının planladığı projeleri değerlendirip, Manavgat ve Antalya'nın turizmdeki geleceğini istişare etmemizi anlamlı buluyorum. Her partiden vatandaşlarımız var. Şehrimiz, turizmimiz, sektörümüz siyaset üstüdür." ifadelerini kullandı.

Editör: MURAT ÖZER