Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Sırp Üyesi Milorad Dodik, Bosna Hersek Silahlı Kuvvetleri içindeki Sırp askerleri çekip Sırp entitesi bünyesinde Sırp Cumhuriyeti Ordusu kuracağını duyurması bölgede tansiyonu yükseltti. Dodik’in ‘darbe girişimi’ olarak yorumlanan söylemleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Siyaset Bilimcisi Prof. Dr. Hasan Selçuk Köni, “Kafkaslar’dan, Karadeniz’den, Balkanlara kadar giden bir alanda batı ile Rusya çekişiyor. Yöneticilerin ayrılık yanlısı konuşmaları, farklı askeri yapılar kuracaklarını söylemeleri, karşılıklı gösteriler de bu iki yapının çekişmesinin yansımaları. O yüzden bu etnik yapı kışkırtmaları çok ileri gitmeyecektir” şeklinde konuştu.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Sırp Üyesi ve Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı Genel Başkanı Milorad Dodik, her fırsatta Bosna Hersek’teki Yüksek Temsilcilik Ofisini (OHR) tanımadığının altını çizerek OHR tarafından alınan kararları da görmezden geldiğini açıklamıştı. Dodik, bu kez de ‘ayrılık yanlısı’ açıklamalarına bir yenisini ekledi. Bosna Hersek Silahlı Kuvvetleri içindeki Sırp askerleri çekip Sırp entitesi bünyesinde Sırp Cumhuriyeti Ordusu kuracağını ve diledikleri takdirde Boşnak ve Hırvat askerlerin de kendilerine katılabileceğini belirterek resmen çağrıda bulundu. Bosna Hersek Mahkemesi ve Savcılığının kararlarını Sırp entitesi içinde uygulamayacaklarını söyleyen Dodik, ortak vergilendirme sisteminden de çıkacaklarını açıkladı. Dodik’in bu söylemleri ülke kamuoyunda sert tepki çekerken, bunlar “darbe girişimi” olarak yorumlandı.

BURADA BÜYÜK DEVLETLERİN ROLÜ VAR

Dodik’in açıklamaları ve Bosna Hersek’te yaşanan siyasi krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Kültür Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğr. Üy. Prof. Dr. Hasan Selçuk Köni, bölgede etnik yapıların iç içe geçmiş olmasının önemli sorunlar çıkarttığına dikkat çekerek, “Bosna Hersek’te büyük facialar yaşadıktan sonra, savaş boyutuna girmesi beklenmiyor. Şimdi aynı konular, Sırplar yüzünden Kosova bölgesinde de var. Tabii burada büyük devletlerin de rolü var. Mesela 10 gün önce Sergey Lavrov Sırbistan’ı ziyarete giderek Kosova konusunu konuşmuş. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1999’da kabul ettiği 1244 sayılı karara göre davranılması gerektiğini söylemiş. Bu da Sırpların bulunduğu yerlerde Sırp belediyeler olması yönünde bir karar. Kosova bunu kabul etmiyor. Aynı durum Bosna Hersek için de geçerli. Orada 3 değişik yapı var. Biri Arnavutluk’a yakın, öbürü daha yukarıdaki bir sistematiğe ve belki Avrupa Birliği’ne girebilecek olan bu antitelerin varlıklarını Çin ve Rusya kabul etmiyor. Fakat Türkiye bunları destekliyor, bağımsızlıklarını kabul ediyor” diye konuştu.

YÖNETİCİLERİN AYRILIK YANLISI KONUŞMALARI BATI İLE RUSYA’NIN ÇEKİŞMESİ

Kosova’nın 113 ülke tarafından kabul edildiğini hatırlatan Köni, “Burada Rusya’nın iki türlü politikası var. Kapitalizme döndü ama Ortodoksluğu destekliyor. Ardından da Slavlığı destekliyor. NATO ile çekişmesi için de Sırbistan’ın yanında olmaları çok önemli. Çünkü Romanya’yı, Bulgaristan’ı kaybetti. Gürcistan’da ve Ukrayna’da birtakım sorunlar yaşıyor. Bu olayların yansıması Ermeni Azeri çatışması nedeniyle Kafkaslara yansıyor. Kafkaslar’dan, Karadeniz’den, Balkanlara kadar giden bir alanda batı ile Rusya çekişiyor. Yöneticilerin ayrılık yanlısı konuşmaları, farklı askeri yapılar kuracaklarını söylemeleri, karşılıklı gösteriler de bu iki yapının çekişmesinin yansımaları” dedi.

Balkanlarda büyük bir askeri hareketlilik ve çatışma beklemediklerini belirten Prof. Dr. Köni, “Rusya da Batı Balkanlarda bir hareketlilik beklemiyor, öyle bir kışkırtması yok. Avrupa Birliği bölgede ve çok ilgililer. Amerika da buradaki olayların sakin geçmesini istiyor. Bölgede, diğer ülkelerin ilgisini çekecek bir gaz ve madenler yok. Dolayısıyla elde edebilecekleri bir avantaj yok. O yüzden bu etnik yapı kışkırtmaları çok ileri gitmeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

BALKAN ÜLKELERİ BİRAZ DAHA ETKİN OLARAK AB İÇİNE ALINABİLİR

Avrupa’nın Balkan ülkelerini biraz daha etkin olarak Avrupa Birliği içine alabileceğini söyleyen Prof. Dr. Köni, “Son göçlerden sonra Müslüman azınlıklara karşı Avrupa’nın şiddeti gelişen aşırı milliyetçi akımların bir reaksiyonu oldu. Rusya bundan da faydalanmaya çalışıyor” ifadelerine yer verdi.

BOSNA HERSEK’TEKİ KARMAŞIK YÖNETİM YAPISINI DÜZELTMEK MÜMKÜN

Bosna Hersek’teki karmaşık yönetim yapısının, daha büyük bir ekonomik yapının içine alınmasıyla düzeltilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Köni, “Bosna Hersek, Avrupa Birliği içine alınırsa karmaşık yönetim yapıyı düzeltmek mümkün olabilir. Çünkü Avrupa Birliği içinde birçok etnik grup var. Bunlar kendi haklarıyla, kendi lisanlarıyla yaşamaya devam ediyor. Asıl sorun, ekonominin iyi olmamasıdır. Ekonomi iyi olduğu zaman, Amerika’daki topluluklarda gördüğümüz gibi, çok iyi geçiniliyordu. Sonra ne oldu? Beyazlar ekonomileri gerilediği için birdenbire rahatsız oldu. Ama ekonominin iyi olduğu dönemlerde, ki AB bunu sağlayabilir, bu etnik yapıların ortaya çıkardığı herhangi bir sorun kalmayacaktır. Ama tek başlarına kalıp, kendileri geçinmek istedikleri zaman kendi belediyelerini kuracaklar, kendi yatırımlarını yapacaklar, o tarafa doğru para çekmek isteyecekler ve kendi güçlerini ortaya koymak isteyecekler. O zaman etnik çekişmeler devamlı olacak” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: MURAT ÖZER