Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, "Ağustos sonu itibariyle yeni bölgelerde de, kıta sahanlığımızın batı sınırlarına da ruhsat vererek her türlü sismik araştırma, sondaj çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Doğu Akdeniz'de hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız. Kimse Türkiye'ye yönelik 'siz iyi niyet göstermediniz' diyemez, biz gösterdik. Dolayısıyla suçlayacaklarsa Yunanistan'ı suçlasınlar" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Dışişleri Bakanlığı'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, Azerbaycan ile 'bir millet iki devlet' anlayışı ile çalıştıklarını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımızı bir millet iki devlet anlayışı ile sürdüreceğiz. Bu çalışmalarımızı nasıl sürdürebileceğimizi bugün heyetlerimiz ile birlikte değerlendirdik. Karşılıklı yatırımlar artıyor. Eğitim, kültür alanlarında iş birliğimizi değerlendireceğiz" dedi.

'KARDEŞ AZERBAYCAN'IN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Bakan Çavuşoğlu, Ermenistan'ın 12 Temmuz'da Azerbaycan'a saldırıda bulunduğunu anımsatarak, "O gün ne söylüyorsak şimdi de onu söylüyoruz. Kardeş Azerbaycan'ın yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz. Ermenistan yıllarca kardeş Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal ediyor. Tüm kararlara rağmen BM, Avrupa Konseyi'nin kararlarına rağmen Ermenistan bu sorunların çözümüne yanaşmamıştır. Ortada çok net kararlar var. Bu kararlara rağmen bu sorun bugüne kadar neden çözülmedi? Bunun nedeni uluslararası toplumların samimi şekilde gayret sarf etmemesidir. Sorunun barışçıl yol ile halledilmesi için uluslararası toplumun samimi gayret sarf etmesi gerekiyor. Diplomasiyle, barışçıl yol ile bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Azerbaycan da hangi çözüm yolunu tercih ederse biz kardeş Azerbaycan'ın yanında olacağız" diye konuştu.

'BURADA TÜRK-ALMAN AYRIMI YAPILMIYOR'

Bakan Çavuşoğlu, koronavirüsün dünyada her şeyi değiştirdiğini, seyahat özgürlüğünü de kısıtladığını belirtti. Çavuşoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti: 

"Avrupa Birliği, Türkiye'yi güvenli ülkeler listesine almadı. Daha önce listede olan bazı ülkeleri de listeden çıkardılar. Almanya'daki vatandaşlar ve Alman turistler Türkiye'ye gelmek için taleplerini ilettiler. Türkiye'ye yönelik seyahat kısıtlamasını kaldırılması için çabalar sarf ettik. Almanya bazı turizm bölgelerine seyahat kısıtlamalarını kaldırdı. Karayolu ile gelen vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımız Almanya'ya döndüklerinde 14 gün karantinaya tabi tutulmaması için Almanlar, 'Türkiye'de test yapabilecekseniz bu kısıtlamayı kaldıracağız' dediler. Bu uygulama sadece bizim vatandaşlarımıza değil Almanlar için de geçerli. Burada Türk-Alman ayrımı yapılmıyor. Türkiye'ye vatandaşlarımızın ve turistlerin gelebilmesi için Almanya'nın bu talebine olumlu cevap verdik. Vermeseydik dönüşte 14 gün karantina olacaktı. Almanya'nın kendi iç politikasını biz doğrudan müdahale edemeyiz. İş birliğine gitmemiz gerekiyordu ve gittik. Niyetimiz halis ve sorunları da gideriyoruz."

'KİMSE TÜRKİYE'YE YÖNELİK 'SİZ İYİ NİYET GÖSTERMEDİNİZ' DİYEMEZ'

Bakan Çavuşoğlu Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelere ilişkin ise, şunları kaydetti:

"Biz burada iyi niyet göstergesi olarak Merkel ve AB'nin ricası ile bir taviz değil, geçici bazı jestler yaptık. Almanya ve Avrupa Birliği diyalog için çaba sarf ediyordu. Biz onlara 'biz bu jesti yaparız ama Yunanistan ve Rum kesiminde olumsuz adım göreceksiniz' dedik. Söylediğimiz ortaya çıktı. Gemilerimiz tekrar hareketlendirdik. Oruç Reis bölgeye gitti. Ağustos sonu itibariyle yeni bölgelerde de, kıta sahanlığımızın batı sınırlarına da ruhsat vererek her türlü sismik araştırma, sondaj çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kararlılığımız tamdır. Doğu Akdeniz'de hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız. Bu konuda da hiçbir şekilde taviz veremeyiz. Dün Türkiye'ye yönelik bazı açıklamalar oldu. Kimse Türkiye'ye yönelik 'siz iyi niyet göstermediniz' diyemez, biz gösterdik. Karşı tarafta kötü niyetli bir ülke var. Dolayısıyla suçlayacaklarsa Yunanistan'ı suçlasınlar."

Editör: MURAT ÖZER