Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC’de yapılan toplantılar sonrası, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğine vurgu yaparak, azınlık olmayı kabul etmeyeceklerini söyledi.

Çavuşoğlu’ndan önce konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Bugün aramızda bulunan Sayın Çavuşoğlu ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte, kendi heyetlerimizle birlikte, daha sonra da Meclis’te bulunan hükümet ve muhalefete mensup partilerimizin genel başkanlarıyla uzun sayılabilecek toplantılar gerçekleştirdik. Tabi ki gündemimizi meşgul eden Doğu Akdeniz’in gündemini meşgul eden bir doğalgaz olayı var. Bunun üzerinde etraflıca durduk. Sonra da Kıbrıs sorununu enine boyuna değerlendirme fırsatı bulduk. Doğalgazla ilgili olarak her zaman söylediğimin tekrar altını çizmekte yarar görüyorum; Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin, doğal kaynakların, Doğu Akdeniz’de iş birliğine, barışa ve istikrara katkıda bulunmasını arzu ettik. Her zaman bunun altını çizdik. Bu doğrultuda öneriler yaptık. Doğalgaz konusunun bir gerginlik alanı değil, bir barış köprüsü olmasını temenni ettik” dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğine vurgu yaparak, “50 yılı aşkın süredir Kıbrıs meselesine çözüm bulunması yönünde tüm samimiyetimizle çaba gösteriyoruz. Bu uzun yolda, Türk tarafı olarak her zaman çözüm yönünde güçlü bir irade ortaya koyduk. Rum tarafında ise maalesef bu irade, gerçekte hiç olmadı. 2017 yılında başarısızlıkla sona eren müzakereden sonra da bu durumun değiştiğini söylemek maalesef mümkün değil. Rum tarafı, yönetim ve refahı, Türk tarafıyla siyasi eşitlik temelinde paylaşmak istememektedir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından geçici olarak görevlendirilen Lute’un geçen haftaki temaslarını yakından takip ettik. Ne yazık ki, Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğinin kabulü yönünde Rum tarafında bir zihniyet değişikliği olduğuna ikna olmadık.

“KIBRIS TÜRKÜNÜN SİYASİ EŞİTLİĞİNE YANIT VEREN HER TÜRLÜ SEÇENEĞİ GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ”

Her yerde ve her vesileyle söyledik, bugün de vurgulamak istiyorum. Türkiye, Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğini sağlayan ve güvenlik endişelerine yanıt veren her türlü seçeneği görüşmeye hazırdır. Biz, hiçbir çözüm modelini dışlamıyoruz, herhangi bir çözüm modelinin dayatılmasına da karşıyız. Ancak meselenin özü, Rum tarafının Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğini tüm unsurlarıyla önceden kabul etmesidir. Yani burada siyasi eşitlik tüm unsurlarıyla önceden kabul edilmelidir. Müzakereler, tartışmadan çıkarılmalıdır. ‘Müzakereler Hele bir başlasın, bundan sonra bakarız’ demek artık olmaz. Bunu 50 yıl denedik sonuç alamadık. Sayın Anastasiadis farklı ortamlarda farklı fikirlerden bahsetti; iki devletli çözüm, gevşek federasyon, federasyon veya adem-i merkeziyetçi çözüm gibi bir çok fikri kendisinden doğrudan ve dolaylı duyduk.

"NEYİ MÜZAKERE EDECEĞİMİZİ BİLMEK LAZIM”

Sayın Anastasiadis zaten farklı kişilere farklı şeyleri söyleme konusunda da mahirdir. Bu nedenle, 5’li bir gayri resmi bir toplantıda bunlar netliğe kavuşsun dedik. Yani, neyi müzakere edeceğimizi birlikte kararlaştırmak lazım. İki taraf ve BM’nin de olduğu bir ortamda bir gayri resmi toplantı olsun ve neyi müzakere edeceğimizi burada belirleyelim. Her ortamda farklı fikirler ortaya atmak, süreci savsaklamak ya da statükoyu korumaya çalışmak, bizim ve Kıbrıs halkının kabul edebileceği bir şey değildir.

Editör: MURAT ÖZER