Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye sınırında ABD ile tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeye ilişkin, "Burada amaç, güvenli bölge oluşturulmasıdır. Trump'ın burada '20 mil' sözü vardır ve bu güvenli bölgeden de YPG ve PKK'lıların çıkarılmasıdır. Ancak o zaman güvenli bölge olabilir" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Sierra Leone Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Nabeela Tunis arasında, iş birliği ve vize muafiyeti anlaşması imzalandı. Bakan Çavuşoğlu, imza töreninin ardından mevkidaşı Tunis ile birlikte ortak basın açıklaması düzenledi. Sierra Leone ile karşılıklı ilişkilerin artırılmasını hedeflediklerini belirten Çavuşoğlu, her alanda ilişkilerin geliştirilmesi ve hukuki zeminde de güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

'AMAÇ, GÜVENLİ BÖLGE OLUŞTURULMASI'

Bakan Çavuşoğlu, açıklamasının ardından kendisine yöneltilen soruya cevap verdi. Suriye sınırında ABD ile tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, ABD'nin bu konuda samimi tavır takınması gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Ön mutabakatın bir başlangıç olduğunu söyledik. Henüz detaylandırılması gereken birçok konu var. Onun için de Müşterek Harekat Merkezi'nin kurulmasını kararlaştırdık. Amerika'dan Müşterek Harekat Merkezi'nin kurulması için bazı askerlerin gelmekte olduğunu biliyoruz. ABD heyeti Şanlıurfa'ya gelecek. İHA'larmız bölgede uçuşlarına başladı. Buralarda tabi ki gözlem noktaları olacak, birlikte devriyeler gezilecek. Burada amaç, güvenli bölge oluşturulmasıdır. Trump'ın da burada '20 mil' sözü vardır ve bu güvenli bölgeden de YPG ve PKK'lıların çıkarılmasıdır. Ancak o zaman güvenli bölge olabilir. Bu bölgenin istikrar kavuşturulması gerekiyor. Sorunların çözümü için Müşterek Harekat Merkezi'nin hayata geçirilmesi gerekiyor. Amerika'nın oyalama taktiği burada geçerli olmayacaktır. Maalesef Münbiç'te böyle bir oyalamaya gidip sözlerini tutmadılar. Fırat'ın doğusundaki bölge terör yuvası durumundadır. Bunları görüşürken bile Amerika teröristlere silah yardımını devam ettiriyor. Burada samimi olmaları gerekiyor. Sürecinin Türkiye tarafından tolere edilmeyeceğini  anlamaları gerekiyor. Atılan adımlar doğru ama bunun sonuçlandırılması gerekiyor."

'TÜRKİYE'NİN F-35 PROGRAMINDAN ÇIKARILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL' 

Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, F-35 ile ilgili Türkiye'nin resmi olarak programdan çıkarılmasının söz konusu olmadığını kaydetti. F-35 programının, 9 ülkenin içinde bulunduğu ortak program olduğunu belirten Çavuşoğlu, şu şekilde konuştu:

"Türkiye çok önemli katkılar sağlamıştır. Türkiye 1,4 milyar dolar civarında para ödemesi yapmıştır. Türkiye'de üretimler devam ediyor. S-400 alımından sonra tepkisi oldu ABD'nin ancak karşılıklı anlayış içinde bu işleri yoluna koyacağımızı düşünüyoruz. Aksi takdirde iki ülke karşılıklı adımlar atar, ilişkiler karşılıklı gerilir. Bunun kimseye faydası yoktur. Biz bunu istemeyiz; ancak olumsuz birtakım tavırlar takınıldığında bunun cevabını vereceğimizi Cumhurbaşkanı'mız da belirtmiştir. Bu aşamada bunları konuşmak yerine var olan sorunları çözmeye odaklanıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Fırat'ın doğusundaki durum ve oluşturulacak güvenli bölge. Orayla ilgili ve Suriye'nin geneliyle ilgili görüşmelerimizi de Rusya ve diğer aktörlerle de sürdürüyoruz. Bir taraftan İdlib'de sükunetin tam hakim olması bir taraftan Anayasa Komisyonu'nun kurulması ve PKK/YPG'nin bu bölgeden arındırılması. Gördüğümüz kadarıyla rejim de bunu çok istiyor ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için çalışmalarımızı gerek Astana platformunda gerekse Cenevre başta olmak üzere diğer platformlar sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Olumlu neticeleri elde etmek için gayretimiz devam edecektir." 

'TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ'

Nijer ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik önemli adımlar atıldığını belirten Bakan Çavuşoğlu, terör saldırılarından en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu söyledi. Terörün her türlüsüne karşı olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Biz terörün her türlüsüne karşıyız ve her türlüsüyle mücadele etme konusunda kararlığımız tam. Nijer'den Dışişleri Bakanlığı düzeyinde gerçekleşen ilk resmi ziyaret bu. Nijer ile köklü bağlarımız var. Bu bağlarımızı ekonomi alanındaki iş birliği ile daha da güçlendireceğiz. Ticaretimiz hızla artıyor. Var olan mekanizmaları daha etkin kullanma bakımından bugün gerekenleri değerlendirdik. Türk firmaların Nijer'de yatırım miktarı 200 milyon doları geçti. TİKA'nın Nijer'de çok aktif olduğunu söylemek isterim. 95 proje hayata geçirilmiştir. 65 milyon dolar harcanmıştır bunlar için. FETÖ okullarının Maarif Vakıfları'na devredilmesi terörle mücadele bakımından çok önemliydi. Türk milleti bu dayanışmayı hiçbir zaman unutmayacaktır. Her yıl Türkiye'de 50 Nijer vatandaşının tedavisinin yapılıyor. Bunu 75'e çıkarma kararı aldık. Terörle mücadelede önümüzdeki süreçte Nijer'e ihtiyacı olan desteği vereceğimizi bir kez daha teyit ettik. Terörün her türlüsüyle mücadele ederken, Nijer’i hedef alan terör örgütlerini görmezden gelemeyiz."

'SUDAN' AÇIKLAMASI

Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Sudan'daki siyasi krizi sonlandırması için Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ile sivil muhalif koalisyon arasında düzenlenecek anayasa bildirisinin imza törenine katılacağını belirterek, şöyle konuştu:

"İçişlerine karışmadan kardeş Sudan halkının talepleri doğrultusunda sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini her zaman vurguladık. Sonuçta askeri geçiş konseyinin özgürlük, demokrasi girişimi ittifakıyla vardığı mutabakatı destekliyoruz. 17'sinde anayasa belgeleri iki taraf arasında imzalanacak. Cumhurbaşkanı'mız bu törene katılmam konusunda talimat verdiler. Bu törene inşallah katılacağız. Anlaşma çerçevesine baktığımızda 39 aylık bir geçiş dönemini kapsıyor. Tamamen sivil bir yönetime geçmeleri arzulanıyor. Askeri güvenlik konseyi kendisini feshetmiş olacak. 39 aylık geçiş dönemi başlayacak, bunu önemli bir adım olarak görüyoruz. Amaç barış ve huzuru sağlayıp tekrara sivil yönetime geçmektir. Bu süreçte Türkiye olarak elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz." 

Editör: MURAT ÖZER