Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eskilerin dediği gibi, ‘insan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri’. Biz hep eserlerimizle konuştuk, inşallah da hep eserlerimizle anılacağız. Önümüzdeki dönemde çok daha fazla eseri milletimizin hizmetine sunmak için çalışmaya devam edeceğiz ve Cumhur İttifakı olarak Allah'ın izniyle birlik beraberlik içerisinde 2023 seçimlerine hazırlanıyor muyuz? Bir ve beraber miyiz? Bölünmeye asla fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de, Salarha Tüneli Projesi ve bağlantı yolları açılış törenine katıldı. Törene, Erdoğan’ın yanı sıra, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Rize Valisi Kemal Çeber, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İller Bankası Genel Müdürü Yusuf Büyük katıldı.

Törende konuşan Erdoğan, Rize'nin hem şehir içi hem dağın ardı ile önü arasında ulaşımı temin edecek Salarha Tüneli'nin hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, “İyidere Lojistik Limanı ve deniz üzerinde inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanı'nın açılmasıyla bu bölgedeki yük ve insan trafiği çok daha fazlalaşacaktır. Salarha Tüneli ile işte bu trafiğin önemli bir bölümünü şehir içinden alıp çevreyolu üzerinden arka tarafa veriyoruz. Bu tünel Rize'nin 70 yıllık hayalidir. Tünel sayesinde önceden 14 kilometreyi bulan ve neredeyse yarım saat süren dağın ardı ile önü arasındaki ulaşım, artık 4,5 kilometre civarına ve 5 dakikaya inecektir. Artık hemşehrilerimiz bu yolda hızlı, güvenli ve konforlu ve ekonomik seyahat edebilecek. Transit yolcularımız da vakit ve yakıt kaybetmeden hedeflerine doğru ilerleyecektir. Bu tünelin şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlığımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmayı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum” dedi.

‘RİZE’YE YAKIŞIR TİCARET MERKEZLERİ İNŞA EDİYORUZ’

Rize’de büyük öneme sahip bir başka projenin daha temel atma törenini yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Merkez Çarşı Mahallesi Kentsel Dönüşüm projesiyle bu bölgede 1950'li yıllarda deniz dolgusuyla elde edilen alanları baştan sona yeniliyoruz. Genelde ticari alan olarak kullanılan bu bölge, aradan geçen 70 yılın ardından hem yorgun hem de ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmişti. Geliştirdiğimiz projeyle bölgede bulunan 118 dükkanı, 184 ofisi ve 60 konutu yıkarak yerine Rize’mize yakışır yepyeni iş yerleri ve ticaret merkezleri inşa ediyoruz. 308 milyon lira yatırım bedeli olan proje kapsamında, şehrimize 404 ofis, 133 iş yeri, 455 araçlık bir otopark kazandıracağız. Projemiz tamamlandığında bölge, eskiden olduğu gibi Rize’mizin gözde ticaret alanı olmayı sürdürecektir. Kentsel dönüşüm projemizin şimdiden şehrimize ve hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza, TOKİ’ye projenin inşasını üstlenen yüklenici firmalara, Rize’ye böyle bir eser kazandıracakları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘YARALARI SARIYORUZ’

Deprem, sel ve toprak kaymasının, bulunduğu iklim ve coğrafi yapısı sebebiyle ülkenin kaderi olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Afetlerin ardından, hemen enkaz kaldırma ve hasar tespiti çalışmalarını hızla tamamlıyor ve vatandaşlarımızın zararlarını karşılayıp yıkılan yerleri de süratle yeniden inşa ediyoruz. Sel ve toprak kaymasının çok yaşandığı Karadeniz Bölgemiz de yakın zamanda bu tür afetlerle karşılaşmıştır. Antalya ve Muğla gibi orman yangınlarının, Kastamonu, Sinop gibi sellerin ciddi tahribata, can ve mal kaybına yol açtığı yerlerde de yaraları sarıyoruz. İnşallah yakında yeniden gelip çalışmaları yerinde göreceğim. Ülkemizin 81 vilayetinin her biri canımızdan bir parçadır. Son dönemdeki yaşanan afetleri özellikle de müteakiben Rize’mizin ilçe ve köylerindeki hasar tespit çalışmalarını da tamamlayarak hemen kolları sıvadık. 378 afet konutu, 10 dükkan ve 4 çay alım evini inşa ediyoruz. Daha önceki projelerle beraber inşa edeceğimiz konut sayısı 548'i bulmaktadır. Karadeniz'in tamamıyla birlikte Rize’mizin en önemli sorunu olan çarpık yapılaşmanın önünü kesmek için de çok önemli adımlar attık. Deniz dolgu alanlarından başlayarak, riskli alanları yıkarak yeniden inşa ediyoruz. Bugün temelini attığımız proje bunlardan sadece biridir. İnşallah devamı gelecek. Ayrıca turizm sektörü için Rize'nin cazibesini artırmak için çeşitli yatılımlar yapıyoruz. Eski sanayi alanlarını başka alanlara taşıyarak, görüntü ve gürültü kirliliğine son veriyoruz. Konut ve ticari alan inşası için yer bulmanın zor olduğu Rize’de, Çaykur Sanayi ve hal bölgesindeki 18 hektarlık alanda bin 252 konut ve 360 ticari birim inşa edecek bir projeyi başlatıyoruz, yakında ihalesine çıkılacak. Tünelin açılmasıyla birlikte artık şehrimizin büyümesi Salarha tarafına doğru devam edecek. Hemşin ve Güneysu'da da konut projelerimiz hızla ilerliyor. TOKİ'nin Türkiye genelinde yürüttüğü konut kampanyalarından Rize’mizin ilçelerine düşen paylarla ilgili çalışmalar sürüyor. Bu konutların, Rize’nin geleneksel mimarisiyle ve tabiatıyla uyumlu olmasına özellikle önem veriyoruz.”

‘TOPRAĞIMIZA, YEŞİLİMİZE, SUYUMUZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’

TOKİ vasıtasıyla 2 bin 797 konutu Rize'de tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Halen de 2 bin 59 konutun yapımına da devam ediyoruz. Millet bahçeleri projemizi Rize'de 3 ayrı alanda uyguluyoruz. Şehrimizin en önemli sembollerinden olan Ayder Yayla'sında yenileme ve koruma projesi uyguluyoruz. Yaylanın 21 bin 614 metrekarelik alanı Kesin Korunacak Hassas Bölge olarak tescillendi. Ayder'in atık su, yağmur suyu, elektrik hatları, aydınlatma sistemleri ve tüm yolları yenileniyor. Bunların önemli bir kısmı tamamlandı. Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız bize cennet gibi Rize bıraktı. Biz de evlat ve torunlarımıza çok daha güzel, estetik, hayat kalitesi yüksek bir Rize bırakmakta kararlıyız. Çağın ihtiyaçları, insanımızın talepleri ve tabiatın güzellikleri arasındaki dengeyi en hassas şekilde kurarak inşallah bunu başaracağız. Küresel iklim değişikliği, Karadeniz Bölgesi gibi yerlerin önemini daha da artırıyor. Bunun için hem toprağımıza, yeşilimize, suyumuza, denizimize, insanımıza sahip çıkacağız. Geçmişte şahit olduğumuz rant hırsı ve bencilliğin tekrar yaşanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Unutmayınız, başka Rize yok. Başka Karadeniz yok, Başka Türkiye de yok. Rize'nin bir evladı olarak sahip olduğum imkanları sonuna kadar kullanmayı boynumun borcu görüyorum.”

'GELİN DE RİZE’Yİ GÖRÜN’ 

Yapılan projeleri sayarak muhalefete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye’de bir kesim var. Ağızlarını her açtıklarında 19 yılda ‘Siz ne yaptınız ki’ diye soruyor. Bu soruyu kimlerin sorduğunu biliyorsunuz değil mi? Böyle bir soruyu ancak ne kendisi ne anne babası ne de evlatları bu ülkede yaşamamış olan birisi sorabilir. Çünkü Türkiye'nin son 19 yılda nereden nereye geldiğinin şahidi bizatihi bu milletin ta kendisidir. Şu Karadeniz'de Samsun'dan Artvin'e kadar hatta gümrük kapısına kadar neler yaptığımızı hepimiz biliyoruz değil mi? Hepsini koy bir kenara, Rize’ye neler yaptığımızı biliyoruz değil mi? İşte bak bugün de yine ne yapıyoruz, bir taraftan dün işte Hurmalık’taki o tünellerin açılışını yaptık, bugün de Salarha tünelinin elhamdülillah açılışını yapıyoruz. Var mıydı böyle tünellerimiz, viyadüklerimiz var mıydı? Buyrun şimdi bunları açıyorum. Onun için ben bu Bay Kemal’e ve CHP'nin tabanına sesleniyorum. Gelin de Rize’yi görün. Dikili bir ağacınız yok. Yaşı 30, 35’in altında olanlar belki eski Türkiye'yi tam olarak hatırlayamayabilir ama en azından büyüklerinden dinlemiştir. Bu ülke 19 yılda ne yaptınız diyenlerin içlerindeki fitneyi, fesadı, kötü niyeti elbette biliyoruz. Yine de ola ki tereddüde düşenler çıkabilir diye ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin birkaç dakikalık özetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğitimle derslik sayımızı 343 binden aldık, 601 binin üzerine çıkardık. Son atamalarla birlikte biliyorsunuz dün İstanbul'da 20 bin öğretmenin atamasını yaptık ve 713 bin yeni öğretmenimizi göreve başlattık. Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye, personel sayımızı 70 binden 181 bine ve üniversite öğrencisi sayımızı 1,5 milyondan 8 milyona yükselttik." 

'19 'YILDA 431 MİLYAR SOSYAL YARDIM YAPTIK'

Erdoğan, "Sağlıkta hastane yatak sayısı 164 binden 255 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 164 bine çıkardık. Hizmete aldığımız 17 şehir hastanesiyle sağlıktaki hizmet kalitesini artırdık. Gençlik ve sporda gençlik merkezi sayımızı 9'dan 376'ya, spor tesisi sayımızı 1575’ten 3915’e çıkardık. Yüksek öğrenim yurtlarındaki yatak kapasitemizi 182 binden 717 bine, burs ve kredi tutarını lisans öğrencileri için aylık 45 liradan 650 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 90 liradan bin 300 liraya, doktora öğrencileri için ise 135 liradan aldık bin 950 liraya biz yükselttik. Son 19 yılda toplam 431 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptık. Adalette 9 bin 349 olan hakim savcı sayısı 21 bin 904’ü buldu. Mahkeme sayısı adli yargıda yüzde 84 ve idari yargıda yüzde 38 arttı. İç işlerinde Mülki İdare teşkilatımızı, belediyelerimizi ve muhtarlıklarımızı güçlendirdik. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarını İçişlerine bağlayarak iç güvenlikte bütünlüğü ve koordinasyonu sağladık. Milli savunmada sınır güvenliğimizi Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ve Pençe harekatlarıyla tahkim ederek güneyimizi kuşatmayı hedefleyen terör koridoruna yıktık attık. Ulaştırmada 6 bin 101 kilometrelerden devraldığımız bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 284 kilometreye, bin 714 kilometreden devraldığımız otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye çıkardık. Karayolu tünel sayımız 83’ten 447 adede, karayolu tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 617 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuz 311 kilometreden 710 kilometreye ulaştı. Demir yollarında toplam bin 213 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. 11 bin 590 kilometre uzunluğundaki mevcut demir yollarımızı neredeyse tümüyle yeniledik. Havayollarında 26 havayolundan aldık, şu anda havayolu sayımız ne oldu biliyor musunuz? 56. Şimdi Rize'nin Artvin ile birlikte havalimanını da yapıyor muyuz? İnşallah fevkalâde bir durum yok. Yıl sonuna kadar havalimanımız da bitecek" dedi. 

'BÖLÜNMEYE ASLA FIRSAT VERMEYECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Denizcilikte tersane sayısını 37’den 84'e, yat bağlama kapasitemiz 8 bin 500’den 18 bin 545’e çıktı. İletişim teknolojilerinde 2002 yılında sadece 3 bin geniş bant abone sayısı bugün 84 milyona, elektronik devlet kullanıcı sayısı ise 56 milyona ulaştı. Çevre ve şehircilikte 79 ilde 61 milyon metrekarelik alanda 369 adet millet bahçesi projesini hayata geçirmek için kolları sıvadık. TOKİ eliyle ülkemize toplam 1 milyon 100 bin konut ürettik ve 2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Tarımda 2002 yılında 37 milyar lirayı bile bulmayan tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız geçtiğimiz yıl 333 milyar lirayı geçti. Son 19 yılda çiftçilerimize toplam 165 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Orman varlığımızı 2002 yılındaki 21 milyon hektar seviyesinden aldık, 23 milyon hektara çıkardık. Dışişlerinde 2002 yılında 163 olan dış temsilcilik sayımızı 252’ye ulaştırarak Türkiye'yi dünyanın en büyük beşinci temsil ağına sahip ülkesi haline getirdik. Savunma sanayiinde 2022 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı 750’yi geçti. Sanayide, organize sanayi bölgesi sayısını 192’den 325’e çıkardık. 22 endüstri bölgesi, 79 teknopark kurduk. Enerjide toplam kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 98 bin 162 megavata yükselttik. Karadeniz'de Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküp, Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp olmak üzere toplam 540 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfettik. Kültür ve turizmde dünya mirası listesinde olan varlık ve alanlarımızın sayısı 9'dan 19'a, kültür merkezi sayımızı 42’den 120’ye çıkardık. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla restore edilen eser sayımız 46'dan 5 bin 548’e yükseldi. Sizlerin de şahit olduğu gibi ne kadar özetlemeye çalışırsak çalışalım, son 19 yılda ülkemize anlatması saatlerce günlere sığmayacak eser ve hizmetler kazandırdık. Eskilerin dediği gibi, ‘insan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri’. Biz hep eserlerimizle konuştuk, inşallah da hep eserlerimizle anılacağız. Önümüzdeki dönemde çok daha fazla eseri milletimizin hizmetine sunmak için çalışmaya devam edeceğiz ve Cumhur İttifakı olarak Allah'ın izniyle birlik beraberlik içerisinde 2023 seçimlerine hazırlanıyor muyuz? Bir ve beraber miyiz? Bölünmeye asla fırsat vermeyeceğiz" dedi.

‘BU MİLLET UNUTMAYIN, BÜYÜK BİR MİLLET’

Türkiye’de enerjide toplam kurulu gücü 31 bin 846 megavattan 98 bin 162 megavata yükselttiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kardeşlerim; ardı ardına nice siyasi, sosyal, ekonomik saldırı dalgasının ardından salgın ve tabii afetler ile adeta büyük imtihanlar geçirdik. Bunca musibetin teki bile başka bir ülkede yaşansa veya geçmişte bizim başımıza gelseydi; emin olun ortaya çıkacak krizin ardından bunlar kalmazdı. Ama Allah’ın lütfuyla biz kalktık. Şimdi bütün bu felaketleri inşallah temizleyerek yolumuza devam edeceğiz. Bu millet unutmayın, büyük bir millet. Rize’nin uşakları Allah'ın izniyle bu muhaliflere bu ana muhalefete, bu terör örgütünün atıklarına pabucu bırakmaz. Öyle mi? Hamdolsun girdiğimiz her mücadeleyi kazandık, bundan sonrasını da kazanacağız" diyerek sözlerini tamamladı.

Erdoğan, açılışın ardından Çarşı Mahallesi’ndeki Rize Kentsel Dönüşüm Projesi temel atma törenine canlı bağlantı ile katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un hazır bulunduğu proje alanında kentsel dönüşümün temeli atıldı. Bakan Kurum, kentsel dönüşümün 2022 yılı sonunda tamamlanacağını açıkladı. Erdoğan daha sonra ‘Tayyip Dede’ diye bağıran kalabalıktaki çocukları da platforma yanına aldırıp, kurdeleyi birlikte kesti, Salarha Tüneli projesini de hizmete açtı.

SALARHA TÜNELİ PROJESİ

Rize'de kentin kuzeyiyle güneyini en kısa güzergahtan birbirine bağlamak için ilk olarak 1951 yılında gündeme gelen Rize Güney Çevre Yolu, Dağbaşı Küçükçayır bağlantı yolları ve Salarha Tüneli projesi hazırlandı. Proje ile 40 köy ve 2 beldeyi bünyesinde bulunduran ve şehir içinden geçen 13,4 kilometrelik yolla ulaşılan Salarha Vadisi'ne, 2,958 metre uzunluğunda çift tüp tünel yapımı için 2015 yılının ekim ayında delme işlemine başlandı. Projede, Dalyan Mahallesi ile Dörtyol köyü arasındaki inşa edilen tünel ve bağlantı yolları ile birlikte kentin 71 yıllık hayali gerçekleşti. Bölgede, 13,4 km uzunluğundaki mevcut yol ile 20 dakikada sağlanan ulaşım; Salarha Tüneli ve bağlantı yolları ile 5 dakikaya düşürüldü, mesafe 9,1 kilometre kısaldı. Hızlı ve güvenli trafik akışının sağlanmasıyla; zamandan 49,5 milyon TL, akaryakıttan 16,5 milyon TL olmak üzere yıllık toplam 66 milyon TL tasarruf edilecek, karbon emisyon miktarı ise 6.531 ton azaltılacak.

RİZE KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Rize’de, 1960'lı yıllarda büyük taşlarla doldurulan, arasına kum ve balçık gibi malzemelerle dolgu yapılan 350 bin metrekarelik alan, deniz dolgu alanı olarak kazanıldı. Kentte, 173 bin metrekarelik dolgu alanında korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda kentsel dönüşüm projesi için harekete geçildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Rize Belediyesi'nin yürüttüğü çalışmayla daha az katlı, kentin kültürüne ve mimarisine uygun yapılar inşa edilecek. Çevresi 560 fore kazıkla güçlendirilen ve toplam bin 806 fore kazık uygulanan alan üzerine 133 dükkan, 404 ofisin yer alacağı 8 blok inşa edilecek.

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’Nİ AÇTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Salarha Tüneli açılışının ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Diş Hekimliği Fakültesi yeni hizmet binasının açılış törenine katıldı. Buradaki incelemelerinin ardından konuşan Erdoğan, “Burada üniversitemizin diş hekimliği binamızın açılış töreni vesilesiyle sizlerle beraberiz. Yeni binanın açılışını yaptığımız diş hekimliği fakültesi, 2013 yılından beri faaliyettedir. Halen 81 öğretim kadrosuyla eğitim ve diş hastalıkları tedavisi hizmetlerini sürdüren fakültemiz, yeni öğrencileri ile birlikte 452 mevcuda ulaşmıştır. Fakültemizin yeni hizmet binası sayesinde hem buradaki eğitim öğretim hem de vatandaşlarımıza verilen diş sağlığı hizmetleri, nitelik ve nicelik olarak bir hayli yükselecektir. Öncelikle diş hekimliği fakültesinin üniversitemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu fakültenin Rize’mize kazandırılmasında emeği geçen, katkısı olan herkesi tebrik ediyorum” dedi.

‘FELAKETİN ENKAZINI ORTADAN KALDIRMAYI BAŞARDIK’

Ülkede yaşanan felaketlerin enkazlarını kısa sürede ortadan kaldırıldığını kaydeden Erdoğan, “Rize’nin her meselesini kendi meselemiz olarak görüyoruz. Şehrimizde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel felaketlerinde ortaya çıkan zararların telafisi içinde hamdolsun tüm kurumlarımız ve hayırseverlerimiz hep birlikte seferber oldular. Ve süratle de bu felaketin enkazını ortadan kaldırmayı başardık. Yıkılan evlerin yerine yapılacak 378 konut, 10 dükkân ve 4 çay alım merkezi ile ilgili çalışmalar hızla sürüyor. Hemşehrilerimizin heyecanla beklediğini bildiğimiz Rize-Artvin Havalimanı’nın alt yapı inşaatları neredeyse bitti. Terminal binası, teknik blok, güç merkezleri, yönetim binaları gibi üst yapı inşaatlarında da önemli bir mesafe kat edilmiştir. Amacımız yılsonuna kadar havalimanımızı tamamlayarak devreye almaktır. Bu havalimanı, şehrin diğer dinamiklerinin yanında üniversitemizin gelişmesine de önemli katkı sağlayacaktır. Zira havalimanından artık üniversitemiz azami yarım saate çıkıyor. Tabi böyle olunca öğrencilerin burayı tercih etmesi çok daha fazla olacaktır” diye konuştu.

‘ÜNİVERSİTEMİZİ İNŞALLAH DAHA İYİ YERLERDE GÖRECEĞİZ’

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin başarılı olduğunu belirten Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti: 

“Ülkemizin diğer şehirlerinden ve yurt dışından üniversitemize gelecek öğretim üyesi, araştırmacı, öğrenci gibi misafirlerimiz açısından Rize’nin cazibesi de artacaktır. Esasen, yaklaşık 15 yıl önce kurulan üniversitemizin bugün geldiği yer, zaten iftihar vericidir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 15 fakültesi, 3 yüksek okulu, 6 meslek yüksek okulu, 17 uygulama ve araştırma merkezi, bünyesinde görev yapan bin 231 akademik personeli, 600’ü 51 farklı ülkeden olmak üzere toplam 18 bin 500 öğrencisi ile her geçen yıl artıyor ve gelişiyor. Üniversitemiz bugün 2000 yılından sonra kurulan 128 üniversite arasından 12’nci sırada yer almaktadır. Bu ciddi bir başarıdır. Uluslararası alanda da bin 500 üniversiteyi kapsayan 2021 listesinde yer alan listede ülkemizi temsil eden 41 yüksek öğretim kurumundan biridir. TUBİTAK programlarında üst sıralarda yer alan üniversitemizi inşallah daha iyi yerlerde göreceğiz. Bilimin, araştırmanın, geliştirmenin, yenilikçiliğin kök salmadığı bir şehrin, diğer alanlardaki hedeflerine ulaşması mümkün değildir. Rize artık dereleri, yaylaları, balığı, çayı ve diğer güzelliklerinin yanında, inşallah üniversitesi ile de önemli bir marka haline gelecektir. Bunu siz başaracaksınız. Hayranlık verici başarılara imza atan Rizelilerin, üniversitemizi de zirveye taşıyacaklarına ben inanıyorum. Diş fakültesi sizin elinizde inşallah. Rektörümüz de tüm diğer fakültelerle birlikte bu başarıya imzayı koyacaktır. Bunun için tüm hemşehrilerimizden üniversiteye sahip çıkmalarını bekliyorum. Tüm hayırseverlerimizden sahip çıkmalarını bekliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Hocalarımıza ve öğrencilerimize yeni eğitim öğretim yılında başarılar diliyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kurdeleyi keserek yeni binayı hizmete açtı.

AK PARTİ RİZE İL DANIŞMA MECLİSİNDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Rize İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda partililere seslenen Erdoğan, kent ve bölgeye kazandırılan eser, yatırım ve hizmetlerden bahsederek, emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan, "Rabbim kardeşliğimizi birliğimizi yol arkadaşlığımızı daim etsin. Rabbim muhabbetimizi, kuvvetimizi, dayanışmamızı daim kılsın. Bugüne kadar hamdolsun siz bizi hiç mahcup etmediniz. İnşallah biz de size ve Rize’ye mahcup olmadık, olmayacağız. Gençler; nasıl Rize, bizi asla yarı yolda bırakmadıysa inşallah biz de Rizeli kardeşlerimizin emanetine halel getirmedik, getirmeyeceğiz. Son 19 yıldır olduğu gibi Rize'ye olan vefa ve minnet borcumuzu yeni eserler, yeni yatırımlarla ödemeyi sürdüreceğiz. Nitekim dün ve bugün Rize'de hem hemşerilerimizle hasbihal ettik hem de inşası tamamlanan eserlerin açılış sevincini, yapılacak eserlerin temel atma heyecanını beraberce yaşadık. Hani sürekli söylüyoruz ya; durmak yok yola devam. Şehrimize kazandırdığımız tüm bu eser, yatırım ve hizmetlerin Rize’ye hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum" dedi.

'TÜM OYUNLARI BİRER BİRER BOZDUK'

"20 yıldır alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüyoruz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Geçen ay partinin kuruluşunun 20'nci yıl dönümünü geride bıraktık. 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' diyerek çıktığımız bu zorlu yolculukta, 20 yıldır alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüyoruz. Bu süreçte nelerle karşılaştığımızı, hangi badireleri attığımızı, bu salonda bulunan partimizin emektarları gayet iyi biliyor, iyi hatırlıyor. Gazete kupürleri üzerinden partimizi kapatmaya kalktılar, Cumhurbaşkanı seçilmemizi engellemek için 367 garabetini ortaya attılar, Cumhuriyet mitingleri adı altında alenen darbe çağrısı yaptılar, terör örgütlerini üzerimize salarak ülkemizi kaosa sürüklemeye çalıştılar. Gezi olaylarında insanımızı birbirine düşürmek istediler. 17- 25 Aralık’ta emniyet, yargı teşkilatları, 15 Temmuz'da ordumuz içindeki hainlere harekete geçirerek darbe yapmaya kalktılar. Ekonomimize yönelik operasyonlardan çukur eylemlerine kadar envaiçeşit saldırıyla karşı karşıya kaldık. Hamdolsun hepsinin de üstesinden geldik mi? Geldik. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tüm oyunları birer birer bozduk."

'KONTROLLÜ DARBE' İFTİRASIYLA, MİLLETİN ŞANLI ZAFERİNE ÇAMUR ATANLARI GÖRDÜK'

Muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan şöyle devam etti:

"Bu zorlu süreçte nasıl milletimizin samimiyetine ve yiğitliğine bizzat şahitlik etmişsek, muhalefetin çapsızlığına, riyakarlığına, vesayet özlemine de aynı şekilde birçok kez şahit olduk. Cumhurbaşkanlığı seçiminde demokrasiye sahip çıkmak yerine, vesayetçilerin ağzı ile konuşan, milleti ve Meclisi tehdit eden darbe heveslileri gördük. Sandıkta bileğini bükemediğin partinin kapatılması için 'Ankara'da yargıçlar var' diyerek mahkemeleri göreve çağıranları gördük. 'Genç subaylar rahatsız' manşetleriyle, alenen darbe çığırtkanlığı yapan sözüm ona gazeteleri gördük. Gezi olayları sırasında polisimize kurşun sıkanları, caddeleri yakıp, yıkan mandalları, esnafın malını mülkünü yağmalayan çapulcuları, baş tacı edenleri gördük. Milli iradeye özellikle yönelik bürokratik darbe girişiminde meclis kürsüsünü FETÖ’nün iftiralarına tahsis eden, miting meydanlarında FETÖ’cü alçakların gönüllü avukatlığını yapanları gördük. Çukur eylemlerinde, bölücü örgütün, şehir eşyalarına ‘arkadaşlar’ diyerek adeta teröristlere canlı kalkan olanları gördük. Kimdi bu? Ana muhalefetin başı. 15 Temmuz gecesi tankların tepesine çıkmak yerine tankların arasından sıvışanları, ‘kontrollü darbe’ iftirasıyla, milletin şanlı zaferine çamur atanları gördük. Kimdi bu? Ana muhalefetin başındaki Bay Kemal. Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz doğal gaz arama çalışmalarına destek vermek yerine Yunan gazetelerine manşet çıkartanları gördük. Kimdi bu? Bay Kemal. Fırat Kalkanından Zeytin Dalı’na, Barış Pınarı harekâtından Libya, Irak, Karabağ'daki operasyonlarımıza kadar ülkemizin, milletimizin ve kardeşlerimizin bekası uğrunda attığımız her adıma karşı, bunları gördük. Ekonomimizi sendeletmek için yatırımcıları ürkütenleri, yurt dışındaki mahfillere ülkemizi şikâyet edenleri gördük. Otel lobilerinde gizli saklı bir şekilde IMF komiserleri ile pazarlık yapanları gördük. Kimdi bu? Aynı şekilde Bay Kemal'in ekibi."

'AYNI ZİHNİYET, GEÇMİŞTEN BUGÜNE ÇİZGİSİNİ SÜREKLİ DAHA DA BOZARAK DEVAM ETTİRDİ'

CHP’nin, çukur eylemlerinde teröristlere gösterdikleri sempatinin onda birini evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine göstermediğini kaydeden Erdoğan, "Türkiye'yi Suriyelileştirmek için yalan yanlış bilgiler üzerinden zehirli dilleriyle insanımızı kışkırtanları gördük. Bunların en başında da CHP vardı, CHP adına söz söyleyen, evet yalan terörü vardı. Maalesef aynı zihniyet, geçmişten bugüne çizgisini sürekli daha da bozarak devam ettirdi. Herkesle birlik oldular, herkesle iş tuttular, herkesin sözcüğüne soyundular, 3 günlük siyasi çıkarları için çiğnemedik hiçbir değer bırakmadılar. Ama son 20 yıl içinde, 1 kez olsun milletin, memleketin ve mazlumların yanında saf tutmadılar. Çukur eylemlerinde teröristlere gösterdikleri sempatinin onda birini 3 yıldır evlat nöbeti tutan yüreği yanık Diyarbakır annelerine göstermediler" dedi.

'KARŞIMIZDA MANKURTLAŞMIŞ BİR ZİHNİYET VAR'

Erdoğan, "15 Temmuz’un hemen ardından FETÖ’cüler için Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Kılıçdaroğlu tam 732 gündür evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerini bir kez olsun ziyaret etmedi. Terör örgütleriyle iltisaklarından dolayı kamudan ilişiği kesilenlere sahip çıktıkları kadar, ciğerpareleri bölücü terör örgütü tarafından kaçırılan annelere sahip çıkmadılar. Sadece Diyarbakır anneleri meselesinde değil, ülkenin bekasını, insanımızın geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda yerli ve milli bir duruş sergilemediler. Ankara’dan İstanbul'a yürürken kimlerle kol kolaydılar? Terörden dolayı mahkumiyet giymiş veya tutuklanmış bu insanlarla beraber oldular. Karşımızda iktidara muhalefeti ülke hatta millete muhalefetle karıştıran mankurtlaşmış bir zihniyet var. Karşımızda kardeşlik iklimini zehirleyen, muvazenesini yitirmiş, aklını ve vicdanını tamamen tatile çıkarmış bir siyaset anlayışı bulunmaktadır" şeklinde konuştu.

'TERBİYESİZLİĞE İMZA ATIYORLAR'

Muhalefete yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her gün mahşeri vicdanı kanatan bir skandala kadınlarımızın çoğunluğunu tahkir eden bir terbiyesizliğe imza atıyorlar. Parti teşkilatlarını saran taciz, tecavüz, arsızlık, yolsuzluk, hırsızlıkların üstünü örtmek için ülkemizdeki barış ve huzur ortamını dinamitlemekten dahi çekinmiyorlar. Esasında bu zihniyet en büyük zararı insanımızın ufkunu ve umutlarını karartarak siyaset müessesesine veriyor. Daha önceki antidemokratik müdahalelerde olduğu gibi, CHP bir truva atı misali siyaset kurumunu içeriden çökertmeye çalışıyor. CHP nasıl 27 Mayıs'a giden yolu yalan ve provokasyonları ile döşemişse bugün de aynısını nefret siyasetiyle yapıyor. Son dönemde yürütülen yalan, çarpıtma ve iftira kampanyalarının amacı 2023’e giden süreçte siyaset dışı aktörlere alan açmaktır. İktidar yüzü göremeyen son 20 senedir girdiği tüm seçimleri kaybeden CHP, milletten yediği tokadın acısıyla ateşi kendisini de yakacak tehlikeli bir oyun oynuyor. CHP kimlerin akıldanelik yaptığını, bu karanlık senaryoyu kimlerin yazdığını kendi belediye başkanları dahil birçok cevabını ikrar ediyor. Son 20 yılda defalarca şahit olduğumuz bu oyunun bir kez daha bozmayı AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak görev addediyoruz. Çok çalışacağız, durmadan gece gündüz demeden çok çalışacağız. Kapısı çalınmadık ev bırakmayacağız. Anneler, kadın kollarımız, hele hele sizler, kapısı çalınmadık ev bırakmayacaksınız. Kale içeriden fethedilir, onu fethedecek olan da sizlersiniz. Gençler, sizler de durmaksızın bütün arkadaşlarınızla gece gündüz demeden koşturacak, çalışacak ve hani Z kuşağı diyorlar ya, hangi kuşak olursa olsun bütün bu kuşakları siz fethedeceksiniz."

'MERAL HANIM SEN BU GEZİCİLERLE BERABERSİN, YOLUN AÇIK OLSUN'

Gençlere inandığını söyleyen Erdoğan, "Kadın kollarımıza inanıyorum, ana kademeye inanıyorum. Bu anlayışla birileri Ankara'daki sırça köşklerinde, yurt dışındaki mahfillerle el ele verip yüksek siyasetçilik oynarken biz milletimizle kucaklaşıyor, milletimizin derdine sevincine ortak oluyoruz. Başkaları hizmet diye musluk açarken, temel atmama törenleri yaparken, temeli atılmış projelerin üstüne beton dökerken biz 81 vilayetimizin her bir köşesine eserlerimizle mührümüzü vuruyoruz. Birileri Boraltan Köprüsü'nde olduğu, gibi bu ülkeye sığınanları katillerine teslim etmenin hesabını yaparken, biz insanlığımızın gereği olarak mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkıyoruz. Birileri Bizans benzetmeleriyle yeni fitneler, yeni senaryolar peşinde koşarken biz 84 milyonun kardeşliğini, birlik ve beraberliğini savunuyoruz. Ne diyor Meral Hanım, Bizans'ı kalkıp fethetmiş. Kim? Şu anda İstanbul'un Belediye Başkanı. Yahu biz İstanbul'da şunu görmedik mi, ‘Zulüm 1453'te başladı’ diye duvarları yazanları Meral Hanım nasıl savunuyorsun? Nasıl onlarla beraber aynı yola giriyorsun? Bizans olayını bu şekle dönüştüren ve ‘Zulüm 1453'te başladı’ ifadesini kullananlarla beraber nasıl oluyorsun? Dolmabahçe Sarayı'nın makam olarak kullandığım yerde tam karşı duvarına ‘Zulüm 1453'te başladı’ diye yazan Gezicilerdi. Meral hanım, işte sen bu geziciler ile berabersin, yolun açık olsun. Biz yolumuzu iyi belirledik ve bizim yolumuz onların gittiği yol değil. ‘Ya Bizans'ı alırım, ya Bizans beni alır’, bu akide bizimdir bizim, onların değil. Biz bunu Ayasofya'nın açılışıyla ispat ettik. Onlar ise tam aksine Ayasofya nasıl kapalı kalır diye gayret ettiler. Hamdolsun biz gayretimizin neticesini Allah'tan aldık ve şu anda işte Fatih'ten bu yana kapalı kalan Ayasofya açıldı ve sahiplerine kavuştu" dedi.

'MUHALEFETİN ÇAPSIZLIĞI VE BECERİKSİZLİĞİNİN BİZİ REHAVETE SÜRÜKLEMESİNE MÜSAADE EDEMEYİZ'

Erdoğan, "Birilerinin ufku taş ve laf yığınlarından öteye geçemezken, biz insansız hava araçlarımızla dünya harp tarihini yeniden yazıyoruz. Sınırlarımız içinde terör örgütlerine nefes aldırmadığımız gibi, sınırlarımız dışında da terör bataklığını kurutmak için teröristlerin bütün kamplarını basıyor ve tepelerine biniyoruz. Maruz kaldığımız onca saldırıya, iç ve dış operasyonlara rağmen hedefimizden asla taviz vermedik, vermiyoruz. İnşallah mücadelemizi bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye’yi kendi ülkesinin ve milletinin felaketinden medet uman muhteris bir zihniyetin eline bırakamayız. Muhalefeti çapsızlığının ve beceriksizliğin bizi rehavete sürüklemesine kesinlikle müsaade edemeyiz. Bunun için öncelikle AK Parti'li kadrolar olarak kardeşliğimizi perçinlememiz aramızdaki dayanışmayı daha da artırmamız gerekiyor. Bunun yanından milletimizle olan bağlarımızı da sürekli olarak canlı tutmamız ve güçlendirmemiz şarttır. Sahada vatandaşımız ilk önce ve hep AK Parti'li kadroları görmeli. Yani şunu ben duymamalıyım, ‘Ya hiç bizim kapıyı çalmadınız, araziye gelmiyorsunuz’ dememeliler. Tam aksine, ‘Ya kardeşim, ne zaman sokağa baksam AK Parti'li kadroları görüyorum’ demeliler. ‘Rize’de nereye gidersek gidelim AK Parti'li kadroları gördük, görüyoruz’ demeliler. Yani bu Çayeli’nde de böyle olmalı, öbür tarafta Kendirli’de de öyle olmalı. Salarha’da da öyle olmalı. Her yerde öyle olmalı. Derdini, tasasını, sevincini ilk vatandaşımız bizlerle paylaşmalı. Bize oy versin veya vermesin, sıkıntıya düşen her bir kardeşimizin imdadına ilk önce AK Parti'li kadrolar koşmalıdır. Hasta mı, imdadına biz yetişmeliyiz. Darda mı kaldı, imdadına biz yetişeceğiz. Elhamdülillah imkanımız var mı? Var. O zaman hepsinin yanında biz olacağız" dedi.

"Tevazu, samimiyet ve gayretin aşamayacağı hiçbir engel yoktur" diyen Erdoğan, "Yeter ki biz çalışalım, koşalım ve gayret gösterelim. Yeter ki biz millete olan hizmet sevdamızdan taviz vermeyelim. Yeter ki biz hakkın rızasını gözeterek halkımıza hizmet etmekten bir an olsun geri durmayalım. Rabbimin izniyle gerisi gelecektir. Unutmayalım, insan için çalıştığının karşılığı vardır. Allah doğru olanın, dürüst olanın, sabırla ve samimiyetle çalışanın en büyük yardımcısıdır. Ben sizlere güveniyorum. Özellikle kadın ve gençlik kollarımızdan önümüzdeki süreçte daha çok çaba bekliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

'HALİL, ÇAY İÇECEK YER VAR MI?'

Toplantının sonunda AK Parti Kadın Kolları üyeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çay daveti yaptı. Bu sırada Erdoğan önce İl Başkanı İshak Alim’e nerede çay içeceklerini sordu. Erdoğan, ardından salondaki Rize eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı’ya seslenerek ‘Halil aşağıda çay içecek yer var mı?’ diye sordu. Bakırcı’nın yanıtı üzerine Erdoğan, Kadın Kolları üyelerini 60’arlı gruplar halinde çay içmeye davet etti. Erdoğan’ın çay davetini kabul etmesi partili kadınlar tarafından ayakta alkışlandı.

Editör: MURAT ÖZER