Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ateşkes ve kalıcı barışa giden yolda, elimizden gelen desteği sunmaya hazır olduğumuzu bir kere daha vurguladık. Şartların zorluğunun farkındayız ancak diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren, Hollanda Krallığı Başbakanı Mark Rutte ile yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'da 4'üncü kez başbakan olan Rutte'yi tebrik ederek başladığı konuşmasında, "Görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizin çeşitli yönlerini değerlendirdik. Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri ile birlikte küresel meselelerde fikir teatisinde bulunduk. Ukrayna'daki gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Sayın başbakana Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasında yürüttüğü diplomatik çabalar hakkında bilgi verdik. Malumunuz perşembe günü de Brüksel'de NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi vesilesiyle bir araya geleceğiz. Türkiye olarak, Ukrayna'da yaşanan krizin başından bu yana net bir tutum takındık. Her vesileyle sağduyu ve diyalog çağrısı yaptık. Tansiyonun düşürülmesi ve diplomasiye alan açılması gerektiğine dikkat çektik. Maalesef, Ukrayna'daki insani dram artarak devam ediyor. Binlerce sivil hayatını kaybetti, 3 milyonu aşkın insan ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığındı. Bu gidişata bir an evvel son verilmesi için yoğun bir diploması trafiği yürütüyoruz. Sayın Zelenski ve Sayın Putin'le temaslarımı sürdürüyorum. Dışişleri bakanım geçen hafta Moskova ve Lviv'de mevkidaşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Ateşkes ve kalıcı barışa giden yolda, elimizden gelen desteği sunmaya hazır olduğumuzu bir kere daha vurguladık. Şartların zorluğunun farkındayız ancak diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "AB'NİN MÜZAKERE FASILLARINI AÇMASINI BEKLİYORUZ"

Hollanda ile ilişkileri ve bölgesel konulardaki diyaloğu daha da geliştirme konusunda ortak iradeye sahip olduklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"Dışişleri bakanlarımızın başkanlık ettiği istişare mekanizması Wittenburg Konferansı'nın 9'uncu toplantısını, mayıs ayında Türkiye'de icra edeceğiz. Ticaret hacmimiz, geçtiğimiz sene yüzde 30'a yakın artışla 11 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde 2016 yılında belirlediğimiz 10 milyar dolar hedefini aşmış olduk. Şimdi ilk etapta 15 milyar dolar ardından 20 milyar dolar hedefini birlikte ortaya koyduk. Mevcut istatistikler, yakaladığımız bu ivmenin artarak devam edeceğini gösteriyor. Hollanda, 27,5 milyar dolarla Türkiye'ye en çok doğrudan yatırım yapan ülke konumundadır. Hollanda'daki Türkiye kaynaklı yatırımlar da 16 milyar dolar seviyesindedir. Türk müteşebbisler, Hollanda'da kurdukları 23 bine yakın şirket vasıtasıyla 6 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. Enerjiden çevreye, altyapıdan teknolojiye, tarım ve gıdadan finansa kadar tüm alanlarda iş birliği imkanlarının artırılması gerektiği konusunda sayın başbakanla hemfikiriz. Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliklidir. İlişkilerimizde önemli bir köprüyü, insani boyut oluşturuyor. Hollanda'daki Türk toplumunun kültürel kimliğini de muhafaza ederek refah ve huzur içinde yaşamasına, hayatın her alanına katılım sağlamasına büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz yıl 650 bine yakın Hollandalı dostumuzu Türkiye'de misafir ettik. Hollanda'nın seyahat listesinde Türkiye'nin yeşil kategoriye alınması halinde yeniden salgın öncesi rakamlara ulaşacağımıza hatta aşacağımıza inanıyorum. Son küresel gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasının katma değerini yeniden ve tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur. Avrupa Birliği'nin kısır çıkar hesaplarına teslim olmadan artık üyelik müzakeresi fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine süratle başlamasını bekliyoruz."

MARK RUTTE: "TÜRKİYE SORUMLULUĞUNU ÜSTLENİYOR"

Hollanda Krallığı Başbakanı Mark Rutte ise tekrar Türkiye'de bulunmanın büyük zevk olduğunu söyledi. Türkiye'nin, NATO ve AB için çok büyük siyasi ve askeri öneme sahip olduğunu belirten Rutte, bölgesel gelişmeleri de görüşmede değerlendirdiklerini aktardı. Ukrayna ve Rusya savaşını da değerlendirdiklerini kaydeden Rutte, "Ukrayna’daki savaş biz Batı'daki ülkeler için nispeten yakın geliyor ama Türkiye çok çok daha yakın. Karadeniz sınırı olan bir ülke. Türkiye bu ihtilafta kilit rol oynuyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu rolü üstlenmiş olmasından da büyük memnuniyet duyuyorum. Aynı zamanda kabine üyelerinize de bu ihtilafın çözümünde göstermiş olduğunuz çabalardan dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye sorumluluğunu üstleniyor ve ötesine de geçiyor" dedi.

Rutte, gelen bir soru üzerine, Türkiye'nin savaşta yapabileceği her şeyi yaptığını ve kritik rol oynağını söyleyerek, "Zelenski ve Putin'le teması olan ender ülkelerden. İki ülkeyle muteber bir rolü var. Desteklediğimizi ifade etmek isterim" açıklamasında bulundu.

"Türkiye'nin Rusya'ya yaptırım uygulamasını bekliyor musunuz?" sorusunu yanıtlayan Rutte, "Türkiye BM yaptırımlarını uyguluyor. Türkiye'nin özel bir coğrafi konumu var. Türkiye'nin tüm yaptırımları uygulamasını arzularım ama Türkiye'nin diplomatik rolü ve liderlik rolünü uygulamasından da ziyadesiyle memnunuz" dedi.

ERDOĞAN: BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU DÜNYAYI KURALIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Mart'taki NATO Liderler Zirvesi ile ilgili soru üzerine, savunma sanayisinde atılacak adımlarda NATO üyesi ülkelerin dayanışma içinde olması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Zira artık dünya hiçbir savunma sanayinde bir ürününü tek başına yapmıyor. Değişik ülkelerden de gelen desteklerle bunları bütünleştirip ona göre de savunma sanayisinde adımını atıyor. Nitekim, şu anda Rusya ve Ukrayna savaşında da bunu gördük. Bundan sonra da kim bilir nerelerde, neyi göreceğiz? Libya'da, Azerbaycan'da bunu gördük. Temennimiz odur ki bunların olmadığı bir dünyayı, barışın egemen olduğu bir dünyayı hep birlikte kuralım. NATO da bu noktada büyük rolü alan bir oluşum olsun" şeklinde konuştu.

'GEREĞİ YAPILMAKTADIR'

Odessa Körfezi'nden sürüklenen deniz mayınlarının Türkiye kara sularına girebileceği iddialarının sorulması üzerine de Erdoğan, "Bu şu anda konuşuluyor, görüşülüyor. Bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığı'mız her türlü tedbirini alıyor, almakta. Gereği neyse bunlar da yapılacaktır, yapılmaktadır. Endişeniz olmasın" dedi. 

Editör: MURAT ÖZER