Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği KKTC’de Başbakan Ersan Saner ile görüştü. Bakan Çavuşoğlu görüşmede, 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yeni hükümetin göreve gelmesi sonrası KKTC’ye gerçekleştirdiği ilk ziyaret olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti olarak ellerinden gelen desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti. Hükümeti, Covid-19’a karşı verilen başarılı mücadeleden dolayı tebrik eden Çavuşoğlu, bugüne kadar Türkiye’den 40 bin aşı gönderildiğini, Kuzey Kıbrıs’ta herkese aşı yapılabilecek kadar aşının Türkiye’ye aşılar geldik sonra gönderileceğini ifade etti.

GENEL SEKRETER TOPLANTIYI MART BAŞI NEW YORK’TA DÜZENLEMEK NİYETİNDE”

Türkiye’nin önceden önerdiği 5+1 gayri resmi toplantı için trafiğin biraz hızlandığını belirten Çavuşoğlu, Covid-19 pandemisine bağlı olarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Mart başı, ABD' nin New York kentindeki toplantıyı düzenlemek niyetinde olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC olarak ‘nasıl bir tutum sergileyeceğiz, hangi adımları atıyoruz’ bunların değerlendirmesini yapacağız” dedi.

“BM’NİN ELİNDE EN UZUN SÜRELİ ÇÖZÜLEMEYEN DOSYA KIBRIS DOSYASI”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Hamza Ersan Saner, kabulde yaptığı konuşmada, KKTC ile Türkiye ilişkilerin tarihsel bağlarından dolayı yavru vatan anavatan şeklinde, Kıbrıs Türkünün de Türk ulusunun kopmaz bir parçası olduğunu belirtti. Saner, “Sizlerle birlikte her tür kararı almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Covid-19 ile mücadeleye değinen Saner, Türkiye’nin gönderdiği ve göndereceği aşılarla Kıbrıs Türkünün ekonomisinin önündeki en büyük engelin de aşılacağını ifade etti. Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının tek sebebinin Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerle hiçbir şeyi paylaşmak istememesi olduğunu kaydeden Saner, Birleşmiş Milletlerin elinde en uzun süreli çözülemeyen dosyanın Kıbrıs dosyası olduğunu da belirtti.

Saner, Kıbrıs Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri siyasi eşit kabul etmemesi, müzakere başlıklarından yönetim, güç paylaşımı, toprak, mülkiyet ve garantörlük başlıklarında ayak sürtmesinin, Kıbrıs konusunda artık farklı bir yönelime geçmenin zamanın geldiğini gösterdiğini kaydetti. Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen bir çözüm bulunamadığını belirten Saner, “Federasyon görüşmelerinin çok da fazla bir anlamı kalmamıştır” dedi.

“BU TOPLANTIYA BAZI KONULAR ÜZERİNDE ANLAŞILDIKTAN SONRA GİDİLMESİ GEREKİR”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin düzenlemeye çalıştığı, Kıbrıs Türk, Kıbrıs Rum, üç garantör ülke ve Birleşmiş Milletlerin de katılacağı gayri resmi toplantıya da değinen Saner, bu toplantıya bazı konular üzerinde anlaşıldıktan sonra gidilmesi gerektiğini ifade etti. Saner, “5+1 toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçimi süresince katılacağımızı söylemiştik, ama dışarıda anlaşılmadan bu toplantılara katılmanın da Kıbrıs Türk halkı için bir önemi olacağını düşünmüyorum” dedi.

KKTC’nin dünyada görünürlüğünün arttırılması ve iki egemen devlet temelinde çözüm için Türkiye’nin desteklerini sürdürmesini istediklerini belirten Saner, “Kıbrıs Türk halkı egemen eşitlikten asla vaz geçmeyecektir. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi bizler için hayati önem taşımaktadır. Bunun dışında bir çözüm modelinin Kıbrıs Türk halkının yararına olacağına inanmıyoruz” dedi.

Editör: MURAT ÖZER