Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'li yatırımcılarla bir araya geldiği toplantıda, "Amerika'nın daha yapıcı hareket etmesini bekliyoruz. Başkan Biden'ın 1915 olayları hakkında yaptığı açıklama, ilişkilerimize ilave yük getirse de Sayın Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ABD merkezli şirketlerin üst düzey yöneticileri ile çevrim içi toplantıda bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha çok yatırımcıları dinlemek, onların görüş ve kanaatlerini öğrenmek, ortak yatırım fırsatlarını değerlendirmek arzusunda olduğunu söyledi.

'ZAFİYETLERİNİN HİÇBİRİ TÜRKİYE'DE YAŞANMADI'

Küresel ekonominin, koronavirüs salgını kaynaklı gelişmelerden dolayı son asrın en sancılı dönemini yaşadığını belirten Erdoğan, "Geride bıraktığımız 1,5 yıl hem şirketler hem de devletler açısından pek çok sınamayı beraberinde getirdi. Dünya ekonomileri birkaç istisna dışında çok ciddi daralmalar yaşadı. Bilhassa havacılık, turizm, hizmetler sektöründe faaliyet gösteren şirketler salgına karşı alınan kısıtlamalardan olumsuz etkilendi. Yine bu dönemde güçlü sağlık altyapısının sağlık hizmetlerine yapılan yatırımların değerini hep birlikte gördük. Salgın döneminde birçok ülkede yaşanan sıkıntılar tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerinin hiçbiri Türkiye'de yaşanmadı" dedi.

'POZİTİF YÖNDE AYRIŞTIK'

Salgına karşı en etkili yöntem olan aşı konusunda 29 milyon doza yaklaşıldığını ifade eden Erdoğan, "Özellikle haziran ayında yoğun bir aşılama kampanyası yürüterek ülkemiz genelinde normalleşmeyi temin etmeyi hedefliyoruz. Türkiye olarak salgın döneminde sadece sağlıkta değil yatırım, istihdam, üretim, lojistik, kamu güvenliği, sosyal destekler alanında da pozitif yönde ayrıştık. Dünyada birçok ekonominin adeta durma noktasına geldiği bir dönemde biz hem kamu hem de özel sektör yatırımlarımızı sürdürdük. Salgın herkes için beraberinde bazı zorlukları getirse de Türkiye'nin önünde yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağladık. Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarına; sanayisi, üretim kapasitesi, rekabetçi fiyatları, nitelikli iş gücü, coğrafi konumu, güçlü altyapısı ile Türkiye'nin adı daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Salgın döneminde birçok firmamız, daha önce hiç varlık göstermediği ya da kısıtlı pazar payının olduğu ülke ve bölgelere açılma imkanı buldu" diye konuştu.

'İLK ÇEYREKTE DE ÇOK GÜÇLÜ BİR BÜYÜME ORANINI YAKALAYACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminin yüzde 4 artışla 21 milyar doları aştığını belirterek, "Dünyada salgının etkisi azalıp, ekonomide taşlar yerine oturduğunda Türkiye'nin yakaladığı ivmenin hızı da artıyor. 2020'yi suhuletle atlatmamız 2021 senesine güçlü bir başlangıç yapmamızı sağladı. İhracatımız geçen seneye göre yüzde 33,1 artışla 68 milyar 252 milyon dolara çıktı. Bu iyimser tablonun oluşmasında ülkelerimiz arasındaki dış ticaret artışının da katkısı olduğunu görüyoruz. 2021 yılının ilk 4 ayında ihracatımız önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45 artarak 4 milyar 272 milyon doları buldu. Önümüzdeki hafta 2021 yılının ilk çeyrek büyüme rakamlarını göreceğiz. Öncü veriler ilk çeyrekte de çok güçlü bir büyüme oranını yakalayacağımıza işaret ediyor. Sanayi üretimimiz 2021 yılı 1'inci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12,3 arttı. Salgının yol açtığı belirsizliklere rağmen Türkiye'ye olan yatırım talebinde de ciddi bir artış gözlemliyoruz" ifadelerine yer verdi.

'TÜRK EKONOMİSİNE GÜVENEN AMERİKALI FİRMALARA TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 42 azaldığı 2020 yılında Türkiye'nin yaklaşık 8 milyar dolar doğrudan yatırım çekmeyi başardığını söyleyen Erdoğan, "Amerika'nın Türkiye'deki toplam doğrudan yatırımları 13 milyar dolara, Türk firmalarının Amerika'daki yatırımları ise 7,2 milyar dolara ulaştı. Bu vesile ile Türkiye ve Türk ekonomisine güvenen tüm Amerikalı firmalara ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 3 kıtanın kalbi konumundaki Türkiye'yi sizlerin de destekleriyle küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline getireceğimize inanıyorum" dedi.

'MÜTTEFİKLİK İLİŞKİLERİMİZ HER TÜRLÜ BADİRENİN ÜSTESİNDEN GELMEYİ BAŞARDI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile uzun yıllara sari, köklü çok boyutlu müttefiklik ilişkilerini önemsediklerinin altını çizerek, "Zaman zaman yaşanan fikir ayrılıklarına rağmen ortaklığımız ve müttefiklik ilişkilerimiz her türlü badirenin üstesinden gelmeyi başarmıştır. Amerika ile Suriye'den Libya'ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyelimiz bulunuyor. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek hızla mesafe almak istiyoruz" şeklinde konuştu.

'BİDEN İLE YAPACAĞIMIZ GÖRÜŞME YENİ BİR DÖNEMİN HABERCİSİ OLACAK'

Ekonomik Ortaklık Konseyi, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Çerçevesi, Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması Konseyi gibi bu tür mekanizmaları devreye almaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmak için samimi, saygılı, ortak çıkarlara ve değerlere dayanan bir yaklaşıma ihtiyaç duyuyoruz. Çelik ve alüminyum sektöründeki ilave tarifeler, Türkiye'nin genelleştirilmiş tercihler sistemi dışında bırakılması, Türkiye menşeli ihraç ürünlerine yönelik anti-damping önlemleri gibi adımlar bize yakışmıyor. Bu konularda Amerika'dan daha yapıcı hareket etmesini bekliyoruz. Başkan Biden'ın 1915 olayları hakkında yaptığı açıklama ilişkilerimize ilave yük getirse de Sayın Biden ile NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmenin yeni dönemin habercisi olacağına inanıyorum. Türkiye olarak hem ticarette hem de yatırımlarda gereken adımları atmakta kararlıyız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesinde yeni Amerikan yönetiminin de bizimle aynı iradeye sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Şimdiye kadar karşılaştığımız çeşitli haksızlıklara rağmen, siyasetin yatırım ve ticari ilişkilerimize zarar vermemesi için azami hassasiyet gösterdik. Ülkemize yatırım yapan, istihdam oluşturan, ekonomik kalkınmamıza katkı sağlayan, uluslararası şirketlere daima destek olduk. Kısa dönemli kazançlar uğruna serbest piyasa ekonomisinin ve kurallara dayalı uluslararası ticaretin aşındırıldığı salgın döneminde dahi ticarette korumacı politikalara asla başvurmadık. Özellikle yabancı sermaye düşmanlığı, yabancı karşılığı, antisemitizm ırkçılık gibi çarpık zihniyetlerin toplumumuzda zemin bulmasına hiçbir zaman fırsat vermedik, vermeyiz" dedi.

'TEŞVİK SİSTEMİMİZİ SADELEŞTİRECEĞİZ'

Son 19 yıldır reform gündeminden asla kopmadıklarını, şimdiye kadar karşılaşılan sorunların üzerine nasıl çözüm odaklı gitmişlerse bugün de aynısını yaptıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre ekonomide, özgürlüklerde, hukuk ve adalette reform çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Kısa süre önce insan hakları eylem planımız ile ekonomi reform paketimizi kamuoyunun takdirine sunduk. 2023'e giden süreçte ülkemizi darbe Anayasası'ndan kurtararak yeni sivil bir anayasaya kavuşturma niyetimizi de ilan ettik. Yine bu dönemde Türkiye uluslararası doğrudan yatırım stratejisi belgesini hazırladık. Böylece ülkemizin ihtiyaç duyduğu katma değerli yatırımları tanımladık. Bu yatırımları çekebilmek için kurumlarımıza düşen sorumlulukları belirledik. İnşallah yakında belgemizi de milletimiz ve uluslararası yatırımcılarla paylaşacağız. Uluslararası doğrudan yatırımlardan ülkemizin yıllık aldığı payı orta vadede yüzde 50 oranında artırmak istiyoruz. Bu amaçla teşvik sistemimizi sadeleştirerek yatırımcıların teşviklerden daha kolay yararlanmasını sağlayacağız. Yatırımları miktar olarak artırırken ülkemizin teknolojik dönüşümünü hızlandıracak, istihdam oluşturacak ve cari dengemize pozitif katkı sağlayacak projelere özel önem veriyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca iş insanlarına Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Dijital Dönüşüm Ofisleri ve diğer kurumların yeni yatırım projelerinde kendilerine destek olacağını söyledi. Program ABD’li yatırımcıların soru ve görüşlerini açıklamasıyla devam etti.

Editör: MURAT ÖZER