Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilköy'deki İstanbul Süryani Kadim Vakfı Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin temel atma törenine katıldı. Törene Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul-Ankara Süryani Kadim Kilisesi Metropoliti Mor Filüksinos Yusuf Çetin, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Beyoğlu Süryani Kadim Meryemana Kilisesi Vakfı 13. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sait Susin katıldı.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN GÖREVİDİR"

Temel atma töreninde konuşan Erdoğan, "Coğrafyamızın kadim evlatları olan Süryani toplumunun diğer tüm meseleleri gibi ibadet ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin görevidir" dedi. Erdoğan, yaklaşık 10 yıl önce Mor Filüksinos Yusuf Çetin'in talebiyle kiliseyle ilgili sürecin başlatıldığını, kilise için seçilen yerin tarihi özelliklerinin tespiti ve diğer işlemlerinin tamamlanmasıyla fiilen inşa aşamasına gelindiğini belirtti. 

"KİLİSEYİ İSTANBUL'UMUZ İÇİN DE YENİ BİR ZENGİNLİK OLARAK GÖRÜYORUM"

Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanları Kadir Topbaş ve Mevlüt Uysal süreç boyunca vakfa her türlü desteği sağladı. Vatikan temsilcilerinin de gereken adımları atmasıyla Süryani vatandaşların kendilerine ait bir kiliseye kavuşma imkanı elde edildi. Süryani cemaatinin cömert katkılarıyla kısa sürede inşaatının tamamlanacağına inandığım bu kiliseyi İstanbul'umuz için de yeni bir zenginlik olarak görüyorum." diye konuştu. 

2 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK

Erdoğan, Yusuf Çetin ile kilisenin ne zaman bitirileceğini konuştuklarını belirterek, "En geç ne kadar zamanda bitecek?' diye sordum. Kendileri de bana 'en geç 1 buçuk 2 yıl içinde bitiririz' dedi. Ben biraz daha ilave ettim. Dedim ki en geç 2 yıl içerisinde burayı bitirmeniz lazım. '2 yılda bitiririz' dediler. Ben de şimdiden 'hayırlı olsun' diyorum. İnşallah açılışında da bir arada oluruz" dedi. 

"BİZ HİÇBİR AYRIM YAPMADAN HERKESE YÜREĞİMİZİ AÇTIK"

Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bu coğrafyayı yaklaşık bin yıldır, İstanbul'u da 566 yıldır yöneten bir milletiz. Bu uzun tarih boyunca coğrafyamız hep dini, etnik, kültürel çeşitliliğin, çok renkliliğin, en önemlisi de insanlık vicdanının merkezi olmuştur. İspanya'dan Kafkasya'ya, Doğu Avrupa'dan Kuzey Afrika'ya kadar her yerden bu topraklara gelen tüm mazlumlar, tüm mağdurlar için kapılarımız da kalbimiz de sonuna kadar açık olmuştur. Son olarak Suriye ve Irak'tan gelen ve içlerinde Arap, Kürt, Türkmen ve bu Müslüman kardeşlerimizin yanında Süryanilerin, Ezidilerin ve diğer inanç gruplarına mensup insanların da bulunduğu 4 milyona yakın insanı şu anda biz ülkemizde misafir ediyoruz. Terör örgütleri Irak ve Suriye'de bu insanlara her türlü zulmü yapar, canlarına ve mallarına zarar verirken, biz hiçbir ayrım yapmadan herkese yüreğimizi açtık. Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de kapımıza gelen insanların ne inançlarını ne kökenlerini ne renklerini ne kültürlerini sorgulamak aklımızdan dahi geçmemiştir. Çünkü bizim için buraya gelen herkes, önce insandır. Sadece ve sadece bu sıfatıyla da bizim gözümüzde her türlü hürmete, her türlü desteğe, her türlü hizmete layıktır. Kendi vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetlerde de asla herhangi bir ayrımcılığa tevessül etmedik. Hiç şüphesiz coğrafyamızın en kadim halklarından olan Süryaniler bu hizmetlere ulaşım konusunda herkes kadar hak sahibidir."

"TÜRKİYE GEÇMİŞE GÖRE ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR TOPLUMSAL YAPIYA SAHİPTİR"

Erdoğan, "Türkiye'ye sevgisi, sadakati, katkısı olan herkes bizim nazarımızda ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Ne siyasette ne ticarette ne de diğer alanlarda hiç kimse için gizli veya açık bariyerler söz konusu olmadı. Nitekim bugün ülkemiz siyaset, iş, sanat ve spor hayatında her kesimden insanımızın kendi birikimi, gayreti ve becerisi ölçüsünde yer aldığını görüyoruz. Kendi bireysel hayatımızda da çocukluğumuzda beri bu çok renkliliğe bizzat şahit olduk, yaşadık, istifade ettik ve destekledik. Demokrasimizi güçlendirerek, ülkemizdeki herkesle birlikte farklı dinlere mensup cemaatlerin özgürlük alanlarını genişleten, haklarını garanti eden çalışmalar yürüttük. Bugün geldiğimiz noktada demokrasinin geliştirilmesinin ve bu yönde atılan adımların ülkemize zarar vereceğini iddia edenlerin ne kadar yanıldıklarına hep birlikte şahit oluyoruz. Bize göre bugün Türkiye geçmişe göre çok daha güçlü bir toplumsal yapıya sahiptir. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak önümüzdeki dönemde de aynı yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

"BU ÜLKE HEPİMİZİN ÜLKESİDİR, BU DEVLET HEPİMİZİN DEVLETİDİR"

"İçinde bulunduğumuz coğrafya, sahip olduğu doğal ve beşeri zenginlik sayesinde binlerce yıldır insanlığın en büyük medeniyet ve kültür inşa hareketlerine sahne oldu." diyen Erdoğan, "Böylesine cazibe merkezi bir coğrafya ister istemez sürekli saldırılara ve bunların yol açtığı acılara da maruz kalmıştır. Ülkemizde bugün de tarihi kaderi yaşıyor. Bölgemizde cereyan eden hadiselerin önemli bir bölümümün arka planında bu toprakların zenginliklerine sahip olma emeli vardır. Farklı söylemlere ortaya çıkmış olsalar da tüm terör örgütlerinin ve onları birer maşa olarak kullanan güçlerin asıl hedefi ortak vatanımızdır. Bu saldırıları boşa çıkarmanın yolu farklılıklarımızı en önemli zenginliğimiz görerek, 82 milyon olarak tek yürek, tek bilek halinde hareket etmemizden geçiyor. Unutmayınız bu ülke hepimizin ülkesidir. Bu devlet hepimizin devletidir Türkiye güçlendikçe ortaya çıkan imkanlardan bilaistisna tüm vatandaşlarımız yararlanmıştır, yararlanacaktır." diye konuştu.

"NE ZİHİNLERİMİZDE NE DE KALPLERİMİZDE AYRIMCILIĞA YER YOK"

Erdoğan, "Ülkemizde hak ve özgürlükler genişledikçe bundan da yine istisnasız tüm vatandaşlarımız faydalanacaktır. Bunun tek istisnası terör örgütleri, teröristler, ülkesine ve milletine karşı ihanet içine girenler. Bunun dışında ne zihinlerimizde ne de kalplerimizde ayrımcılığa yer yok. Zira yaratılanı yaratandan ötürü sevme anlayışı medeniyetimizin gereğidir. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ne kadar yaklaşırsak hepimiz de o derece kendimizi güvende ve huzurlu hissedeceğiz. Hepimiz de ortaya çıkan refahı paylaşacağız. Üzerinde Allah'ın izniyle daha binlerce yıl boyunca beraberce yaşayacağımız bu toprakların zenginliği ve bereketi hepimize yeter. Önemli olan birliğimize, beraberliğimize, dayanışmamıza, ortak hedefler etrafında kenetlenme azmimize sahip çıkmamızdır. Bunu başardığımız inşallah üstesinde gelemeyeceğimiz hiçbir meselemiz yoktur. Doğrusu böyle anlamlı bir yaz gününde bu temel atma töreninde bu duygularla Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin Süryani cemaatine, İstanbul'a kazandırılmasında emeği geçenleri özellikle tebrik ediyorum. Tabii ki buraya katkısı olacak tüm cemaat mensuplarını veya cemaat dışından olan tüm dostlarımızı da özellikle kutluyorum." şeklinde konuştu.

İstanbul-Ankara Süryani Kadim Kilisesi Metropoliti Mor Filüksinos Yusuf Çetin ise törende yaptığı konuşmasında, devlet bazında 2 bin yıldır ilk kez kendilerine böyle bir jest yapıldığını dile getirdi.  Erdoğan'ın konuşmasının ardından kilisenin temeli atıldı.  

Editör: MURAT ÖZER