Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yangın mahalline görevli olmayanlar kesinlikle alınmayacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Çamlıca'daki Çilehane Camii'nde cuma namazını kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Aziz Mahmud Hüdayi Vakfını ziyaret etti. Erdoğan cami çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, orman yangınlarında son durumun sorulması üzerine, "Bugün itibariyle artık 9 günü aşmış vaziyette. 208 orman yangınının 196'sı söndürülmüş durumda, 5 ilde çalışmalar devam ediyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Çamlıca'daki Çilehane Camii'nde cuma namazını kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Aziz Mahmud Hüdayi Vakfını ziyaret etti. Erdoğan cami çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, "28 Temmuz'dan itibaren başlayan bölgedeki yangınlar bugün itibariyle 9 günü aşmış durumda. 44 ilimizde çıkan 208 orman yangınının 196'sı kontrol altına alınmış vaziyette. 5 ilimizdeki 12 yangının kontrol altına alma çalışmaları devam ediyor. Bu illerimiz büyükşehir olarak başta Antalya, Muğla, Isparta, Aydın ve Denizli illerimiz. Şu anda buralarda yoğun bir yangın söndürme çalışmalarımız var. Uçaklar, helikopterler, arazöz ile TOMA'lar ve köylülerin kendi imkanları da dahil olmak üzere yoğun bir çalışma devam ediyor. Orman yangınlarıyla mücadele için tüm imkanlar seferber edildi. Karadan ve havadan müdahale araç sayısı hızlıca artmış durumda. Bu konuyla ilgili olarak özellikle Azerbaycan'ı zikretmek durumundayım. Bugün yine buraya gelmeden önce İlham Aliyev kardeşimizle 11.15'te bir telefon görüşmesi yaptık. Şu an itibariyle 600'ü aşkın yetişmiş itfaiyeci göndermiş durumdalar. Bunu biraz daha artırabiliriz, araç gerekleriyle beraber gönderebiliriz diyor. Bunlar yetişmiş itfaiyeciler. 'Ben bunları hemen son olarak 100 civarında itfaiyeciyi göndereyim.' dedi. İsabetli olur dedim. Böyle bir ekibi de yine hemen gönderecek. Onlar da büyük ihtimalle bugün gelirler. Bütün bunlarla beraber tabi şu anda 16 amfibi uçak yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyor. Son olarak Ukrayna'dan gelen gece görüşlü olmanın ötesinde gece söndürme kabiliyeti olan 5 helikopter var. Bunlar 24 saat çalışacak. Havada durma süreçleri de bunların yüksek. Şu anda onlar da çalışmaya başladılar. Onlar da tabi Ukrayna'dan gelenlerle ciddi bir güç kazanmış olduk. Şu an itibarıyla 56 helikopter yangın söndürme faaliyetlerine devam ediyor. Bunlarla beraber 9 insansız hava aracı arazide çalışıyor. 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinası ki bunlar özellikle mesela termik santralin etrafını açmada dozerlere çok ihtiyacımız oluyor. Bunun etrafını açmak suretiyle özellikle termik santralin buradaki tehlikeden arındırılması lazım. Şu an itibarıyla da termik santraldeki gelişmeler olumlu istikamette" dedi.  

"BUGÜN 100'Ü AŞKIN BİR GRUBU DAHA GÖNDERECEKLER"

Erdoğan, "5 bin 250 personelle yangınlara etkin şekilde müdahale ediliyor. Yangın mahalline görevli olmayanlar bundan böyle kesinlikle alınmayacak. Görevli olmayan, bu işi bilmeyenlerle yangın mahallinde mücadele etmenin başka sıkıntılar, bunların yanında yaralanmalar meydana getirebilir. Bunların yaşanmasını istemiyoruz. Toplam hava filosu şu anda 16 uçak 56 helikopterden oluşuyor. Orman teşkilatımızda 3 amfibi uçak ve 39 helikopter var. 7 adet jandarma helikopteri, farklı ülkelerden gelen 23 hava aracı söz konusu. Diğer ülkelerden gelen hava araçlarına baktığımızda Rusya 5 tanker uçağı ve 3 helikopter, Ukrayna 3 tanker uçak ve 4 helikopter, bunun yanında İspanya 2 amfibi uçak, Hırvatistan bir amfibi uçak, İran bir tanker uçak ve 2 helikopter, Azerbaycan daha bir amfibik uçak ve bir helikopter göndermişti. Bir de itfaiyecilikte çok iyi yetişmiş elemanlarından bugün 100'ü aşkın bir grubu daha gönderecekler" şeklinde konuştu.  

"ANAYASANIN 169 MADDESİ UYARINCA YABAN ALANLAR TEKRAR AĞAÇLANDIRILIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasanın 169 maddesi uyarınca yaban alanlar tekrar ağaçlandırılır ve başka amaçla kullanılamaz. Yanan alanlar tekrar ağaçlandırılır ve amaçla kullanılamaz. Maalesef siyasetçilerden bazılarının ifade ettiği gibi yani benim şahsımın 'Buralar da inşaata açılacaktır. Bunların yapımına müsaade edilecektir.' istikametinde onayımın olduğu veyahut da parlamentodan böyle bir şey asla yok. Bu yalandır. Zaten Kılıçdaroğlu'nun yalandan başka bir sıfatı da yoktur. Böyle bir zamanda muhalefet 'Acaba iktidara nasıl yardımcı olacağız?' bunu düşünmesi gerekirken, bunu düşünmeyip tam aksine acaba yangına nasıl körükle gideriz bu işi yapıyorlar. Bunların yaptığı iş yangına körükle gitmek. Yani bunların eline bir körük daha verseniz, inanın 'Ne yapıyorsun?' demez. Onu da alır onunla beraber yangına gider. Yeni ağaçlandırma doğal bitki örtüsüyle uyumlu olacak 'Geleceğe Nefes' kampanyasıyla her vatandaşımız için 3 fidan olacak şekilde toplam 252 milyon fidanı yıl bitmeden inşallah dikeceğiz. Yeşil vatanı korumak için can siperane mücadelemiz devam edecektir. İktidarımız döneminde 5 milyar 400 milyon yetişmiş ağaç diktik. Bunu yapan bir iktidarız biz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bu çalışmalarımızı yoğun olarak devam ettireceğiz. Ülkemizi asla çöle teslim etmeyeceğiz, kurak bırakmayacağız" şeklinde konuştu.

"TEK ŞEY VAR; 'GÜÇLÜ TÜRKİYE', BİZ GÜÇLÜYÜZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün MGK bildirisinde dezenformasyon kampanyaları, milli güvenlik sorunu olarak ifade edildi. Bu ne anlama geliyor?" şeklindeki soruya ise "Son zamanlarda Türkiye'yi fakir fukara, garip gureba göstermek için, insan söylemek de istemiyor, 'Help Turkey' diye bir kampanya başlattılar. Tabii bunun karşısında bizim söyleyeceğimiz ne var? Tek şey var; 'Güçlü Türkiye', biz güçlüyüz. Nitekim fazla dayanamadılar, hemen kısa bir süre içerisinde de 'Help Turkey'i çektiler, sildiler. Türkiye'yi böyle Amerika'dan, Avrupa'dan, belli yerlerden yönetmek suretiyle adeta dezenformasyonla bir terör estirmek, yani benim yalan terörü dediğim şekilde bir terör estirmek suretiyle halkımızı yalana esir etme kampanyası, gayreti içerisinde olanlar var. Bu konuda biz onlara prim vermeyeceğiz, vermedik. Biliyorsunuz Kobani'de bu millet büyük bir imtihan verdi ve Kobani'yi biz çözdük. Kobani'deki bütün o Kürt vatandaşlarımızı biz koruma altına aldık. Şu anda eğer Türkiye'de 4 milyon ağırlıklı olarak Arap ve Kürt mülteci varsa, onlar bizim korumamız altındaysa, göçmenleri koruması altına alan Türkiye herhalde zayıf bir ülke değil. Güçlü olduğu için bu insanları koruması altına alıyor, alırken de bunu mevcut imkanlarıyla alıyor, finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor, bunu alıyor ve bundan sonra da yine finansı iyi yönetmek suretiyle bu tür adımları atacağız ve bundan da hiçbir çekincemiz yok. Çünkü biz güçlü Türki'yeyiz, biz darda kalana elini uzatan, koşan bir Türkiye'yiz. Biz iktidara gelince burada ne kadar Suriyeli varsa bunların hepsini kovacağız diyen bir iktidar olarak gelmedik. O, Bay Kemal'in şahsiyetidir, o bu tür Türkiye'deki mültecileri kovmanın hesabı içerisindedir. Ama biz böyle bir şeyi asla söylemedik çünkü ülkemize sığınan, bizden aman dileyen, kendi ülkesindeki yönetimlerin öldürmeye gayret ettiği bu insanlara biz kapımızı açtık ve bunları koruma altına aldık" yanıtını verdi.

Editör: MURAT ÖZER