20 dolarlık sahte banknot  ABD’nin tarihi yarasını kanatıyor. 

Yıllardır Amerika Birleşik Devletleri’nin her ne yaparsa yapsın engelleyemediği siyah beyaz ayırımcılığı, geçtiğimiz hafta Minneapolis’de bir dükkandan yiyecek alırken George Floyd’un verdiği 20 USD lik banknottan dükkan sahibinin sahte olduğundan şüphelenmesi üzerine polisleri çağırması ile ateşlendi. 

Olay yerine gelen polislerden Derek Chauvin’in Floyd’u kelepçelemek üzere yere yatırıp dizi ile boynuna bastırarak ölümüne sebebiyet vermesinin ardından çıkan olaylar ve yağmalamalar Corona Virus salgının şokunu henüz atlatamamış olan Amerikalıları tam kaynaştılar derken yine ikiye böldü.

Mineapolis’teki bu olay ABD Polisinin orantısız güç kullanımındaki ilk olayı değildi. Her gün tüm Amerika’da bu şekilde yüzlerce olay gerçekleşiyor ancak Floyd’un 8 dakika boyunca nefessiz kalana kadar yerde yatırılarak boğazına bastırılmasını videoya çeken görgü tanıklarının cep telefonu görüntüleri sosyal medyada yayılınca tüm şehir ayağa kalktı.

Floyd’un ölümünün ardından aile üyeleri Salı gecesi yaptıkları açıklamada CNN’e memurların cinayetle suçlanması gerektiğini söyledi.

George Floyd’un kardeşi Philonise Floyd konuşmasında suçlu polisler için “Ona hayvan muamelesinden daha kötü davrandılar, bir hayat aldılar” ifadesini kullandı.

46 yaşındaki Kuzey Carolina doğumlu Floyd gençken Houston, Teksas'ta yaşadı, ancak ömür boyu arkadaşı Christopher Harris'e göre iş bulmak için birkaç yıl önce Minneapolis'e taşındı.

Sevdiklerinin "Big Floyd" olarak çağırdığı ve eski eşi Roxie Washington ile Houston'da yaşayan altı yaşındaki bir kız çocuk babasıydı. Washington Chronicle'a kızları Gianna'yı birlikte yetiştirirken kendisinin iyi bir baba olduğunu söyledi.

Floyd’un ölümünden sonra "kalbi kırılmış" olduğunu söyleyen bir kız arkadaşı Courteney Ross'u da geride bıraktı. Floyd, okulda özellikle futbol ve basketbolda başarılı olan yetenekli bir sporcuydu. Eski sınıf arkadaşlarından Donnell Cooper, "sessiz bir kişiliği ancak nazik bir ruhu" olduğunu söyledi.

Washington’dan yapılan açıklamaya göre, okulu bitirmedi ve Screwed Up Click adlı bir hip-hop grubuyla müzik yapmaya başladı.Houston'da iş bulmak için mücadele ettikten sonra, şehri Minneapolis için terk etti. Orada, Latin Amerika restoranı Conga Latin Bistro'da güvenlik görevlisi olarak iki iş, bir kamyon ve diğeri güvenlik görevlisi olarak çalıştı. Mahkeme kayıtlarına göre, Floyd 2007 yılında bir "ev istilası" nda silahlı soygunla suçlandı. 2009 yılında yapılan bir anlaşma sonrasında beş yıl hapse mahkum edildi.


 

Yakın zamanda paylaştığı sosyal medya videosunda ise silahlı şiddete karşı konuştu: "Genç neslimiz açıkça kayboldu".

Videolardaki tutuklama görüntülerinde Floyd kelepçelendikten sonra yere yatırılıp boynuna Derek Chauvin adlı polis tarafından 8 dakika bastırıldıktan sonra sedyeye alındığı ve ambulansla kaldırılmadan önce nefes alamadığı açıkça görülmektedir.

Chauvin üçüncü derece cinayet ve adam öldürmeyle suçlanırken, olaya karışan diğer üç memur da görevden alındı.

Başkan Trump, "Ülkemiz barışçıl protestolara izin veriyor, ancak şiddet için bir neden yok. Vatandaşlarımızın COVID-19 sebebiyle siyah beyaz amirimi olmadan birleştiklerini ve birbirleriyle ilgilendiklerini gördüm ve şimdi bu şekilde duramayız. Merhum George Floyd’un ailesine en derinden başsağlığı diliyorum. Bir ulus olarak barış, dualar ve şifa üzerine odaklanalım.” dedi.

Minneapolis'teki artan protestolar sonrasında, Cuma sabahı yani Floyd'un polis memurlarının eline geçmesinden yaklaşık dört gün sonra ilk kez twitter uzerinden açıklama yapan Melania Trump “yağmacılara karşı şiddetin göz ardı edilmeyeceğini öne sürerek, Başkan Donald Trump'ın duygularından farklı olarak, bu eşkiyalara terimini kullanarak “George Floyd'un anısına saygısızlık ediyorlar ve bunun olmasına izin vermeyeceğim" diye tweetledi. "Herhangi bir zorlukta kontrolü ele alacağız, yağma başladığında çekim de başlar." dedi. Tweet, sosyal medya sitesinin şiddeti yükseltmeye karşı kurallarını ihlal ettiği için Twitter tarafından silindi. Cuma sabahı resmi Beyaz Saray Twitter hesabı Baskan Trump’ın tweet'ini Melania Trump hesabından retweetledi.

Böylece First Lady’nin şiddet değil barış çağrısı ilk kez kocasının mesajları ile doğrudan çelişmedi(!)


Floyd’un ölümünden bir gün sonra aslında barışçıl protestolar başladı. Ancak gösteriler provakasyonlar ile doğrudan şiddete ve yağmalara dönüştü. Birkaç gün boyunca, şehir sakinleri şiddetli protestolardan dolayı hala yanan yangınlara uyandılar.

Minneapolis’te ozellikle polis arabalarına hasar verip yakan çoklu gruptan sonra  Minnesota Hükümetinden Tim Walz Perşembe günü de yağmaların St.Paul'de patlak verdiğini söyledi. Minneapolis Polisi'nin 3.Bölgesinin binası protestocular tarafından ele geçirildi ve yakıldı. Göstericiler daha sonra 5. Bölge binasının yakınına dört mil yakınlaştı. Cumartesi sabahı erken saatlerde itfaiyeciler protestolardaki dördüncü geceden sonra hala çeşitli işyerlerindeki yangınları söndürmeye çalışırlarken, Minnesota Valisi Tim Walz sokağa çıkma yasağı uygulamaya koydu ve emirlere meydan okuyanlara 90 gün hapis ve 1000 dolar para cezası gerektiren kabahat suçlaması çıkardı.

Başkan Trump'ın isteği üzerine Pentagon, askeri polisleri ayaklanmalar için uyarıyordu ve Devlet Ulusal Güvenlik Kuvvetlerinin “tam seferberliğine” izin veren Vali Tim Walz, bunun devlet tarihindeki en büyük sivil konuşlandırma olduğunu söyledi. Olaylarin 1960'ların yarış isyanlarından üç kat daha büyük olduğunu söyledi.

Provakasyonlara bir nokta koymayı hedefleyen Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey bugün yaptığı açıklamada “Bu artık protesto etmekle ilgili değil, bu şiddetle ilgili ve durmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.

HaberChannel Miami - Gülden Seçilmiş

Editör: MURAT ÖZER