G20 Liderler Zirvesi için Japonya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Mukogawa Kadın Üniversitesi’nde Fahri Doktora Unvanı verildi.

Mukogawa Kadın Üniversitesi’nde gerçekleşen törende açıklamalarda bulunan Erdoğan “G20 Zirvesi sebebiyle gerçekleştirdiğim Japonya ziyaretime böylesine anlamlı bir programla başlamak benim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır” diyerek Japonya’da 800 üniversitenin yüzde 10’u yani 80 tanesinin kadın üniversitesi olduğuna değindi.

Bunun da çok anlamlı olduğunu belirten Erdoğan “Japonya bu anlamda çok önemli bir örnek. 80 kadın üniversitesini incelemek suretiyle ülkemde de bunun adımını atacağız” dedi.

Asya’nın Doğu ve Batı ucunda yer alan Japonya ve Türkiye’nin arasındaki dostluğun takdirle karşılandığına değinen Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

1999 yılında bir mahkeme kararıyla nokta konulmak istenen hikayemiz 2002'den itibaren yeni bir kimlik ve dinamizmle çok daha güçlü bir kadroyla adeta yeniden dirildi. Milletimizin mazisinde de ilk başta bize acı çektiren üzüntü veren hadiselerin daha sonra hayırlara vesile olduğunu görüyoruz.

129 yıl önce meydana gelen ve 532 denizcimizin şehit olduğu Ertuğrul Fırkateyni faciası Türkiye ve Japonya arasında dostane ilişkilerin başlamasına netice olmuştur. 2019 senesini Japonya'da Türk kültür yılı olarak ilan ettik. Yıl boyunca Türkiye'nin zengin kültür mirasını Japonya'da tanıtacak pek çok faaliyet düzenliyoruz.”

“TÜRKİYE HER TÜRLÜ HADİSEYLE İLGİLENMEK ZORUNDA KALIYOR”

Kriz kuşağının tam ortasında kalan Türkiye’nin hem coğrafi hem de tarihi kültürel beşeri bağları nedeniyle, bu kriz kuşağında yer alan her türlü hadiseyle ilgilenmek zorunda kaldığını belirten Erdoğan, “Ülkemiz güney komşusu Suriye'de 8 yıldır süren iç savaşla, batısında düzensiz göçle, doğusunda istikrarsızlıkla mücadele ediyor. Pek çok Batılı komşumuz yüksek duvarlar arkasına saklanmayı, dikenli tel örgülerin arkasında huzur aramayı tercih etti. Ne evlatlarının minik cansız bedenlerine sarılan annelerin, babaların feryatları ne hapishanelerden yansıyan işkence görüntüleri ne de masum çocukların gözyaşları maalesef birilerini harekete geçirmeye yetmedi. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki tüm krizlerde demokrasinin ve özgürlüklerin yanında yer aldık” dedi.

“KADINLARIN EMEĞİ VE ALIN TERİ SÖMÜRÜLÜYOR”

Dört milyona yakın göçmene hiçbir ayrım gözetilmeksizin kapı açıldığına işaret eden Erdoğan, Suriye’de en ağır bedeli ödeyenlerin kadınlar olduğuna dikkat çekip, “İş yerinde, üniversitede kıyafetinden dolayı en fazla ayrımcılığa kadınlar uğruyor. Çoğu zaman ucuz iş gücü olarak görülen kadınları emeği ve alın teri sömürülüyor. Kadınlara hak ettikleri imkânlar ne yazık ki verilmiyor” dedi.

Ayrıca, aile kavramının da erozyona uğradığını belirten Erdoğan, “40 yıllık siyasi hayatımda elde ettiğim tüm başarıların gerisinde mutlaka kadınların gayreti, emeği bulunmuştur. Kamu istihdamında kadın oranımız yüzde 38'i geçiyor. İş hayatının her alanında kadınlarımız geçmişe oranla çok daha yüksek oranlarda temsil ediliyor. Özgürlük mücadelemizi her zaman sürdüreceğiz. Şartlar ne olursa olsun Türkiye olarak etnik kimliğine, inancına, teninin rengine bakmadan mazlum ve mağdurlara sahip çıkmayı sürdüreceğiz” dedi.

Editör: MURAT ÖZER