8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın-erkek eşitliği için Borsa İstanbul'da düzenlenen gong töreninde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların olmadığı bir denklem, doğru bir denklem değildir. İyi bir gelecek hedefliyorsak bunu kadın ve erkek birlikte inşa etmek durumundayız. Bu gerçekten hareketle 2023 yılına kadar ülkemizde kadınların iş gücüne katılım hedefi yüzde 41'dir. Bu hedefin tutturulmasında ise hepimize görevler düşmektedir." dedi.

İYİ BİR GELECEK HEDEFLİYORSAK BUNU KADIN VE ERKEK BİRLİKTE İNŞA ETMEK DURUMUNDAYIZ

Emine Erdoğan, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) ve Borsa İstanbul iş birliğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen, "Borsa İstanbul'da Gong Kadın-Erkek Eşitliği İçin Çalıyor" programına katıldı. Törene, Emine Erdoğan'ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın eşi Hatice Nur Yerlikaya ve TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut ile çok sayıda davetli
katıldı. Erdoğan konuşmasına, kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı.

Bu hafta birçok mecrada kadın konusunun ele alındığını, türlü yönleriyle masaya yatırıldığını aktaran Erdoğan, "Biz de bugün burada, kadınların önündeki her türlü görünmez duvarı yıkmak, cam tavanları kaldırmak üzere gongu çaldık. Hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

Dünya Kadınlar Günü'nün anlam ve öneminin, değişen dünya ile beraber farklılaştığını gördüğünü dile getiren Erdoğan, "Bundan 10-15 yıl önce verilen mesajlarla bugün verilenler arasında memnun edici farklar var. Çok şükür ki kadınlarımız, 15 yıl öncesine göre çok daha iyi bir noktadalar. Temel insan haklarına dair, hatırlamak istemediğimiz kimi sorunlar çoktan halledildi. Şimdi yeni ufuklara yöneliyoruz." diye konuştu.

"KADINLARIMIZ, TARIMDAN TİCARETE BİRÇOK ALANDA MESLEK İCRA ETMİŞ, ÜRETİME KATKIDA BULUNMUŞTUR"

Erdoğan, sadece istihdam edilen değil, yönetici kadın oranına bakıldığında da "yetmez ama yine de sevindirici" denilebilecek rakamlara ulaşıldığını ifade ederek, şunları kaydetti: "2002'de yönetici kadın oranının, ülkemizde yüzde 8,9 iken 2018 verilerinde yüzde 15,6 olduğu görülüyor. İş gücüne katılım oranı ise yüzde 27,9'dan yüzde 34,1'e yükseldi. Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, büyükelçiler göz önüne alındığında, kadınların parlayan ışığı her yerde fark ediliyor. Bugün kadınlarla ilgili söylemler elbette çok kıymetli ama söz konusu Anadolu kadını olunca, kadının toplumdaki aktif varlığının çok da yeni bir şey bolmadığını görüyoruz. Şayet tarihimizi, medeniyetimizi doğru tahlil edersek kadının her zaman hayatın tam merkezinde yer aldığı görülür. Kadınlarımız, tarımdan ticarete birçok alanda meslek icra etmiş, üretime katkıda bulunmuştur. Bizler de bu geleneğin izinden giderek bugün var olabileceğimiz alanları inşa etme gayreti içindeyiz."

"KADINLARIN MUAZZAM BİR DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜ VAR"

Yakın zamanlara kadar kadınların ev dışında, özellikle iş ve siyaset dünyasında yer alabilmesinin, maskulen bir tavrı gerektirdiğini belirten Erdoğan, kadının var olabilmesinin, adeta kendine özgü duyarlılıkları, hassasiyetleri terk etmesiyle mümkün olduğu, başarının, gücün ve iktidarın hep erkeksi kodlara sahip olduğunun düşünüldüğünü kaydetti. Emine Erdoğan, bugün, kadınların hayatın her alanında kendi kimliğini, özgün duruşunu muhafaza ederek, var olduğunun altını çizerek, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Her zaman söylediğimiz gibi, kadınların muazzam bir dönüştürücü gücü var. Bu güç ortaya çıktıkça, etrafımızdaki her şeyin başkalaştığını görüyoruz. Kamusal alanda, çalışma hayatında ve siyasette kadının daha çok rol almasıyla çatışmacı dil, uzlaşmacı bir tavra dönüşüyor. Yeter ki kadınlarımız kendi vasıflarıyla buralarda yer alabilsinler. Kadının ve erkeğin, adil şartlarda
toplumsal hayatta yer edinebilmesi için bazı algıları da değiştirmemiz gerekiyor. Söz gelimi kadınların en özel zamanları olan annelik, doğum gibi süreçler, toplumsal hayatta var olmanın önünde engel olarak görülüyor. Oysa bu süreçler kadına çok yönlü kazanımlar sağlar. Hiçbir iş, anneliğin kazandırdığı sabrı, donanımı, dayanıklılığı, metaneti, sezgiyi ve karar verme yetisini bir arada kazandıramaz. Kadınların çocukları için ayırdıkları vakti, başarının parantezi olarak görmek, son derece yanlıştır. Önemli olan, kadınlarımıza iş ve özel hayatı dengeleyecek şartları tesis etmektir. Ne mutlu ki hükümetimizin yaptığı düzenlemeler bu dengeyi kısmen sağlamıştır."

"KADINLARIN OLMADIĞI BİR DENKLEM, DOĞRU BİR DENKLEM DEĞİLDİR"

Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürenin memuriyet kıdeminde değerlendirildiğini aktaran Erdoğan, babalık izin süresinin artırılması ve kreşlerin yaygınlaşmasının kadınların hayatını kolaylaştırdığını ifade etti.  "Kadınların olmadığı bir denklem, doğru bir denklem değildir" Emine Erdoğan, "Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların olmadığı bir denklem, doğru bir denklem değildir. İyi bir gelecek hedefliyorsak bunu kadın ve erkek birlikte inşa etmek durumundayız. Bu gerçekten hareketle 2023 yılına kadar ülkemizde kadınların iş gücüne katılım hedefi yüzde 41'dir. Bu hedefin tutturulmasında ise hepimize görevler düşmektedir." değerlendirmesini yaptı. Kadınların istihdamında en önemli faktörün eğitim olduğunu, eğitim arttıkça istihdam oranının da arttığına işaret eden Erdoğan, 2018 Kasım itibarıyla kadın istihdam oranlarının, lise altı eğitim düzeyinde yüzde 24, lise düzeyinde yüzde 26 ve yükseköğretim düzeyinde yüzde 60 olduğunu aktardı. Emine Erdoğan, Türkiye'de kız çocuklarının eğitimi konusunda her geçen gün daha büyük mesafeler alındığını, ileride kadın istihdam oranlarının çok daha yüksek olmasını beklediklerini söyledi.  

"KADINLARIN BİLİŞİM SEKTÖRÜNDE ÇOK DAHA FAZLA YER ALMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"

Teknolojinin halihazırda her şeyin merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Gelecekte ise bizi tamamen teknolojinin hakim olduğu günler bekliyor. Bu nedenle kadınların bilişim sektöründe çok daha fazla yer alması gerektiğine inanıyorum. Eğer geleceği şekillendirmekten bahsediyorsak kadınların bilişim ve teknoloji alanında mutlaka var olması gerekiyor. YÖK rakamlarına baktığımızda, kadınların eğitim ve sağlık bilimlerindeki oranı yüzde 60'ların üzerindeyken, mimarlık ve inşaatta yüzde 32, bilişimde ise yüzde 22 civarlarındadır. Üniversite çağındaki genç kızlarımız, mühendislik ve bilişim ile ilgili bölümlere ne kadar çok yönlendirilirse gelecekte de o kadar var olabilirler." 

Kadın dayanışmasının önemine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini "Kadınlar, kadınların başarılarını alkışladıkça ve beraber güçlü takımlar oluşturdukça, buradan güzel bir sinerji doğacaktır. 'Kadın insandır, biz insanoğluyuz' diyen ozanımız aslında konuyu ne kadar güzel özetliyor. Güneş dünyanın devamlılığı için neyse kadın da dünya yaşamı için odur. Güneşin doğmadığı tek bir günü düşünebilir misiniz? İşte, kadınların yaşamın ana damarında eksik olduğu her günümüz aslında öyle karanlıktır. Anlayışlarımız ve yaklaşımlarımız incelip, latifleştikçe bizi daha da aydınlık günler kucaklayacak." diyerek tamamladı.

GONG TAKDİM EDİLDİ

Konuşmaların ardından, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan, Emine Erdoğan'a günün anlam ve önemine istinaden gong takdim etti.

Editör: MURAT ÖZER