TBMM Başkanı Mustafa Şentop, nüfus hareketlerinin gelecekteki 50 yılın en önemli meselesi olacağını söyledi. Şentop, "Dünya bütün insanlar için güvenli hale gelmedikçe, tek tek hepimiz, bütün halklar için de güvenli olamaz. Nüfus hareketlerinin temelinde bu var. İnsanları, kendi doğdukları, yaşadıkları topraklarında tutamazsak bu nüfus hareketleri artarak, devam edecek. Bunun için öncelikle çatışmayı önlemek, bütün dünyayı insanlar için yaşanabilir, güvenli hale getirmek gerekir. Barışın bütün dünyada hakim olması lazım" dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'te 2 gün sürecek olan Akdeniz Parlamenter Asamblesi'nin 'Nüfus Hareketleri ile Güvenlik Arasındaki İlişki' başlıklı toplantısında konuştu. Şentop, parlamenter diplomasinin öneminin anlaşıldığını belirterek, bir çok parlamenter asamblenin, bölgesel, fonksiyonel anlamda kurulduğuna işaret etti. Akdeniz havzasının tarihin kalbi ve tarihin oluştuğu bir bölge olduğunu vurgulayan Mustafa Şentop, bölgenin önemini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bu bölge aynı zamanda dünya üzerinde çeşitli anlamda, ekonomik, kültürel, siyasi anlamda krizlerin de merkezi, kalbi. Dünyadaki birçok sorunun ya tamamen bu bölgede ortaya çıktığı, geliştiği veya bu bölgede ateşlendiği, köklerinin bu bölgeden ortaya çıktığı söylenebilir. Akdeniz havzasının barış içinde, insanların asgari refah düzeyinde yaşadığı bir güvenlik alanı olabilmesi için çok daha fazla hassasiyet, titizlik göstermemiz gerekiyor. Bu bölgedeki krizler, sorunlar dünyanın başka bölgelerindeki krizleri, sorunları tetikleyici rol üstleniyor."  

'GÜVENLİK SORUNU NÜFUS HAREKETLERİNE YOL AÇIYOR'

Şentop, ekonomik refahla ilgili sıkıntıların yaşandığı geniş bir coğrafya ve nüfus kitlesi olduğunu vurgulayarak, "Bazı insanlar zayıflamak için önemli harcamalar yaparken, onların yaptığı bu harcamalarla dünyanın başka coğrafyalarında insanların açlıktan ölmekten kurtarılması söz konusu. Ekonomik anlamda böyle garip bir dengesizliğin ortaya çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu güvenlik sorunu, insanların kendi doğdukları, büyüdükleri, yaşadıkları coğrafyada gerek can güvenliği, gerek asgari, ekonomik standartların bulunmaması nedeniyle ortaya çıkan güvenlik sorunu nüfus hareketlerine yol açıyor, göçleri tetikliyor, insanları göçe zorluyor. Bu nüfus hareketlerinin gelecekte belki 25-50 yıl sonra yaşanacak olanlardan çok daha küçük ölçekte olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki demografik denge, 50-60 yıl içinde çok büyük ölçüde değişti, önümüzdeki belki 50 yıl içinde çok daha büyük ölçüde değişecek" şeklinde konuştu.  

'NÜFUS HAREKETLERİ 50 YILIN EN ÖNEMLİ MESELESİ'

Mustafa Şentop, nüfus hareketlerinin gelecekteki 50 yılın en önemli meselesi olacağını vurgulayarak şunları ifade etti:


"Dünyanın, fert fert hepimiz için yaşanabilir bir dünya olmasını istiyorsak bunu sadece kendimiz, kendi toplumumuz, halkımız için değil bütün insanlar için istemeliyiz. Dünya, bütün insanlar için yaşanabilir bir dünya olmazsa hiçbirimiz için yaşanabilir bir dünya olmaz. Bunu belki hemen fark edemeyiz ama er ya da geç mutlaka bu karşımıza çıkabilecek bir olgudur. Dünya bütün insanlar için güvenli hale gelmedikçe, tek tek hepimiz, bütün halklar için de güvenli olamaz. Nüfus hareketlerinin temelinde bu var. İnsanları, kendi doğdukları, yaşadıkları topraklarında tutamazsak bu nüfus hareketleri artarak devam edecek. Bunun için öncelikle çatışmayı önlemek, bütün dünyayı insanlar için yaşanabilir, güvenli hale getirmek gerekir. Barışın bütün dünyada hakim olması lazım. Bunu samimiyetle istemeliyiz. İnsanların, devletlerin eşitliğine, hukukun üstünlüğüne dayanan, çifte standardı içermeyen anlayışla, dünyada barışın hakim olması için hepimiz kararlılıkla mücadele etmeliyiz."

'OBEZ EKONOMİYLE, OBEZ REFAHLA YAŞAYAN İNSANLAR VAR'

İnsani yaşam şartlarının, dünyanın her yerinde her insan için sağlanması gerektiğini vurgulayan Şentop, "Dünyada doğal denge var, bütün insanları asgari, ekonomik şartlarda yaşatabilecek bir denge, az veya çok. Bu doğal dengeyi, barışı bozduğumuz gibi biz bozuyoruz. Obezite yaşayan, sağlık sorunları yaşayanlar gibi, obez ekonomilerle, obez refahla yaşayan insanlar var. Bunların bu yaşam standları, başka insanların açlığa maruz kalmasıyla sağlanmış, başka ülkelerin ekonomik imkanlarının sömürülmesiyle sağlanmış bir ekonomik obezite. Öldürmeyeceğiz, sömürmeyeceğiz. Bütün insanlık için dünya güvenilir olursa, asgari refah şartları sağlanırsa nüfus hareketleri de doğal dengesi içerisinde gelişecektir" dedi.

Editör: MURAT ÖZER