Sabancı Topluluğu, şirket ve çalışanlarının başarılarını ödüllendirmek ve iyi uygulamaların karşılıklı paylaşılmasını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Sabancı Altın Yaka Ödül Töreni gerçekleştirildi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: “Altın Yaka ödül program, uzun vadeli bakış açımızla ‘özgün modeller’ geliştirme konusundaki başarımızın çok iyi bir örneğidir” dedi.

Sabancı Topluluğu, şirket ve çalışanlarının başarılarını ödüllendirmek ve iyi uygulamaların karşılıklı paylaşılmasını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Sabancı Altın Yaka Ödül Töreni’nin onuncusu Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen, yönetim kurulu üyeleri, Topluluk yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla Sabancı Center’da düzenlendi. Ödül töreninin sunuculuğunu Yetkin Dikinciler ve Doğa Rutkay üstlendi.

"SABANCI'NIN OSCARLARI" 10'UNCU KEZ SAHİPLERİNİ BULDU, BÜYÜK ÖDÜL ENERJİSA ENERJİ'NİN OLDU 

İlk olarak 2009 yılında hayata geçirilen projede, bu sene de Sabancı Topluluğu şirketleri beş farklı kategoride ödül almak için yarıştı. Büyük ödül olan Yeni Neslin Sabancı’sı kategorisinde Enerjisa Enerji Young Advisory Board Projesiyle birinci oldu. Dijitalleşme kategorisinde Enerjisa Üretim El Dispatcho Projesi ile ödül alırken; İnovasyon kategorisinde birinci Temsa Motorlu Araçlar’ın L200 Crawler Projesi oldu. Müşteri Deneyimi’nde birinciliği Brisa IETT- Gittiğin Kadar Öde Projesi alırken; Yalın Dönüşüm ve Sürekli Gelişim’de Kordsa Polimer Geri Dönüşüm Projesi ödüle layık görüldü.

"YAŞADIĞIMIZ DÖNEMİN ANAHTAR KELİMELERİ "DEĞİŞMEK" VE DÖNÜŞMEK"

Törenin açılış konuşmasını yapan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı konuşmasında şunları söyledi: “Sabancı Topluluğu 90 yılı aşkın geçmişe sahip bir kurum. Bizimki gibi, köklü kurumların kimliği, kültürü sahip olduğu değerlerle ve geleneklerle güçlenir. 10.yılını kutladığımız Altın Yaka da, yıllar içerisinde kültürümüzün önemli bir parçası haline geldi. Altın Yaka Ödül Programı, uzun vadeli bakış açımızla “özgün modeller” geliştirme konusundaki başarımızın çok iyi bir örneğidir. Aradan geçen yıllara rağmen, aynı tutku ve heyecanla bu yolculuğu sürdürdüğünüzü görmek beni çok memnun ediyor. Altın Yaka’nın ruhunu, birliktelikten güç alma, birbirimizden öğrenme, sürekli değişime açık olma ve yüzümüzü geleceğe dönme yaklaşımımız oluşturuyor. Bu ruhu sahiplenmeniz ve programın özünü oluşturan “paylaşarak, birlikte öğrenmeyi” benimsemenizle bugün çok başarılı bir noktaya geldik. Başlangıcından bu yana 800’den fazla proje yarıştı. 150’ye yakın ödül verildi. İçinde yaşadığımız dönemin anahtar kelimeleri “değişmek” ve “dönüşmek”. Dolayısıyla, Altın Yaka’nın en güçlü yanlarından biri de zamanın ihtiyaçlarına göre kendini yenileyebilen bir model olmasıdır. Yıllar içinde ödül verdiğimiz kategoriler değişerek, “geleceğin” ve geleceği yakalamak için Topluluğumuzun ihtiyaçları doğrultusunda şekillendi. Böylece, ödül programımız daTopluluğumuzun dönüşümünün bir yansıması niteliğinde oldu. Bu yıl kategorilerimiz yeniden düzenlenerek; daha katılımcı hale geldi. 450 kişilik online jürimiz ön elemeleri yaptı. Finale kalan 16 proje arasından birincileri, törenin katılımcıları belirliyor. Ayrıca bu yıl da ödül olarak Sabancı Vakfı’nın aracılığı ile iki önemli projeye destek olunmasından da büyük memnuniyet duyuyorum. Bunu hem programımıza daha kalıcı bir anlam katması bakımından çok değerli buluyorum. Hem de bize çok yakıştığını düşünüyorum. Bu gece ödül alanlar elbette olacak ama sonunda kazanan hepimiz, yani; tüm Sabancı Topluluğu’dur. Hep ileriye bakın. Birlikte öğrenmekten, birlikte yaratmaktan vazgeçmeyin”.

"ESAS DEĞER İNSANDIR"

Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen ise, “10 yıl önce bu yolculuğa Güler Sabancı'nın vizyonuyla çıktık. Dünyanın krizle boğuştuğu zor bir dönemde biz Sabancı'nın mücadeleci ruhunu sahaya yansıtmak üzere yola çıkmıştık. Tüm sektörlerde biz dünya liderliği yapabiliyorsak, en iyi örnekleri yaratabiliyorsak bu farkı yaratanlar çalışanlarımız ve bizim Sabancı Holding olarak insan yatırımına verdiğimiz önemdir. Esas değer insandır. Bu yıl aynı zamanda biz yeni stratejimizin de önemli adımlarını attığımız bir süreç yaşıyoruz. Birkaç ay önce Bunol’u satın aldık. Büyük değer yaratan global sınıfına Çimsa’yı beyaz çimentoda sokmuş olduk. Geçen seneden bu yana Kordsa’dayeni nesil Bir Kordsa yaratma çabası var. Çok önemli fabrikaları aldık.Girdiğimiz her alan çok stratejik bir sektörde olduğu, uçak ve uzay sanayine dayandığı için zorlukları olan bir sanayidir. Bunları da başarıyla geçtik ve geçerken gördük ki Sabancı dünyada büyük bir itibarı olan bir kurumdur. Enerjisa Enerji’de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli halka arzlarından birini yaptık. Enerjisa Üretim şirketleri yabancı para riski olmadan Türkiye'de borcunu ödeyen ve bitiren bir enerji şirketi olarak karşımızda dimdik duruyor. Bundan 2-3 hafta önce bir ihalede yenilenebilir enerjide rüzgarda Türkiye'nin en önemli ihalelerinden biri olan 1000 MG’lık YEKA’da iki bölgeyi aldık ve Enerjisa Üretim için iyi bir büyüme opsiyonu elimize geçmiş oldu. Yıllardan beri Bimsa adıyla faaliyet gösteren şirketimizin markasını yeniledik ve SabancıDX olarak Sabancı’nın yeni dijital teknoloji ve veri analitiği yolundaki ana gemisi haline getirdik.Tüm bunları yaparken de, kültürel transformasyonu sağlamak önceliğimizdir. Kendimizi, iş yapış biçimimizi, işlerimizi, süreçlerimizi ve reflekslerimizi yeni nesle adapte etmeli ve kültürel transformasyonu sağlamalıyız. 90 yılı aşkın özümüzden gelen beş ana değerimiz; samimiyet, cesaret, tutku, sürekli gelişim ve katılım. Bunların hepsi beraber Sabancı kültürünü oluşturuyor” dedi.

"BİR İŞE BAŞLAMAK, İLK OLMAK, İLK DEFA YAPMAK ÇOK KIYMETLİ VE ÇOK ÖZELDİR"

Sabancı Holding IK Grup Başkanı Hakan Timur ise konuşmasına şu şekilde devam etti; “Yaptığımız her işte sürdürülebilirlik ve süreklilik çok önemli. Bir işe başlamak, ilk olmak, ilk defa yapmak çok kıymetli ve çok özeldir. Ama eğer onu yıllar boyunca da devam ettirebiliyor; hatta geliştirebiliyorsanız işte bu Sabancı’ya yakışan bir iş olur. Ben bu anlamda 10 yıldır devam eden Altın Yaka’nın bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum”.

Editör: MURAT ÖZER