Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Dicle Üniversitesi'nin akademik yıl açılış programında, 15 Temmuz'un Türkiye'ye 60 yıl hakim olmuş kirli bir tertip geleneğinin son halkası olduğunu söyledi. Şentop, "Bu çirkin, baskıcı geleneğin her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerinin ne manaya geldiğini, en iyi bilen yerlerden birisi de Diyarbakır'dır" dedi.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, bir dizi ziyaret için Diyarbakır'a geldi. Şentop, beraberinde AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Oya Eronat, Ebubekir Bal ve Vali Münir Karaloğlu ile birlikte Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre Merkezi'nde akademik yıl açılış programına katıldı. 

'DARBE GELENEĞİNİN İLK ZARAR VERDİĞİ YERLERDEN BİRİSİ DE DİYARBAKIR'DIR'

Programda konuşan Şentop, dünyada ne zaman büyük bir dönüşüm, değişim yaşanırsa, bunu doğrudan hisseden bölgenin Mezopotamya, Anadolu ve Türkiye olduğunu belirterek, "Bu sancıların neler olduğu hepimizin malumu fakat herhalde hepimiz mutabıkız ki bu salonun ismi de o 15 Temmuz 2016'da yaşadığımız darbe girişimi bunlardan birisiydi. Şükür ki bu hain darbe girişimi milletimizin feraset ve cesaretiyle, Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle aşıldı. 15 Temmuz Türkiye'ye 60 yıl hakim olmuş kirli bir tertip geleneğinin son halkasıdır. Bu çirkin, baskıcı geleneğin her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerinin ne manaya geldiğini, en iyi bilen yerlerden birisi de Diyarbakır'dır. Zira bu darbe geleneğinin gerçekleştiğinde dönüp ilk zarar verdiği yerlerin başında Diyarbakır gelmektedir. Türkiye'de birisinin veya bir grubun ne kadar Türkiye'den, milletten yana olduğunu anlamak için 15 Temmuz'daki tavrına bakmalıdır. 15 Temmuz gecesini suskunlukla geçirenlerin, millete demokrasi dersi verirken biraz mahcup ve temkinli olmalarında fayda var. Türkiye'de demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi hepimizin millet olarak vazifesidir. Fakat bundan söz edenlerin bize 15 Temmuz'daki tavırlarının gerekçesini izah etmelerinde fayda vardır" şeklinde konuştu.

'İSTANBUL'UN VE DİYARBAKIR'IN KADERİ BİRDİR'

Son iki yılda doğudan batıya, Japonya'dan, Meksika'ya, Fas'tan, Rusya'ya, birçok ülkeyi ve belli başlı birçok yer gezdiğini hatırlatan Prof. Dr. Şentop, şunları söyledi:

"Bir zamanlar ilmin çekim merkezi olan, öne çıkmış şehirlerde bulundum. Bugün bu şehirler suskundur. Barış yurdu olarak bilinen Bağdat, Şam ve Endülüs suskundur. Şükürler olsun ki İstanbul ve Diyarbakır ayaktadır. Suskunluğun koyulaştığı yerde bizim sembol şehirlerimiz bir yıldız gibi parlamaktadır. İstanbul ve Diyarbakır'ı art arda zikrettim. Bu bir tesadüf değildir. İstanbul'un ve Diyarbakır'ın kaderi birdir, kaderi ortaktır. İstanbul işgal edildiğinde işgal kuvvetleri komutanının mütekebbir ve küstah bir biçimde şehre girdiğini gören ve 'Karagül' yazısını yazan Süleyman Nazif, hemşehrimizdir. Bir Diyarbakırlıdır ve bu sebeple Malta'ya sürülmüştür. Şu anda İstanbul'da İstiklal şairi Mehmet Akif ile yan yana, kucak kucağa yatmaktadır. İşte İstanbul ve Diyarbakır'ın bir kaderi bu kadar birbirine eşittir denktir. Dünyanın böylesine bir dönüm noktasında olduğu bir zaman diliminde bize düşen dünyaya ayağımız bu coğrafyada kalarak bakmaktır. Yegane kurtuluşumuz dünyaya Türkiye'den bakmaktır. Türkiye'de kalarak bakmaktır. Sadece fiziken değil fikren ve ruhen Türkiye'de olmak çok mühimdir. Aksi bizi yabancılaşmaya ve başkalarının adamı olmaya götürür. Bu kadim coğrafyada binlerce yılın yabancısı seslere değil, bu bölgenin sahih çağrısına kulak vermek gerekir. Hiçbir gerekçe bu kadim coğrafyanın sesine kulak tıkamayı meşru ve haklı kılamaz. Kaos çıksın ve biz de bir rol edinelim demenin hiçbir mazereti olamaz. Üstelik bu çıkışsız bir yoldur. Aslolan İstanbul ile Diyarbakır'ın ahdini, kardeşliğini, yoldaşlığını izlemektir. Türkiye bir büyük birlikteliğin, bir büyük ittifakın neticesidir. O ittifak da Türkiye'yi hem vatan hem vazife bilenlerin kurduğu bir ittifaktır. Bu ittifak neticesinde yüce gazi meclisimiz kurulmuş, milli mücadele verilmiş ve bugünlere gelinmiştir."

'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu ilk dersi anlatımından sonra Prof. Dr. Şentop'a Rektör Mehmet Karakoç tarafından çeşitli hediyeler verildi.

Editör: MURAT ÖZER