İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ehliyet ve pasaportların devri tarihinden bugüne kadar toplam 3.4 milyon yeni nesil pasaport, 7,3 milyon sürücü belgesi verilmiş olup verilen yeni nesil kimlik kartı sayısı da 49 milyon 270 bine ulaşmıştır" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Side Mahallesi'ndeki otelde düzenlenen İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri'ne katıldı. Bakan Soylu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden, ülke genelinde 1328 noktadan günde 250 bin kişinin hizmet aldığını söyledi. Ehliyet ve pasaport işlemlerinin de devriyle büyük iş yükü ve bunun gerektirdiği yatırımların söz konusu olduğunu belirten Soylu, yeni nüfus müdürlüğü konseptinin bu yeni dönemin ihtiyaçları gözetilerek, oluşturulduğunu aktardı. Bakan Soylu, "Özellikle personel takviyemiz ve yeni randevu verme sistemimizle randevu verme süresi 1 güne, işlem süreleri 8 dakikaya düştü. 2017 yılından sonra yıllık işlem hacmi yaklaşık 50 milyona yükseldi. 3'ü bir yerde projesiyle pasaport, sürücü belgesi ve kimlik kartı için tek başvuru ve bir kez verilen parmak izi, fotoğraf ve imza ile işlem gerçekleştirilir hale geldi. Türkiye genelinde 801 pasaport başvuru noktası, 808 sürücü belgesi başvuru noktası hizmet veriyor ve müracaattan 1,3 günde belgelerin sahiplerine teslimi sağlanıyor. Ehliyet ve pasaportların devri tarihinden bugüne kadar toplam 3 milyon 400 bin yeni nesil pasaport, 7 milyon 300 bin sürücü belgesi verilmiş olup verilen yeni nesil kimlik kartı sayısı da 49 milyon 270 bine ulaşmıştır. Yıl bittiğinde 50 milyonu aşacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
 

15 TEMMUZ SONRASI YAŞANANLAR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz'dan sonra kamudaki temizlenme hareketinin yanı sıra, hem güvenlik alanında köklü bir strateji değişikliğine gittiklerini hem de cumhurbaşkanlığı hükümet modeliyle sivil yönetim alanlarında da değişim ve dönüşüm başlattıklarını söyledi. Soylu, "Şunun bilinmesini isterim ki bu adımlar ve gelişmeler 15 Temmuz'un bizde oluşturduğu travmanın sonucu falan değildir. Bilakis 15 Temmuz, 2002'de başlayan bu planlı kalkınma ve değişim dönemine, vesayet yapısının verdiği son tepkidir. 15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmeler de o eski ve köhne anlayışın tüm izlerinin temizlenmesi hareketidir" dedi.

TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜM ORANI YÜZDE 28,5 AZALDI

İçişleri Bakanlığı'nda kolluk birimlerinin ilgilendiği hemen her güvenlik başlığında olumlu ve anlamlı trendlere sahip olduklarını kaydeden Soylu, bunu temin etmek için hem yapısal değişiklikler, hem de modern yönetim ilkelerinin tüm araçlarını kullandıklarını aktardı. Soylu, şu şekilde devam etti:

"Politika belgelerinden tutun, yüksek teknoloji üretme ve kullanmaya, birimlerin entegrasyonundan, sistemi iç mekanizmalarla izleme ve denetlemeye kadar pek çok adım attık. Ancak bunu sadece kolluk birimlerinde gerçekleştirmedik. Sivil alanlarda da göç, afet yönetimi, nüfus hizmetleri gibi alanlarda da aynı şekilde modern bir yaklaşım ortaya koyduk ve netice aldık. Türkiye'nin son 17 yıldaki başarısını yerli malı İHA ve duble yol yapmakla, havaalanı sayısının 56 olmasıyla tarif etmek, artık yeterli değil. o yerli malı İHA ile terörü nasıl bitirdiğimizi, o duble yolu 2286 rakımdaki Kars Hanlar Geçidi'nden geçirmeyi, o 56 havaalanından birinin Hakkari Yüksekova'da, birinin Şırnak'ta olduğunu görebilirsek, işte o zaman bu 17 yıllık dönüşümü doğru şekilde tarif etmiş oluruz. Yani nicelik açısından değil, bu dönüşüme nitelik açısından bakmalıyız. İçişleri Bakanlığı bünyesinde terörle mücadelede operasyon sayımızı artırırken, operasyon stratejimizi nasıl değiştirdiğimizi de okumalıyız. Her türlü kaçakçılığa karşı mücadele ederken, yüksek teknolojili, termal kameralı, güvenlik yolları olan entegre sınır güvenlik sistemleri yaptığımızı da bilmeliyiz. Trafik kazalarında ölüm oranlarını yüzde 28.5 azaltırken, elimizde bir strateji belgesi ve eylem planı olduğunu bilmeliyiz."

KÜRESEL HAREKETLİLİK VATANDAŞLIK PROBLEMİ YARATIYOR

Her şeyin siyaset olmadığına vurgu yapan Soylu, her şeyin iktidar- muhalefet çekişmesi olmadığını söyledi. Soylu, "Dünyada bir insan hareketliliği var, bunu tetikleyen bir güvenlik sorunu ve gelir eşitsizliği var. Haliyle küresel insan hareketliliğinin getirdiği vatandaşlık problemleri var. Düşünün ki bir Afganistanlı eğer kaçak gelirse emniyet birimlerimizin yasal göçmen olarak gelirse göç idaresinin, çalışma izni almak isterse Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, vatandaşlık başvurusu yapmak isterse sizlerin muhatabıdır. Böylesine karmaşık bir soruna temas ediyorsunuz. Ülke olarak göçü engelleme değil yönetme politikasını benimsedik, şartlar ne olursa olsun bundan sarf-ı nazar edecek değiliz. Ancak dünyadaki bu nüfus hareketliliğini de doğru okumak, kendi iç dengelerimizi de göz ardı etmeden buraya doğru çözümler üretmek durumundayız" dedi.

DİJİTİAL ALANDAKİ MEGA PROJE: MAKS

Mekansal Adres Kayıt Sistemi'nin (MAKS) Türkiye'nin dijital alandaki mega projelerinden biri olduğunu belirten Soylu, konuşmasına şu şekilde devam etti:


"Bir yapı ve o yapıdaki nüfusa ait bilgilerin tek bir veri tabanında birleştirmesi suretiyle pek çok alanda bürokrasinin azaltılmasına, doğru bilgiye hızlı şekilde ulaşılabilmesine imkan veren bir sistem. Bu sistemle hem yapı ruhsatı başvuruları elektronik ortama aktarılabilecek, hem yerel yönetimlerin dijital dönüşümüne katkı verilecek, hem suç ve suçluların takibinde önemli bir avantaj elde edilecek, hem de ulaşım sağlık, eğitim gibi ulusal hizmetlerin sunumu ile ilgili mekansal analizlerin sağlıklı şekilde yapılması sağlanabilecektir. 2019 yılsonu itibarıyla 44 il ve 11 milyon yapının MAKS sistemine entegre edilmesi hedeflenmektedir. Bu projemiz de Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz tarafından titizlikle yürütülmektedir."

YILLIK 75 BİN BELGENİN BASIMI ÖNLENDİ

Bir diğer önemli projenin de dijital arşiv projesi olduğunu kaydeden Soylu, "Elinizde bilgi olması yetmiyor, bilgiye ulaşımın da pratik, hızlı ve doğru sonuç veren bir yapıda olması gerekiyor. Etrafımızdaki bütün sistemler dijitalleşirken, yıllardır biriktirdiğimiz kayıtların defterlerde kalmış olması, aslında kendi adına bir sorun ve bir bürokratik yük oluşturuyor. İşte bunu gidermek için, tüm nüfus defterleri ve belgelerinin dijital ortama aktarılması projesini başlattık. Hali hazırda 251 milyon belge sisteme aktarıldı, sadece 2019 yılında yaklaşık 60 milyon belge aktarıldı ve inşallah proje 2020 yılında da tamamlanmış olacaktır. Depolama maliyetinden tutun, arşive erişim hizmetlerinden yıllık ortalama 75 bin belgenin basım masrafına kadar önemli bir tasarruf söz konusu olacaktır.

BAKANA 'ADİL ÖKSÜZ' SORUSU

Açılış konuşmasının ardından gazeteciler, Bakan Soylu'ya, FETÖPDY'nin sözde TSK imamı

Adil Öksüz ile ilgili gelişme olup olmadığını sordu. Soylu'nun soruya yanıtı ise şu şekilde oldu: "Antalya'daki turist sayısı 15 milyonu aştı, bundan daha güzel haber var mı?"

Editör: MURAT ÖZER