Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılında 9 bini bulmayan Türkiye'ye yönelik siber saldırı sayısının geçen yıl 136 bini aştığını belirterek, "Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Veri güvenliği konusundaki yerli ve milli çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin açılış töreninde konuştu. Erdoğan, bilgi ve teknolojinin dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu belirterek, Türkiye'de bu sektörün hacminin 17 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldiğini, sektörün ülkemizdeki yatırımlarının 100 milyar lirayı aştığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, haberleşme altyapısının kapsama alanına giremeyen tek karış yer bırakmamayı hedefledikerini belirterek, "İlk yerli ve milli baz istasyonu Ulak’ı bu amaçla ürettik. Türkiye’deki yaklaşık 190 bin baz istasyonu içinde Ulak’ın kullanıldığı baz istasyonu sayısı henüz 1000 civarında. Her ne kadar çeşitli operatörlerimizin 3 bin 400 adetlik bir Ulak siparişi var ise de henüz bu konuda kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu ortadadır. Tüm mobil operatörlerimizi ülkemizin yerli ve milli baz istasyonu Ulak’ı daha etkin şekilde kullanmaya davet ediyorum" dedi.

'5G'DE YÜKSEK YERLİLİLİĞE ULAŞMALIYIZ'

Erdoğan, 2016 yılında ihalesi yapılan 4,5G teknolojisinde yüzde 23 yerlilik oranına sahip olduklarını kaydederek, "Önümüzde 5G süreci bulunmakta. Kritik bir alan olan mobil teknolojide 5G'de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. Endüstride hızlı bir dönüşümü beraberinde getirecek 5G akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri, akıllı hastaneler gibi nice alanın temel altyapısını oluşturacaktır. Bunun için 5G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı da hızlı yürütüp geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hale gelmeliyiz. 5G konusunda geciktiğimiz her günün ülkemize yıllara sari maliyetinin olacağını aklımızdan çıkarmayalım. Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz. Bunun için tüm kurumlarımızın ve firmalarımızın hızlı etkin ve kararlı bir şekilde hareket etmesi şarttır" şeklinde konuştu. 

'VERİLERİN GÜVENLİĞİ SINIR GÜVENLİĞİ KADAR ÖNEMLİ'

Erdoğan, milli teknoloji hamlesini başlattıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:


"Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikte kişiler tarafından yapılabilen siber saldırılar artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. Bu durum siber saldırıların çok güçlü altyapıyla ve güçlü kadrolarla yürütülebilmesine, dolayısıyla hedef odaklı ve çok daha yıkıcı hale gelmesine yol açıyor. Türkiye son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geliyor. Mesela 2016 yılında 9 bini bulmayan ülkemize yönelik siber saldırı sayısı, geçtiğimiz sene 136 bini aşmıştır. Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Yapay zeka destekli insansız hava araçları ve robotik sistemler başta olmak üzere her türlü teknolojik ürünün hayatımızda giderek daha çok yer edineceği bir döneme girdik. Bu işin güvenlik boyutuna artık çok daha önem vermeliyiz. Aksi takdirde ülkemizin hem teknoloji çöplüğü haline dönüşmesine engel olamayız hem de tüm kritik sistemlerimizi başkalarının eline teslim etmiş oluruz. Veri güvenliği de bu işin önemli bir parçasıdır. Günümüzde veri en az petrol kadar önemli hale geldi. Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak, sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir. Bu gerçekten hareketle veri güvenliği konusundaki yerli ve milli çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz."

'SİBER GÜVENLİK ENDEKSİNDE DÜNYADA 20'NCİ, AVRUPA’DA 11'İNCİYİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı' anlayışıyla başlattıkları çalışmalarda henüz istenilen düzeye gelinemediğini belirtirken, teknolojiye hükmedenin artık her sisteme ve onu üreten, kullanan, saklayan her unsura nüfuz edebildiği bir döneme girildiğine işaret etti. Erdoğan, "Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezimiz, yılın 365 günün 24 saati kesintisiz çalışacaktır. Burada yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz siber güvenlik sistemlerini kullanarak hem saldırıları engelliyor hem de önceden tedbir alıyoruz. Savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerdeki kritik kurum ve kuruluşlarımızda siber olaylara müdahale ekipleri oluşturduk. Bu ekipleri her geçen gün daha da yaygınlaştırıyor ve güçlendiriyoruz. Şu anda 1300 kurumumuzda yaklaşık 4 bin uzmanla siber güvenlik faaliyetleri yürütülüyor. Bu ekipler istihbarat paylaşımından güç birliğine kadar her alanda dayanışma içerisinde çalışıyor. Siber savunmada yapay zeka ve makine öğrenmesi teknikleri giderek önem kazanıyor. Bu doğrultuda Kasırga, Avcı, Azad gibi uygulamalar geliştirdik. Ülkemize yönelik siber saldırıların pek çoğu işte bu ekipler ve uygulamalarla çoğu defa kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız bir şekilde bertaraf ediliyor. Tüm bu çalışmalar sayesinde Türkiye global siber güvenlik endeksinde dünyada 20’nci, Avrupa’da 11’inci sıraya yükseldi. Almanya, İtalya, Belçika gibi ülkelerin önünde yer aldığımız bu sıralamada daha da yukarılara tırmanmakta kararlıyız" şeklinde konuştu.

'10 ÜLKEDEN BİRİSİ OLACAĞIZ'

Siber güvenlik alanında milli hassasiyetlere sahip nitelikli uzmanlar yetiştirmeyi de ihmal etmediklerini, bu amaçla BTK Akademi’yi kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siber Yıldız Yarışmaları ile bu alanda yetenekli gençleri keşfettiklerini ifade ederek, "İnşallah ülkemizi siber güvenlikte dünya çapında bir marka haline dönüştüreceğiz" mesajını verdi. Erdoğan, haberleşme alanındaki faaliyetlerin ana kaynağının uydular haline geldiğini, Türkiye’nin halen uzayda faaliyet gösteren Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uydularının, 118 ülkede 3 milyar kişiye yayıncılık hizmeti verilebilmesine imkan sağladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üretimi tamamlanan Türksat 5A’yı inşallah bu yılın sonuna doğru uzaya fırlatıyoruz, Türksat 5B’yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak Türksat 6A’nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor, inşallah bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz. Böylece Türkiye dünyada haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri haline gelmiş olacaktır" ifadelerini kullandı.

'SANAL DÜNYAYA TESLİM OLMAYACAĞIZ'

Erdoğan, son dönemde yaygınlaşan teknoloji bağımlığı tehdidine de dikkat çekerek, "Önce gençlerde başlayan teknoloji bağımlılığının, artık her kesimi kuşatıyor olmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Halbuki biz çevremize baktığımızda modern köleler değil, teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz. Aynı oda içinde dahi konuşarak değil, mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıflıyor. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağlarını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor. Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya bu bakımdan tam bir çöplük, tam bir başıboş bir mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, linçe tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız. Gerçek hayatta suç olan her şeyin internet ortamında aynı karşılığı bulması şarttır. Ülkemizi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, tehdidin, dolandırıcılığın, provokasyonların adeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kabus ikliminden çıkarmakta kararlıyız" dedi.

'İNTERNETTEKİ KİRLİLİĞİN SEBEBİ KOPYALA-YAPIŞTIR MANTIĞI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha 2007 yılında Başbakanlığı döneminde bu konuda gereken önlemlerin alınmasını talep ettiğini, ancak aradan geçen zamana rağmen henüz işe yarar bir hukuki ve teknik altyapı oluşturulamayışını üzüntüyle gördüğünü dile getirdi. Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile ilgili kurumlar tarafından yapılan hazırlıkların süratle neticelendirilmesini isteyen Erdoğan, "Vatandaşlarımızı da özellikle çocuklarımızı korumak için güvenli internet hizmetlerinden daha çok faydalanmaya davet ediyorum. İnternetteki kirliliğin en önemli sebeplerinden biri ülkemizde içerik üretimi yerine sadece kopyala yapıştır mantığıyla içerik üretiminin ağırlıkta olmasıdır. Halbuki bizim gerçekten üretken kabiliyetli cevval gençlerimiz var. Gençlerimizden internetin sağladığı imkanları en iyi şekilde kullanarak doğru ve faydalı içerik üretiminde öne çıkmalarını özellikle bekliyoruz. Bur çerçevede gençlerimizin internetten elde ettikleri bilgiyi ürüne dönüştürerek hem kendileri hem de ülkeleri için faydalı sonuçlar ortaya koyma çabalarını destekleyeceğiz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesinde bu doğrultuda elde edeceğimiz başarıların çok büyük katkısı olacaktır” dedi.

Editör: MURAT ÖZER