Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Sait Yılmaz, Yunanistan'ın kara sularının kademeli olarak 12 mile çıkarılması gayretlerine ilişkin, "Ege Denizi'ni kendisine ait bir göl haline getirmeyi ve bizim oradaki bütün haklarımızı tek taraflı olarak gasp etmeyi hedefliyor" dedi.

Yunanistan'ın Doğu Akdeniz’de araştırma yapan ‘Barbaros Hayreddin Paşa’ sismik araştırma gemisini bir fırkateyn tarafından taciz etmesini ve kara sularının kademeli olarak 12 mile çıkarılması planlarını değerlendiren İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, Yunanistan’la Türkiye arasında kara suları, kıta sahanlığı ve hava sahası sınırlarının birbiri ile ilişkili ve hayati derecede önemli bir sorun olmaya devam ettiğini belirtti.

Prof. Dr. Yılmaz, "YunanistanTürkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz'de yaptığı uluslararası çalışmaları sanki kendisinin kara sularına tacizmiş gibi göstermeye çalışıyor. Devletler hukukuna göre kara suları da ülkenin egemenlik alanı içinde sayıldığından, kara suları 12 mile çıktığı zaman Yunanistan’ın hemen hemen tamamı Ege’nin bir gölü haline geliyor. Ege’de 3 binden fazla ada var. Yunanistan’ın iddiasına göre sadece ana kara kıyılarının değil, adaların da kara suları var. Böyle olunca 3 bin adanın çoğu da Yunanistan’a ait olduğu için Ege’nin tamamı bir Yunan gölü haline geliyor" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE’YE GÖZDAĞI VERMEYE ÇALIŞIYOR"

Ege Denizi’ni Yunan denizi haline getirmeye çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Türkiye bunu tanımadığını göstermek için uluslararası sularda 6 milin dışında kalan uluslararası alanlarda araştırma çalışmaları yapıyor. Yunanistan da bunu engellemek için 12 mili hayata geçirmek hamlesiyle Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışıyor. Bu çıkış Yunanlıların akıl almaz yaygaracı politikalarının devamı niteliğindedir" ifadelerini kullandı.

"YUNANİSTAN GÖRÜŞMEYİ KABUL ETMİYOR"

Bu sorunun 1970'lerde başladığını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Yunanistan’ın Ege’yi Yunan gölü olarak görmesi üzerine günümüze kadar bir sonuca ulaşılamadı. Yunanistan bizle görüşmeyi dahi kabul etmiyor, bugün yaşanan kriz her zaman olduğu gibi anlaşmaz ve tek taraflı kararların bir sonucudur" diye söyledi.

"12 MİLE ÇEKİLİRSE YUNANİSTAN EGE'YE EGEMEN OLACAK"

Yunanistan’ın böyle bir adımının savaş nedeni olacağına dair kararı Türkiye'nin 1990’larda aldığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, "Kara sularının 12 mile çıkması demek hem Ege Denizi’nin altındaki doğal kaynakların hem de üzerindeki hava sahasının Yunanistan’ın egemenliğine geçmesi demek. Bunun olması bizim Ege sahasında ulaştırma, doğal kaynaklar, hava sahası gibi her türlü haklarımızın gasp edilmesi anlamına gelir. Türkiye olarak gemilerimizi Ege’den Akdeniz’e geçirebilmek için Yunanistan’dan izin almamız gerekecek. Böyle bir duruma müsaade etmemeliyiz" şeklinde konuştu.

"BU SORUN 40 YIL DONDURULDU"

Bu sorunun savaş olmadan çözülmesinin zor olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, " Yunanistan’la sorunları karşılıklı barışçıl yollarla çözmeye çalıştık fakat Yunanistan yanaşmadı. Türkiye’nin Yunanistan’ı daha da zorlayacak yöntemlere başvurması lazım. Egemenlik haklarına yönelik sorunlar diplomasi ile çözülemiyorsa ancak savaşla çözülebilir. Yunanistan’ın süregelen anlaşmaz tutumu nedeni ile savaş olmadan bunları çözmek kolay değil gibi gözüküyor. Bu sorunlar savaş olmasın diye 40 yıldır donduruldu ve kenara atıldı. Fakat Yunanistan görüşmeye yanaşmadıkça mevcut durumda iki ülkenin savaş olmadan bu sorunu çözemeyeceğini açıktır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: dha