İtalya’da koronavirüsün (Kovid-19) hızla yayılışının durdurulamaması ülkede endişeleri artırmaya devam ediyor. Salgın nedeniyle açık görüşleri iptal edilen mahkûmlar birçok hapishanede isyan çıkardı, 6 kişi yaşamını yitirdi. Uzmanların, ülkenin yüzde 60’ına yayılabileceği endişesini dile getirmesi üzerine binlerce İtalyan, sosyal medyada başlayan “ben evde kalıyorum” kampanyasına katılarak, kendilerini eve kapatmaya başladı.

İtalya'da koronavirüse bağlı hayatını kaybedenlerin sayısı önceki güne göre yüzde 57 daha fazla kaydedildi ve 24 saatte 133 kişi artarak, dün akşam 366'ya ulaştı. Toplam vaka sayısı da, 21 Şubat’tan bu yana 7 bin 375’e çıktı.  Salgının hız kesmemesi üzerine pazar günü hükümet, beklenmedik şekilde olağanüstü tedbirler açıklamıştı. Başbakan Giuseppe Conte, virüsün en çok vurduğu sadece kuzeydeki 5 bölgeyi değil, ülkenin genelini de etkileyen, hayatı durma noktasına getiren bu tedbirlere ilişkin bugün La Repubblica gazetesine bir söyleşi verdi.

Ülkesinin en karanlık saatinden geçmekte olduğunu ifade eden Conte, bunun üstesinden geleceklerini belirterek, virüsün daha fazla yayılmasını önlemek için vatandaşları bir kez daha tedbirlere uymaya davet etti.

Bunun yapılması ve herkesin vermesi gereken tavizleri vermesi durumunda ülkesinin yeniden ayağa kalkabileceğini dile getiren Conte, salgına karşı çıkardıkları kararnamelere uymayanlara ise 3 aya kadar hapis ve 206 euro’ya kadar para cezası kesileceğini de hatırlattı.

Hafta sonu çıkartılan son kararnamede, finans, moda ve ticaret başkenti Milano’nun merkez şehri olduğu, Como ve Monza gibi 12 şehri sınırlarında bulunduran 11 milyon nüfuslu Lombardiya’nın tamamı ile Venedik dâhil olmak üzere 14 şehir karantinaya alınmıştı. Kararnameye göre, vatandaşlardan, bu bölgelerde ‘iş ya da sağlık için gerekli olmadıkça her türlü yer değiştirmelerden kaçınılması’ isteniyor.

Başbakan ise basında karantina olarak anılmasına sert bir şekilde karşı çıkıyor. Nitekim, şehirlerin ve bu bölgelerin sınırlarına, girip-çıkanları kontrol etmek için bir güvenlik kordonu kurulmayacak, bireysel sorumluluklar ön planda olacak. Ancak Başbakan, 3 Nisan’a kadar sürecek bu uygulama sırasında polisin vatandaşları durdurarak nereye ve neden gittiklerini sorabileceğini de ekledi.

DÜĞÜN VE CENAZELER DE YASAK

Hafta sonu çıkan kararnamenin tüm ülke genelini etkileyen kısmında ise, hayat adeta durduruluyor. Düğün, cenazeler, dini ve kültürel de dâhil olmak üzere tüm etkinlikler iptal edildi. Sinemalar, gece kulüpleri, spor salonları yüzme havuzları ve kış tatil merkezleri kapatıldı. Kafeler ve restoranlar da saat 08 -18 arasında açık tutulacak ve müşteriler birbirleriyle ancak 1 metre mesafede oturabilecek. Ülke de maçlar da seyircisiz oynanmaya başlandı.

HAPİSHANELERDE İSYAN: 6 ÖLÜ

Öte yandan, hapishanelerden de salgınla bağlantılı isyan haberleri geliyor. Pazar günü başlayan isyan dalgasına, Napoli, Salerno ve karantina altına alınan Modena ve Milano da dahil 8 şehirdeki mahkûmlar katıldı. İsyanlara, salgından dolayı açık görüşlerin iptal edilmesinin ve Modena’daki hapishanede bir gardiyanın virüs taşıdığının anlaşılması üzerine yeterince tedbirin alınmamasının neden olduğu belirtiliyor. İsyanlarda hayatını kaybedenlerin sayısı bugün 6’ya çıktı.  

SOSYAL MEDYADA VİRÜSE KARŞI ‘EVE KAPANIYORUM’ KAMPANYASINA ÖZPETEK DE KATILDI

Bazı uzmanların ise salgının, ülkenin yüzde 60’ına yayılabileceği endişesini dile getirmesi ve ‘bu dönemde sosyalleşmeyin, evinizde kalın’ çağrısı yapması sosyal medyada yankı buldu.

İtalyanlar kendilerini evlerine kapatmaya yönelik sosyal medyada kampanyalar başlattı. Birçok ünlünün de katıldığı ‘#iorestoacasa’, yani ‘evde kalıyorum’ etiketi sosyal medya gündeminin ilk sıralarında.

Bu kampanyaya, 45 yıla yakın süredir İtalya’da yaşayan Yönetmen ve Senarist Ferzan Özpetek de katıldı. Özpetek, oyuncu Serra Yılmaz ile birlikte olduğu fotoğrafı paylaşarak, sosyal medya hesabına şunları yazdı:

“İçinde bulunduğumuz durumun, yalnızca bir virüsle değil aynı zamanda alışkanlıklarımızla mücadele etmemizi gerektirdiğini kavramalıyız. Elimizde bu krizi adeta bir ‘dayanışma yarışı’na çevirmek için büyük bir fırsat var. Görme ve düşünme biçimimizi değiştirmeliyiz. ‘Bana da bulaşmasından korkuyorum’ ya da ‘Bana bulaşmasını umursamıyorum’ yerine ‘BEN diğerlerini KORUYORUM’ diyebilmeliyiz.”

Editör: MURAT ÖZER