Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) boparak öldürdükten sonra cesedini varil içinde yaktıktan sonra üzerine beton döken Cemal Metin Avcı (32) ile kardeşi Mertcan Avcı'nın yargılanmasına bugün devam edilecek. Duruşma öncesi açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, geçtiğimiz günlerde yapılan keşfin ardından hazırlanan raporun kendilerini tatmin etmediğini söyledi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz'da kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis ekipleri, arama çalışması başlattı. Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar'ı çıkan kavgada boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup, yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Muğla Jandarma Komutanlığı ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, yaklaşık 3 ay süren çalışma sonunda, HTS kayıtlarından, tutuklu şüpheli Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Cemal Metin Avcı, 'canavarca hisle adam öldürme' suçundan, kardeşi Mertcan Avcı da 'yardım ve yataklık' suçundan hakim karşısına çıktı. Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın olay sırasında cezai ehliyetin tam olup olmadığını gösteren rapor istenmesine, Gültekin'in ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tip Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan rapor istenmesine ve yeni tanıkların dinlenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi. Dava kapsamında geçtiğimiz günlerde ise, olayın gerçekleştiği bağ evinde keşif gerçekleştirildi.

AKIL SAĞLIĞI YERİNDE ÇIKTI

Mahkeme heyetinin ilk duruşmada istediği raporlar, mahkemeye ulaştı. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin tanzim ettiği raporda Avcı'nın, olay sırasında akıl sağlığının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin tam olduğu bildirildi.  Adli Tip Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan gelen raporda ise Gültekin'in cesedinin yanmasından dolayı kesin ölüm nedeninin bulunamadığı ancak boğularak ölmüş olabileceği belirtildi.

İKİNCİ DURUŞMA BUGÜN

Davanın 2'nci duruşması, bugün Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 13.30'da görülecek.

Duruşmadan önce açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mahkemeye ulaşan keşif raporunun kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Epözdemir, "Sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunu düşünüyorduk. Tahrikten faydalanmak için ezberletilmiş savunmalar yapıyordu. Planlı ve programlı bir cinayet işledi. Ardından suç delillerini gizliyor. Kendisinin talebi olmamasına rağmen cezai ehliyetinin olup olmadığını belirlemek amacıyla rapor istendi. O raporda da cezai ehliyetinin tam olduğu ortaya çıktı. Ardından keşif yapıldı ancak bilirkişi raporu bizi tatmin etmedi. Çünkü bilimsel olmadığını düşünüyoruz. Keşif mahallinde yanan değil, normal bir varil kullandı. Bunun yanı sıra raporda fizik ve kimya bilimine ilişkin tespitler yer alıyor. Bu sebeple biz raporu fizik ve kimya mühendisinin tanzim etmesini beklerdik. Ancak hazırlayan bir polis memuru olduğu için bizi memnun etmedi. Bugün fizik veya kimya mühendisleri tarafından rapor istenmesini talep edeceğiz. Keşif mahallinin mülkiyeti sanıklarda olduğu için istedikleri gibi tanzim etmişler. Savunmalarını tasdikleyecek şekilde kokoreç kapları koymuşlar. Bu yönüyle de akademik bir rapor olmadı. Bugün 3'ü mahkeme huzurunda 5 tanık dinlenecek. Adli Tıp Genel Kurulu'ndan bir rapor gelmesini bekliyoruz. Öte yandan mahkeme, telefonun iCloud şifresinin belirlenmesi için ABD'ye müzekkere yazdı. Böyle bir şeye hiç şahit olmadım. Bu müzekkerenin amacı maktuleyi kötü göstermektir. Bu müzekkerenin cevabı ne zaman gelir bilmiyoruz. Bu ara karardan rücu isteyeceğiz. Mahkeme burada rücu ederse esas hakkında mütalaa için dosyanın savcılığa verileceğini umut ediyoruz"dedi.

PINAR'IN BABASI DURUŞMAYI TERK ETTİ

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) vahşice öldüren Cemal Metin Avcı (32) ile kardeşi Mertcan Avcı'nın (26) yargılanmasına devam edildi. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün görülen ikinci duruşmasında, tanık Ceren Tunç'un dinlendiği sırada Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, itiraz ederek mahkeme başkanından söz istedi.

Mahkeme başkanı, Epözdemir'e konuşması için söz vermedi. Bunun üzerine Pınar Gültkekin'in babası Sıddık Gültekin ayağa kalkıp, "Bu duruşma benim için bitmiştir" diyerek, salonu terk etti.

'PARA YATIRMADIĞI TAKDİRDE İLİŞKİYİ AVCI'NIN EŞİNE ANLATACAĞINI SÖYLEDİ'

Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı, güvenlik ile koronavirüs tedbirleri nedeniyle tutuklu bulundukları 
Afyonkarahisar T Tipi Cezaevinde’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Acılı anne- baba ile avukatları Rezan Epözdemir'in salonda hazır bulunduğu duruşmada Pınar Gültekin’in arkadaşı Ceren Tunç, tanık olarak dinlendi. SEGBİS aracılığıyla dinlenen Tunç, öldürülen genç kız ile katil zanlısı Avcı'nın 2,5 yıldır birlikte olduklarını öne sürerek, "Pınar’ı üç senedir tanıyorum. Yarım dönem ev arkadaşımdı. Ortadan kaybolmadan 10-15 gün önce Pınar beni arayıp, Cemal ile kavga ettiklerini söyledi. Cemal’in son kez kendisi ile buluşmak istediğini de anlattı. 2.5 yıldır birliktelerdi. Cemal’in kirayı ödediğini ve harçlık verdiğini söylüyordu. Pınar, Cemal’in kendisine para yatırmak zorunda olduğunu, yatırmadığı taktirde ilişkiyi Avcı’nın eşine anlatacağını da bana söyledi. Pınar, ortadan kaybolduktan sonra kardeşiyle sosyal medya üzerinden irtibata geçtim" dedi.

Mahkeme başkanı, tanık Ceren Tunç'a ilk ifadesiyle yeni anlatımındaki çelişkileri sordu. Bunun üzerine avukat Rezan Epözdemir, mahkeme başkanına itiraz etti. Mahkeme başkanı, Epözdemir’e söz vermediğini söyleyince, Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin ayağa kalkıp, "Bu duruşma benim için bitmiştir’ diyerek, salonu terk etti.

'CEMAL'İN EVLİ OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE AYRILDI'

Tanık Tunç'un anlattıkları üzerine söz verilen Pınar Gültekin'in kardeşi Sibel Gültekin ise, "Ablamın bursu vardı ve fotomodellik yapıyordu. Cemal’in evli olduğunu öğrendikten sonra ayrıldı. O dönemde ufak çaplı para yardımında bulunduğunu biliyorum. Ablam, Cemal’e, 'Peşimi bırakmazsan karına söylerim' diyordu" diye konuştu.

MAHKEME HEYETİNİN REDDİNİ TALEP ETTİ

Daha sonra söz alan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, müvekkillerinin mahkeme heyetinin adalet dağıtmayacağını düşündükleri gerekçesiyle heyetin reddi talebinde bulundu.

Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin de "Kızımı canlı canlı yaktılar. Bu tek başına bir kızdı. Bu adam dışarı çıkarsa yarın bir gün başkasını da yakar. Madem evliydi neden kızımın peşinden gitti? Sadece kızımızı değil bizi de yaktı" ifadelerini kullandı.

'YAŞANANLAR NEDENİYLE PİŞMANIM'

Tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, "Yaşananlardan dolayı pişmanım. Hiç yalan söylemedim. Karşı tarafın avukatı televizyonlara çıkarak yalan yanlış bilgiler veriyor. Beni sürekli linç ediyorlar" dedi.

Diğer tutuklu sanık Mertcan Avcı ise, “Olayla bağlantım yok. Neden yargılandığımı bile bilmiyorum. Beraatimi istiyorum” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamı ile reddi hakim talebinin görüşülmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

AVUKAT EPÖZDEMİR: REDDİ HAKİM İSTEDİK

Duruşmanın ardından açıklama yapan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Ailenin talebi üzerine, mahkemenin tarafsızlığına gölge düştüğü gerekçesiyle reddi hakim istedik. Bunu somutlaştırırken de birçok gerekçemiz vardı. Bu talepten sonra mahkeme yalnızca tutukluluk incelemesi hakkında bir karar verebilir. Onun dışındaki işlemlere geçilemediği için sadece bir tanık dinlenebildi. Sanki yargılanan bu hunharca cinayeti işleyen Cemal Metin Avcı ve ona yardım eden Mertcan Avcı değil de Pınar Gültekin'miş gibi algı oluşturuluyor. Bu cinayet meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Cinayetin sonrasını planlamış, dört gün boyunca saklanmış, telefonu üç parçaya ayırmış, sim kartı kırmış, olay yerini planlamış ancak bunlara rağmen cezai ehliyet raporu istendi ve cezai ehliyetinin tam olduğunu gösteren rapor geldi. Keşif mahallinde, cinayet mahallindeki koşullar sağlanamadı. Sanık Mertcan Avcı'yı aklamaya çalışılan bir bilirkişi raporu tanzim edildi. Biz de keşfin tespitlerini polis memurunun yapamayacağını, fizik veya kimya mühendislerinin bu raporu tanzim etmesi gerektiğini söyledik. İki defa Adli Tıp Kurumu'ndan rapor geldi ve ölüm sebebi kesin olarak tanımlanamadığı için ya boğma ya da diri diri yakılma olarak açıklanıyor. Bunlara rağmen bir rapor daha talep ediliyor" ifadelerini kullandı.

'PINAR'IN BIÇAK SALLADIĞINI SÖYLEDİ'

Gültekin'in iCloud şifresinin istenmesi için ABD'ye yazılan müzekkerenin duruşmaya katkısı olmayacağını savunan Epözdemir, "Karşı taraf soruşturma aşamasında para talep edildiğini söyledi ama mesaj çıkmadı. Kovuşturmada videosunun çekildiğini söyledi, video yok. Çapraz sorguda planlamadığını, tasarlamadığını ve öldürme niyetinin olmadığını söyledi. Pınar'ın ona bıçak salladığını ve o bıçağın da koluna geldikten sonra kendini kaybettiğini belirtti. Ancak doktor, onun bıçak yarası olmadığını açıkladı. Ortada haksız tahrik savunması bıçaklamayken, ABD'ye müzekkere yazıldı. Sanki yargılanan Avcı kardeşler değil de Pınar'mış gibi bir algı oluşturuldu. Dinlenen tanık ifadesi alırken yönlendiriliyor ve birden bire ifade değişiyor. Geldiğimiz noktada müvekkillerimiz, buradan adalet çıkacağını düşünmediği için heyeti reddettik. Sanki tanıklara haksız tahrik uygulamak için bir zorlama var" dedi.

Baba Sıddık Gültekin de, "İlk defa kendimi sanık olarak buldum. Söyleyecek bir şey bulamıyorum ve bu mahkemeden adalet çıkacağına inanmıyorum. Ben ölürüm ama bu davadan vazgeçmem. Adil bir yargılama istiyoruz. Başka Pınarlar ölmesin. Artık kızım geri gelmeyecek ama tek isteğimiz bu ülkede kadın cinayeti yaşanmasın" diye konuştu.

Editör: MURAT ÖZER