CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün çabamız bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin sokaklarında, meydanlarında, kahvelerinde huzur içinde oturabilsin, konuşabilsin, tartışabilirsin. Her evin huzura ihtiyacı var, her kentin huzura ihtiyacı var. Bütün mücadele bunun için. Ben 85 milyon insanın huzuru için mücadele ediyorum" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, bütün çabalarının Türkiye'ye huzur getirmek olduğunu söyleyerek, "Bütün çabamız bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin sokaklarında, meydanlarında, kahvelerinde huzur içinde oturabilsin, konuşabilsin, tartışabilirsin. Her evin huzura ihtiyacı var, her kentin huzura ihtiyacı var. Bütün mücadele bunun için. Ben 85 milyon insanın huzuru için mücadele ediyorum. Türkiye bir yol ayrımına geldi ve bu yol ayrımından Türkiye'yi alıp çağdaş uygarlığa taşımak ve çağdaş uygarlığı aşmak, bu hedefe yöneldik biz ve bu hedefi mutlaka ama mutlaka ne pahasına olursa olsun gerçekleştireceğiz. Adalet içinde yapacağız bunu, adaletsizliğe sapmadan adalet içinde yapacağız" diye konuştu. 'BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM' Türk Hava Kurumu'nun (THK) İstanbul'da bir otelinin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şu anda kirada, bu oteli ele geçirmek istiyorlar. Bununla ilgili olarak yargıda süren bir dava var. Bu davayı özellikle hukukçu arkadaşlarımız yakından izlesinler. THK bu ülkenin havacılık konusundaki ilk kurumudur. Tarihine saygı duyan herkesin THK'yı koruması lazım. Buradan açık ve net söylüyorum; o oteli hakim alırsa onun burnundan fitil fitil getireceğim. Tam bir yağma düzeni. Hakimi, savcıyı, bilir kişiyi ayarlıyorlar 'Efendim, adaletle karar verildi' diyorlar. Sen o adaleti benim külahıma anlat. Vicdanlı olan bir hakimin vereceği karara benim saygım vardır. Ama tek merkezden aldığı talimatla karar veren bir hakime hakim denmez zaten. Şu anda yargı sisteminin en büyük düşmanları, yargı sistemini çürütenler talimatla karar verenlerdir" dedi. 'ÖNCE DÜNYA TARİHİNİ BİLMESİ LAZIM' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin yeni program ve hedeflerinin yer aldığı 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunu kamuoyuyla paylaşmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bir vizyon belgesi açıklandı. Bir cümle önemliydi; 'Gelin hep beraber bu vizyon belgesinin içini dolduralım' diye çağrı yapıldı. Bu ne demektir? ‘Aslında bizim bir vizyon belgemiz yok, bize katkı verirseniz yeni bir vizyon belgesi yapalım’ demektir. Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Özellikle de bu ülkenin aydınlarına, entelektüellerine seslenmek isterim. Bir siyasetçinin vizyon belgesi ortaya koyabilmesi için önce dünya tarihi bilmesi lazım. Dünya tarihinin ilerisinde Ortadoğu tarihini bilmesi lazım. Ortadoğu tarihinin yanında kendi ülkesinin tarihini bilmesi lazım. Yok olan bir Osmanlı’dan genç bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nasıl ortaya çıktığını bilmesi lazım. Bilimdeki ve teknolojideki gelişmeleri bilmesi lazım. Siz bir vizyon ortaya koyacaksanız bir gelecek perspektifi ortaya koyacaksınız bunları bilmek zorundasınız. Aynı zamanda bu ülkenin düşünce, bilim insanlarıyla bir araya gelmeniz lazım. Dünyanın gidişatını görmeniz lazım. Teknolojideki hızlı değişimi kavramanız lazım. Vizyon sahibi olabilmek için bu saydıklarım asgari koşullar, yani bunu bilmeyen bir insanın 'ben vizyonerim' demesi kadar saçma bir şey yoktur" diye konuştu. 'KAÇMA GEL TARTIŞALIM' Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a televizyonda tartışma çağrısını yineleyerek, "Ben arada bir Erdoğan’a çağrı yapıyorum, yine yapayım. Eğer vizyonerliğin ne olması gerektiğini bana anlatmak istiyorsan senin televizyon kanallarında ben hazırım. Kaçma, gel. Vizyon neymiş sana öğreteyim. Biraz paraya tamah etme, malı götüreceğin süreyi kıs gel karşıma çık, seninle oturup 85 milyonun önünde tartışalım cesaretin varsa. Kendisine bir tavsiyem olsun; 'İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni okusun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli siyasal belgelerinden birisidir bu. Siz eğer bir vizyondan ve vizyonerlikten söz ediyorsanız önce sorunun kaynağına inecek, sorunun ne olduğunu öğreneceksiniz. Sorunu bilmeyen kişinin çözüm üretme şansı yoktur zaten" dedi. 'İŞTE İSPATLADIM NE YAPACAKSIN?' Kılıçdaroğlu, dün 'uyuşturucu salgını' ile ilgili video yayınladığını hatırlatarak, "Sokaklarımızın 'met'in (metamfetamin) işgali altında olduğunu söyledim. Başka ülkelerden gelen mafya pisliklerinin şehirlerimizdeki savaşını anlattım. Kendi ülkemizin mafyaları yetmiyormuş gibi sonunda yabancı mafyayı da bunlar Türkiye'ye ithal ettiler. 'İspatla' demiş fotoroman. Hay hay ispatlayayım. Son birkaç ayda olan olayları hatırlayalım hep beraber. Sırbistan'da kırmızı bülten ile aranan ülkenin en kanlı suç örgütü lideri İstanbul'da öldürüldü. Bunun İstanbul'da ne işi vardı? Çünkü İstanbul'u kendisinin yaşayabileceği, kendisinin korunduğu bir mekan olarak görüyor. Azerbaycanlı mafya lideri Elnur Gasimov, Ataşehir'de öldürüldü. İstanbul'un ortasında alışveriş merkezinde Gürcü ve İranlılar silahla çatıştılar. Bütün Türkiye seyretti. Bana diyor ki 'İspat et' Bunları siz görmüyor musunuz? İşte ispatladım ne yapacaksın? Onurun varsa, şerefin varsa istifa edersin. Polislerimizi de sarayın pisliğini kapatmak için kullanmasın. O polisler benim canımdır. Ben bunu gündeme getiriyorum, koro halinde saldırıyorlar. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız gelse bu evlatların hakkını hukukunu korumak benim boynumun borcudur" diye konuştu. Bu akşam İngiltere'nin başkenti Londra'ya gideceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye hızla nefes aldırmak için bulunduğumuz krizden hızla çıkmak için temiz yabancı yatırıma ihtiyacımız var. Gitmemin en önemli araçlarından biri de bu güçlü, temiz teknolojik yatırımları ve fonları Türkiye'ye çekmektir. İçinde bulunduğumuz krizin tek çözüm yolu budur. İşin özü Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız" dedi. (DHA) Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.