Yeni Medya Proje Yöneticisi ve Influencer Mehtap Algül’ün sosyal medyanın gücü ile reklam ve markalaşma ilişkisi hakkında merak edilenleri anlattığı röportajımız sizlerle...

Yeni Medya Proje Yöneticisi ve Influencer Mehtap Algül, sosyal medyanın markalar üzerindeki etkisini ve BAU Next’i MAG okurları için anlattı. 

"MARKALARIN GERÇEK, İÇTEN VE DOĞAL BİR HİKAYE YARATMAMASI YAPILAN YANLIŞLARDAN"

BAU Next ile gençlerin hayallerine kavuşmalarına köprü olduklarını belirten Algül, “Birçok öğrenciye yeni medya ile ilgili deneyim sağlıyor, marka danışmanlığı yapıyor ve işin mutfağını öğretiyoruz. Ayrıca bu alanda birçok eğitim projemiz eş zamanlı da devam ediyor” dedi.

Influencerların markaların iletişimine katkı sağladıklarını da belirten Mehtap Algül, youtube kanalında bir çok sosyal medya fenomenini konuk olarak ağırlamaya devam ediyor. 

Bize kendinizden ve kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

Ankara’da büyüdüm. Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Ulusal ve global birçok şirkette deneyim kazandıktan sonra reklamcılık ve marka yönetimi alanında uzmanlaşmak istedim. Bu kararımla, Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi yüksek lisans programım ile İstanbul serüvenim birlikte başladı diyebilirim. Eş zamanlı üniversitenin Medya İlişkileri departmanında çalışmaya başladığım için kademiyi ve yeni medyayı birleştirecek stratejik projeler geliştiriyordum. Yeni jenerasyonun yeni medyadaki eğilimlerinin akademik olarak incelenmesi ve gençlerin doğru yönlendirilmesi amacı ile bir birim kurulması gerekliliğini, değerli rektörümüz Prof. Dr. Şenay Yalçın ve eğitim sektörünün lideri olan üniversitemizin sahibi Enver Yücel ile paylaştığımda bana tüm kapıları sonuna kadar açtı. Aslında kariyer yolculuğumun asıl hikâyesi böylelikle başlamış oldu. 

Eğitim bursu veren ve direktörü olduğunuz BAU Next hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Beş yıl önce üniversitemizin çatısı altında kurduğumuz BAU Next, üniversitemizdeki öğrencilere yetenek ve projelerine göre burs veren var olan bir sisteme entegre olarak ilerledi. Bu yapı ile bu sektöre yeni başlayan genç arkadaşlarımızın sistemimize dahil olarak yetenekleri ve hayallerinin değerlendirilmesinde aracı oldum diyebilirim. Bu sektörde yolun başında olan gençlerimiz destek almakta ve topluma yaptıkları işin ciddiyetini kabul ettirmekte zorlanıyorlar. BAU Next ile gençlerimizin global bir üniversite tarafından büyük bir değer ve kabul gördüğünü tüm topluma göstermenin ötesinde gençlerimizin istedikleri noktalara gelmesi için köprü oluyoruz. Özetle, birçok öğrenciye yeni medya ile ilgili deneyim sağlıyor, marka danışmanlığı yapıyor ve işin mutfağını öğretiyoruz. Ayrıca bu alanda birçok eğitim projemiz eş zamanlı da devam ediyor.

Influencer’lık hikâyeniz nasıl başladı?

Aslında çocukluktan beri fotoğraf ve video çekmeyi, kurgulamayı ve paylaşmayı çok seviyorum. Daha sonrada yeni kanalları keşfetmek ve kullanmaktan çok keyif alıyordum. Influencer’lar ile projeler yaparken işin mutfağında beni gösterdiklerinden dolayı keşfedildim açıkçası. Böylelikle benim de özel hayatımı, sosyal çevremi, işimi, sevdiğim markaları, beni iyi hissettiren konuları paylaştığım ve içten bağlarımızın olduğunu düşündüğüm bir kitlem oluştu. Influencer’lık serüvenim de kendiliğinden başlamış oldu.

Youtube kanalınızda sosyal medya fenomenleri ile sohbet programlarınızın yanı sıra gündelik yaşantınızı çektiğiniz vloglarınız da var. Video içeriklerinizi neye göre belirliyorsunuz?

Aslında Youtube’daki videolarım kanalla ilgili iç görü toplamak ve takipçinin etkileşimini deneyimlemek amaçlı idi. Youtube gerçekten çok emek isteyen bir platform; işin mutfağındaki performansımdan ödün vermemek adına Youtube’da aktif olamıyorum. Ancak Instagram’ı çok aktif ve düzenli olarak kullanıyorum. Benimle etkileşim sağlayan takipçilerimle sevdiğim içerikleri paylaşıyorum. İçeriklerimdeki en önemli kriterim, doğallık ve içtenlik. Bu dönemde özellikle ön planda olan Reels videolar paylaşmaktan çok keyif alıyorum.

Reklam ve markalaşma stratejisi ilişkisinde yapılan en büyük yanlışlar neler sizce?

Günceli ve değişimi yakalamada “Agile” olmaması; gerçek, içten ve doğal bir marka hikâyesi yaratmaması; her markanın yaptığı yaratıcılıktan uzak benzer projeler gerçekleştirmesi diyebiliriz. Markalar, hikayeleri ve hedef kitleleri ile örtüşen influencerlar ile birçok sosyal medya kanalında günceli yakalayarak, doğru ajanslarla iş birliği yaparak başarılı olabilirler.

Bir markanın varlığını güçlendirmede sosyal medyanın gücü ve etkisinden bahsedebilir misiniz?

Dijital bir çağda yaşıyoruz, günlük hayatımızda dijitali kullanmadığımız neredeyse bir alan yok gibi. Genel geçer kurallarla yönetilen geleneksel medyanın tam tersine sosyal medyanın dinamiklerini, jenerasyonların beğeni, ihtiyaç ve istekleri belirliyor. Hatta influencer’lar bile bu değişimlere göre sektöre yön veriyorlar. Bu nedenle varlığını güçlendirmek isteyen bir marka sosyal medyada tüketicisi ile güçlü bir bağ oluşturmak zorunda.

İleriye yönelik kariyer hedefleriniz neler?

Zaten şu anda olmak istediğim noktanın çok ötesinde olduğum için ileriye yönelik bir hedef koymak yerine anımı yaşamaya, günceli takip etmeye, yaratıcılığımı zorlamaya ve üretkenliğimi arttırmaya çalışıyorum. Birçok büyük markaya proje danışmanlığı veriyorum, influencerlar’la içerikler üretiyorum, bu işin mutfağını anlatan eğitimler veriyorum, gençlerin yolunu açmaya çalışıyorum, bir yandan da influencer’lık yapıyorum. Beş yıl sonra sektör nasıl değişecek bilmiyorum ama ben sektörde mutlaka güncel ve güzel işlerle yer alacağıma inanıyorum.  

Editör: MURAT ÖZER