Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Selma Altay Rodopman, "Sporcularımız Fenerbahçe'nin ve ülkemizin bayrağını en iyi şekilde taşıyarak, olimpiyatlarda ülkemizin madalya umudu oldular" dedi. Yelken sporuna 2003 yılında olimpik sporcu oğlu Alp Rodopman'a partner eksikliği sebebiyle başlayan Selma Altay Rodopman, Türkiye Yelken Federasyonu, World Sailing gibi ulusal ve uluslararası kurumlarda pek çok görev üstlendi. Ayrıca Fenerbahçe'de Yelken Şube Sorumlusu olarak da görev alan Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Selma Altay Rodopman, 18 yıllık serüveni ve sarı-lacivertli kulübün yelken şubesi hakkında Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu. Spor dünyasının erkek egemen görünen bir sektör olduğunu dile getiren Selma Altay Rodopman, "Fenerbahçe bu anlamda kadın-erkek eşitliğine çok önem gösteriyor ve bu anlamda çok önemli adımlar atmış durumda. Kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmak için birçok kampanyalar düzenlendi. Ben de bu büyük kulübün bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Yelkende ilk kadın şube sorumlusu olmamı da Fenerbahçe'nin aydınlık yüzü olarak değerlendiriyorum. Sporun gücü toplumda kadın-erkek eşitliğini aşılamak anlamında da çok önemli bir platform. Kulübümüz bunu çok doğru ve anlamlı şekilde kullanıyor. Birleşmiş Milletler'in HeForShe adında kadın-erkek eşitliği için kurmuş olduğu harekete bu kadar kapsamlı şekilde dahil olan ilk spor kulübü Fenerbahçe. Bugün kulübün içerisinde gördüğüm bu konu Fenerbahçe'nin bir kültürü haline getirilmeye çalışılıyor. Kadın-erkek bir arada, yan yana. Bugün yönetim kurulumuza baktığımızda 4 kadın yönetim kurulu üyesi görev yapıyor. Bu da diğer spor kulüpleri arasında bambaşka bir şekilde ayrıştığımızı gösteriyor" ifadelerini kullandı. "DENİZ VE ATEŞ ÇINAR, YELKENDE SAHİP OLDUKLARI KARİYER İLE GELECEĞİN YELKENCİLERİNİ YETİŞTİRECEKLER" Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi'ndeki yapılanma hakkında bilgiler veren Rodopman, "Kulübümdeki görev değişikliğinin ardından 1910'lu yıllardan itibaren Türk yelkenciliğinin lokomotifi olan Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin Sorumlulusu görevine Deniz Çınar getirildi. Şubemizin Başantrenörü Ateş Çınar oldu. Ülkemizi dört olimpiyatta temsil eden ve son olarak Tokyo 2020'de final mücadelesine katılan Fenerbahçe'nin olimpik sporcuları Deniz ve Ateş Çınar, yelkende sahip oldukları kariyer ile geleceğin yelkencilerini yetiştirecekler. Fenerbahçe geleneğinden gelen, yıllarca milli takımımızı başarıyla temsil etmiş ve dört olimpiyat görmüş, değerli sporcularımızdandı ve bugün şubemizde aldığı görevlerle, bilgi birikimini ve yelken tutkusunu yelken şubemizin çatısı altında genç sporculara aktarıyor" şeklinde konuştu. "ALINAN DESTEKLE BİRLİKTE DERECELER ÜST ÜSTE GELMEYE BAŞLADI" Amatör branşlarda, olimpik seviyede sporcuların yetişmesi ve başarı için işbirliklerinin önemine değinen Selma Altay Rodopman, "Amatör branşlarda ilk defa 4 yıllık olimpik süreci kapsayan sponsorluk daha önce yapılmamıştı. Sağlam, kurumsal bir sponsora ihtiyacımız vardı ve yolumuz Doğuş Grubu'yla kesişti. İyi ki de kesişmiş. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ferit Şahenk'le görüştüğümüzde o da bu planı destekleme kararı alındı, kendilerine teşekkür ederim. Planlı, programlı uzun vadeli düşünülmüş, tasarlanmış ve bilimsel gerçeğe oturmuş bir şekilde yolumuza devam ettik. Kurduğumuz yapıyla birlikte çalışmalarımızın meyvesini aldık ve beklentilerimize bu hedeflerden daha da önce ulaştık. Sporcularımız ülkemiz adına uluslararası arenada ilkleri başaran bir role sahipler. Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi'nde alınan bu destekle birlikte dereceler üst üste gelmeye başladı. Bu başarı aslında ciddi sistemli programlı bir çalışmanın ürünü. Yelkenci sayımız az olmakla birlikte nicelik olarak da nitelik olarak da çok yüksek yelken sporu. Tokyo 2020'de sporcularımız iki final yarışında mücadele etti. Dünya sıralamasında ise yine bir ilk olarak 7'nci sırada bitirdiler. Bu madalya kadar değerli bir derece. Son olarak 37 ülkeden 143 yelkencinin mücadele ettiği 2021 Laser Standard U21 Dünya Şampiyonası Erkekler kategorisinde milli Sporcularımızdan Yiğit Yalçın Çitak Dünya 5'incisi oldu" diye konuştu. "TÜRK YELKENCİLİĞİNİ OLİMPİYATLARDA TEMSİL EDEN TÜM SPORCULARI TEBRİK EDERİM" 2016 yılında başladıkları olimpik programı, salgına rağmen hız kesmeden aynı azim ve hırsla sürdürdüklerini kaydeden Rodopman, "Beş yıllık bir çalışma Tokyo 2020 ile sona erdi. Olimpiyat Oyunları'na yelken dalında en fazla sporcu gönderen kulüp Fenerbahçe Spor Kulübü'ydü. Yarıştığımız her iki branşta da final mücadelesi vermeyi başardık. Bu iki derece de en az madalya kadar değerli. Yelken, Türkiye'de henüz tabana pek yayılmamış bir spor branşı olarak kabul ettiğimizde bunu daha iyi anlamış oluyoruz. Şube Sorumlumuz Deniz Çınar ve Başantrenörümüz Ateş Çınar 470 sınıfında dördüncü kez olimpiyatlarda mücadele ettiler. Finale çıkan sporcularımız Deniz-Ateş Çınar ikilisi 470 sınıfında tarihte bir ilki başararak olimpiyat 10'uncusu oldular. Alican Kaynar da finn sınıfında üçüncü kez ülkemizi olimpiyat oyunlarında temsil etti. Alican Kaynar, 21 yıl aradan sonra bu branşta ülkemizin olimpiyatlardaki en büyük başarısını tekrarlayarak Tokyo'da sekizinci oldu. Ülkemizin en başarılı olimpiyat derecesine ortak oldu. Sporcularımız Fenerbahçe'nin ve ülkemizin bayrağını en iyi şekilde taşıyarak, olimpiyatlarda ülkemizin madalya umudu oldular. Pandemi şartlarında ülkemizi ve Fenerbahçe'yi temsil etmek için tüm enerjileriyle çalışmalarını sürdürdüler. Emeği olan herkese ve sporcularımıza teşekkür ediyorum. Ve elbette Türk yelkenciliğini olimpiyatlarda temsil eden tüm sporcuları tebrik ederim" ifadelerine yer verdi. Rodopman, yelken sporunun ülkemizde henüz tabana yayılmadığını dile getirerek şunları söyledi: "Fenerbahçe Doğuş Yelken olarak biz yıllardır Türk yelkenciliğinin gelişmesi için çalışıyoruz. Diğer pek çok yelken kulübü de ülkemizde yelkenin daha da yayılması için emek harcıyorlar. Bütüncül gelişme sağlanmada imkanlar ne yazık ki limitli kalıyor. Kulüpler olarak yelkenin bütüncül gelişmesi için daha da fazla birlikte çalışmalıyız diye düşünüyorum. Tüm kulüpler ve başkanlarıyla birlikte amacımız bütüncül olarak Türk yelkeni için bu bayrağı dalgalandırmak olmalı diye düşünüyorum."