MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını, ülkenin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatmanın sertleşmekte olduğunu belirterek, "Emel sahipleri kartlarını açık oynamaktadır. Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların hem taraflarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Türk milletinden öç almak için kuyruğa giren yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriklerine, tahrip gücü yüksek şer kampanyalarına şu günlerde hız vermişler, derinlik katmışlardır. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Surda gedik açmak gayesiyle, hatta kale duvarlarımızı yıkmak maksadıyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düşmanlığından alan bir tezgah kurulmuştur. Bu menfur tezgâhın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç, Türkiye’nin uluslararası camiada itibarını lekelemektir. Amaç, Türkiye’nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devletle millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna hizmetle birlikte, nihai aşamada doğal veya doğacak şikâyetlerin birbirine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir" dedi.

Bahçeli, CHP'nin bu senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranı olduğunu vurgulayarak, "6 ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye’nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir" ifadelerini kullandı.

'RİZE ZİYARETİ OLAY ÇIKARMAK İÇİN PLANLANMIŞTIR'

Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçen hafta grup toplantısındaki Netanyahu benzetmesini eleştirerek şöyle konuştu:

"Geçen haftaki grup konuşmasında, Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli'yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır. Söz konusu ilçe belediyelerin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir. Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir. İP Başkanı’nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize’ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, yalnızca sorumsuzlukla, yalnızca öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşıyor ki baştan ayağa olay çıkarmak üzerine planlanmıştır. Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza Vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir. 'Esnaf geziyorum' diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır."

'ŞAİBELİ VE ŞÜPHE UYANDIRAN OLAYLAR'

Anadolu Ajansı muhabirinin İçişleri Bakanı ile ilgili hükümetin iki üyesine yöneltilen ısmarlama sorunun gündeme oturduğunu kaydeden Bahçeli, "Âdeta düğmeye basılmışçasına şaibeli ve şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmış, biri biterken diğeri tedavüle sokulmuştur. Bunlardan birisi de PKK'nın Pençe Harekâtlarının komuta merkezlerine maket uçaklarla suikast girişimidir. Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üs Komutanlığı, Şırnak 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığı, Batman İnsansız Uçak Sistemler Üs Komutanlığı maket uçaklı terör saldırılarının hedefi olmuştur. Çok şükür bu saldırılar zamanında ve isabetle engellenmiştir" dedi.

'ŞİRRET KAMPANYAYI GÖRÜYOR VE TAKİP EDİYORUZ'

Bahçeli, terörle mücadele devam ederken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabalarının hain bir amaca matuf olduğunu kaydederek "Hiç kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın, zira biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü şahsiyetini, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek üzerine ifa edilen şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz. Türkiye'nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir" diye konuştu.

'AÇIĞIMIZI KOLLUYORLAR'

Bahçeli, oyunun büyük olduğunu vurgulayarak, "Libya'daki müessir varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Milli davamız Kıbrıs’taki mukavemetimizin, eşit ve egemen iki devlet kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar, intikam taassubuyla yanıp kavruluyorlar. Suriye’de, Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar. Güney sınırlarımız boyunca hayalini kurdukları terör devletinin suya düşmesinden ileri düzeyde gocunuyorlar. Mazlum toplumlara, masum çocuklara, hakkı gasp edilmiş gariplere vicdan seferberliğiyle kol kanat germemizden memnuniyetsizlik duyuyorlar. Boyun eğmediğimiz için, tamam demediğimiz için, alttan almadığımız için, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kolluyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek’i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar. Allah’ın izniyle Kandil’e Türk bayrağını dikeceğiz ya, işte bunun için çıldırıyorlar, çılgınlık peşinde koşuyorlar. Siyasi taşeronlarına, '128 milyar dolar nerede' sorusunu sorun dediler, tutmadı. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar, hiç kimse yemedi. Covid-19 salgınıyla mücadeleyi sekteye uğratmak için 'her yolu deneyin' talimatı verdiler, olmadı. 'Cumhur İttifakı’nı karalayın, Türkiye’yi kötüleyin, ekonomiyi kötümserliğin tüneline sokun' diye işbirlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık haricinde inanan çıkmadı" dedi.

'KONU DEVLETİMİNİZ SAYGINLIĞI VE BEKASIDIR'

Bahçeli, bir suç varsa, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adresin bağımsız Türk mahkemeleri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Adalet ne diyorsa olacak bellidir. Bundan ürkmeye, çekinmeye gerek de yoktur. Ancak karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar, zalimlerin dolduruşuna gelip ülkemizin haysiyetini iki paralığa çevirmek için konuşan ve konuşturulanlar iki dünyada bunun hesabını muhakkak vereceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş imkansızdır. İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez."

'TEK KELİMEYLE MÜFTERİLİKTİR'

Binali Yıldırım'ın oğluyla ilgili suçlamaya değinen Bahçeli, "TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur. Şahsım, hükümeti, tek adam rejimi, otoriter sistem, yönetilemeyen ülke propagandalarını servis ettiler, başaramadılar. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir, çünkü Türk milleti Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının sonuna kadar destekçisidir" ifadelerini kullandı.

Yasal Bilgilendirme

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER