AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak'ı hedef alan sözleri hakkında, "Son derece saygısız, ahlaki olmayan bir yaklaşım. Merkez Bankası rezervleri ve diğer konularda sordukları sorulara arkadaşlarımızın verdiği cevaplar açık. Şimdiye kadar yapılmış gizli saklı bir işlem yok. Her şey kanunlara ve piyasa kurallarına uygun şekilde yapılmış" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen MYK toplantısına ilişkin açıklamada bulundu. 8 Mart'ta Genel Merkez Kadın Kolları, 13 Mart'ta Genel Merkez Gençlik Kolları, 24 Mart'ta ise Büyük Kongrelerini yapacaklarını kaydeden Çelik, "Bu kongreler sürecinde yüzde 70'in üzerinde bir değişim teşkilatlarımızda gerçekleşmiştir. Her zaman değişim ve tecrübe arasındaki dengeyi, kökler ve dallar arasındaki dengeyi güçlü bir şekilde kurmaya çalışıyoruz. Bir kitle partisi, temel değerlerini, temel politikalarını koruyarak yenileyebilen, yeni kesimlere ulaşabilen partidir. Bu bilinçle demokrasimizin, siyasi hayatımızın gelişmesi için bu çalışmalar, titizlikle sürdürülmeye devam ediyor" diye konuştu.

'BÜTÜN UYARILARA RAĞMEN DEVAM EDİYOR'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu daha önce esnafa, öğretmene, diğer toplum kesimlerine karşı dışlayıcı bir dil kullanmaması hususunda uyardıklarını anımsatan Çelik, "Maalesef esnafımıza hitap ederek, esnafımızın AK Parti'yle arasındaki güçlü bağı hedef alarak, 'AK Partiye oy verirseniz iki elim yakanızda' gibisinden bir ifade kullanıyor. Türkiye'nin yakasından düşürülme hikayesidir bir bakıma da. Bu ifadelerin bu kadar kolaylıkla kullanılabilmesi şaşırtıcı. Ama maalesef bütün uyarılara rağmen devam ediyor. Demek ki bilinçli bir politika, ısrarlı bir politika" ifadelerini kullandı.

Çelik, Suriye'de ölümden kaçan insanlara Türkiye'nin kapılarını açtığını anımsatarak, Avrupa'ya sık sık, Türkiye'de bu konuyu istismar eden, ırkçılık yapan bir muhalefet olmadığını söylediklerini belirtti. Bazı çıkışlar hariç, mülteci politikalarının hedef alınmadığını belirten Çelik, "Maalesef bugün Sayın Kılıçdaroğlu grup konuşmasında, 'Suriyeliler için harcadığınız parayı şu toplum kesimlerine harcasaydınız' diyerekten bu insanları hedef gösteren bir yaklaşım içeresine giriyor. Bu sözleri Avrupa'nın aşırı sağından duyuyoruz" dedi.

'AHLAKİ DEĞİL'

Kılıçdaroğlu'nun aile değerleri üzerinden siyaset yapmaya devam ettiğini belirten Çelik, "Biz diyoruz ki; 'Cumhurbaşkanımızdan, eski Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Albayrak'tan bahsederken böyle sürekli aile ilişkilerini hedef alan yaklaşım içeresine girmeniz ahlaki değil.' Diyorlar ki; 'Bu insanlar görev yaptı, biz bunları eleştirmeyecek miyiz?' Siyasi pozisyonları gereği muhalefet bunu elbette eleştirecek. Biz de gereken cevabı vereceğiz. Söyledikleri siyasi şeylere zaten cevap veriyoruz. Ama siz bunu aile ilişkileri üzerinden sürdürmeye devam ettiğiniz zaman gayri ahlaki bir iş yapıyorsunuz. Merkez Bankası rezervleriyle ilgili soracağınız soru varsa cevabımız var" diye konuştu.

Çelik, CHP'nin demokratik değerlere saygı konusunda çok parlak bir sicile sahip olmadığını belirterek, "Şimdi siyasi hayatta hiç olmayan bir şeyi yapıyorlar. Politik sorumluluk, tartışma yerine meselenin içine aileyi karıştırıyorlar. Bu son derece saygısız, ahlaki olmayan bir yaklaşım. Ne zaman sorsanız, 'Terör meselesinde yaşadığınız savrulma doğru değil. Daha düzgün, daha net bir dil kullanmalısınız' diye bir eleştiri getirilse, hemen aile değerlerine saldıran bir siyaset geliştiriyorlar. Allah'tan bir tek bunlar yapıyor. Yoksa bu kötü örnek Türk siyasi hayatına bulaşsa Türk siyasi hayatı için son derece vahim ve içinden çıkılmaz bir yol açar. Herkesin birbirinin aile değerleriyle uğraştığı bir ortamın ne kadar çirkin olacağını, ne kadar ahlak dışı olacağını herkes görsün" diye konuştu.

'GİZLİ SAKLI BİR İŞLEM YOK'

Temiz siyaset konusundaki çağrılarının karşılık bulmayacağını gördüklerini anlatan Çelik, "Aile değerlerine karşı saldırgan tutum, iftira siyaseti kendileriyle anılan bir mesele haline gelir. Biz de bundan sonrasında gereken cevabı üslubunca vermeye devam ederiz. Merkez Bankası rezervleri ve diğer konularda sordukları soruların sorulması bunlara arkadaşlarımızın verdiği cevaplar açık. Şimdiye kadar yapılmış gizli saklı bir işlem yok, her şey kanunlara ve piyasa kurallarına uygun şekilde yapılmış" ifadelerini kullandı.

Pandemi döneminde ortaya çıkan tabloda, Türkiye'nin finansal istikrarı en başarılı yönetmiş ülkelerden birisi olduğunu kaydeden Çelik, "Bunun için yapılmış döviz işlemlerini sanki gizli saklı, kanun dışı birilerinden saklanan bir işlemmiş gibisinden sunmak en azından siyasi ciddiyete yakışmıyor. Ekonomi konularında yürütülecek tartışmanın net bir şekilde siyasi ve ekonomik bir tartışması olması gerekir. Defalarca cevap verildi. Kayıtlar orada duruyor. Saat saat, isim isim nasıl işlemler yapılmış, bunlar nasıl gerçekleşmiş, hangi koşullarda gerçekleşmiş herkesin buna ulaşması gayet mümkündür" dedi.

Akdeniz ve Ege'deki gelişmeleri yakın şekilde takip ettiklerini belirten Çelik, "Yunanistan'la başlayan istikşafi görüşmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine güçlü destek veriyoruz. İstikşafi zemini korumaya kararlıyız fakat Yunanistan'ın beyanlarındaki kışkırtıcılık devam ediyor. Biz komşuyuz, şimdiye kadar beraber yaşadık, bundan sonra da beraber yaşayacağız. Türkiye Cumhuriyeti'ni köşeye sıkıştıranın başkalarıyla kurduğunuz ittifakların hiçbir şeye yaramayacağını siz de biliyorsunuz. Biz de biliyoruz" ifadelerini kullandı.

'DAHA SAĞLIKLI BİR DİL KULLANMAYA DEVAM EDİYORUZ'

Yunanistan'ın kışkırtıcı bir dil kullanmaya devam etmesi halinde ilişkilerin istikrarsızlaşmasından kendilerinin sorumlu olmayacağını kaydeden Çelik, "Yunanistan'daki bütün siyasetçileri, Başbakanı ve özellikle Dışişleri Bakanı'nı daha sağlıklı ve temiz bir dil kullanmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Kendilerine sürekli olarak, "Türkiye diplomasi temelinden yaklaşsın" diyenlerin Yunanistan'ın tutumunu görmezden geldiğini anımsatan Çelik, "Diplomasi diye masaya davet ettiğimizde bu Türkiye'nin adımlarını durdurması sizin ise adımlarınızı daha güçlü bir şekilde devam ettirmeniz anlamına gelmiyor. Masayı oyalama taktiği, sahayı ise maksimalist taleplerini uygulayacağınız bir alan olarak gördüklerinde olmaz. Bir kez daha 'sağduyulu olsunlar' diyoruz. Bütün bu süreci sağlıklı bir şekilde hep beraber yönetelim" dedi.

'SON DERECE KIŞKIRTICI'

Ömer Çelik, Batı Şeria'da Ulusal Yahudi Fonu'nun Müslüman Filistinlilere ait arazileri almakla ilgili girişimi kaygıyla takip ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Bunu, son derece kışkırtıcı bir adım olarak görüyoruz. Bundan kaçınılması gerektiğini ifade ediyoruz. Maalesef başkentin Kudüs'e taşınma kararının yanlış olacağını ifade etmiştik. Bunlar devam ediyor. Şimdi dünya kınama mesajlarıyla geçiştiriyor. Buna karşı etkili adımların ne olacağını, İsrail'in iki devletli çözümü yok eden yaklaşımını konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu daha da ileride içinden çıkılmaz bir tabloyu önümüze getirecektir. Bugün ertelenen sorunlar daha yırtıcı bir şekilde önümüze gelecektir." 

'HAYVANLARI KORUMA KANUNU AB STANDARTLARININ ÜZERİNDE'

Çelik toplantıda, Hayvanları Koruma Kanunu'yla ilgili hazırlıkları da ayrıntılı bir şekilde görüştüklerini belirterek, "Canlıların eşya olarak nitelendirilmesinin ortadan kaldırılmasından, süs olarak nitelendirilmesinin ortadan kaldırılmasına kadar geniş bir yelpazede Hayvanları Koruma Kanunu'yla ilgili hazırlıkları MYK'mız değerlendirdi. Burada insan dışındaki canlıların da korunması, onların zalimane davranışlardan uzak tutulacak kendi doğalarına uygun şekilde yaşayacakları koşulların oluşturulması, şehirde olanların da canice davranışlardan korunması için geniş kapsamlı bir düzenleme. Taslak haliyle bile AB standartlarının ötesinde ve üzerinde, paydaşlarla ciddi bir şekilde çalışılmış, iyi bir komisyon çalışması yapılmış, partimizde de iyi bir şekilde değerlendirilmiş bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. En kısa zamanda yüce Meclis'e geldiği zaman kamuoyumuza da takdim edilmiş olacak" diye konuştu.

'KAYGIYLA İZLİYORUZ'

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Çelik, kendilerinin Uygur Türklerinin temel hak ve hürriyetlerine uygun, insan haysiyetine uygun koşulda yaşaması konusunda yüksek hassasiyete sahip olduğunu belirtti. Çin'in toprak bütünlüğünü savunduklarını söyleyen Çelik, "Uygur Türklerine dönük olumsuz uygulamalar, oradan gelen görüntüleri büyük bir kaygıyla izliyoruz" dedi.

'REFORM PAKETLERİNİN SON AŞAMASINDAYIZ'

Yargı ve ekonomik reformlar konusunda gelinen son aşama hakkında sorulan bir soruya cevap veren Çelik, "Ekonomik reformlarla ilgili ve adalet reformuyla ilgili çalışmalar son aşamasına geldi. Bununla ilgili epey bir toplantı yapıldı. İyi de çalışıldı ama henüz son nokta koyulmadı. Çok kısa zaman içinde hem adalet reformunun hem ekonomik konularla ilgili reformun gündeme geleceğini söyleyebiliriz. Çalışmanın son aşamasındayız" ifadelerini kullandı.

'BU GERGİNLİKTEN UZAK DURMAK GEREKİR'

Yunan jetlerinin Türk gemisini tacizini de değerlendiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Maalesef ne zaman AB- Türkiye ilişkilerinde bir pozitif ajanda, gündem olmuşsa böyle bir durum ortaya çıkıyor. Burada Yunan jetlerinin bu kadar yakın mesafeye gelmesi, burada yaptıkları eylem kuşkusuz provokatif bir eylemdir. Bunlardan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz. Nihayetinde bizim unsurlarımız da gereken kurallar çerçevesinde cevabı vermiştir. Bu tablo Yunan jetlerinin sınırları aşarak aşırı bir şekilde yaklaşması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu gerginlikten uzak durmak gerekir. Hem istikşafi görüşmeler devam ediyor hem AB bağlamındaki görüşmeler devam ediyor. Yunanistan'ın bundan vazgeçmesi gerekir. 'Türkiye diplomatik kanalları güçlendirsin' deniyor, bu tek taraflı Türkiye'ye söylenmemeli. Bunun Yunan tarafına da telkinlerde bulunması gerekiyor. Bugünkü tablo maalesef istikşafi görüşmelerle başlayan olumlu atmosfere uygun bir tablo değil. Bunun sorumlusu değiliz. Hak ve menfaatlerimizi koruma konusunda her şeyi göze alabilecek kararlılığa da sahibiz. Mesele Ege'yi barış denizi yapmaktır. Bunu bulabilecek imkan varken gereksiz sertleşmelere gerek yok. Burada TSK unsurları, diğer unsurlarımız görevlerinin başında. Kara vatanımız, mavi vatanımız, hava vatanımız konusunda kesinlikle bir taviz söz konusu olmayacak. Diplomatik kanalları açık tutalım. Görüşme yapalım, bu konuda Türkiye yeterli deneyime sahiptir. İsteyen için bu yollar açıktır."

Yasal Bilgilendirme

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER