CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye coğrafyasındaki herkesin kimliğine ve inancına saygı duyduklarını belirterek, "Bu ülkeye gerçek anlamda huzuru getireceğiz. Bize oy vermeyenler de huzur içerisinde yaşayacak, özgürce eleştirebilecekler. Bize oy vermeyen vatandaşlarımıza sesleniyorum; Beni özgürce eleştirme hakkını elde etmek istiyorsan, bana oy vereceksin" dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa’da Nilüfer Belediyesi’nin Çamlıca Mahallesi’nde yaptığı  İzzet Şadi Sayarel Huzurevi ve Kreşi'ni açtı. Nilüfer Belediyesi Lions ve Ercan Dikencik  Alzheimer Hasta Konuk Evi'nin açılışını da telekonferansla gerçekleştiren Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile partililer eşlik etti.

‘BURSA'YA GÜVENİ VERMEK ZORUNDAYIZ’

Açılışta ‘Hak, hukuk, adalet’ sloganları eşliğinde kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, tesislerin yapılmasına katkı veren herkese teşekkür etti. Son yerel seçimlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni alamadıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Kabahat bizde. Bütün partili arkadaşlarıma sesleniyorum; Biz Bursa’ya gerekli güveni vermek zorundayız. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni alıp, yeşil Bursa’yı tarihine uygun bir şekilde yeniden inşa etmek zorundayız. Bursa’yı tarihine yakışır, betondan arındırılmış, yaşanabilir bir kent haline getirmek istiyoruz. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da ne yapıyorsak aynısını Bursa’da da yapacağız. Bize düşen görev, önümüzdeki süreçte daha iyi çalışmaktır” dedi.

‘BİZ AYRIM YAPMIYORUZ’

Belediye başkanlarına, hiçbir ayrım yapmadan, herkese eşit mesafede olmaları gerektiğini söylediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Biz sıradan bir parti değiliz, birlikten, beraberlikten yanayız, ayrım yapmıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Halkına hesap veren, demokrasisi gelişmiş ülkeyi inşa etme anlayışıyla, kavgadan yana değil, huzurdan yana mücadele yapacağız. Kentler yaşanabilir olacak, insanlar kentlerde özgürce rahat dolaşabilecek, yeşil alanlar olacak, güven içerisinde çocuklar kreşlere, yaşlıları merkezlere getirilebilecek. Özellikle yoksul mahallelerden başlayarak hizmet götüreceksiniz. Kentin varoşlarında yaşayan insanlar da kentin tüm nimetlerinden yararlanacak. Kavgadan, ayrışmalardan yana değiliz, biz birlikten yanayız. Türkiye’ye örnek olan siyasi anlayışı yaşatmak, büyütmek zorundayız. Biz halkın partisiyiz, halktan yana projeler üreten ve hayata geçiren bir partiyiz. Biz Mustafa Kemal ve arkadaşlarının savaş meydanlarında kurduğu gelenekten geliyoruz, kuvayi milliyeciyiz. Sıradan bir parti değiliz, birlikten, beraberlikten yanayız, ayrım yapmıyoruz. Türkiye’nin tüm coğrafyasında, nerede yaşarsa yaşasın herkesin kimliğine, inancına saygı duyuyoruz. İnsanların sorunlarıyla ilgileneceğiz. Üniversiteyi bitirmiş, çocuğu işsizse bu siyasetin konusu olacak. Şiddetten, kavgadan arınmış bir toplum inşa edeceğiz” diye konuştu.

‘GENÇLER, SEÇİMLERİN KADERİNİ BELİRLEYECEK’

Önümüzdeki seçimlerin kaderini 6 milyon 300 bin gencin belirleyeceğini belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençlerimiz demokrasiyi istiyor, özgürlüğü istiyor, iş istiyor, aş istiyor, üretmek istiyor, yurtdışına gitmek değil kendi ülkelerinde çalışıp ekonomiye katkıda bulunmak istiyor. Biz gençlerimizin yolunu açacağız. Onlar bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek gurur kaynağımız olacak. Gençlerimiz, Türkiye’nin geleceğini çok daha iyi, sağlıklı bir şekilde belirleyecek. Gençler size güveniyoruz. Sizler Türkiye’nin kaderini değiştireceksiniz.”

‘DEVLET BİLGİ İLE YÖNETİLİR’

Gençlerin, 'Gençlerin umudu Kılıçdaroğlu' sloganlarına, “Benim de umudum sizlersiniz” diyerek yanıt veren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle noktaladı:

“Devlet kin ile öfke ile intikam ile yönetilmez, bilgi ile birikim ile yönetilir. Kin ve öfke ile yönetilirse kavga çıkar, huzur olmaz. Biz bu ülkeye gerçek anlamda huzuru getireceğiz. Bize oy vermeyenler de huzur içerisinde yaşayacak, özgürce eleştirebilecekler. Bize oy vermeyen vatandaşlarımıza sesleniyorum; Beni özgürce eleştirme hakkını elde etmek istiyorsan, bana oy vereceksin. Yanlışım varsa eleştireceksin, ben de saygı duyacağım. Bu inancımı her yerde korudum, korumaya devam edeceğim.”

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ise, projelere katkı sunanlara teşekkürlerini sundu. Başkan Erdem, İzzet Şadi Sayarel Huzurevi ve Kreşi’nin örneği olmayan bir uygulamanın başlangıcı olduğunu ve örnek model oluşturacağını kaydetti.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'daki programı kapsamında Osmangazi ilçesine geçerek, Emek Adnan Menderes Mahallesi'nde esnafı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na ziyareti sırasında bir vatandaş, "İşe yaramaz insanlardan kendiniz arınmadığınız sürece siz gönüllerin başkanı olamayacaksınız. Sizi her şekilde başkan olarak görmek istiyoruz ama siz bu gidişte mahallemizdeki muhtar bile olamayacağınıza emin olun" diyerek, tepki gösterdi. Vatandaş korumalar tarafından uzaklaştırıldı.

KILIÇDAROĞLU KENDİSİNİ ELEŞTİREN VATANDAŞ İLE KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merkez Osmangazi ilçesi, Emek Adnan Menderes Mahallesi’nde esnaf ziyaretinde bulundu. Bir çay ocağına girerek, işletmeci ile sohbet eden Kılıçdaroğlu, ikram edilen çayı içerek ziyaretlerini sürdürdü. Vatandaşlarla da sohbet eden Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede 10 milyon işsiz var, 1 milyondan fazlası üniversite mezunu. Maalesef tablo böyle çıktı, hep beraber düzelteceğiz” dedi.

Cadde üzerinde bir vatandaş, Kılıçdaroğlu’na, “AK Parti grup toplantılarında bu kadar milleti topluyorsunuz diye konuşmalar yapıyorsunuz, siz sokağa çıkmışsınız bu kadar millet toplandı” diyerek tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu ise “Ben toplamadım, milletin toplanmasına engel olamam, burası açık hava. Ben esnafın dükkanına yalnız girmeye çalışıyorum, burada esnafı geziyorum. Açık alanda da toplanma olmaz” sözleriyle yanıt verdi.

‘SİYASET KÖŞEYİ DÖNME ARACI OLMAYACAK’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mudanya Belediyesi Zübeyde Ana Çocuk Akademisi açılışına katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında, “Yerel yönetimleri yaptık, büyük başarılar elde ettik. Bursa ile ilgili umudum hep yarım kaldı. Mustafa Bozbey’i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtacaktık. Çünkü Bursa’nın, tarihten kaynaklanan bir özelliği var; Osmanlı’ya başkentlik yapmış, görkemli bir tarihi, olağanüstü güzel bir coğrafyası var. Çok güzel bir kent, insanları da çok güzel ama biz CHP’liler olarak bunu beceremedik. Önümüzdeki seçimlerde bunu başaracağız. Başarmaya mahkumuz ve Mustafa Bozbey’i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtacağız" dedi.

‘HANGİ ENGELİ ÇIKARIRLARSA ÇIKARSINLAR, ASLA ŞİKAYET ETMEYECEKSİNİZ’

"Belediye başkanlarımız bütün engellere, baskılara rağmen çalışıyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Bursa’nın her tarafı neden Nilüfer gibi olmasın, her tarafında parklar, yeşillikler olmasın, neden her mahallesinde böyle güzel kreşler olmasın, bir kentte yaşıyorsak o kentte yaşayanların hakları vardır. Engellinin de hakkı vardır, kadınların da erkeklerin ve çocukların da hakkı vardır. Yeşil görmeye hakkımız vardır, pencereyi açtığımız zaman temiz bir hava almaya ihtiyacımız var; bunu yapacak olan kim, belediye başkanlarımız. Kenti güzelleştirecekler, kenti yaşanabilir kılacaklar. Engelli birisi evde kalmaya mahkum mu? Onun da gezmeye hakkı var. Bunu yapacak olan belediye başkanları. Belediye başkanlarımız bütün engellere, baskılara rağmen çalışıyorlar. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim; Hangi engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar asla şikayet etmeyeceksiniz, göreviniz engeli aşmak ve görevinizi yerine getirmek, şikayet etmek değil. Yaptığınız eserlerle güven duyacaksınız. Ben Ankara’dayım ve gurur duyuyorum bütün belediye başkanlarımızla" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "En küçük belediyemizden en büyük belediyemize kadar asgari ücret 3 bin 100 lira. Demek ki biz, kaynağı çok daha iyi kullanıyoruz. Demek ki biz, alın terine çok daha fazla değer veriyoruz, herkesin hakkını teslim etmeye çalışıyoruz" dedi.

‘SİYASETTE DE TEMİZLİĞİ GETİRECEĞİZ’

Türkiye'de huzur içinde, beraber yaşamak istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş uygarlığı aşmayı hedef gösterdi bizlere. Çağdaş uygarlık hizmetle, eğitimle, aydınlık bir dünyayı inşa etmekle aşılır, insanı sevmekle, herkesin hakkını teslim etmekle aşılır, biz bunu yapacağız. Bu ülkede ön yargılı olmayan herkes, benim dostumdur. Bu ülkenin işçisi, memuru, sanayicisi, apartman görevlisi, çiftçisi, emeklisi herkes benim dostumdur, herkes için hizmet yapacağım. Herkese Türkiye Cumhuriyeti devletinin sıcak yüzünü göstereceğim ve hep beraber güzel Türkiye’yi kucaklayacağız. Ayrımcılık yapmayacağız, bizim inancımızda, kimliğimizde ve siyaset anlayışımızda insanlar arasında ayrımcılık olmaz. İnsanın kimliğine, yaşam tarzına, inancına saygı göstereceksiniz. O insan evine huzur içinde gidecek, huzur içinde yaşayacak. O zaman siyaset olarak görevimizi yapmış olacağız. Bu memlekette huzur istiyoruz, beraber yaşamak istiyoruz. Parlamentoda milletvekili arkadaşlarımız vicdani kararlarına göre el kaldırıp, indirecek. Çok zengin, güzel bir ülkemiz var, insanlarımız var ama siyaset grubu bizim arzu ettiğimiz kadar temiz değil, siyasette de temizliği getireceğiz. Siyasi ahlak kanunu çıkaracağız, siyaset köşeyi dönme aracı olmayacak, vatandaşın cebine elini atan bir siyaset olmayacak, vatandaşın cebi dolacak, siyasetçinin değil."

'SİYASET KAVGA ALANI DEĞİL, HALKA HİZMET ALANI'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kentteki temasları kapsamında Bursa Akademik Odalar Birliği’nin (BAOB) toplantı salonunda STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu siyasetin kavga alanı değil, halka hizmet alanı olduğunu belirterek, "Vatandaş yetki verir, devleti yönetirsiniz. Siyasi partiler baki değildir ama devlet bakidir. Siyaseti farklı bir yere taşımak, saygın kılmak zorundayız. Siyaset zenginleşme aracı değildir, siyasette kişiler zenginleşemez. 27,5 yıl devlete hizmet verdim, kendi isteğimle ayrıldım. Pek çok başbakanla, bakanla çalıştım, hepsine saygı duyarım, her birinin siyasi görüşü farklıydı. Geçenlerde bir gazetede haberi okuduğum zaman içim cız etti; Süleyman Demirel’in ismi bir kütüphaneye veriliyor, sonra o isim kaldırılıyor. Doğru değil. Oy verirsiniz vermezsiniz ayrı bir şey ama bir hizmet vermiştir. Toplumu kutuplaştırmamak gibi siyasetçinin temel görevi olmak zorundadır, bunu yaptığımız zaman Türkiye kalkınmış olur. Siyasette ahlak olmak zorundadır. Yarın sandık gelecek önünüze, tercihinizi adaletten yana, haktan, hukuktan yana yapın. O zaman Türkiye’yi daha da büyütmüş oluruz. Hepimiz vergi öderiz, devleti yöneten siyaset kurumuna veriyoruz. Şu soru çok önemlidir; 19 yıl kesintisiz tek başınıza yöneteceksiniz, bu süreçte 10 milyonu aşkın işsiz yaratacaksınız, nasıl oluyor bu? Beni üzen temel noktalardan birisi bu. Gencecik çocuklarımız, umudu yurt dışında arıyor. Gurbet acısını kim çekecek siyasiler mi, umurlarında değil, gurbet acısını yine anne baba çekecek. Bunu telafi etmemiz lazım, bu acıyı kaldırmamız lazım. O evlatlarımız Türkiye’de çalışmalı” ifadelerini kullandı.

‘ÇİFTÇİ ZOR DURUMDA, BİR DE ONDAN FAİZ Mİ İSTİYORSUN?’

Kadınlara şiddet konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Niye insanlar kadınları öldürmeye kalkıyor? Sevgili Peygamberimiz, ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ demiş, niye anaları öldürüyoruz, niye bu şiddet? Bana çok kızıyorlar, neden bunları soruyorsun diye, bu anaların hakkını, kadınların hukukunu kim savunacak? İşsizlerin halini kim soracak? Sormak zorundayız. Merkez Bankası’nın 128 milyar dolar parası vardı, sattılar. Kime sattılar? 128 milyar dolar, 83 milyonun parasıydı. Çıkın açıklayın. Millet öğrensin. Daha önce döviz satıldığı zaman açıklanıyordu. Nerede bu para? Kimse cevap vermiyor. Bizim paramız. Vergi veriyoruz, işsizlik, perişanlık nedir? Esnaf kardeşlerime söz verdim, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda faizlerin tamamını sileceğim, sadece ana parayı isteyeceğim. Çiftçi zaten zor durumda, bir de ondan faiz mi istiyorsun? Ben esnafın da çiftçinin de derdini duyuyorum, fakirin fukaranın garibanın dostuyum. Kimsenin inancına müdahale etmem, herkesin kimliğine saygılıyım. Allah’ın yarattığı kuldur başımın üzerindedir. Öyle bir noktaya taşıdılar ki toplum kavga ediyor, siyaset kavga alanı değildir” açıklamalarında bulundu.

‘AHLAKLI SİYASET YAPACACAĞIZ, ÇIĞIR AÇACAĞIZ’

Türkiye’deki tarım politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “5 sene önce bu memleket, saman ithal edecek deseydim, herkes ‘olur mu öyle şey’ derdi. Her şey ithal ediliyor. Bu memlekette toprak mı bitti? Nasıl oluyor da Konya’dan küçük devlet Hollanda, yıllık 185 milyar dolar tarım ürünü ihraç eder, devasa Türkiye Cumhuriyeti 18 milyar dolar, neden? Çiftçiyi o hale getiren siyasetçi. Dışarıda çiftçiye teşvik veriliyor, sen teşvik vermiyorsun. Türkiye’de bütün sorunlar çözülür, çözeceğiz. En kolay şey devleti yönetmektir; çünkü devlette, herkesin görevi kanunla belirlenmiştir. Nasıl oluyor da doğru yönetilmiyor, cebinizi doldurmaya çalışıyorsunuz o yüzden kanunları ihlal ediyorsunuz. Ahlaklı siyaset yapacağız, çığır açacağız. Hiçbir ailenin, geliri asgari ücretin altında olmayacak. Bu mümkün, bizim belediye başkanlarımız yapıyor” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

Yasal Bilgilendirme

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER