CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray ziyaretinde çiftçilere, banka ve tarım kredi kooperatifi çalışanlarına seslenerek, "Sözüm var; o faizlerin tamamını sileceğim. Ana parayı ödeyeceksiniz. Bunu söylüyorum, kızıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, inandığım yoldan beni döndüremeyecekler'' dedi. 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak için bugün Aksaray'a geldi. Kılıçdaroğlu, ilk olarak Yeşiltepe Belediye Başkanı Tahsin Çelik'i makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaretinin ardından meydanda toplanan beldedeki çiftçilere seslendi. Her alanda üretim yapan çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bizi besleyecek olanlar kim? Çiftçiler. Her alanda üreten çiftçilere destek olmak zorundayız. Bizim ülkemizde insanımız çalışmak istiyor, üretmek istiyor, alın teri dökmek istiyor ve ektiğinin kazancını da almak istiyor. Zarar etmek istemiyor. Geliri olsun istiyor. 'Çoluk çocuğumla huzur içinde geçineyim, kazanayım, elim ekmek tutsun, evime akşam huzur içinde gideyim' diyor. Ben sizden şunu istiyorum; gerçekten üretmek istiyorsanız, gerçekten alın teri dökmek istiyorsanız, gerçekten döktüğünüz alın terinin ve ürettiğiniz malın karşılığını almak istiyorsanız önce Allah'a güveneceksiniz sonra kendinize güveneceksiniz en sonunda da bize güveneceksiniz. Size bunların tamamını sağlayacağım" dedi.

'HALK İÇİN ÇALIŞACAĞIM'

CHP lideri Kılıçdaroğlu, halk için çalışacağını belirterek, "Çiftçi üretiyor. Başımızın üstünde yeri var. 2006 yılında kanun çıkardılar. Dediler ki çiftçiye her yıl en az milli gelirin yüzde 1'i oranında destek vereceğiz. Sizin devletten 210 milyar TL alacağınız var. Sözüm var; o faizlerin tamamını sileceğim. Ana parayı ödeyeceksiniz. Bunu söylüyorum, kızıyorlar. Her türlü hakareti yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, inandığım yoldan beni döndüremeyecekler. Halk için çalışacağım. Millet için çalışacağım. Alın teri döken için emek harcayan için çalışacağım. Adalet için çalışacağım" diye konuştu.

Yeşiltepe Belediyesi personelinin en düşük maaşının 3 bin 500 TL olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu belediye başkanı, 3 bin 500 TL'yi verdiği zaman kim kazanıyor? Burada esnaf kazanacak. Gidecek, esnaftan alışveriş yapacak. Dolayısıyla esnaf da mağdur edilmeyecek. En çok mağdur edilenlerin başında esnaf geliyor. 'Sosyal devlet' diyoruz. Bu sosyal devlet nerede? Kim esnafın, çiftçinin hakkını savunacak? Bütün bunların hepsinin bilinmesi lazım. Ben bir şey istiyorum sadece; bu memlekete huzur gelsin, bu memlekete bereket gelsin. Bu memlekette herkes çalışsın, üretsin" dedi.

'KİM MEMLEKETİ DÜŞÜNÜYORSA ONA OY VERECEKSİNİZ'

Herkesin elini vicdanına koyup, düşünmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Şu toprakları, bereketli ovayı görüyor musunuz? Bu ovada her şey ekilir ama ekip de zarar ediyorsa olmaz. Kar elde ediyor olması lazım ki kişi ekebilsin. Patates üreticisi ektiği patatesi satamıyorsa buğday üreticisi ektiği buğdayın karşılığını alamıyorsa nasıl geçinecek bu insanlar? Görev kime düşüyor? Bana düşen görevi ben elimden geldiği kadarıyla yapmaya çalışıyorum. Size de görev düşüyor. Oturup herkesin düşünmesi lazım. Sizin de elinizi vicdanınıza koyup, düşünmeniz lazım. Kim memleketi düşünüyorsa çiftçiyi, alın terini, emeği düşünüyorsa oyunuzu gidip ona vereceksiniz" diye konuştu. 

'EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ HALK'

Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için çabaladıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu memlekette kavga değil huzura ihtiyaç var. Her evde huzur olsun, her evde bereket olsun, tencere kaynasın. Her evde huzur içinde yaşayalım. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. En büyük arzumuz da budur. Bu arzuyu gerçekleştirmek içinde çaba harcıyoruz. En büyük gücümüz de halktır. Gücümüzü sizden alıyoruz. Siz eğer destek verirseniz bu memleketi, hiç endişe etmeyin en geç 5 yıl içinde bu bölgenin en güçlü, en çok üreten, en çok ihracat yapan ülkesi haline getireceğiz'' dedi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir çiftçinin de ahırını ziyaret ettikten sonra kent merkezine geçti.

‘İNATLA DEVLET YÖNETİLMEZ’ 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray ziyaretinde, kent merkezindeki esnafı dolaşıp, tek tek sohbet etti. Gazetecilerin de sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'ndaki döviz rezerviyle ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Sorduk; mademki dengelemek için kullanmış, çiftçide yok, esnafta yok, emeklide yok, hiç kimsede yok. Nerede bu para? Nereye gittiğini çıksınlar, millete bir açıklasınlar. Sonra inatla devlet yönetilmez. İnatla azim arasında fark, akıldır. Devlet akılla yönetilir. Devlet, mantıkla birikimle yönetilir. 'İnatla ben devleti böyle yöneteceğim'. Hangi inat Allah aşkına? Senin inadın dolayısıyla 128 milyar dolar yok oldu. Sen oturuyorsun, partilerin kongrelerini yapıyorsun. Sosyal mesafe sıfır, lebaleb dolu. Esnafa gelince 'Aman Covid gelir'. Kimin yüzünden? Bir inat yüzünden. İnatla azim arasındaki fark neydi? Akıldı. Devlet neyle yönetilirdi? Akılla yönetilirdi. Akılla mı yönetiliyor? Hayır, inatla yönetiliyor. 'Ben inat ettim, bunu yapacağım'. Ya sen inat edip, 'Kanal İstanbul'u yapacağına inat edip, şu memlekette işsizlere çare olsana, esnafa çare olsana. Dediğim gibi devleti yönetemiyorlar. Bu konuda herhangi bir şey yapmıyorlar. Sadece ve sadece Erdoğan, 'ben koltuğumu nasıl korurum', bu arayış içinde. Tek bildiği bu, yaptığı da bu, uygulamaları da bu'' diye konuştu.

Aralarında HDP milletvekillerinin de bulunduğu 33 fezlekenin TBMM'ye geleceği, İYİ Parti'nin terör konusundaki tavrı ve bu konuda CHP'nin nasıl tavır sergileyeceği ile ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

''Efendim, dosyalar gelecekmiş, dokunulmazlık dosyaları falan filan. Ne söyledim ben? Yıllardır, aylardır söylüyorum. Bir partinin genel başkanı, mahkemeye hakim tayin edemez. Ben dahil. Bütün siyasi partiler için söylüyorum. Siyasi partilerin genel başkanı, mahkemeye hakim tayin edemez. Mahkemeye hakim tayin ediyorsa o hakime güven olmaz. Günümüze bakın; yargı bağımsızlığı var mı? Yargı bağımsızlığı yok. Erdoğan'ın talimatını savcılar derhal yerine getiriyor mu? Getiriyor. İstediği adamı hapse attırıyor mu? İstediği adamı hapse attırıyor. Şu konuşma üslubuna bakın; 'Meclis'e gelecek, eller kalkacak, inecek'. 'Eller kalkacak, inecek' dediğin adamlar, bu milletin seçtiği milletvekili. Bu milletvekillerinin iradesi yok mu? Bu milletvekilleri, şu dosyaya bakalım, demeyecek mi? Erdoğan diyor ki 'Demeyeceksiniz, el kaldırıp, indireceksiniz'. Ne demek bu? 19 Mayıs hareketlerini yapacaksınız Meclis'te. Bu millete yazıktır, bu ülkeye yazıktır. Öyle bir yönetim tarzı olur mu? Bu yönetim tarzı akıldan uzak yönetim tarzıdır. İnada dayanan bir yönetim tarzıdır. İlla ben tuttum, böyle yapacağım. Yanlış, bunu yapman. Yanlışı da dinlemek istemiyor. Tutturmuş bir inat gidiyor. Allah'ım akıl, fikir ver; başka bir şey demiyorum.'' 

Yasal Bilgilendirme

Bu haber DHA’nın abonelerine gönderdiği içerik doğrultusunda yayınlanmıştır. haberchannel.com editörleri bu habere herhangi bir editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar sorumludur.

Editör: MURAT ÖZER