Merhaba Haber Channel takipçileri,   

Bugün sizlerle beraber dünyayı umarsızca etkisi altına alan ve maalesef çok büyük kayıplara neden olan Covid-19 Pandemisi yani Korona virüsü salgını ile ilgili merak edilen sorulara Amerika ayağından cevap vermeye çalışacağız.

KORONA SALGINI DÜNYADA YENİ BİR DÖNEM Mİ AÇACAK?

Ben sizlere salgınla ilgili ABD’deki son gelişmeleri aktarırken aynı zamanda bu konuda ABD’deki medikal laboratuarlara servis hizmeti veren Atlantic Lab Services firmasının sahibi Mesut Köşker ile bir internet görüşmesi yaparak kendisinin gelişmeler hakkındaki görüşlerini sizlerle paylaşarak en çok merak edilen sorulara da yanıt vermeye çalışacağız.

Merhaba Mesut Bey, öncelikle takipçilerimize kısaca kendinizden ve firmanızın buradaki faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Florida Eyaletinde, Delray Beach merkezli medikal servis şirketiyiz. Amerika genelindeki tüm ilaç, genetik, kan testi yapan laboratuarlara ekipman, servis ve metod geliştirme hizmetleri vermekteyiz. Yeni geliştirilecek testlerde onların kullandıkları PCR ve LCMS cihazlarının araştırma aşamasında kitlerinin geliştirilmesinde formüller oluşturuyoruz.

Anladığım kadarı ile siz tüm Amerikaya hizmet veriyorsunuz,

Evet, bizim şirketimizin HeadQuarter’i Florida’da ancak Field Service Engineerlarımız, kimya mühendislerimiz ve biyologlarımız var ve onlar da belli bölgelerde proje bazlı olarak bize bağlı istihdam edilmek sureti ile anlaşmalı laboratuarlarımıza hizmet veriyoruz. Genel olarak tüm ABD’ye hizmet veriyoruz.

Tıp sektöründe üstelikte tam da bu isin Laboratuvar ayağında olan bir kişi olarak dün Abbott Labratuarları tarafından üretilmeye başlanan ve 5 dakikada pozitif 13 dakikada negatif sonucu veren ID NOW test kiti ile ilgili bize kısaca düşüncelerinizi anlatır mısınız? Güvenilirliği ne kadardır ve ABD halkı ID NOW'a güvenerek test yaptıracak mı?

Test kitlerinde iki türlü uygulama var. Birisi acil sistem dediğimiz uygulama ki bunun numune hazırlama yani hastadan alınan virüs örneğinin analiz yapılmadan önce farklı kimyasallar kullanılarak bir formül ile cihaza verilme aşaması var. Bu bölüme sample prep (örnek hazırlama) diyoruz. Normalde Abbott’dan önce Quest Diagnostics ve Lab Corp kendi kitlerini geliştirdiler. Aslında ilk anonsu onlar yapmıştı. Ve firma başkanlarının yaptığı bu anonslarda açık kitlerdeki yanılma paylarından dolayı Abbott ve Thermo Fisher firmaları kapalı sistem üretim yapabileceklerini açıkladılar. Kapalı sistemde de fark teknisyen hataları en aza indirgenerek daha doğru sonuç alınması. Tabi kapalı sistem olunca da FDA devreye giriyor. FDA onayı olan testler daha güvenilirdir.

Bugüne kadar 18 noktada test laboratuarı belirlemişlerdi, bunun da nedeni numune hazırlama işlemi sırasında testin doğru yapıldığını düşündükleri akredite labaratuarlar bunlardı. Ancak kapalı sistem test kiti üretilmsi ile test güvenilirliği konusundaki engel kalkınca tüm laboratuarları Covid-19 testi yapabilecekler. Florida Senatoru DeSantis’in dünkü açıklamasına göre de bu test kitlerinin gelmesi ile test merkezi sayısı da artacak dedi. State of Emergency yani Acil durum ilan edildiğinden normalde kan ya da genetik test yapan bir laboratuvar bu test kitlerinin gelmesi ile 3-5 günde akredite olup test merkezi haline gelebiliyor.

YouTube üzerinde çok çeşitli kanallarda yayınlanan ve WhatsApp üzerinden sosyal medyada sıkça paylaşılan Microsoft’un ID2020 projesine siz nasıl bir yorum getiriyorsunuz? Digital kimlik uygulamasının olacağına inanıyor musunuz yoksa bu bir komplo teorisi olarak mı nitelendirir siniz?

Agenda ID2020 projesindeki en belirleyici ürün orada microchip. Bill Gates ailesinin 2003 yılında kurduğu Boston merkezli Microchip Incorparated şirketi microchip implant dediğimiz deri altına yerleştirilen microchipleri geliştirdiler.

VİRÜS AŞISI VE MICROCHIP IMPLANTI UYGULAMASI 

Bu ciplerin insanlara yerleştirilmesi ile ilgili olarak da dünya genelindeki tüm ülkelerle de kontak kurdular. Aslında bu ciplerin geliştirilme nedeni tüm dünyadaki sağlık sistemini kontrol etmek amacıydı. Örneğin ilk çıkış amıcı doğum kontrolüdür. Arkasından Sars ve Ebola virüslerinin yarattığı salgın riski için aşı takibi amaçlı düşünüldü ve denemeleri yapıldı. Tabi ki etik değerlerinden dolayı bazı insanlar bu cipli aşıları olmak istemeyeceklerdir. Kişisel özgürlüklere saldırı olacağı düsünülmektedir. Çünkü cip dediğimiz zaman üzerine yüklediğiniz tüm dataya dışarıdan müdahale edildiğinden size aktive edilen tüm fonksyonlara da başkaları tarafından takip edilme olanağı sağlayacaktır. Örnegin cep telefonlarımızdaki GPS'i kullanıyoruz ve müthiş bir kolaylık. Müthiş iyi niyetli bir teknoloji aslında. Bu yönden baktığınızda cip de müthiş iyi niyetli bir teknoloji. Yani kim aşı olmuş olmamış hangi bölgelerde salgın var hızlı yayılmasını önlemek açısından önlem alacak bir teknoloji. Fakat cep telefonunuzun GPS'indeki data paylaşımından dolayı da 3. Partilerin bu datalara ulaşması kişisel özgürlükleri kısıtlayacaktır. Microchip Incorporated için de geçerli bu, oraya hangi fonksyonları yüklediğinizle alakalı. Şuanda Bill Gates’in en çok üzerinde durduğu konu salgın olduğunda aşıları takip edebilmek. Zaten 2015 yılından itibaren kendisi bu konudaki öngörülerini youtube ve tüm mecralarda ifade ediyordu zaten. Hatta kendi ve eşi Melinda Gates ile ortak kurduğu Aşı Vakfına 2003 yılından itibaren çok büyük yatırımlar yapmaya başladı ve sars ve ebola virüslerinin aşıları dahil patentler almaya başladı. Hatta Covid virüsünün patenti de yine bu vakfa aittir. 2018 yılında da Covid virüsünün patenti onaylandı. Aşı için ise gönüllü olunması gerekiyor. FDA onayı icin hayvanların yanısıra bu aşının insanlar uzerinde de denenmiş olması gerekli. Dolayısı ile kendisinin aşı ve cip üzerine çok büyük yatırımları var. Biz bilimadamları ile çalıstığımız için bize göre işin futuristik ve komplo teorileri tarafı çok daha farklı.

Sizce tüm Hollywood filmlerinde kaotik toplum felaketleri senaryolarını işleyen ABD'de bilimadamları tüm bu yaşanacakları önceden biliyordu da bu filmleri onlar mı sponsor etti demekten de alamıyoruz kendimizi çünkü Netflix gibi pek çok kanalda corona virüsü ya da böyle büyük bir salgının 2020 yılında dünyayı tehdit edeceğine dair pek çok senaryo üretildiğini görüyoruz. Sizin düşünceniz nedir bu konuda?

Kendi şahsi fikrim bunun tam tersi şeklinde. Birşeyi üretmeniz için önce hayal etmeniz gerekiyor. Hayal etmek senaristlerin ve Hollywood’un işi, üretmek bilimadamlarının işi. Örnek olarak Mars’a giden Rover aracının konsepti gibi önce filmi yapılmıştı. Çünkü önce biri hayal etmişti bunu. Bilimadamları ise bilime focusludurlar. Senaristler ise olmayacak şeyleri olur hale getirmeyi hayal ederler. Dolayısı ile birbirlerine ilham veriyorlar diyebiliriz.

Peki ABD'nin böyle bir salgın için önceden hazırlıklı olduğunu düsünüyor musunuz? Daha hızlı organize olmak adına nasıl önlemler alınabilirdi?

Bence sadece ABD değil tüm dünya ülkeleri bu salgınla ilgili geç hareket ettiler. İlk ölümler başladığında iki katı üç katı derken hep grip salgını gibi düsünüldü. Grip ve zatürre semptomları ile benzerlik gösterdiği için ilk başta fazla ciddiye alınmadı ve herkes Çin’i izliyordu. Kimse kendine sıçrayacağını konduramadı. Sonra bir anda İtalya ve İran’da çıktı, sonra İspanya’da görüldü ve bu arada ABD hala ne yaparız diye düşünürken birden Washington State’de ortaya çıktı ilk vakalar. Ve 2 tane idi çok ciddiye alınmadı yayılma hızı. Ayrıca Türkiye’de halen açıklanmamıştı ki İstanbul Hava Limanı Doğu ve Batı arasındaki halen dünyanın en büyük ulaşım transit hub’i. ABD’deki ilk vakalar çıktığında halkın beklentisi bunun kısa sürede kontrol altına alınacağı yönündeydi. İllaki tedbir alınacaktı ama yayılım o kadar hızlıyken sağlık sistemi nasıl bir önlem alınacağını bilmiyordu. Hazırlıksız mı yakalandık? Öyle diyebiliriz. Bundan 2 hafta once toplam ölüm sayısı 40 kişiyken 2 hafta sonunda rakam 6000 i buldu. Yayılma hızı çok yüksek. Önce sevindirici bir haber olarak Quest Lab testini buldu diye ama gerçek onaylı test henüz 2 gün önce açıklandı. Abbott bu test kitinden günde 50.000 adet üretebileceğini açıkladı ve dün üretime başlandı. Aynı zamanda Almanya merkezli BioNFarma da Çin ile aşıyı üretmek üzere anlaşma yaptığını açıkladı. Hatta aşı patenti ile ilgili olarak sadece bir firma değil Bill Gates yine İngiltere de bir firmaya da bağış yaptı. İlk SARS virüs vakaları 70 kişiye ulaştığında 5M USD lik bir bahis yapmıştı. Eşi ve kendisinin sahibi olduğu asi vakfı GAVI zaten tamamen bu durumlar için kuruldu. Zaten BIOMED terimi de teknolojiyi medikal alanda kullanarak çözümler üretmek adına doğdu. Sağlik sisteminde geliştirilecek teknolojilerin sonuçlanmasını destekler. Bill Gates’in vakfı da tam bu konuya özellikle aşı konusuna yoğunlaşmıştır. İşin test kısmında yoktur. Zaten onlar daha çok işin processing kısmında data toplama, okuma, takip ve otomasyon kısmındalar. Bu dataların gelmesi için de Microchip Incorporated implant ciplerin üretimini yapmaktadır. Hatta buna bir örnek olarak da cip ile değil ama kameralarla insanların izlendiği ve 2019 yılında vizyona giren Tom Hanks ve Emma Watson’un başrollerini paylaştığı The Circle adlı filmde de benzer bir konu işleniyordu. Hatta bunun şuan uygulamalarını da Çin ve Bangladesh’de görüyoruz. Tabi ki kamera sistemlerinde yanılma payı da çok yüksek olduğundan bu takip sistemin en doğru ürünü microchip olarak görünüyor.

Virüsün yayılma hızı ile ABD’de açıklanan rakkamlar halkı ne kadar korkutuyor? Sizce halk aşı bulundu açıklaması ile hastanelere akın edecek durumda mı?

Aşı zaten önleyici bir sistem. Bu gibi salgın durumları gözönüne alındığında zaten aşı zorunlu hale gelecektir. ABD’de yapılan açıklamalar ürkütücü. Evden çıkarsak Ekim ayına kadar 2,5 Milyon kişi ölmesi bekleniyor. Evde kalırsak 200 bin civarında insan hayatını kaybedecek deniyor. Dolayısıyla bu istatistik açıklamalara baktığınızda evet herkes aşı olmak isteyecektir. Yani istiyecektir.Hepberaber tüm dünya evlere kapandık şuanda, bütün restaurant, bar ve işletmeler kapalı. Ve işsizlik tavan yapmış durumda. ABD’de rakam 1 milyondu, kısa sürede 2 milyon oldu ve dünkü açıklamada ile 6,6 milyon oldu. Şuanda virüsün yayılma hızı ile işini kaybedenlerin sayıları aynı hızda artıyor. Bu çok büyük bir travma. Bir taraftan insan düşünüyor, hayatını kaybedenler var bunun yanında hayatta kalıp da işini ve evini kaybedenler var. Evet çünkü ABD’de herşey paycheck dediğimiz maaş ödemelerine bağlı ve insanların birikim alıskanlığı yok. Evleri mortgage arabaları lease (kiralama) sisteminde. Bu sebeple devlet hızlıca bir karar alarak maaş ve genel giderler için hibe fonu oluşturdu. Sıfrr faizle de kredi vereceğini açıkladı.

Tabi ilk önce okulları tatil ettiler. Bu da Spring Break yani ABD’deki bir haftalık bahar bayramı tatilinin bir hafta erken başlaması demekti. Bizler de olanları anlamaya balıştık bu arada. Zaten Florida’da vakaların artması da bu sebeple kuzeyden özellikle New York’dan gelen tatilciler sebebi oldu. Çünkü ilk etapta vakalar turistlerin yoğunlukla ziyaret ettiği Orlando ve Tampa’da başladı. Biz ne olacak diye beklediğimiz o 3 hafta içerisinde virüsün yayılma hızı ve ölenlerin sayısı da hazla arttı. Bugün bir günde 1074 kisi vefat etti.

İlk önce Kaliforniya eyaleti kapatma kararları alarak zorunlu olmadıkça çıkmama emri çıkardı. Özellikle servis sektöründeki işyerlerinin açılmaması ile yarı verdi. Büyük bir işsizlik o arada başladı zaten. Arkasından seyahatlerin kapatılması ve diler eyaletlerin de yasak uygulamaları ile birlikte insanlar işlerini kaybettiler.

Donald Trump bu süreçteki açıklamaları ile ABD halkına sizce güven verdi mi? Krizi nasıl yönettiğini düşünüyorsunuz?

Donal Trump’in ekibi sağlam. Çünkü her seferinde çok şeffaf bir şekilde krizi yöneten tüm departman direktörleri ile birlikte açıklama yaptı ve onlara açıklamaları için söz verdi. Gerek sağlık, salgın ya da savunma ilgili her departmanın direktörleri ayrı ayrı açıklama yaptılar. Tabi biz daha çok Donald Trump’in açıklamalarından çok yetkili kişilerin açıklamalarına fokus olmuş durumdayız.

İşin aksi ya da avantajlı tarafı tam seçim dönemine denk gelmesi. Seçim sürecinde tüm siyasetçilerin hayali maksimum süreçte TV de görünmektir. Tam bu dönemde Demokratlar seçim vaatlerinde bulunup programlarını açıklayacakken şuan TV de spot bulamıyorlar. Çünkü Trump açıklama yaptığınde iki saat ekrana meşgul ederken yorumları da on saat sürüyor. Tüm kanallar suanda Covid-19 ve Başkanın açıklamalarına kilitlenmiş durumda. Trump için bu büyük bir avantaj gibi görünse de süreçte kriz doğru yönetilmezse bu Trump için dezavantaja dönecektir.

İstatistikler toparlanma sürecini 18 ay olarak görünüyor. Bu arada bazı eyaletler mesela New York çökmüş durumda. Orada hiçbir hastane vakaları karşılayamaz durumda, senatörleri Cuomo yalvarma durumunda yardım istiyor, şehir can çekişiyor diyebiliriz. Herkesten yardım istiyor. Eldiven, maske, respirator, medikal eleman, çok kötü durumdalar. New York çok trajik bir durumda.

Bize gelen bilgilerde medikal eleman ile ilgili olarak ABD’nin vize kolaylığı sağladığı da var. Doğru mu?

Suan Health Care (Sağlık) sistemi çok zor durumda. Virüsün yavaşlatılması ya da durdurulmasına katkı sağlayabilecek her türlü teklife açıklar. Hükümet ekipman üreticilerinin direkt patronları ile görüsüyorlar. Halka güven verebilmek için üretim için bu şirketlerin patronları ile basının karşısına çıkıyor. Bu konudaki iyi niyet ve çalısmayı halka göstermek zorunda. Şuanda zaten halk televizyonun başında ve dinleyip güvenmekten başka çareleri yok!

Söylemek eklemek istedikleriniz var mı?

Sadece ABD için değil tüm dünya ülkeleri aynı refleksi gösterdi ve eleştirirsek yavaş refleks gösterdiler. Tüm ülkeler, gelişmiş olanlar da gelişmemiş olanlar da. Bu sebepten hayatını kaybetmek çok büyük başka bir acı, hayatta kalıp işini evini kaybetmek de aynı bir trajedi. Bundan sonra beklenen büyük bir resesyon da var. Ekonomi şimdiden çöktü, üç aylık bir yardım paketi verildi ama süreç 18 ay deniyor. Şuanda tüm mortgage firmaları ev ve araba taksitlerinizi erteliyor ama ileriki dönemde bu işsizlikle bu ne kadar desteklenecektir ileriki dönemde göreceğiz.

Haber Channel olarak bize vakit ayırdığınız için size teşekkür ediyoruz. Takipçilerimize de sağlıkla bizi takipte kalın diyoruz.

Haber Channel Miami ABD Covid-19 Ozel Roportaj.

Gülden Seçilmiş 

Instagram @haberchannelmiami

Editör: MURAT ÖZER