Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda gündeme dair açıklamalar yaptı.

Pankartla ilgili öfkeli olduklarını belirten Koç, "Sebeplerimizde var. Divan Başkanı çok güzel kelimelerle hislerimizi sizlere aktardı. Burada olan herkes benzer duygu ve düşünceler içindeydi. Kelimeler zaman zaman boğazımda düğümlendi. Benim taraftarken, yöneticiyken ve şimdi başkanınızken kulübümüzün menfaatleri, hakkını korumak, kısacası kulübümüzün bekası için kendi şahsi menfaatlerim, ailem şirketim, grubum gibi bir şeyi hiçbir zaman düşünmeden doğru bildiğim konuda, açık yüreklilikle konuştuğumu hepinizin bildiğini ümit ediyorum. Kulübümüzün menfaati için boğazım düğümlendi. Devletimizle o kadar çok iç içe işimiz var ki saymakla bitmez. Tüm kulüpler için geçerli. Belki o yüzden ses çıkartmıyorlar. Biz zalim insanlar değiliz ama zulme de sessiz kalmayız" dedi.

"BİZ ZALİM İNSANLAR DEĞİLİZ AMA ZULME DE SESSİZ KALMAYIZ"

Fenerbahçe'nin siyasete çekilmesine değinen Ali Koç, "Siyasete girmeyiz dedik. Evet Fenerbahçe her zaman her dönem siyaset üstüdür iktidar kim olursa olsun, Fenerbahçe Başkanı kim olursa olsun, biz siyaset üstü camiayız. Ama siyasete çekiliyoruz, bulaştırılıyoruz. Benim dün söylediğim lafla kesinlikle herhangi bir partiye, ideolojiye, iktidara değildir. Ama siyasi kimlikleri içinde sorumluluklarını, bu kimliğin gerektirdiği ağırlığın farkında olmayan, bunu taşıyamayacak noktaya gelenleredir. Bu tutum Türkiye'ye zarar veriyor. Fetö kumpası nefret tohumlarını ekti topluma. Camiaları karşı karşıya getirdi. Çok uzun yıllar tedavi edilemeyecek tahribat yaptı. Çok şükür bunları etkileri sıfırlanmasa da ciddi anlamda devletimiz, Cumhurbaşkanı önderliğinde daha da fazlasını yaptı. Sakın rehavete kapılıp bunlar bir daha karşımıza çıkmaz demeyelim, burası Türkiye. Biz bu mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na en büyük siper olmuş camialardan biriyiz. Kimse yanımızda yokken dimdik durduk, duvara tosladılar. Bunu Cumhurbaşkanımız takdir ediyor, kelimelere döküyor. Devleti sorumlu kesimleri de aynı şekilde. Hayatı sadece fanatizm gözüyle bakmayan pek çok takım taraftarı da öyle. Fenerbahçemizin pek çok hizmeti yanında 3 Temmuz duruşunun inanın kıymeti daha tam anlaşılmıyor, yıllar sonra anlaşılacak ve herkes öğrenecek. Bu duruş tarihe öyle bir kazınacak ki ileride küçük çocuklar bundan dolayı Fenerbahçeli olacak. 3 Temmuz ruhuna dönmeliyiz" diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar'ı bordo-mavili kravatla ziyaret etmesini ve hediye ettiği kitap konusuna değinen Başkan Koç, "Bu ilden gelen insanların bazılarının enteresan karakteristik özellikleri var. Hangi partiyi tutuyorsa tutsunlar enteresan özellikleri var. Milli Takım Teknik Direktörü Fenerbahçe Stadı'na gelir maç yapmaya bordo mavi kravatla, şehrin belediye başkanı Yüksek Divan Kurulu Başkanı'nı ziyarete bordo-mavi kravatla gelir. Kime ne anlatıyorsunuz. Utanmadan bize hakaretler ifade eden kitabı hediye ediyor. İnşallah Fenerbahçelilerin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez. Benim için her şeyden öncesi niyettir. Uğur bey, 61 numaraları forma verdi, ben olsam vermem ama niyeti iyi. Ziyaretçisinin niyetinin muhasebesini size bırakıyorum. Bizler eğitim alarak gelmedik başkanlığa, yaşayarak görüyoruz. Bazı şeyleri hata yaparak tecrübeleniyoruz. Ben orada niyet sorgulamıyorum, niyeti biliyorum" şeklinde konuştu.

Futbol takımı olarak çok garip bir iki haftadan geçtiklerini söyleyen Koç, "Korona ile alakası olmayan, temasla da alakası olmayan ama sezonu kapatan futbolcuların sebebi var. Olaylar silsilesinden geçiyoruz. Dünde Arda Güler sezonu kapattı. Fazla antrenmandan stres sorunu oldu. Mutluyduk dedik, Serdar sarı kart gördü, Kim Min-jae geliyor. O da Kore'de doktora gitmek zorunda kaldı. 1 hafta içinde Pelkas, Szalai, Crespo ve Osayi'de de sıkıntı var. Bizim çocuklar o kadar hocalarına, birbirlerine inanmışlar ki. Sahada takım olduklarını, mücadele ettiklerini ve kazanmak için çıktıklarını görüyorsunuz. Oradaki o inancı görünce bunun etkisi tribünlere de yansıyor, eski günlere döndü tribünler. İnşallah bu sinerjiyi devam ettirebiliriz. 3 haftamız kaldı, en azından Şampiyonlar Ligi yolunda ikinci bitirerek sezonu daha umutla açmayı hedefliyoruz. Bütün bunların gerçekleşmesinde en büyük teşekkürü, en büyük pay sahibi olan İsmail Kartal'a ediyorum. Hocamız konusuna girmeyeceğim, yeri ve zamanı değil. Yabancı gelsin diyenler iki maç sonra tersini söylerler, yönetim kuruluyla en sağlıklı kararı alacağız. Pazar günü kalbimiz, inancımız ve dualarımız takımımızla beraber" dedi.

Editör: MURAT ÖZER