Fenerbahçe Kulübü'nün eski başkanı Aziz Yıldırım uzun zamandır süren sessizliğini bozarak basın toplantısı düzenleme kararı aldı. 11.30'da Çırağan Sarayı'nda başlayan toplantıda Yıldırım'ın ilk sözleri şunlar oldu:

Aziz Yıldırım, “Bir daha hayatta düşünmüyorum başkanlığı. Arkadaşlarımdan biri olursa destekleyeceğim. Fenerbahçe’nin bundan sonra geleceği ile ilgili her hareketin içinde olacağız” dedi.

Fenerbahçe Kulübü’nün yarın ve cumartesi günü yapacağı olağan seçimli genel kurul toplantısı öncesi eski başkan Aziz Yıldırım, Çırağan Sarayı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya eski yöneticiler Mahmut Uslu, Şekip Mosturoğlu, Ali Yıldırım, Abdullah Kiğılı, Yasemin Merçil, Murat Özaydınlı, Nihat Özbağ, Öner Fırat, Mithat Yenigün, İlhan Ekşioğlu, Ozan Balaban, Cenk Başak ve çok sayıda davetli katıldı. Aziz Yıldırım, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, başkanlık için aday olmayacağını ifade ederek, “Mahallede yönetim listesi yapsanız bu liste olmaz. Fenerbahçe’nin geleceğini tehlikede gördüğümüz için toplandık. Gerekirse kongrede konuşma da yaparım” dedi.

“BİZLERİ TAHRİK ETTİLER AMA BİZ BU TUZAKLARA DÜŞMEDİK”

Aziz Yıldırım, 3 yıl önce yapılan olağan seçimli genel kurulda Ali Koç’un büyük teveccüh ile başkanlığa seçildiğini hatırlatarak, kendi dönemindeki yöneticilerle bir araya geldiklerini ve bu zamana kadar kimsenin herhangi bir sebepten dolayı konuşma yapmama kararı aldıklarını söyledi. İyi zamanda da kötü zamanda da ses çıkarmayacakları konusunda anlaşmaya vardıklarını kaydeden Aziz Yıldırım, “Arada bizi tahrik ettiler. Konuştuğumuzda neden konuştunuz, konuşmadığında neden konuşmadın diye bir yola getirmeye çalıştılar. Biz bu tuzaklara düşmedik. Çünkü Fenerbahçe yönetimine bir bahane olmaması için bu tutumu sergiledik. Bugünden sonra Fenerbahçe’ye yapılacak olan zararların karşısında kamuoyunu bilgilendireceğiz ve gereken hareket neyse yapacağız. 3 senedir enkaz edebiyatı konusu var. Biz çok kötü bir mali tablo aldık, öyle bir tablo bırakmadık biz. Bu rakamları açıklayacağım ve bunları açıklarken önerilerim olacak. Bunları yaptığımız zaman neyin ne olduğunu daha iyi göreceğiz. Biz 1998 yılında 1 oyla o günkü söylemle başkan seçildik. Geldiğim günden 20 yıl sonrası bıraktığım Fenerbahçe arasında çok büyük fark vardı. Geldiğimde Dereağzı’nda bir tek tesis vardı. Kapısı yoktu tesisin. Biz hiç düşünmedik, arkadaşlarla parayı harcayıp şampiyon olalım kulübe bir şeyi bırakmayalım diye. Fenerbahçe’nin mal varlığı borçlarından fazladır ama Sayın Başkan hesap kitap buluyor, Galatasaray ile Beşiktaş’ın malları fazladır diyor. Beşiktaş’ın stadı var, tesisleri var, bir de Beşiktaş’ta apartman var. Galatasaray’ın neyi var; Florya’da yarısı devlete ait olan arsa, devletin yaptığı stat, alınan arazi ve nakit para var başka bir şey yok. Fenerbahçe’nin neyi var? Burada ne olduğunu okuyacağım. Yeni yönetim geldiğinden beri sözler verdi, onları da göstereceğim. Bugüne kadar bunlar hiçbir tane ağaç diktiler mi? Kulübün oraya bekçi kulübesi yaptılar, bunun dışında başka bir şey yok. Bu 16 bin üye Ali Koç’u niye seçti ben anlamadım. 16 bin kişi beyaz atlı prens olarak gördü seni. Gelecek yıl pamuk prensesi alıp uçuracaksın. Fenerbahçe tarihinde iki defa futbol takımı küme düşüyordu. Biz Ali Şen zamanında 1980’lerde averajla kümede kaldık. Bundan 3 sene önce son 3-4 maça kala küme düşmekten kurtulduk. Altıncı mı yedinci mi olundu ne. Bu senede 3’üncü olduk. Ali Koç şunu bilmeli, Fenerbahçe taraftarı ve Fenerbahçeliler bundan başarılı bir futbol takımı ve spor kulübü bekliyor. Ben şampiyonluk sözü vermedim diyor. Fenerbahçe başkanı olan, yönetimde olan herkes şampiyonluk sözü vermek mecburundadır. Biz şampiyon olamazsak başarılı değilizdir” diye konuştu.

“SEÇİLDİ DİYOR Kİ; ‘BEN BU 3 SENEDE ÇOK SIKINTILAR ÇEKTİM.’ HAPİS Mİ YATTIN?”

Fenerbahçe stadını bankadan borç alarak 100 milyon Dolar’a yaptıklarını aktaran Aziz Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bugünkü değeri 130 milyon Dolar gözüküyor. Can Bartu, Dereağzı Tesisleri, buradaki atletizm salonlarını yaptık. Faruk Ilgaz Tesisleri, Topuk Yaylası, Ankara Tesisleri, villalar, Gebze’de arazi, Fikirtepe Tesisleri, ülkenin çeşitli yerlerinde alınmış arsalar şeklinde devam ediyor. Varlıkların farkında değiller, gidip gezmediler ki. Ama hep bir bahaneleri var. Biz en kaz aldık diyorlar. Ali Şen’den ben başkanlığı aldığım zaman 1998’de gazetede borç 5.5 trilyon yazıyordu. Divan kurulunda yapıldı bu durum. Biz buradan geldik buralara.  Seçildi diyor ki; ‘Ben bu 3 senede çok sıkıntılar çektim.’ Hapis mi yattın? Pandemide 1 hafta evden çıkmadın. Ali Koç’un bir sıkıntısı var. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarından rahatsız oluyor. Biz kaybettiğimiz için kenara çekildik. Biz aday olduk seçilemedik. Seçilseydik o şartlar neyse bizler de onu yaşayacaktık. Bizler kaçmadık, buradayız, yine kaçmayız. Ben çok eziyetler çekiyorum herkes bana saldırıyor diyor.”

“FENERBAHÇE’NİN KENDİSİYİM, 30 YILIMI BU KULÜBE VERDİM”

Aziz Yıldırım, “Şampiyon olduk, 15 Şubat başkanlık seçimi, o gece Fenerbahçe-Galatasaray maçı var Ali Sami Yen’de. Bir tek ben seçildim başkan; yönetim komple karşıda kaldı. Biz beraber kalkıp gittik Galatasaray maçına” diyerek, “Maç sonunda futbolcular Ali Şen’in evine gitti galibiyet üstüne. Ben böyle bir Fenerbahçe maçı devraldım. 2-1 yenildik bir maçta istifaya davet ettiler, kongre kararı aldık bir tanesi gelip aday olmadı. 2001’de yine bıraktım, ‘Şampiyon olduk ben bırakıyorum’ dedim, evden bırakmamı istediler. İnsanlar yürüdü biz bırakınca, geri döndük. 2006’da Denizli’yi yaşadık hep beraber. FETÖ operasyonları başladı, tabii sonradan anlıyorsun. Yine telefonlar şunlar bunlar geri döndük, 2011’de hapse girdik. Ali Koç’un içine Aziz Yıldırım ve arkadaşları kaçmış. Bizi kendine rakip görmesin; biz bu camianın ferdiyiz. Bunların hepsi değerli insanlar. Yönetime girerek veya dışarıdan değil. Dost arkadaş olarak varız. Bizi düşman olarak görme, bizi içinden at. Bizle rakip olmanın tek şartı var; 20 sene başkanlık yapıp o başarıları alacaksın, stadı tekrardan yapacaksın, tesisleri yıkıp yeniden yapacaksın 20 sene bunları yapacaksın sonra gözümün üstünde kaşım yok demeyeceksin. Ben buraya kadar sabrettim, bundan sonra sabretmen. Her gecenin bir sabahı olmaz beni kızdırmayın, ayıp denen bir şey var. Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim, 30 yılımı bu kulübe verdim. Biz şikayet etmeyin” şeklinde konuştu.

“BENİM BİR SUİSTİMALİM VARSA MAHKEMELER VAR, BİZİ MAHKEMELERE VERİRSENİZ”

Kendisinin bir suiistimali varsa mahkemeye verilmesini isteyen Aziz Yıldırım, “Ben sizi mahkemeye vereceğim. Bu kürsüde gelip Fenerbahçe’nin kutsal kürsüsünde konuşan insanların verdiği sözleri yerine getirmesi lazım. Ben sana teklif yaptım. 150 milyon Euro biz verelim 150 sen ver, futbolu sen idare et, basketbolu biz alalım, dedim. Sen kulübe ne verdin kulübe, 50 milyon Dolar hibe ettin. Sonra 297 trilyon borç verdiğini söylüyorsun. Ben 1998-1999’da 30 milyon Dolar nakit verdim kimseye de söylemedim. Senin verdiğin para 80 milyon. Sen 150 milyon Euro söz verdin, sözünü yerine getir” dedi.

“SENİ BU SEYİRCİYLE GÖNDERECEĞİM”

Ali Koç’un görev süreci boyunca şu ana kadar 52 oyuncu aldığına dikkat çeken Aziz Yıldırım, “Para yok bu kulüpte, batmış bu kulüp, bu kadar oyuncuyu nasıl alırsın. 6 tane antrenör aldın. Bunların bonservislerine ne verdin. SPK nerede, biz bildiriyorduk oyuncuları. Onlar da yok ortada. Şimdi Fenerbahçe’yi şikayet edecek diyor. Çünkü Fenerbahçe’nin nereye gittiğini kimse bilmiyor. 6 tane antrenör, ‘30 yaşından büyük oyuncu almayacağız gençleştireceğiz’ dedi, herkesi kandırdı. Biz Fenerbahçeliler safız ya. Geldiğimiz nokta ne? Onların kendi rakamlarıyla 2 trilyon borç gösteriyorlar bana, kendileri dağıttığı kitapçıkta yüzde 67 borç artmış, kendi verdikleri hariç. 2 yılda bu kulübe 500 milyon Dolar para gitti. Ne oldu bu paraya? 50 milyon Euro bu arkadaşların çalışmalarının alınmış olan oyuncuların bonservis parası. Burada 3 tane de basketbolcunun Amerika gidişinden alınan parası var. 25 milyon Euro’ya sermaye artırımı yaptılar. 25 milyon Euro benim devlete yalvar yakar çıkarttığım kanun var, vergilerin amatör şubelerinde kullanılması ile ilgili. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız bunu kanunlaştırdı ve tüm kulüplere yaradı. Toplam bizim bıraktığımız yönetimden dolayı aldığı para 100 milyon Euro. 50 milyon da kendisi verdi, 50 milyon da kredi aldılar, etti 220 milyon. Sonra 2 sene bütün full her taraf, statta maç oynandı. Kombine sattılar, loca sattılar 2 sene 100 milyon. Yayın gelirleri normal şartta 35-40 milyon olması gerekir o düşük. Sonuçta bütün her şeyle 500 milyon Dolar kulübe para girdi. İspatla desinler ispatlarım. Yalan söyleme huyum yok benim. Pantolonunu çekti, ondan sonra bizi Sportif A.Ş.’de Fenerbahçe hisselerinin çoğunluğuna sahip bizi ibra etmedi. Sonra da utanmadan biz ibra edilmişken 2019’daki mali kongrede kitapçıkta yazarak son 5 ay ibra edilmemiş gibi yazdılar. Ben de mektup yazdım gönderdim. ‘Biz ibra edilmemişsek siz seçilemezsiniz’ dedim ‘1 yıllık yönetim düşer, yaptığınız yanlıştır’ dedim. TV’de kongredeki ibra edip edilmeme pozisyonuna bakmışlar, vay Fenerbahçem vay. Bize yalancı diyor. Ben hayatımda bilerek hiç yalan söylemedim. Yalan söyleseydim hapis yatmazdım. Bunları anlaması lazım. Ben saygılıyım diyor. Ben zona olmuşum pantolonun kayışını bağlayamıyorum 2 sene onunla uğraştım. Seni affetmem bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim. Ali Koç; sen Vehbi Koç’un torunu Rahmi Koç’un oğlu. Sana gidip de Darmstadt’tan Serdar’ı almak yakışmaz. Bundan sonra sahnedeyim, arkadaşlarım da sahnede, herkes serbest. Real Madridli Ramos boşta, Marcelo boşta git al. Benzema’yı al, git Roma’dan Dzeko’yu al. Böyle oyuncular al Fenerbahçe’ye. Geçmişine bak Fenerbahçe’nin kimler geldi. Anelka geldi Daum’dan dolayı kulübede oturdu. Roberto Carlos şampiyon oldu, 100 bin kişi elini sallayarak aldı geldi Türkiye’ye. Yoksa sen gidip Darmstadt’tan Serdar’ı al, sen bırak başkanlığı. Senden beklentimiz bu. Para yok diyorsan bırak parası olan gelir. Her şeyi para para diyorsun, seni nasıl seçti bu insanlar. Sen para vermeyeceksen kimse seni seçmez. Sana söylüyorum, bundan sonra her söyleyeceğin söze 2 söz söylerim. Hiç TV’lerden ayrılmam. Nasılsa sallamak kolay. O yanındakiler konuşuyor kulüpte. Ben yanındakilerin hepsini duman ederim” diye konuştu.

“2012’DE SEÇİM VAR BEN HAPİSTEYİM SEN YÖNETİME GİRMEDİN AYRILDIN GİTTİN”

3 Temmuz’da sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Aziz Yıldırım, “3 Temmuz’dan önce mali genel kurul yaptık.  O gün Fenerbahçe’nin bütçesini 250 milyon Dolar’a bağlamışız. 2011 yılında rakam bu. Bu bütçeyle işlem yapabilecektik ama kısmet olmadı. 3 Temmuz’dan önce Murat Özaydınlı bana geldi. Kendisi bana şunu söyledi; ‘Başkanım hisse senetleri yükseldi, biz yüzde 15 halka arz yapalım, o zaman 270 milyon Dolar kulübe para gelecek’ dedi. ‘150 milyon borcumuz var onu ödeyelim’ dedi. 2009 yılında dünyanın en çok gelir getiren kulüplerin arasında 19’uncu sırada olan kulüp, 20 takımlı listeye giren ilk Türk takımı oldu. Ali Koç bu 3 Temmuz’un neresinde ben anlamadım. Bir gün bakıyorsun ‘3 Temmuz kırmızı çizgimiz, bir bakıyorsun 2013’ten sonra yönetimin başarısızlığıdır’ diyor. Ya 3 Temmuz’dayız ya değiliz. Geçen gün diyor ki ‘Benim dava arkadaşlarım bana FETÖ’cü diyorlar.’ Biz öyle bir şey söylemedik. Oraya girersek Hakan Şükür’ün suçlamalarına cevap vereceksin. Dava arkadaşı olmak için aynı eylem içinde olmanız gerekiyor, yoksa olmaz. Biz hapis yattık, Giresun’daki insanlar da bizden dolayı hapis yattı. Onlar bizim dava arkadaşımız ama bu tarafta sen 2012’de seçim var, ben hapisteyim, sen yönetime girmedin, ayrıldın gittin. Ben polise gittim ‘Bunlardan şikayetçiyim’ dedim dilekçe verdim. 75 kişiye tamamlanacak şekilde kişiler taraf oldu. Bizden başka herkes sevindi biz sevinemedik. O dava başka türlü bitseydi bizler zor durumda kalacaktık. Herkes gelmiş dünyayı kazandık gibi mahkeme sonuçta milleti kandırmayın. Biz olmasak dava olmaz. O zaman bırakın onun savunuculuğunu biz yapalım. Bizim dışımıza taşarsanız zarar görürsünüz. Aynı şekilde Fenerbahçe’nin açılacak davalarında muhakkak bizim kontrolümüzde yapılması lazım. Her şeyi biz biliyoruz biz yaşadık. Dışarıda olan birileri bunu bilemez. Biz ne kaybettiğimizi biliyoruz kimse bizim kadar bilemez. Bize sormadan yapmayın, hareket etmeyin. Sonra sıkıntı yaşarsınız” dedi.

“BASKETBOL TAKIMINI A.Ş. HALİNE GETİRİYORUM VE BEN BU A.Ş.’Yİ ALMAYA TALİBİM YARIN DA OBRADOVİC’İ GETİRİYORUM”

Zeljko Obradovic’in dostu olduğunun altını çizen Aziz Yıldırım, “Birbirimizi seviyoruz. Akşamları otururduk, bir sıkıntısı olurdu gelirdi oturur konuşurduk, ondan sonra 5 dakika basketbol, 5 saat hayat hikayesi, o anlatırdı biz anlatırdık. Ali Yıldırım takılırdı ona, kızdırırdı. O zaman Baskonya’ya maça gittik. Bir marka ürettik. 4 sene bizle beraber Final Four oldu. Obradovic ile dost ilişkimiz vardı. Her şeyde başarılı olmak için antrenörün iyi olması lazım. Öyle hocayı bulmak zor, onun ayarında bir hocayı ayarlamak da zor. Ben basketbolda geldiğimiz noktada marka üretilen bir Fenerbahçe’nin bu hallere düşmesine üzülüyorum. Çünkü çok emek verdik. Biz önünde sponsor olmadan şampiyon olduk. Borç aldık, ödedik ve sonra da isim hakkını sağlayınca gelen parayla borçları kapattık. 60-70 milyon Euro’ya bu borçların içerisinde tamamladık. Bizden sonra aynı takım ve Obradovic devam etti. Yine Final Four’a kaldık ve başarısız olduk. Çünkü birlik beraberlik kayboldu. Şimdi benim teklifim, Ali Koç yarın genel kurulda konuşmanda söyle; basketbol takımını A.Ş. haline getiriyorum ve ben bu A.Ş.’yi almaya talibim yarın da Obradovic’i getiriyorum. Yönetim kurulunu bizden yapacağız, Obradovic gelecek, her sene de Final Four oynayacağız” şeklinde konuştu.

“GEREĞİNİ YAP, YAPMAYACAKSAN ADAY OLMA”

Aziz Yıldırım, Rahmi Koç’a saygısı ve sevgisi olduğunu kendisini hapishanede ziyaret ettiğini anlattı ve şunları  dedi:

“Onu kıracak diye valla çekiniyorum. Ama Ali Koç çekinmiyor. 3 senede bir şampiyon olduk biz. 6 senede 1 defa şampiyon oldu, diyor. 9 senede 4 defa kazanmışız. Ya hesap bilmiyor ya da birileri başka bir şey söylüyor, anlamadım. Ben 6 senede 2 defa şampiyon oldum tüm camiayla 13 kupa kazanmışız. 17 teknik adamla çalışmışız 20 senede. ‘Fenerbahçe’ye antrenör bulamıyoruz, insanlar gelemiyor’ diyor. Böyle bir söz hakarettir, böyle bir şey olamaz. Sen parayı verirsen insan her yere gelir. Sen para veremezsen kimse gelmez. Sen bana ver 10 milyon Euro ben sana kimleri getiriyorum sen gör. Oyuncular da öyle. Sen Koç’sun ya. Sen benim gibi babası öğretmen aile çocuğu değilsin. Sen Koç’un farkında değilsin. Sen gereğini yap, yapmayacaksan aday olma. Burada 34 bin üye var birisi çıkar elbet. Bak rakip seçim yapıyor 5 tane aday çıkıyor. Bizde niye çıkmıyor? Biz niye halka açtık kulübü? Niye çıkmıyorlar? Ben niye açtım bunu halka arzı? Ben kalacaksam ömür boyu açmazdım. Korkmayın, çıkın aday olun. Kaybedin ne olacak, biz de kaybettik. Bak para kazanmaya ailemizle zaman geçirmeye başladık, herkes mutlu. Sizlerden ricamız, lütfen kulübe daha çok sahip çıkın.”

“52 TANE OYUNCU GELDİ, KAÇ PARA VERDİ, BİLEN VAR MI?”

Ali Koç’un birçok kulüple arasının iyi olduğunu ancak Fenerbahçe’ye söylediği kulüplerden 1 tane bile oyuncu gelmediğini vurgulayan Aziz Yıldırım, “Niye; onların meblağı yüksek. 52 tane oyuncu geldi, kaç para verdi, bilen var mı? Şeffaf olacaklardı. Olmazlar bu zihniyetle. Kurumsal yapıymış yesinler kurumsalı. Böyle kurumsal yapı yok. Para yok Fenerbahçe batmış ama sen 52 oyuncu alabiliyorsun. Burada 292 trilyon borç, 30 milyon Dolar’la bunu hallediyorsun. Antrenörleri getiriyorsun; Cocu’ya 1.5m milyon tazminat veriyorsun. Maaş veriyorsun, kaça geldi? Mourinho’yu getirsen daha iyiydi. Mesut Özil ve İrfan Can Kahveci. Kahveci kaça alındı bilen var mı? 1 lira federasyona ödeme göstermediler veya gösterdiler 1 milyon en fazla. Ama önümüzdeki seneden sonra çok ödeme var. İrfan Can için Galatasaray ve Marsilya 4.5 milyon Euro bonservis bedeli verdiler. Biz kaça aldık? 11 milyon Euro’ya. Sakın beni yalanlamaya kalkmasınlar evrakları koyarım önlerine. Ali Bey’i kandırıyorlar bence, Galatasaray 9 verdi diye. Önlerine koyuyorlar, onlar da Galatasaray’a gitmesin diye alıyor. Paralara yazık, Fenerbahçe’ye yazık. Gazeteci soruyor, ‘Emre Belözoğlu şampiyon yapsaydı onunla devam edecek miydiniz?’ diye. Cevap veriyor; ‘Ben belki olmayacaktım’ diyor. Hayda, ne demek istiyor? Niyeti şu; şampiyon yapıp ondan sonra gitmek ve gittikten sonra Ali Koç Başkan Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı dedirtmek istiyor, tek derdi bu. Ne enkaz bırakmış farkında değil. 20 senede yaptığım borçtan gazla 3 yılda yaptı hesaplar ortada. Yanlış transferler çalışmalar. 52 tane oyuncu alsaydın 10 tane oyuncu alsaydın Aykut’u Hasan’ı tutsaydın, devam etseydin ama içine Aziz Yıldırım kaçmış” diye konuştu.

“BİR DAHA HAYATTA DÜŞÜNMÜYORUM BAŞKANLIĞI”

Aziz Yıldırım, Ali Koç’un kendisi ile yarışmaya çalıştığını ileri sürerek, “Benimle yarışamazsın, ben sokakta büyüdüm. Ben bilye oynuyorum, sen pamuklara sarılarak yaşadın, biz çok dayak yedik. Ama Allah aşkına biraz yanına sağlam bir yönetim al. Yine duyduğum isimlerle gidersen olmaz. Saygın insanları al, ama onların titr olarak yüksekte olması lazım. Yoksa kalkmaz Fenerbahçe yükseğe. Buradaki arkadaşların hepsinin titri var. Benim yönetimimden bir başkan Ali Koç, bir de TFF Başkanı Nihat Özdemir çıktı. Bıraksam bunların birisi başkan olurdu, ‘Ben geleceğim, siz durun’ dedim. Espriler yapıyorum bir daha hayatta düşünmüyorum başkanlığı. Arkadaşlarımdan biri olursa destekleyeceğim. Fenerbahçe’nin bundan sonra geleceği ile ilgili her hareketin içinde olacağız. Çekildi kenara oturdu yoktu. Protokolde oturacağım, tribünde beni görecekler. Loca almayacağım, ben protokolde bedava oturacağım. Borç olabilir altından kalkabilirsin ancak mevcut yönetim yüzünden güven az. O durumun asla telafisi yok. Fenerbahçe’nin en büyük sorunu bu” dedi. 

“HİÇ KİMSE BU KULÜBÜ SATAMAZ, PEŞKEŞ ÇEKEMEZ” 

Aziz Yıldırım, geçmişte Fenerbahçe’yi Katarlılara satacağı yönünde çıkan söylentilerle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Resim çekilmişiz, onlar da almadı, ben ne yapıyım. O reklam işiydi, olmadı. Fenerbahçe’nin satılabilmesi için tüzük gereği genel kurul karar vermesi lazım. Genel kurul karar vermediği sürece siz yapamazsınız. Benim hayatım boyunca böyle bir düşüncem olmadı ve yaptığım açıklamada şu kısa yeri söyleyeyim. Bir kere daha ifade etmek isteriz ki Fenerbahçe hiçbir siyasi kurulun, sosyal, dini bir zümrenin altında olmadığı gibi hiçbir sermaye grubunun altında olmayacaktır. Adı ne olursa olsun hiç kimse bu kulübü satamaz, peşkeş çekemez. Bu kulübün içinde, yönetimlerinde, başkanlarında hocacıları ve FETÖ’cüleri gördüğüm veya hissettiğim an oradayım. Hocacı ve FETÖ’cüler bu kulübe giremez.”

“OZAN’I SATACAKLAR, GİDİP BORCU KAPATSINLAR”

Aziz Yıldırım, 31.12.2017 tarihindeki faaliyet raporunu üyelere gönderdiğini ifade ederek, “Bunlar internete yüklüyorlar ama tüzükte kitapçık gider maddesi var. Biz 20 sene boyunca kitapçık gönderdik evlere. Bunlara öyle adet yok. Biz size verdiğimiz kitapçıkta konsolide borç yazmışız. Biz 20 senelik süreçte 2004’te halka arz yaptığımızda devlete denetlettirdik. Biz ayrılana kadar son kongrede de denetlenmiş raporlar geldi. Biz orada 2 milyar 560 milyon 112 bin 78 TL borç göstermişiz. Bu değerlerden bu borcun içinde ne var. 230 milyon TL Ülker Arena’nın arsa değeri. Ben hapse girdim, şu anda aramızda olmayan yönetimde 2 arkadaş 4-5 kere hapse geldi ziyaret ettiler. Allah onlardan razı olsun. ‘Bu salonu açmayacağız sen çıkana kadar bekleteceğiz’ dedi. Ben de ‘Sen aç Fenerbahçe’ye yapın bunu’ dedim. Seyirciler gelmiş kargaşa olmuş, bu yöneticilerden ikisi konuşma yapmış. Ben çıkınca ‘Sen bu Fenerbahçe salonun tapusunu ver, arsayı sen al’ dedim, ‘tamam’ dedi ve yaptık. Belli bir zaman geçti Murat Ülker beni çağırdı, ‘Ben bu arsayı satsam mı? Buradan biraz para kazanmamız lazım’ dedi. ‘Sen burayı Fenerbahçe’nin üzerine yap, kârı paylaşalım’ dedi. Bunu devletin kurumuyla konuştuk sıcak baktılar ve 3 yıllık anlaşma yaptık sözlü olarak. 75 milyon Euro bize 75 milyon Ülker’e kalıyor, ek olarak Ülker parasını alıyor. 3 yıl sonunda bu yapılmazsa bu arazi geri iade edilecek ve hiçbir şey yapamadılar. Bunun üzerine bu arazi otomatikman geri döndü. Murat Ülker’den rica ettiler o da benden daha iyi Fenerbahçelidir. O da kalsın demiş. O şekilde sözleşme bitmiş ama söz üzerine devam eden bir durum var. Bu paranın içinde 230 milyonu gösterdik. Arsa alınmadığı için o paranın düşmesi lazım, sonra 435 milyon gelecek yıla ait gelir tablosu var. Bu nedir? Stat ve Ataşehir’in isim hakkı Futbol A.Ş.’nin peşin reklam gelirleri, Futbol A.Ş.’nin isim hakkı gibi gelirler var. Hiçbir kulüpten girdi çıktı yapılmadan hesaplaşma durumu var. Bu ikisini topladığınız zaman 665 milyon bu genelden düşülecek. Bu düşüldüğü zaman 1. 895 milyon kalan borç. Bu borcu o zamanki kur olarak 420 milyon borç var. Bunlar kendi yaptıkları hesaplara göre bu Ülker arazisi için tahmini harcama alıyoruzlar 165 milyon. Arsayı verdik nereye yapacaksınız, öyle bir harcama yok. Ülker yerleşir öyle bir harcama olsa. Personele sağlanan fayda ve hizmetten 218 milyon. Onları işten atarsak ikramiye verirsek 218 milyon, çok biliyor ya bankacı. Ertelenen verdiği hükümlülük 12 milyon diyor olabilir. Bunların toplamı da 440 milyon Euro. 440 milyon Euro ben borç bıraktım diyorum. Bunun yarısı 230 milyon Euro’su dövizdir geri kalan kısmı Türk Lirası’dır. Dövizi 10 lirayla çarparsan bunu koyarsan o kadar aşağı gidiyor Türk Lirası. Borç daha az yani. Bunlar 50 milyona oyuncu sattılar mı, 25 halka arz yaptılar, devletten aldılar, villaları sattılar, hayırlı olsun; onlar da gitti. 100 milyon Euro da nakit para girdi. Siz gidip borcu kapatsanıza. Bankayı kapatsan, 130’a düşer döviz olan. Bana borç enkaz, yok ya ne güzel. Ondan sonra bunlara teklifim şu, tabii anlarlarsa, biz bir hesap çıkardık mali çalışan insanlarla beraber. Bu hesaba göre demin saydığım bütün malları saydığımız zaman 591 milyon Dolar mal varlığı var. Ek olarak 300 milyon Dolar bıraktım, şimdi Ozan’ı satacaklar gidip borcu kapatsınlar. Rakamlar burada ben istiyorlarsa vereyim onlara. Burada Fenerium ile ilgili biz 50 milyon Dolar demişiz ama Abdullah Bey bir değerlendirme yapmış. Bu iki değerin ortalaması 145 milyon Dolar’a denk geliyor” dedi. 

“500 MİLYON EURO MAL VARLIĞI BIRAKTIM” 

340 milyon Euro borç bırakıldığının söylendiğini dile getiren Aziz Yıldırım, “270 milyon Euro ben size borç bırakmışım, 75 milyon Euro hemen alacağınız arsa var diye gösterdim. Beceremediniz, başka kafalardaydınız, başka yerlere gittiniz, onlar da parmak bastılar, iş bitti. Sonra oradan da düştü, ben size 200 milyon borç bıraktım enkaz işte bu. Ben diyorum ki 500 milyon Euro mal varlığı bıraktım. 200 milyon Euro da borç bıraktım diyorum hadi o 300 olsun. Eğer bu 300, 500’ü geçerse ben bunu ödemeye hazırım. Bir daha enkaz edebiyatı yapmayın bana. Galatasaray’dan da Beşiktaş’tan da iyi durumdayız. Beni iyice dinlesinler. Bu mal varlığı koyduğum rakamı söylerim veririm. Ben 5 tane arkadaşımı görevlendireceğim ve onlar gidip kulüpte bunları inceleyecekler, ne çıkarsa tutanak tutacaklar ve kamuoyuna bildirecekler. Bunu yapmazlarsa ben mahkemeye müracaat edeceğim. Öyle iftira atmak yok. Bize başka konuda dersiniz tamam da para konusunda demeyin” şeklinde konuştu. 

“BEN OLSAM EMRE İLE DEVAM EDERİM”

Bir tarih yazdıklarını kaydeden  Aziz Yıldırım, “Onun için tarih tersten yazılıyor. 3 yılda 52 transfer, 6 teknik, 2 sportif direktör. Hoca boşuna arıyor. Ben olsam Emre ile devam ederim, hiç gerek yok. Yeni getireceği macera olacak. Lider kalınan hafta sayısı 5, galibiyet yüzdesi 47.2; bundan dolayı yayın ve diğer gelirler düştü. İlk sezonda küme düşme tehlikesi, ikinci sezonda 6’ncı bitirme, 3’üncü sezonda yüzde 70 hazır denen kadronun 3’üncü bitirmesi. 3 sezon boyunca başka takımların şampiyonluğunu izledik. Avrupa’ya gidilmedi. Burası Kadıköy buradan çıkış yok. Galatasaray’a var olan 20 yıllık yenilmezliğin, 23 yıllık Trabzonspor’a olan, 15 yıllık Beşiktaş’a olan yenilmezlik serilerinin bitişi. Fenerbahçe bu maçların haricinde Göztepe’ye 21, Gençlerbirliği’ne 21, Sivasspor’a 7 yıl sonra yenildi. Sahada yenilgi rekoru kırdık. Psikolojik üstünlük sona erdi. Kadıköy’de çıkış yok sözü sona erdi” şeklinde konuştu.  

“İSVİÇRE SAATİ GİBİ ÇALIŞAN GURUR DUYDUĞUMUZ BİR FENERBAHÇE VARDI AMA ŞİMDİ NE HALDEYİZ” 

Ali Koç’un ‘İsviçre saati gibi bir kulüp almadım’ sözlerine karşılık veren Aziz Yıldırım, “Bize göre de İsviçre saati gibi çalışan gurur duyduğumuz bir Fenerbahçe vardı ama şimdi ne haldeyiz biliyorsunuz. Ali Koç ne vadetti? Kulübün şeffaf olacağını söyledi ama maalesef olmadı, olamaz da. Olacağını da zannetmiyorum. İngiltere’de bir teknoloji şirketiyle çalıştık ciddi veriler çıkıyor, nerede zaafımız olduğu ortada çıkıyor, baştan aşağı takımı kuramıyorsunuz, diyor. Önceliklerimizi belirledik, ‘6 scout ekibiyle 100 kişilik futbolcu havuzu belirlendi. 3 sene sonra kapı kapı sponsor arayan değil sponsorluğun geldiği kulüp olacağız’ diyor. Ya şimdi Fenerbahçe’de o kadar çok sponsor vardı ki. Biz kime gitsek saygıyla bakıyordu. Bize para var yok sormuyorlardı. İhtiyacımız var, veriyorlardı. 20 seneden bir sponsorluk kalmadı. Murat Ülker, ‘Tüm takımlardan çıkıyorum ama basketbolda seni yüzüstü bırakmak istemiyorum. Stadın isim hakkını alayım 90 milyon da kulübe vereyim’ dedi. Şimdi Koç Grubu’nun tüm şirketli Fenerbahçe’de sponsor. Kendisi gittiği zaman bu sponsorluklar devam edecek mi? Etmeyecekse büyük sıkıntı başlayacak. Çok tehlikeli bir durum bu. Kendi şirketlerinden vermesin, kamuoyundan bulsun, ucuz olsun ama onlardan alıp koyalım. Fenerbahçe’nin geleceği belli olsun en azından” diye konuştu.  

“FENERBAHÇE KULÜBÜ’NE 50 MİLYON DOLAR VERİP 292 MİLYON BORÇLANDIRDI” 

Ali Koç’un Fenerbahçe Kulübü’ne 50 milyon Dolar verip 292 milyon borçlandırdığını kaydeden Aziz Yıldırım, “Bu borçlara cevap versin. Kendisi 150 milyon verecekti. ‘Bizim tek projemiz var; Fenerbahçe’yi şahlandırmak, şampiyon olmak sözüm var’ diyor. Bu ne demek, ben anlamadım. Fenerbahçe’nin ölüsü 2’nci oluyor. Söz vermek şampiyon yapmak oluyor. Yapamayacaksan niye geliyorsun. Birkaç kişi dışında kimseyle sorunumuz yok diyor. Kimseyi göndermeyeceğiz, dedi tüm kulübü gönderdiler. İnsanlar gittikten sonra da işe alınmaması için onları aradılar. Dostu düşmandan daha fazla halkın takımı Fenerbahçe’yi özledik, ‘Biz Şampiyonlar Ligi ön elemesinden elenirsek transfer yapmayacağız’ dedi. Benfica’ya elendik 8 kişiyle imzaladık. ‘Fenerbahçe bayraklarını hazırlayın güneşin doğuşunu izleyeceğiz’ dedi. Valla bak şimdi bilmediği bir şey var. Kalamış’ta güneş batar, mehtap vardır. Bu bayrakları hazırladık, çıkardık, ne yapacağız? Ben merak ediyorum bu bayraklar çıktı, hazır, salladık; ne yapacağız? 3 Temmuz’un neresindesin sen, zorla söyletiyor bizleri. Süreçler devam ediyor bu süreçler bittikten sonra kulübe düşen görevler neyse yapsınlar. 3 Temmuz’la ilgili kızımın bana attığı bir mesajı var, ‘Gözümüz aydın baba’ diye. Bir gün bu Metris’i ve bu olaylardan birisi bunu kitap haline getirecek.  O zaman herkes her şeyi öğrenecek. Bizi birbirimize düşürmeye çalıştılar orada. Ama hiçbir zaman kaçmadık” dedi. 

“ALİ KOÇ SANA SESLENİYORUM; BU VOLKAN BALLI’YI GÖNDERMEZSEN SENİNLE BERABER GÖNDERECEĞİM” 

Aziz Yıldırım, Ali Koç’un ‘Soyunma odasına giren başkan olmayacağım’ dediğini hatırlatarak, “Oyuncuları otobüsle İstanbul’a gönderdi, kendisi uçakla döndü. Tribün mühendisliği yapmayacağız, dedi, taraftar platformu kurdu. Taraftar Samandıra’da oyunculara ayar verdi. Trabzonsporlu Alper Boğuşlu’yu kadroya aldı sonra yol verdi gitti. En sevdiği adam Volkan Ballı. Geçen hafta İlhan Bey Bodrum’da oturuyor, gelmiş sarılmış. Ona söylediği söz; ‘Fenerbahçe şike yaptı.’ Volkan Ballı bunu söyledi ve diyor ki başkan buna alkolik demiş, o yüzden öyle yazmış çizmiş. Ondan dolayı kızmış o tweet’i atmış. Bak Ali Koç sana sesleniyorum; bu Volkan Ballı’yı göndermezsen seninle beraber göndereceğim. 3 Temmuz’a ihanet edenlere bu kulüp içinde yer yok. Bunları temizle kulüpten. Bunlar olduğu müddetçe iyiler kazanamaz, bunları temizle. Kulüpçülük ayrı bir şey, şirket ayrı şey. Kulüp ruhunu kaybederse kulüp küçülür, büyüme şansı olmaz. Ali Koç tribünden atlayıp kavga etti, Rize’de oyuncuları alıp hesap sordu. Galatasaray’ın 3 puan önündeydin, karıştı orası. Aurelio’yu kadroya almışlar, adamlar 2008’de İspanya’ya gidiyor, gitme diye yalvarıyoruz, Aragones bunu tutun diyor. Buna yalvarıyoruz gitme diye, şimdi kulübe aldınız adamı. Ne güzel; giden geliyor. Ersun Yanal’a ‘gelemez’ dedim getirdiler. ‘Gökhan, Caner’ dedim ‘getiremezler’, getirdiler. Niye adam bunu söylüyor diye bakın bir ya. Ben Fenerbahçe’nin kötülüğünü istemem. Her şeyi denediler. Bir tek Alex kaldı, onu da bekliyorum getirsinler” ifadelerine yer verdi. 

“NİHAT ÖZDEMİR KORONAVİRÜS OLDUĞUNDA EMRE’Yİ ALIP GİZLİCE ZİYARETE GİTTİN” 

Aziz Yıldırım, TFF Başkanı Nihat Özdemir ile ilgili olarak ise “Gelelim Nihat Özdemir’e. Kavga ediyorlar sezon başlamadan önce. İçerideki herkesi önce mutlu edeceksin barış çubuğu uzatacaksın. Nihat Özdemir, 15 sene ikinci başkanlığımı yaptı. Hepimiz insanız hatası olabilir. Ama sonuçta bir hizmettir bu. Burası paralı bir hizmet yeri değil. Şimdi bir cümle kullanmış, cümlede yanlış olabilir bizler de hata yapıyoruz. Şimdi kavga etmeyin Nihat Bey ile yanınıza alın. Yanınıza aldığınızda her şeyi yapmaz, zaten orada olamaz. Sizin lehinize olması için yol gösterir, şikayetlerinizi anlatın. Ağabey deyin anlatın, evine gidin anlatın. Korkmadan çekinmeden anlatın. Basın yazıyorsa korkmayın doğruysa. Ama Nihat Özdemir’i harcamayın. Sen saldırıyorsun ona. Bu tip kulübe 25 seneden fazla hizmet etmiş olan insanları harcarsanız yarın bir gün size de yaparlar. Bu adamı taraftarın önüne attınız. Nihat Bey, Amerikan Hastanesi’ne koronavirüs olunca yattı. Emre’yi alıp gizlice ziyarete gittin. Tepkini ona göre koy o zaman. Dediniz ki biz bunu atıyoruz kulüpten, attınız yalandan, adam kendisi istifa etti. Ses yok seda yok burada. Nihat Özdemir’i atana kadar FETÖ’cü üyeler var, bir kısmını da biz yaptık onları atın ya. Ondan sonra diyor ki saçmalıyor konuşmalarda. Savcılarla top oynadık, yemek yedik diyor. Evet ben yaptım, ben yedim ama kimse bilmiyordu onları. O attığın üye imzalarının altında senin de imzan yok mu yönetim kurulu üyesi olarak Ali Koç? ‘Türkiye’ye hiçbir teknik direktör gelmiyor’ sözü hem Fenerbahçe’ye ye hem Türkiye’ye hakarettir. Sen bunun üzerine Avrupa’nın en iyi antrenörünü getirmek için uğraşacaksın. İyi, kaliteli yönetemiyor. Koç Ailesi’nin çocuğusun, değerli insanlar var, onlar sana akıl versinler, bu kulüp ayağa kalksın. Bak daha kötüye gidecek. Bu şekilde dönmez. Seyirci tribünlere geldiği zaman bizler gibi durmaz. Rahmetli Emin Cankurtaran, Cemil Turan’ı transfer etmiş, taraftar para attı sahaya. Onun için iyi sporcular al, biz seni alkışlayalım. Her şeyi iyi yap, destek olalım. Futbolda hakemler kötü, baskette kötü, hiç iyi giden bir şey yok mu? Bir tuğla koymuyorsun, her gün şikayet ediyorsun” diye konuştu.  

“KONGREYE GİDECEĞİM” 

Aziz Yıldırım, yarın yapılacak olağan seçimli genel kurula gideceğini de belirterek, “Buradan yönetime çağrı yapıyorum. Maraton altı açsınlar, biz orada oturup kongre sürecini oradan kalkmadan seyredeceğim. Kongrenin hayırlı uğurlu olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Kongre günlerinde aidat meselesi var. 34 bin üyemiz var, bunun 24 bini aidatı ödemiş, 10 bin ödemiş ve 50 TL. 10 bin temsilci üye var, ondan 4 bin ödemiş. Aidatı ödememe oranı yüzde 30-40 arasında oluyor. Bunları 500 TL’ye çıkarmayı düşünüyorlar. Bunu en fazla 200 TL’yi geçmeyecek şekilde öneri getirsinler herkes bunu kabul eder. 500 olursa bu rakamlar çıkmaz. Üye profili 500’e geçtiği zaman üye sayısı azalacak. O zaman halkın kulübü profilinden uzaklaşılacak. Giriş aidatları yüksek olsun” dedi. 

“OTURSUNLAR BU MADDELERİ GÜZELCE ANLATSINLAR” 

Yarın yapılacak genel kurulda gündeme gelecek 16’ncı madde tartışmalarına değinen Aziz Yıldırım, “Somutta bir şey yok hepsi anlatıyor. Gayrimenkulleri satıyor, hisse senedini satıyor. Ne kadar satacağı yüzde 15 vs. gözüküyordu. Burada bir rakam yok. Yüzde 50’ye kadar sattı diyelim. Bunların değeri nedir. Bu 16’ncı madde için önerim, dinliyorlarsa beni, bunu çeksinler. Otursunlar bu maddeleri güzelce anlatsınlar. Böyle böyle yapacağız, bu kadar para gelecek, bunu buraya ayıracağız, desinler. Genel kurul yapsınlar, uygunsa kabul edilsin. Buna karşıyım, bilsinler. Bunun ucu yok bunun arkasından kulübü de satıyoruz, diyebilirler. 16’ncı maddeye karşıyım bunu çekecekler. Mahkemeye götürürüm. Böyle saçma iş getirilmez. 17’nci maddede yeni şube kurulması var. 3 tane yeni şube kuruyorlar 5’er yıllık bütçeleri belli etmeden açmasınlar bunları, kulübü zarar ettirirler. Gereksiz zevkleriniz için yapmayın. En önemli konulardan biri Fenerbahçe Üniversitesi. Bunu Medicana Grubu’na hangi şartlarda verdiler kimse biliyor mu? Ben de bilmiyorum. Biz bu üniversiteyi kurarken Cumhurbaşkanımız dedi ki; ‘Neden bu kadar ısrar ediyorsun?’ Ben de; ‘Efendim kulübün rakip kulüplerden birinin üniversitesi var’ dedim. ‘Onlarınki kendilerini değil yurt dışının’ dedi. ‘Biz ilk olalım dedim’ güldü bana. ‘Ben istemiyorum kongre üyeleri istiyor’ dedim espri yaptım. 50 milyon TL çok büyük paraydı. Evleri villaları verdik toparladık, siz üniversiteyi verdiniz gittiniz, hangi şartlarda verdiniz? 50 milyon almışlar diyorlar bu paralar nereye gitti? O zaman bunu borçlardan düşün bizim. 8 tane lojman satmışlar, Ataşehir’de 2 tane ev vardı onları da sattılar deniyor. Şile’de ilk aldığımız 10 dönümlük araziyi de satmışlar. Neleri sattıkları belli değil. İnşallah yarın açıklarlar” şeklinde konuştu. 

“YARGITAY SÜRECİ DEVAM EDİYOR” 

Aziz Yıldırım, mahkeme süreçlerinin Yargıtay’da devam ettiğini belirterek, “Tabii ki maddi manevi kayıplar var ama acele etmemek lazım. Yargıtay süreci bittikten sonra çalışma yapmak lazım. Bu çalışma şimdiden başlaması lazım. Bunu şimdiden yazıya dökmek zarar verir. Tüzüğümüze göre Yüksek Divan Kurulu seçiminin yapılması lazım. 1 sene attım 2 sene attım olamaz. Kanun atmıyorsa yapamazsın. Temmuz ayı içerisinde Yüksek Divan Kurulu seçimi yapacaksın kim seçiliyorsa o koltukta oturacak?” dedi. 

“KİMSE FENERBAHÇE KULÜBÜNÜ SATAMAZ” 

“Kimse Fenerbahçe kulübünü satamaz” diyen Aziz Yıldırım, “Fenerbahçe’yi satmak için 34 bin üyenin 3’te 2’sinin ‘evet satın’ demesi lazım. Kimse hiçbir şey yapamaz. Birlik beraberliği sağlayın kavga etmeyin önce içeriyi düzeltin, dışarıyla kavga etmeyin. Dışarıyla kavgalar bize zarar verir. Haklı olduğunuz davalarda yapın. İçeride muhakkak başka fikir söylüyor diye düşman olmayın, işlem yapmayın. Hep beraber birlik beraberlik içerisinde bu kulübü yukarı taşıyın” diye konuştu.

“20 YILLIK DÖNEMİMDE BANA DESTEK OLAN İNSANLARA TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM”

Aziz Yıldırım, son olarak başkanlık görevi bittiğinde teşekkür edemediği isimler hakkında konuştu. Yıldırım, “Başkanlığı bıraktığımda bu imkanı bulamadım. 20 yıllık dönemimde bana destek olan insanlara teşekkür etmek istiyorum. Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Birçok tesiste bizlere yardımcı olup, 6222 sayılı Yasa’nın çıkmasında desteklerine teşekkür ederim. Bu süreç zorlu bir süreçti. Bu süreç içerisinde Metris’e gelenleri hep korkuttular. Bizim konuşmalarımızı her akşam alıp polislere verdiler ondan insanlar çekiniyordu. Orada Rıdvan Dilmen vardı her akşam gelirdi; saygılarımı sunuyorum” diye sözlerini tamamladı.


 

Editör: MURAT ÖZER