Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Bana denk geldi, 'tamam' dedim hiç itiraz etmedim. Çok kişi de oldu test. Ama kimseyi kontrol etmeden çıkartıyorsunuz. Girmesi için damga vurduğunuz, insanları tekrar geri çağırıyorsunuz. Tam bir komedi. Savunulacak bir tarafı yok. Herkes yaptığı ayıbı biliyor. Bu ayıp bir şey" dedi.

Olympiakos ile oynayacağı hazırlık maçı için Yunanistan'a giden Galatasaray, PCR testlerinin kabul edilmemesi ve Yunan yetkililerin gösterdiği tutum sonrasında Türkiye'ye geri döndü. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, İstanbul Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yunanistan'a gitmeden gerekli testleri olduklarını dile getiren Fatih Terim, "Galatasaray uluslararası kuralları çok iyi bilen bir kulüptür. Özellikle Avrupa ve dünyadaki tüm maçlarda bu tecrübeyi en fazla edinen kulüplerin başındadır. 24 saat önce hepimiz zaten test olduk. Hepimiz hem PCR hem de tüm testlerin belgeleriyle beraber gittik. İndiğimizde hızlı bir testin olacağını söylediler. Önce şunu bilmeleri lazım; İki ülke arasında son zamanda yapılan anlaşmaya göre taraftar yapılan PCR test sonuçlarını kabul ediyor. Başka bir şey istemiyor. Ancak bize hızlı bir test yapılacağını söylediler. Nedenini sorduysak da son iki gündür bunu uygulamaya başladık dediler. Biz de itiraz etmedik. Bunun herkes için değil rastgele olduğunu söylediler. Elimizdeki sertifikanın da fotoğrafını çekiyorlar. Bu arada bir kısmına da ihtiyaç yok dediler. Onlar da dışarı çıktı. Sonra biz oradan çıktık, çıkan geliyor. Bazı memurlar 'hayır olmaz' dedi. Yarısına yakın insan çıktı. Bunların içinde Selçuk hoca, Necati hoca, malzemeciler, masörler, malzemeler var. Ülkeye giriş damgalarını yediler ve dışarı çıktılar. Böyle deyince biz de 'çıkan var, diğer tarafta gelen turistlerden hiç teste girmeden giden var' dedik. 'Herkesi çağırın, herkes test olacak' deyince gidip, çağırdılar. Bizimkiler de geri geldi. Buradan sonra bize yapılacak tek şey var; Geri dönmek. Çünkü, dostluk maçları dostlarladır. O davranış, dost bir davranış değil. Ali bey ile beraber biz de dönüyoruz dedik. Dönme kararımızı aldığımızdan, bu olaylar olduktan birkaç dakika içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Dışişleri Bakanımız, Spor Bakanımız, THY'den İlker Bey, büyükelçimiz ve başkonsolosumuz bizzat orada bulunmak kaydıyla ki birkaç defa sayın dışişleri bakanı aradı. Cumhurbaşkanımız ilgisini eksik etmedi. Onlara sonsuz teşekkür ediyorum. Anında insan kendisini çok güçlü hissediyor onların sesini duyunca" ifadelerine yer verdi.

"BUNUN NEREYE YAPILDIĞINI ÇOK AÇIK. TAKIMIMIZA VE ŞAHSIMIZA ÖZGÜN BİR ŞEY DEĞİL"

Yetkililerin dönüş kararı almalarının ardından 'deport' etmek için birkaç kez gelip pasaportlarını istediklerini ancak kendilerinin bu isteğe olumsuz cevap verdiğini belirten Terim, "Biz Ali bey ile beraber nasıl dönerizi düşünürken, zaman geçti. Futbolarımız hem sıkıldılar hem yoruldular hem de açlar. Herhangi bir servis olmadı. Orada 'lounge'a gitmemiz doğruydu, ona da müsaade etmediler. Ayrıca çok da çarpıcı olan, pasaportlarımızı istediler. Ne için diye sorduğumuzda, 'deport' edeceklerini söylediler. Biz de pasaportlarımızı vermeyeceğimizi söyledik. Birkaç defa gelip istediler. Biz de ısrarlar vermeyeceğimizi belirttik. Bu arada 4 saat de bir zaman geçti. O arada kaptanlarımız ve hosteslerimiz hazır şekilde beklediler ama maalesef bu izni vermediler. Dolayısıyla mecburen orada kaldık. Öncesinde su da yoktu, sonra onu verdiler. Burada tabii Olympiakos'tan arkadaşlarımız, yetkililer bir hayli çırpındılar. Ancak olmadı. Çünkü, o kadarı verdikten sonra hala bize söylenen hep beraber gelin, test olun. Bu bizim aldığımız karardan sonra döneceğimiz bir şey değildi. Orada kalmamak en doğru olanıydı. Olympiakos Kulübü'nün sahibi ve başkanı Marinakis de beni aradı. Kendisine teşekkür ediyorum. Olympiakos Kulübü ile bir alakası yoktur. Hepsi olması için uğraştı. Ama şu bir gerçek ki gerek biz gerek buraya gelen Türkiye'deki her kulüp, bize misafir gelenleri havaalanından nasıl aldığımız, nasıl geçirdiğimiz, nasıl alaka gösterdiğimiz aşikar. Herkes biliyor. Hakikaten biz başka türlü davranıyoruz. Ama ben bunu Galatasaray'a yapılmış bir şey olarak görmüyorum. Bunun nereye yapıldığını çok açık. Yoksa takımımıza ve şahsımıza özgün bir şey değil. Son yılların hassas dengesi içerisinde davranış şekli, hoş bir davranış şekil değil. Ne tarz ne tavır ne hareketler hoş değildi. Biz bunları ne kaldıracak ne de boyun eğecek ne insanlarız ne de kulübüz. Dolayısıyla yapılması gerekene karar verdik ve takımımızı alıp döndük" şeklinde konuştu.

"TAM BİR KOMEDİ"

Kafilede rastgele isimlerin teste girdiğini, bunlardan birinin de kendisi olduğunu dile getiren Terim, "Hangi Türk'e sorsanız çoğu zaman bazı sıkıntılar yaşamıştır oralarda. Rastlamadık ama hayat tecrübelerle dolu. Bugün de buna rastlamış olduk. Olsun, biz gereği neyse onu yaptık. Yarın olsa aynısını yaparız. Bizim için kurallara uymak en önemli görev. Biz de burada hangi kural varsa uyarak gittik. Herhangi bir eksiğimiz veya bize yapın deyip de yapmadığımız bir şey yok. Ben şimdi okudum. Biz istedik de olmadılar da diye. Evet ama nasıl? Ben oldum diyorum. Görüntüsü de kaydı da vardır. Bana denk geldi, tamam dedim hiç itiraz etmedim. Çok kişi de oldu. Ama kimseyi kontrol etmeden çıkartıyorsunuz. Girmesi için damga vurduğunuz insanları tekrar geri çağırıyorsunuz. Tam bir komedi, savunulacak bir tarafı yok. Herkes yaptığı ayıbı biliyor. Bu ayıp bir şey, hoş bir şey değil" diye konuştu.

"İSTANBUL'DA BİR HAZIRLIK MAÇI ALMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ"

Son olarak programlarında bir değişiklik olmadığını söyleyen Terim, sözlerini şöyle noktaladı:

"İstanbul'da bir hazırlık maçı almak için uğraşıyoruz. Programımızda herhangi bir değişiklik yok. Maç oynamak istedik, olmadı. Onun yerine başka bir maç oynayacağız. Oynamasak ne olur? Normal antrenmanlarımızla, çalışmalarımıza biz hazırlanırız. Zaten bir maç daha oynayıp gidecektik. O maçı telafi edip, gideriz. Herhangi bir sorun yok. Biz her sene Yunanistan'a gidiyoruz. PAOK ile oynuyoruz, Olympiakos ile oynuyoruz. Bundan sonra da gideceğiz. Ben yine söylüyorum. Türk'ün misafirperverliği kimsede yok. Başka konuların, futbolun içerisinde olması hoş değil. Hiç kimse bize hiçbir yerde böyle bir tavırla davranamaz. Buradan tekrar, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ederim. Özellikle 3 kere arayan Dışişleri Bakanımıza, Spor Bakanımıza. Dediğim gibi orada bizi koruyan, kollayan büyükelçimiz ve başkonsolosumuza teşekkür ederim." 

Editör: MURAT ÖZER