Kevin Prince Boateng, Beşiktaşlı taraftarlarla ilgili, “Onların ne kadar çılgın olduğunu herkes gibi ben de biliyorum. Birçok arkadaşım Beşiktaş taraftarının dünyanın en iyisi olduğunu defalarca anlatmıştı ve hala da anlatıyorlar. Onların benimle ilgili yüksek beklentilere sahip olduklarının farkındayım ama benim de onlardan beklentim var ve bu da bize destek olmaları ile ilgili” dedi.



Siyah-beyazlıların devre arası transfer döneminde kadrosuna kattığı Kevin Prince Boateng, Beşiktaş Dergisi’nin Mart ayı sayısına açıklamalarda bulundu. Beşiktaş’ın büyüklüğünün herkes tarafından bilindiğini söyleyen Boateng, “Doğrusunu söylemek gerekirse biraz şaşırdım. Beşiktaş’ın büyüklüğünü herkes biliyor ama içine girmeyince bazı şeyleri göremiyorsunuz. İçeri girdikten sonra ise buradaki profesyonellik seviyesinin çok yüksek olduğunu, yapısının sağlam temellere dayandığını gördüm. Bu durum aynı zamanda insanların omzunda kuvvetli bir baskının ve yapılacak çok iş olduğunu da gösteriyor” şeklinde konuştu.

“İKİ YILDIR BEŞİKTAŞ İLE GÖRÜŞÜYORDUM”

Beşiktaş’tan gelen teklif sonrasında çok fazla düşünmediğini belirten tecrübeli futbolcu, “Dürüst olmak gerekirse iki yıldır Beşiktaş ile görüşüyordum. Türkiye ve Beşiktaş’ı her zaman için öncelik olarak görüyor ve buraya gelmek istiyordum. Berlin’de beraber büyüdüğüm birçok Türk ve Beşiktaş taraftarı arkadaşım vardı. Transferimin ardından hemen hemen hepsi mesaj yolladı, ‘Nihayet eve gidiyorsun’ dediler ve çok mutlu oldular. Doğrusunu söylemek gerekirse teklif geldikten sonra çok düşünmedim. Menajerime ‘teklifi kabul edelim, bir yolunu bul ve gidelim’ dedim. Neticesinde de buraya gelme kararını verdik” ifadelerine yer verdi. 



“TAKIMDAKİ ORTAM HARİKA”

Kaliteli oyunculardan kurulu bir kadrolarının olduğunu dile getiren Boateng, “Şu ana kadar her şey olumlu. Biliyorsunuz Barcelona, Milan gibi dünyanın birçok büyük takımında oynadım ve bu tecrübeme dayanarak Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nin gördüklerim içerisinde en iyilerinden olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Takımdaki ortam da harika, kaliteli oyunculardan kurulu iyi bir takıma sahibiz. Geride kalan beş, altı aylık sürecin futbolcular açısından zor geçtiğini öğrendim ve bu durum bazı futbolcular üzerinde baskı ve gerginlik oluşturmuş. Ancak Beşiktaş gibi kulüplerde bunun normal olduğunu kabul etmemiz gerekiyor çünkü hedef her zaman en yükseği. Puan tablosunda ilk üç sıranın dışına çıkıldığı andan itibaren futbolcuların üzerinde baskı oluşmaya başlıyor ama bunu tersine çevirebilme imkanı da bizim elimizde. Geride bıraktığım kısa sürede futbolcular arasında olumlu bir hava gördüm, performansımızı yukarı çekebilmemiz için bizimle sürekli ve doğru iletişim kuran bir teknik direktörümüz var. Çok sıkı çalışıyoruz ve umarım ki ligin sonunda bu emeklerimizin karşılığını göreceğiz” diye konuştu.

“BENDEN BEKLENTİNİN FARKINDAYIM”

Taraftarın kendisinden beklentisinin yüksek olduğunu bildiğini söyleyen Boateng şunları kaydetti:


“Onların ne kadar çılgın olduğunu (olumlu anlamda) herkes gibi ben de biliyorum. Birçok arkadaşım Beşiktaş taraftarının dünyanın en iyisi olduğunu defalarca anlatmıştı ve hala da anlatıyorlar. Onların benimle ilgili yüksek beklentilere sahip olduklarının farkındayım ama benim de onlardan beklentim var ve bu da bize destek olmaları ile ilgili. Onları tanıyorum, yarattıkları atmosferi biliyorum ve bu desteği ligin sonuna kadar bizimle paylaşmalarını istiyorum.”

“BENİM İÇİN UNUTULMAZ BİR ANDI”

Siyah-beyazlı formayla çıktığı ilk maçta attığı ilk golün kendisi için unutulmaz olduğunun altını çizen Ganalı futbolcu, “Benim için gerçekten de unutulmaz bir andı. Öncelikle şunu belirtmemde fayda var, burada bulunduğum ve Beşiktaş’ta oynadığım için kendimi çok özel ve şanslı hissediyorum. Bütün dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir taraftar kitlesi önünde ilk maçımda ilk golümü atmam tarifsiz bir mutluluk yaşattı” dedi.

“TRABZONSPOR MAÇINDA GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLDÜM VE SİNİRLERİM BOZULDU”

Trabzonspor maçının ardından bir süre yedek kulübesinde tek başına oturduğu hatırlatılan Boateng, “Sakinleşmeye ihtiyacım vardı ve bu sebeple maçın ardından bir süre yedek kulübesinde oturdum. Gerçekten çok üzüldüm ve sinirlerim bozuldu. Patlamamak ve sakinleşebilmek için orada kaldım. Bu kadar kısa zamanda bu bağ nasıl oluştu? Şöyle anlatayım; taraftarlarımız gibi ben de pozitif anlamda çılgınım. Bu duyguyu ve yoğunluğu karşılıklı olarak hissedebiliyoruz, birbirimizi anlayabiliyoruz. İtalyanca da ‘Duyguları teninde hissetmek’ diye bir söz vardır ve gerçekten de bu duyguyu tenimde hissedebiliyorum. Bu sayede de bu kadar kısa bir zamanda bu yakınlığı kurmuş oldum” ifadelerini kullandı.

“SERGEN HOCA OFANSİF FUTBOLU TERCİH EDEN BİR TEKNİK DİREKTÖR”

Teknik direktör Sergen Yalçın ile ilgili de konuşan tecrübeli golcü, “Sergen Yalçın, oynamak açısından hazır olup olmadığımı sormuştu. Zaman ilerledikçe birbirimizi daha iyi anlayacağız ama temel olarak ‘Senin neler yapabileceğini biliyorum. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış ve sen bunu yaptığında takımın başarısına çok büyük katkın olacak’ dedi. Her geçen gün birbirimizi daha iyi tanıyor ve anlıyoruz. Ofansif futbolu tercih eden bir teknik direktör ve bu tercihi benim de futbol anlayışıma uyduğu için mutluyum. Maçlardan önce rakiplerimizi analiz ediyoruz ama esas önemli olan ise Sergen Yalçın’ın bize aşıladığı mantalite. Rakip ne yaparsa yapsın, rakibin oyun şekli ne olursa olsun, rakibin uyguladığı taktikler ne olursa olsun önemli olan bizim nasıl oynadığımız. Çünkü Türkiye’nin en iyi ve en büyük takımı biziz ve oyuna biz hükmetmeliyiz, bize bu duyguyu aşılamaya çalışıyor ki bu bence çok önemli. Çünkü sahada korkması gereken bir taraf varsa bu rakibimiz olmalı, biz cesaretli bir şekilde kendi oyunumuzu dikte etmeliyiz, diyor. Oyuna böyle yaklaşımları olan bir teknik direktör ile çalışmak çok güzel” şeklinde konuştu.

“SON İKİ MAÇ OYNAMADIM AMA SEBEPLERİ FARKLIYDI”

Sakat olduğu yönünde çıkan söylentilere de açıklık getiren Boateng, şu ifadeleri kullandı: “Söylentilerin nereden ve neden çıktığını bilmiyorum. Fiorentina’da son iki maçta oynamadım ama bunun farklı sebepleri vardı. Medyada da bununla ilgili farklı haberler çıkabiliyor ama bunun sebepleri çok da önemli değil çünkü cevabı sahada vereceğim.”

“AİLEM BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Müzik dinlemeyi çok sevdiğini altını çizen 32 yaşındaki futbolcu, “Müzik dinlemeyi ve müzik üretmeyi seviyorum, hayattaki en büyük hobim. Uyku haricinde hayatımın her anını müzik ile birlikte yaşıyorum. Diğer yandan ailem benim için çok önemli, eşim ve oğlumla vakit geçiriyorum. Sevdiğim insanlarla vakit geçirmeyi seviyorum” ifadelerini kullandı.

“TÜRKÇE BİRÇOK KONUŞMAYI ANLAYABİLİYORUM”

Türkçe yapılan birçok konuşmayı anlayabildiğini belirten Boateng, “Berlin’de büyüdüğüm için küçükken çok iyi bir şekilde Türkçe konuşuyordum. Şu anda o kadar iyi konuşamasam da birçok konuşmayı anlayabiliyorum ve tekrar ettikçe de çok çabuk öğrenirim. Bir sonraki röportajı da muhtemelen Türkçe yapabiliriz diye tahmin ediyorum” diye konuştu.

“KİCK BOKS YAPIYORUM”

Kick boks yaptığını da söyleyen Boateng, “Müzikteki ritim duygusunun kesinlikle futbolda işe yaradığını düşünüyorum. Şöyle düşünün karate, bale vb… sporları yapan insanlar bunun faydasını mutlaka farklı alanlarda görürler. Örnek vermek gerekirse Jean-Claude Van Damme bale ve karate karışımını aktörlüğünde çok güzel biçimde kullanmış, ben de kick boks yapıyorum. Sonuçta dediğim gibi önemli olan ritim duygusudur ve ritimle bağlantılı olan bütün işler size farklı alanlarda farklı kapılar açar ve bunun faydasını görürsünüz” dedi.

“FUTBOL BENİM HAYATIM”

Futbolun insanların hayatını değiştirebileceğini belirten tecrübeli futbolcu sözlerini şöyle noktaladı:


“Futbol benim hayatım. Bugünkü halime gelebilmemi tamamen futbola borçluyum. Futbol sayesinde farklı kültürleri tanımayı ve anlamayı öğrendim. Yine futbol sayesinde birçok farklı dil öğrendim. Futbol kesinlikle 11’e 11 oynanan bir oyundan fazlası. Futbol kesinlikle bir insanın hayatını değiştirebilir, daha iyi bir noktaya getirebilir. Küçükken kendi kendime, çocuklarımın geleceğini futboldan kazanacaklarım üzerine kuracağımın sözünü vermiştim. Her gün vücudumu ortaya koyarak, vücudumu kullanarak bu işi yapmaya çalışıyorum. Bana tekme atabilirsiniz, canımı sıkacak sözler söyleyebilirsiniz ama ne olursa olsun futbol sayesinde çocuklarım için sağlam bir gelecek inşa etmeye çalışıyorum. Kendime çocukken bu sözü verdim ve bunu yerine getirmeye çalışıyorum.”

Editör: MURAT ÖZER