GERİ DÖNDÜK! ama bu sefer yoktan var ederek değil, ihtimaller hesaplayarak, kendimize bir boşluk arayarak değil. Bu sefer ayak seslerimizi duyura duyura, kafamız dik, önümüzdeki yola bakarak geliyoruz.

MİLLİ TAKIMIN ALTIN ÇAĞI 

Son günlerde tartışılan lider çıkabilir miydik konusu bir yana büyük bir iş başardı bu milli takım üstelik arkamıza yaslanarak katıldığımız ilk turnuva da diyebiliriz. Andorra maçı saatinde, gerginlik yaşamak bir yana turnuva da bize katkı sağlayabilecek isimleri izledik. Hatta o kadar rahattık ki aynı saatlere denk gelen NBA de Cedi ve Furkan’ın karşılaşmasına da göz eterek geçirdi herkes o akşamı. 

MİLLİ TAKIMA GÜNEŞ DOĞDU

Şimdi karşımızda duran bu başarının inşasında en üste Şenol Güneş’in adını yazmamız gerekiyor. Milli takımı ayağa kaldırması, tekrardan hepimize sevdirmesi, takıma hem profesyonel hem de babacan bir tavırla milli takım ruhunu aşılaması bir yana, en dikkat çeken nokta da geçmiş yıllarda olduğu gibi kulüp bazında yakalanan jenarasyonların üzerine inşa edilmedi bu takım. Sahada gördüğümüz isimlerin çoğu daha önce birbiriyle oynama şansı bulamamış yepyeni bir takımdı. 

Dönüp baktığımızda 3 gol yiyerek tamamlanan bir grup, üstelik bu grupta 4 puan alınmış Fransa Milli Takımı var. Sadece mücadele ve milli ruhla savaşılan maçlar değil, ortada oynanan bir oyun var bu takımda. 

Tüm bu faktörlerle Euro 2020’de başarılı olacağımızın sinyallerini almamız, hedefi Londra koymamız bir yana Şenol hocayı alkışlamamız gereken bir nokta da burada ortaya çıkıyor. Hedef bu turnuva, Londra değil çok daha ötesinde Dünya Kupası’na katılmanın önemi. 

Hedefi bu noktalara taşıyan bir milli takımızın olması da sanırım özellikle grup aşamasının en iyi savunmasını yapan takım olmamızın özgüveninden de geliyor. Elit takım seviyelerinde bir savunmaya sahip olmamızla beraber rotasyonumuz da çok kuvvetli. Hücumda ki istikrarsızlığımız da çözmemiz gereken bir problem derken, özellikle son maçta Enes Ünal’dan alınan sinyaller, kadromuza kattığımız Ahmet Kutucu da bir noktada elimizi rahatlattı. 

ROTAYI LONDRA BELİRLEDİK

Şimdi turnuvaya baktığımız zaman evet karşımızda Andorra, Moldova olmayacak belki ama bu sefer biz de favori takımların istemeyeceği bir ekip olarak katılıyoruz kuralara. Sürprizlere açık olmamızla beraber her ihtimalde gruplardan çıkış biletinin bizim tarafımızdan kesilecek olması bizi gruplarda bir tehdit haline getiriyor. 

Kura şansımızın yanımızda olmasını dileyerek, benim ve diğer pek çok futbol severin de dileği sanırım karşımıza fiziki gücü bulunan takımların aksine oyunla karşılık verebileceğimiz rakiplere denk gelmemiz. İsimler bir yana şansımızın bu yönde Ukrayna gibi takımlar yerine Almanya gibi takımlara karşı daha açık olacağını düşünüyorum. Finale baktığımızda en önemli kısım ise,

Bu takım bize hayal ettiriyor.

Bu takım bizi hayallerimize inandırıyor. 

Sevgiler,

Gözde Karabay 

Editör: MURAT ÖZER