A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Hırvatistan güçlü ve iyi oyuncuları olan bir takım. Hazırlık maçı olsa da her maçın ayrı önemi var. Daha önce yaptığımız gibi güçlü takımlarla hazırlık maçları yapıyoruz. Kendi oyuncularımız güçlerini görmesini ve belirli bir seviyeye ulaşmalarını istiyoruz. Olabildiğince bazı değişiklikler olacaktır. Çekirdek kadro oluşturmaya çalışıyoruz ama bunları geçebilecek oyuncuların bu dönemlerde iyi işler yapması gerekiyor. Önünüze çıkan duvarı aşmalısınız, aşmadan kimse sizi duvarın üstünden atmaz” dedi.

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, yarın Hırvatistan’la oynanacak olan özel maç öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısında, milli futbolcu Nazım Sangare ile birlikte açıklamalarda bulundu. Sözlerine 10 Kasım ile ilgili açıklamalarda bulunarak başlayan Şenol Güneş, “Bugün sabah Atamızla ilgili saygı duruşunda bulunduk. Unutmadık, unutmayacağız. Gösterdiği yolda, doğru bir şekilde ülkemiz için gitmeye devam edeceğiz. Oyuncularımızın hepsi gençlik olarak heyecanlı. Her alanda ülkeyi temsilen güzel şeyler sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“OLABİLDİĞİNCE DEĞİŞİKLİKLER OLACAKTIR”

Tecrübeli teknik adam, Hırvatistan, Rusya ve Macaristan maçlarıyla ilgili, “FIFA sıralamasında, Hırvatistan dokuzuncu. Güçlü ve iyi oyuncuları olan bir takım. Hazırlık maçı olsa da her maçın ayrı önemi var. Daha önce yaptığımız gibi güçlü takımlarla hazırlık maçları yapıyoruz. Kendi oyuncularımız güçlerini görmesini ve belirli bir seviyeye ulaşmalarını istiyoruz. Hazırlık maçını kazandıkça FIFA sıralamasına girerken avantajlar yakalıyorsunuz. Hazırlık maçında da tüm oyuncuları görme şansınız var. Olabildiğince bazı değişiklikler olacaktır. Buraya çağırdığımız oyuncuların bizce farkı yok. Çekirdek kadro oluşturmaya çalışıyoruz ama bunları geçebilecek oyuncuların bu dönemlerde iyi işler yapması gerekiyor. Hırvatistan maçını oynayacak oyunculara söylüyorum çok önemli. Önünüze çıkan duvarı aşmalısınız, aşmadan kimse sizi duvarın üstünden atmaz. Çağırılan kadrodan sağlık sebebiyle Abdülkadir ve Gökhan bizimle olmadı, onun dışında tüm kadro burada. Çağrılması muhtemel oyuncular var. Sakat oyuncuların durumunu değerlendireceğiz. Çağlar'ın oynama durumu zor, Cenk'i değerlendirebiliriz, Burak'ın sakatlığı var. Kenan'ın belinde sorun var. Oynayacak tüm arkadaşların kendi durumlarını görmeleri için böyle ciddi bir ekiple oynamak avantaj” ifadelerine yer verdi. 

“GÖKHAN’IN RAHATSIZLIĞINDAN DOLAYI ALTAY’I ÇAĞIRDIK”

Güneş, milli takıma Gökhan Akkan'ın yerine alınan Altay Bayındır'la ilgili olarak ise “Altay zaten izlediğimiz bir oyuncu, Ümit Milli Takım'da oynamasını daha çok istiyordum ama Gökhan'ın rahatsızlığı olunca bu maçta çağırdık. Oyundaki duruma göre oyuna koymayı düşünüyorum. Mert'le başlamayacağım, bu maçta Mert'i düşünmüyorum. Uğurcan'la başlayıp tekrar Altay'ı da takıma koyabiliriz" dedi.

"ULUSLAR LİGİ'Nİ CİDDİYE ALIYORUZ"

UEFA Uluslar Ligi formatıyla ilgili ise tecrübeli teknik adam şunları söyledi:

“Uluslar Ligi'nde gruptan çıkabilmek için Rusya ve Macaristan maçlarını kazanmamız gerekiyor. Kabul etmek gerek ki hazırlık maçlarının resmiyete dönmesi gibi oldu. Bir de bir şans verildi 2022 Dünya Kupası'na gitme adına. Her gruptan sonra tüm maçlardan sonra en sonunda 2 takım buradan çıkacak ve Dünya Kupası'na katılma şansını sürdürecek. Bir ciddiyeti olduğunu düşünüyorum. Bazen 7-8 günde 3 maç oynuyorsunuz. Macaristan 3 maç sahasında, Rusya geçende 3 maç sahasındaydı. Bizde öyle olmadı. Genel bir şikayet var. İşin ekonomik konusu futbolda olmalı ama amaç futbol olmalı. Hazırlık maçlarının yerine gelmesi doğru ama üst üste maçlarla oyuncuları yıpratması adına bir sıkıntı var.”

“BİR KİMLİK OLUŞTURMAYA, BİR EKOL OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Milli takıma gelebilecek tüm oyuncuları takip ettiklerini vurgulayan Şenol Güneş, “Genel kültürün yanında spor kültürünü anlatmaya çalışıyoruz. Bir kimlik oluşturmaya, bir ekol oluşturmaya çalışıyoruz. Kampa gelip sadece maç yapmıyoruz. Toplantılarda onlara güçlü olabilmeyi anlatmaya çalışıyoruz. Özel hayatlarını ve kulüplerindeki hayatlarını denetlemeye çalışıyoruz. Amacımız onları çok güçlü hale getirmek. Yurt dışındaki oyuncularımız sadece kendilerini temsil etmiyor, yeni nesillere örnek oluyor. Çok büyük sorumlulukları var. Takım içinde bu sorumlulukları olan ağabeyler de var. Bu takımın bir iskeleti var. Gökhan Gönül de bizim için çok değerli bir oyuncu. İlk kamp döneminde gelmişti. Çok büyük katkıları oldu. Genç arkadaşlarımız şans bulunca, Gökhan takımında oynuyor ama ihtiyaç olursa niye olmasın ki. Her oyuncuya kapımız açık dedik ama bu her oyuncuyu alacağımız anlamına gelmez. Oyuncunun yeteneği, karakteri güçlü olduğu takdirde gerekirse düşünülür. Yanlış iş yapmayacağız, kamuoyunun beklemediği iş yapmayacağız. Herkesin içine sinen işler yapacağız. Tüm oyuncuların bu ülke için en iyisini yapmasını düşündüğüm için buraya çağırıyorum. Bu tip küçük işlerle takımımıza zarar vermeyi doğru bulmuyorum. Kenarda bekleyen bir oyuncu belki yarın kadroya girecektir. Bu kadroya baktığınız zaman 9 yıl önce Burak ve Caner vardı. Caner, Hırvatistan maçında yedekti yine 11 Kasım'da Hırvatistan'la oynayacağız. O kadrodan iki oyuncu var. Kadro tamamen değişti. Bu olacak. Hepimiz buraya hizmet için geldik, en iyi ve doğrusunu yapacağız. Bu konuya dikkat edersek doğru olur" açıklamalarında bulundu.

“YURT DIŞINDAKİ FUTBOLCULARIMIZ BAŞARILI AMA ARTIK ABARTMAMALIYIZ, NORMALLEŞTİ BU DURUM”

“Yurt dışındaki oyuncularımızı başarılı buluyorum ama çok da abartmayı doğru bulmuyorum” diyen tecrübeli teknik adam, “Artık bu normalleşti, milli takıma gelen üst seviye oyunculardır. Yeni oyuncular üretmek zorundayız. Mevcut oyunculara çok yüklenirsek, doğru iş yapmayız. Hataları tabii ki söyleyeceğiz. Tartışmaları fazla yaparak daha üst seviyeye çıkarabiliriz. Sonuçlara bağlı olarak hoca kellesi almak yerine düşüncelere, uzun vadeli planlara göre çalışmalar yapmalıyız” diye konuştu.

SANGARE: YÜZDE YÜZÜMÜZÜ VERİRSEK YARIN KAZANACAĞIZ

A Milli futbolcu Nazım Sangare ise yaptığı açıklamada, “Kazanmak istiyoruz. Her zamanki gibi sahaya kazanmak için çıkıyoruz. Yüzde yüzümüzü verirsek yarın da kazanacağız. 1,5 aydan beri Fenerbahçe'deyim, biraz geç katıldığım için sanki bana biraz zaman gerekiyor. Sabırlı olmam gerekiyor. Eminim ki hoca bana şans verecek, formayı verecek. O zaman en iyisini vermem gerekiyor, ondan sonra formayı bir daha vermek istemiyorum. Eminim ki vermeyeceğim" dedi.

Nazım Sangare, Alman ve Türk futbolunun farklarının sorulması üzerine ise "Türkiye'de futbol biraz daha sert, daha güçlü, daha tekniğe önem veriyoruz. Almanya'da çok disiplinli çalışıyorlar. Orada daha hızlı futbol oynuyorlar. Ama Türk futbolu gelişiyor" cevabını verdi.

Editör: MURAT ÖZER